SAĞLIK - 30 Ocak 2023 Pazartesi 12:17

Uzmanından uyarı: 'Kalp krizi, safra kesesi ağrısı gibi algılanarak atlanabilir'

A
A
A
Uzmanından uyarı: 'Kalp krizi, safra kesesi ağrısı gibi algılanarak atlanabilir'

Safra kesesi hastalıklarının belirtilerinin farklı rahatsızlıkların belirtileriyle karıştırıldığını aktaran Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Selami Karaca, Son 15-20 yıl içerisinde safra kesesi rahatsızlıkları, bunlara bağlı komplikasyonlar oldukça sık görülüyor, basite almamak lazım. Bazen safra kesesi hastalıkları kalp krizi gibi algılanabilir veya kalp krizi safra kesesi ağrısı gibi algılanıp, kriz atlanabilir. Birbirine benzeyen semptomları vardır, çok dikkat etmek lazım' dedi.

Sindirime yardımcı organlardan safra kesesiyle ilgili problemlerin uzun süre farkına varılamayabileceğine dikkat çeken uzmanlar uyarıyor. Safra kesesine yönelik rahatsızlıkların belirtilerinin farklı hastalıklarla benzemesi nedeniyle diğer problemlerin atlanabileceğini anlatan Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesinden Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Selami Karaca, hastalıklara ilişkin bilgi verdi. Op. Dr. Selami Karaca, belirtilerin dikkate alınarak hekime başvurulmasının önemine dikkat çekerken kalp krizi ve safra kesesi hastalıklarının ağrılarının karıştırılabildiğini belirtti.

''Kalp krizi, safra kesesi ağrısı gibi algılanıp kalp krizi atlanabilir"

Son yıllarda safra kesesine bağlı rahatsızlıklarda artış olduğuna dikkat çeken Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Selami Karaca, Son 15-20 yıl içerisinde safra kesesi rahatsızlıkları, taşları bunlara bağlı komplikasyonlar oldukça sık görülüyor. Tabi bunda beslenme şekli, bir takım yağlı yiyeceklerin yenilmesi, alkol tüketimi vs. bunlar safra, safra kesesi, karaciğer, pankreas ile ilgili hastalıkların oranını oldukça arttırdı. Safra kesesi ve safra taşı sadece safra kesesini ilgilendiren bir hastalık değil. Bunlar safra kanalından düşerek pankreasın kanalını tıkayabiliyor pankreatit gibi ölümcül bir rahatsızlığa neden olabiliyor. Dolayısıyla safra kesesi hastalıklarını ve taşlarını basite almamak lazım. Bunun ciddi sonuçları komplikasyonları var. Bazen safra kesesi hastalıkları kalp krizi gibi algılanabilir veya kalp krizi safra kesesi ağrısı gibi algılanıp kalp krizi atlanabilir. Birbirine benzeyen semptomları vardır buna çok dikkat etmek lazım. Böbrek taşlarına bağlı börek ağrıları ile karışabilir. Karaciğer hastalıkları hepatit, tümör, kanserler, karın içindeki mide bağırsak, kolonun bir kısmı, kalın bağırsağın bir kısmının iltal ve tümörel hastalıkları da safra kesesi rahatsızlıklarıyla karışabilir. Ama bunların ayrıca tanısında önemli silahlarımız tetkiklerimiz var" dedi.

"Kadınlar daha yüksek oranda safra kesesi taşı hastalığına maruz kalıyor"

Safra kesesi rahatsızlıklarında belirtilere yönelik bilgi veren Op. Dr. Selami Karaca, Ağrının yanında ateş bizim için çok önemli ve özellikle idrarında, büyük abdestinde birtakım değişiklikler varsa mutlaka bunların arka planında safra kesesi ve safra taşlarının mutlaka rol oynadığını düşünmeliyiz. Bu gibi durumlarda hasta mutlaka zaman geçirmeden hekime müracaat etmeli. Tedavi açısından safra kesesi ve safra kanalı ile ilgili taşları 2 ayrı kategoriye ayırmak lazım. Eğer safra kesesi taşı var safra kanalında herhangi bir şey yoksa temizse safra kesesini kapalı ameliyat şekliyle tamamen tedavi edebiliyoruz. Bazen geç kalındığında en basit hastalık bile en komplike en hayati sonuca neden olabilir. Onun için kesinlikle kulaktan dolma, herhangi bir ilmi temele dayanamayan tedavi şekillerini denemesinler, onun peşinden koşmasınlar. Bugün sağlık kuruluşlarımız, sağlık sistemimiz dünyada parmakla gösterilecek düzeyde dolayısıyla her yerde hem hekime hem her türlü tetkike ulaşılabildiği için mutlaka hekim kontrolünde hekimin önerisiyle teşhisten başlayarak tedavi planlayıp o şekilde yürütmek lazım. Özellikle yaş grubu olarak 60 yaş üstü risk faktörü olarak bir faktör, kadınlar cinsiyet olarak daha yüksek oranda safra kesesi taşı hastalığına maruz kalıyor. Bu da onların bir takım hormonel durumlarından kaynaklanıyor. Kolesterol ilacı kullanan hastalarımızın çok dikkatli olması lazım. Bu ilaçlar da safra taşlarına neden olan faktörlerden bir tanesi" ifadelerini kullandı.

"Safra kesesi alındığında insanın yaşamasına herhangi bir sıkıntı oluşmaz"

Belirtilerin önemsenerek hekime başvurulmasının gerekliliğine dikkat çeken Op. Dr. Karaca, sözlerini şöyle sürdürdü: "Safra kesesini açtığınızda taşı aldığınızda tekrar safra kesesini dikip yerine bıraktığınızda o safra kesesi yeniden taş oluşturur. Dolayısıyla yeni bir safra taşı oluşumunu engellemek için keseyle birlikte onu alıyoruz. Safra kesesi alındığında insanın yaşamasıyla ilgili herhangi bir sıkıntı oluşmaz. Tam aksine alınmadığı zaman yeni bir atakla hem karaciğerini hem pankreasından pankreatit dediğimiz pankreas iltihabı oluşturma gibi komplikasyonlar oluşabileceği için bunlara çok dikkat etmek, korunmak lazım. Özellikle karnın üst kısmındaki hastalıklar göğüs boşluğu dediğimiz akciğer ve kalple ilgili hastalıklarla çok karışırlar. Safra kesesi hastalıkları yansıma tarzında ağrı yapar. Özellikle sağ üst karın bölgesinde sağ omuza ve sırta vuran ağrılar oluşturur. Bazen ağrı değişik yerlere de yansıma yapar sol tarafa kalp bölgesine de vurabilir. Bunlar da çok basit bir kalp elektrosu ve ultrason ile bakmakla hangi nedene bağlı bu rahatsızlığın oluştuğunu çok rahat bulabiliriz. Safrada rahatsızlık oldu, önemsemezse, onun tedavisine bakılmazsa veya sağlık merkezine gidilmezse ciddi olarak kalp krizi olabilir. Bu seferde kalp krizinin sonuçları da çok ölümcül, dolayısıyla çok dikkatli olmak lazım"

Hasibe Karadağ - Emre Baba
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa 3 defineciye mezar olan mağara ve tünelleri ilk kez görüntülendi Bursa’nın İznik ilçesi Gürmüzlü Mahallesi’nde 3 defineciye mezar olan mağara ve tünelleri İHA tarafından görüntülendi. Edinilen bilgiye göre, İznik ilçesi Gürmüzlü Mahallesi Karadere Mevkii’nde baba oğul ve bir arkadaşları daha önce kazılan bir mağarada yeniden define ararken jeneratörden sızan gazdan hayatını kaybetti. Baba Teyfik Özdemir (68) ile oğlu Okan Özdemir (42) ile arkadaşları İbrahim Ergün (38)’den gece saatlerinden beri haber alamayan yakınları durumu mahalle muhtarına iletti. Mahalle Muhtarı Zeynel Çetin de sabah 08.00 civarında jandarma ekiplerini arayarak, olayı bildirdi. Daha önce de kazı yaptıkları bilinen baba oğul ve arkadaşlarının hayatını kaybettiği mağarada olabileceğini değerlendiren ekipler kısa sürede olay yerine ulaştı. Mağara girişinde Teyfik Özdemir’in cansız bedeni ile karşılaşan ekipler, jandarma iz sürme ve arama köpekleri Damga ve Meftun’un yardımı ile mağara içerisinde hayatını kaybeden Okan Özdemir ve İbrahim Ergün’ün de cansız bedenine ulaştı. Olayla ilgili İznik İlçe Jandarma Komutanlığı, OYİ, JAK, AFAD, İtfaiye ve 112 Sağlık Ekipleri bölgede çalışmalarını sürdürürken, Cumhuriyet Savcılığı’nın konuyla ilgili araştırması da devam ediyor. Definecilerin cansız bedenleri savcılığın incelemesinin ardından ekiplerce çıkarıldı. Jandarma da olayla ilgili gözcü konumunda başka kişiler olup olmadığını detaylı şekilde soruşturuyor. Hayatlarını kaybeden 3 kişinin cesetleri otopsi yapılmak üzere Bursa Adli Tıp Morguna kaldırıldı. Öte yandan baba oğul ve arkadaşına mezar olan içerisinde define olduğu iddia edilen mağara ve tüneller ilk kez İhlas Haber Ajansı tarafından görüntülendi. Mağaraya inen dar geçişler dikkat çekerken içeriye doğru birden fazla salona açılması dikkat çekti.
Ankara Dışişleri Bakanlığı: "Türkiye-AB ilişkilerinde ilerleme sağlanmasıyla Kıbrıs sorununun ilintilendirilmesi tarafımızdan hiçbir zaman kabul görmeyecektir" Dışişleri Bakanlığı, Avrupa Birliği (AB) Devlet ve Hükümet Başkanları Özel Zirvesi sonuçlarına ilişkin, "Türkiye-AB ilişkilerinde ilerleme sağlanmasıyla Kıbrıs sorununun ilintilendirilmesi tarafımızdan hiçbir zaman kabul görmeyecektir" açıklamasını yaptı. Dışişleri Bakanlığı, 17-18 Nisan’da gerçekleştirilen AB Devlet ve Hükümet Başkanları Özel Zirvesi sonuçları hakkında yazılı açıklama yaptı. Yapılan açıklamada AB Devlet ve Hükümet Başkanları Özel Zirvesi’nde Türkiye’ye ilişkin kabul edilen kararlara yönelik, "AB’nin ülkemize ve küresel gelişmelere dair stratejik vizyon eksikliğinin yeni bir örneğidir" denilerek, şunlar kaydedildi: "Dışişleri Bakanlığı, 17-18 Nisan 2024 tarihli AB Devlet ve Hükümet Başkanları Özel Zirvesi sonuçları hakkında açıklama yayımladı. Bakanlık tarafından yapılan açıklamada zirve sonuçlarında Türkiye’nin iş birliği ve karşılıklı fayda sağlamaya yönelik bir ilişki geliştirilmesinin AB’nin stratejik menfaatine olduğu vurgulanmaktadır. Buna karşın, AB Komisyonu Başkan Yardımcısı, AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Borrell ve AB Komisyonu tarafından hazırlanan AB-Türkiye ilişkilerine dair Ortak Bildirim’de yer alan tavsiyelere ilişkin somut bir karar alınamaması ciddi bir tutarsızlıktır." "AB’nin önümüzdeki dönemde Türkiye’ye yönelik adımlarının hızı, düzeyi ve kapsamına göre ele alacağız" "Türkiye-AB ilişkilerinde ilerleme sağlanmasıyla Kıbrıs sorununun ilintilendirilmesi tarafımızdan hiçbir zaman kabul görmeyecektir" denilen açıklamada, "Çok yönlü Türkiye-AB ilişkilerini Kıbrıs meselesine indirgeyen anlayıştan vazgeçilmesi gerekmektedir. Böylesi bir zihniyet, Kıbrıs sorununa veya diğer bölgesel ve küresel meselelere olumlu ve yapıcı bir katkı sunamaz. Aday ülke Türkiye, AB üyeliği konusunda kararlılığını korumaktadır. Bununla beraber iş birliğimizin seçici bir anlayışla bazı alanlarla sınırlanmasını reddediyoruz. AB ile diyaloğumuzu mütekabiliyet çerçevesinde AB’nin önümüzdeki dönemde Türkiye’ye yönelik adımlarının hızı, düzeyi ve kapsamına göre ele alacağız" ifadelerine yer verildi.
Bursa 3 defineciye mezar olan mağara ve tüneller ilk kez böyle görüntülendi Bursa’nın İznik ilçesi Gürmüzlü Mahallesi’nde 3 defineciye mezar olan mağara ve tünelleri İHA tarafından görüntülendi. Edinilen bilgiye göre, İznik ilçesi Gürmüzlü Mahallesi Karadere Mevkii’nde baba oğul ve bir arkadaşları daha önce kazılan bir mağarada yeniden define ararken jeneratörden sızan gazdan hayatını kaybetti. Baba Teyfik Özdemir (68) ile oğlu Okan Özdemir (42) ile arkadaşları İbrahim Ergün (38)’den gece saatlerinden beri haber alamayan yakınları durumu mahalle muhtarına iletti. Mahalle Muhtarı Zeynel Çetin de sabah 08.00 civarında jandarma ekiplerini arayarak, olayı bildirdi. Daha önce de kazı yaptıkları bilinen baba oğul ve arkadaşlarının hayatını kaybettiği mağarada olabileceğini değerlendiren ekipler kısa sürede olay yerine ulaştı. Mağara girişinde Teyfik Özdemir’in cansız bedeni ile karşılaşan ekipler, jandarma iz sürme ve arama köpekleri Damga ve Meftun’un yardımı ile mağara içerisinde hayatını kaybeden Okan Özdemir ve İbrahim Ergün’ün de cansız bedenine ulaştı. Olayla ilgili İznik İlçe Jandarma Komutanlığı, OYİ, JAK, AFAD, İtfaiye ve 112 Sağlık Ekipleri bölgede çalışmalarını sürdürürken, Cumhuriyet Savcılığı’nın konuyla ilgili araştırması da devam ediyor. Definecilerin cansız bedenleri savcılığın incelemesinin ardından ekiplerce çıkarıldı. Jandarma da olayla ilgili gözcü konumunda başka kişiler olup olmadığını detaylı şekilde soruşturuyor. Hayatlarını kaybeden 3 kişinin cesetleri otopsi yapılmak üzere Bursa Adli Tıp Morguna kaldırıldı. Öte yandan baba oğul ve arkadaşına mezar olan içerisinde define olduğu iddia edilen mağara ve tüneller ilk kez İhlas Haber Ajansı tarafından görüntülendi. Mağaraya inen dar geçişler dikkat çekerken içeriye doğru birden fazla salona açılması dikkat çekti.
Karaman KMÜ’de ‘60+ Yaşam Boyu Öğrenme Akademisi’ başladı Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi (KMÜ) Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi öncülüğünde hayata geçirilen ‘60+ Yaşam Boyu Öğrenme Akademisi’nin açılış töreni düzenlendi. Sosyal sorumluluk projesi çerçevesinde 60 yaş üzerindeki bireylerin bilgi, beceri ve yeteneklerinin korunması ve yenilerinin kazanılmasına destek olunması amacıyla düzenlenen eğitimin açılış törenine KMÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Gavgalı, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Nevzat Aydın, Prof. Dr. Serkan Ada ve Prof. Dr. Mahmut Baykan, üniversite personeli, kursiyerler ve davetliler katıldı. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan program, üniversitenin tanıtım filminin izlenmesi ve açılış konuşmaları ile devam etti. “Eğitim programımız etkin, etkili ve zengin bir içeriği barındırmaktadır” Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Sefa Usta, merkezin faaliyetleri ve amaçlarından bahsederek, “Yaşam Boyu Öğrenme Akademisi kapsamında alanında uzman, üniversitemizin değerli öğretim elamanları tarafından siyaset, tarih, iletişim, teknoloji, gastronomi, ekonomi, hukuk, sağlık, kültür ve sanat başta olmak üzere pek çok konuda eğitim verilecektir. Haftada iki gün olacak şekilde toplam 56 saat ve 8 hafta sürecek eğitim programımız etkin, etkili ve zengin bir içeriği barındırmaktadır. Eğitim programımız kapsamında teorik bilginin yanı sıra uygulamaya da geniş bir şekilde yer verilmesi, eğitmenlerimiz ve kursiyerlerimiz arasında etkileşimli ve katılımcı bir kurs sürecini beraberinde getirecektir. Kurs sürecinde farklı mekânlarda kursiyerlerimizin aktif katılım göstereceği gastronomi ve müzik başta olmak üzere kültür, sanat ve spor faaliyetlerinin yürütülecek olması projemizin önemini ortaya koymaktadır. Merkezimiz tarafından yürütülen böylesine önemli bir projede bizlere destek veren ve emeği geçen herkese çok teşekkür ediyor, eğitim programımızın hayırlara vesile olmasını diliyorum” dedi. “Üniversite olarak üzerimize düşen misyonu yerine getireceğiz” Rektör Prof. Dr. Mehmet Gavgalı ise “Hızla gelişen teknolojiler ve artan yaşam standartlarının ve kalitesinin de etkisiyle ülkelerin yaş dağılımları benzer hızda değişmektedir. Günümüzde toplumların yaş ortalamalarının arttığını, nüfusun demografik bir dönüşüm içinde olduğunu ifade etmek gerekir. Dünyada ve Türkiye’de yaşlı nüfusun toplam nüfus içerisindeki oranı hızla artmaktadır. Bu artış da sosyal, ekonomik ve kültürel anlamda yaş gruplarının dikkate alındığı değişim ve dönüşümlerin gerekliliğini göstermektedir. Birleşmiş Milletlerin 2030 sürdürülebilir kalkınma hedeflerinden biri sağlıklı ve kaliteli yaşamdır. Bu meyanda toplumda her yaştaki bireylerin sağlıklı ve kaliteli bir yaşama sahip olması, bunun güvence altına alınması ve mutluluğunun desteklenmesi sağlanmalıdır. Bu durum da bireylere aktif ve sağlıklı bir yaş alma sürecinin sunulmasını gerektirmektedir. 12. Kalkınma Planında da aile içi ve kuşaklar arası ilişkilerin güçlendirilmesi ve buna ilişkin gönüllülük faaliyetlerinin artırılması ile genç-yaşlı iş birliğinin özendirildiği, yaş almış bireylerin deneyimlerini ve tecrübelerini gençlere aktardığı program ve projelerin uygulanması hedeflenmektedir. Bu çerçevede üniversitemiz de üzerine düşen misyonu yerine getirmek ve sürece katkı sunabilmek adına ‘60+ Yaşam Boyu Öğrenme Akademisi’ni sizlere sunmaktadır” ifadelerini kullandı. “Habercilik hayret işidir” Konuşmaların ardından eğitimin ilk açılış dersini veren Gazeteci-Yazar Ahmet Tek, mesleğiyle ilgili tecrübelerinden ve günümüzde gazetecilik mesleğinin öneminden bahsetti. Tek, “Habercilik hayret işidir. Hayret ise insanın özünde vardır. Hayreti olmayan kişi gazeteci olamaz. Gazetecilik; bir olayı takdim biçimidir. Hayatın renkli, güzel ve acıklı yanları haber olarak karşımıza çıkar. Günümüzde sosyal medyada sel gibi bilgiler paylaşılıyor fakat haberin özü, unsurları unutulmuş vaziyettedir. İnsanoğlu için emek vermediği hiçbir ürün kendisinin değildir. Emek, kutsal bir değerdir. Hiçbir haber emeksiz değildir. Haberi üreten muhabirdir ve habercilik salt olayın bir yerden bir yere nakledilmesidir. Gazeteci meraklı, bilgi birikimi olan ve mukayese yeteneği olan kişidir. Dünyanın en hızlı bayatlayan ürünü haberdir. Günümüzde duyulduğu an haber bitiyor” şeklinde konuştu. Program, katılımcıların sorularının cevaplandırılması ve hediye takdimlerinin ardından sona erdi.