POLİTİKA - 06 Nisan 2017 Perşembe 13:07

Bakan Bozdağ: "Otopside kimyasal silah kullanıldığı tespit edildi"

A
A
A
Bakan Bozdağ: "Otopside kimyasal silah kullanıldığı tespit edildi"

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, İdlip’te 4 Nisan’da yaşanan saldırıda yaşamını yitiren 3 kişinin otopsilerinin Adana’da yapıldığını belirterek, otopsi sonucuna göre kimyasal silah kullanıldığının tespit edildiğini belirtti.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, İdlip’te 4 Nisan’da yaşanan saldırıda yaşamını yitiren 3 kişinin otopsilerinin Adana’da yapıldığını belirterek, otopsi sonucuna göre kimyasal silah kullanıldığının tespit edildiğini belirtti.


Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Kırıkkale’de basın mensuplarının sorularını cevapladı. Bakan Bozdağ, İdlip’te 4 Nisan’da yaşanan saldırıda yaşamını yitiren 3 kişinin otopsilerinin Adana’da yapıldığını, otopsi sonucuna göre kimyasal silah kullanıldığının tespit edildiğini kaydetti. Adana’da İdlip’ten getirilmiş olan 3 ceset üzerinde bir otopsi yapıldığını anlatan Bozdağ, "Otopsiye Dünya Sağlık Örgütü temsilcisi ve Birleşmiş Milletler Kimyasal Silahları Yasaklama Organizasyonu temsilcileri ve adli tıp uzmanları katıldılar. Yapılan otopsi sonucunda kimyasal silah kullanıldığı tespit edildi. Adli Tıp raporu bunu çok açık bir şekilde ortaya koydu. Şu anda hem Dünya Sağlık Örgütü temsilcileri hem de Birleşmiş Milletler Kimyasal Silahları Yasaklama Organizasyonu temsilcilerinin olduğu bir çalışma ile bu otopsi tamamlanmış durumda. Esad’ın kimyasal silah kullandığı, bu bilimsel incelemeyle de tespit edilmiş durumda" ifadelerini kullandı.


CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun elinde olan bilgi ve belgeleri Türkiye kamuoyu ile paylaşması gerektiğine işaret eden Bozdağ, "Sayın Kılıçdaroğlu kendi elinde olan bilgi ve belgeleri Türkiye kamuoyu ile paylaşması lazım. Her konuda sadece bir suçlama yapıyor, bunun elimde bilgisi var diyor, elimde listesi var diyor. Aynı şeyi vekiller ile ilgili ByLock için söylüyor. O zaman dürüst bir siyasetçi olarak elindeki bu listeleri kendine saklamaması lazım, Türkiye kamuoyuna açıklaması ve Türk halkının öğrenme hakkına saygı duyması lazım. Bu listeleri açıklaması doğru olandır. Biz bu çağrıyı kendisine yaptık. Ben tekrar buradan yeniliyorum, eğer doğruysanız, dürüstseniz, iftira etmiyorsanız, elinizdeki listeleri açıklayın ve onları Türkiye kamuoyu ile paylaşın" dedi.


Bozdağ, açıklamasını şöyle sürdürdü:


"Ama eğer bunu yapmazsanız o zaman sadece çamur at izi kalsın hesabı bir iftirayı dillendirmekten başka bir şey yapmıyorsunuz. Herkes iddiasını ispat ile mükelleftir, bunu ispat etmeyen müfteri olur. Onun için de Sayın Kılıçdaroğlu, müfteri duruma düşmemesi için bu iddialarını ispat etmesi ve bunu da Türkiye kamuoyu ile paylaşması lazımdır. Ama bu güne kadar Sayın Kılıçdaroğlu bunu yapmadı. Öyle görünüyor ki bundan sonra da çamur atarak, suçlama yaparak, 16 Nisan’a kadar bu tavrını sürdürecek."



"Adil Öksüz ile ilgili, darbe ile ilgili FETÖ’nün söylemlerinin, iftiralarının Türkiye’deki sözcüsü Cumhuriyet Halk Partisi olmuştur" diyen Bozdağ, "17-25 Aralık süreçlerinde de Fetullahçı Terör Örgütü’nün Türkiye’de kalkıştığı hukuk darbesi sürecinde de gördük ki yine o dönemde bütün iftiraların, kumpasların hem parlamento çatısı altında hem de parlamento dışında değişik platformların tamamında Cumhuriyet Halk Partisi tarafından sözcülüğünün yapıldığını gördük. Onların savunuculuğu yapıldı, onların söyledikleri onlar tarafından daha yüksek sesle, daha gür bir şekilde ifade edildi. Şimdi aynı şeyi darbe teşebbüsünden sonra yaşıyoruz. Türkiye bir darbeyi yaşadı. 249 insanımız şehit oldu, 2 bin 194 insanımız yaralandı ve 80 milyon insan bu darbeyi bizahiti yaşadı, aracısız, doğrudan yaşadı. Olup biteni gözleriyle gördü, kulaklarıyla duydu. Bütün olanları insanların bu yaşadıklarının yalan, kurgu olduğunu söylemek 80 milyonun zekası ve aklıyla alay etmektir. Bu FETÖ herkesin zihnini, aklını uyuşturuyor ve kendi saçmalıklarına inandırıp onu kullanıyor" açıklamasında bulundu.


Bozdağ, açıklamasında şunları kaydetti:


"Belli ki Sayın Genel Başkanı da etkisi altına almış aklını tam kullanamıyor. Eğer aklını kullanmış olsa bu iftiraların Türkiye’de sözlüğünü yapmak yerine ‘o darbeyi ben yaşadım, benim arkadaşlarım da mecliste yaşadı, bende havaalanına indiğimde onu öğrendim ve olup bitenleri yakından takip ettim, bunların hiç birisi bir kurgu değil gerçeğin ta kendisi’ deyip bu iftirayı söyleyenlerin yüzüne çarpması lazım. Ama bakıyorsunuz bunu yapmıyor. Ben defalarca söylüyorum bu bilgileri size kim verdi? Biri getirdiyse kim getirdi? Bir mail adresinden gönderildiyse kim gönderdi? Siz bu kişileri tanıyor musunuz? Bunlarla bir ortaklığınız, bir ilişkiniz var mı? Tanıyorsanız nereden tanıyorsunuz? Bunları açıklayın. Yok, tanımıyorsanız size gelen bir iftira mailini veya bilgisini hemen sorgulamadan kullanmak doğru mu eğri mi diye tartmadan kullanmak bir ana muhalefet liderine yakışır mı? O zaman her müfteri bir belge gönderir, size o belgeyi açıklattırır. Daha sonra savunamaz duruma düşersiniz ve kendinizi zor duruma düşürürsünüz."



"Ana muhalefetin lideri gibi davran"


Şu anda ’Kılıçdaroğlu’nun iddialarını ispat edemeyen bir müfteri’ pozisyonunda olduğunu anlatan Bozdağ, "Müfteri olmak istemiyorsanız, bu iddialarınızı ispat edin. Elinizde ne varsa bugünden tezi yok televizyonlara, gazetelere, savcılıklara verin ve Türk milletine de bunların hepsinin detaylarını açıklayın. Ben buna göre inandım siz de inanın ey Türk halkı diye o zaman çağrı yapın. Ama FETÖ’nün avukatlığıyla ana muhalefet liderliğini şu anda karıştırıyor. Ben karşımda FETÖ’nün avukatını değil de ana muhalefetin liderini görmek istiyorum. Umarım ki Kılıçdaroğlu ana muhalefetin lideri gibi davranır ve dürüst insanlar gibi elindeki her şeyi korur" dedi.



"Gazeteciler Kılıçdaroğlu’na sorsun"


Bozdağ, "Şimdi hep hükümet açıklasın. Bizim elimizde senin iftiralarına dair hiçbir şey yok, tam aksi biz bu darbeyi yaşamışız. Sen şimdi iftira ediyorsun elimde bilgi, belge, dosya var diyorsun. O zaman dürüst siyasetçiye düşen şey bunları kamuoyuna açıklamaktır. Ama şimdi açıklayın deyince de kaçıyor. Ben de gazeteci arkadaşlara diyorum ki ‘sorun niye kaşıyorsun, niye açıklamıyorsun? Senin elini tutan mı var? Elinde böyle büyük belgeler varsa, bomba varsa kamuoyuna versen de kıyamet kopsa olmaz mı?’ Onun için de siz de onu lütfen sıkıştırın. Sorularınızı sorun ve onlar bunu açıklasınlar" ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.
Bayburt Bayburt’ta 4 kişinin yaralandığı trafik kazası güvenlik kamerasına yansıdı Bayburt’ta iki otomobilin çarpıştığı ve 4 kişinin yaralandığı trafik kazası, güvenlik kamerasına yansıdı. Kaza, Bayburt merkez Tuzcuzade Mahallesi, Sıla Kent Konutları önünde meydana geldi. Kazada ikisi sürücü olmak üzere toplam 4 kişi yaralandı. Camları, aynaları paramparça olan, kaput kısmı tamamen hurdaya dönen iki aracın karıştığı kaza ise etrafta bulunan iş yeri güvenlik kameralarına yansıdı. Bayburt merkez Köprülü Kavşak yönüne seyir halinde bulunan 69 AG 003 plakalı otomobil, şehir merkezi istikametine gelen 69 AS 030 plakalı otomobile dönüş yaptığı esnada çarptı. Çarpmanın etkisiyle yoldan çıkan otomobil etrafta marketin, evlerin bulunduğu yola devrildi. 69 AS 030 plakalı otomobil içerisinde bulunan 1’i sürücü 3 kişi, 69 AG 003 plakalı otomobildeki sürücü yaralandı. Market çalışanlarının ve etraftan geçen vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Devrilen otomobilde sıkışan bir kişi ve diğer 2 yaralı araçtan çıkarıldı, sağlık ekiplerince yaralılara ilk müdahaleleri olay yerinde yapıldı. Yaralılar ambulanslarla Bayburt Devlet Hastanesine tedavileri yapılmak üzere götürüldü. Hurdaya dönen otomobil, olay yerine çağrılan çekici yardımıyla yoldan kaldırıldı. İş yeri güvenlik kameraları tarafından saniye saniye kaydedilen görüntülerde, anayoldan gelen 69 AG 003 plakalı kırmızı aracın, hatalı dönüş yapan 69 AS 030 plakalı araca sert bir şekilde çarptığı görüldü.
Erzincan Erzincan’da tarım bölümü öğrencileri hem öğreniyor, hem üretiyor Erzincan’da meslek lisesi öğrencileri okulun bahçesindeki serada fide yetiştiriciliği yaparak hem öğreniyor hem de ekonomiye katkı sunuyor. Tarım bölümü öğrencileri, serada teorik eğitimlerini uygulama fırsatı buluyor. Erzincan İl Millî Eğitim Müdürlüğü’nün destekleri ile kurulan seralarda sebze fidesi üretim faaliyeti 2020 yılında başlayarak Tarım Alanı öğretmen ve öğrencileri tarafından kurulduğu yıl 30 bin sebze fidesi üretimi gerçekleştirildi. 2021 yılında Covid-19 nedeniyle uzaktan eğitim yapıldığı için, sebze ve aromatik bitki fidesi üretim faaliyetleri öğrencilerin okulda olmaması nedeniyle Tarım Alanı öğretmenleri tarafından yapıldı. Okul serasının üretim kapasitesi, pandemi olmasına rağmen, 2021 yılında iki katına çıkarılarak 60 bin adet fideye ulaştı. 2022 yılında ise mevcut serada tam kapasiteye ulaşılarak 90 bin sebze ve aromatik bitki fidesi üretildi. 2023 yılında da serada 95 bin fide üretimi yapıldı. Bu sene ise 110 bin fide üretimi yapıldı. Serada, domates, biber, hıyar, kabak, kavun, karpuz, lahana, patlıcan ve 3 cins aromatik bitki olarak reyhan, kekik, fesleğen üretimi olmak üzere toplamda 35 farklı tür fide üretimi yapılıyor. Üretimde yerelde halkın lezzet olarak en çok tercih ettiği ata tohumları kullanılmaya özen gösterilirken, ticari anlamda üretim yapmak isteyenler için yüksek verimli hibrit türlerin de üretimi gerçekleştiriliyor. Kullanılan tohumların genelde ata tohumu olması, üretilen fidelerin piyasa fiyatlarına nispeten en az yüzde 30 daha ucuz olması, hastalıklara dayanıklı olmaları, çeşitlerin doğru olarak verilmesi, ticari olarak üretim yapan üreticiler için ise yüksek verimli hibrit türlerin de olması gibi nedenlerden dolayı vatandaşlardan oldukça rağbet görüyor. Erzincan Gül Celal Toraman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi 11. sınıf öğrencisi Tuba Bakartepe, “Biz derste gördüğümüz teorik işlemleri serada uygulayabiliyoruz. Serada fidelerimizi yetiştiriyoruz. İlaçlaması, gübrelemesi, sulaması hep bizim elimizden geçiyor. Organik gübreyle kendimizin yetiştirdiği fideleri halkımıza sunuyoruz.” dedi. Erzincan Gül Celal Toraman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdür Başyardımcısı Abdullah Çiftçi’de, “Okulumuzun üretim üssü olan seramızdayız. Bu serada öğretmen ve öğrencilerimizle 100 binin üzerinde fide üretilmiş durumda. Kullanılan tohumların genelinin ata tohumu olması, üretilen fidelerin piyasa fiyatlarına nispeten en az yüzde 20 daha ucuz olması, hastalıklara dayanıklı olmaları, çeşitlerin doğru olarak verilmesi, ticari olarak üretim yapan üreticilerimiz için ise yüksek verimli hibrit türlerin de olması gibi nedenlerden dolayı halkımızın talebi fazla olmaktadır. Ayrıca üretilen fideler sosyal projeler dahilinde ihtiyaçlı ailelere ücretsiz olarak verilerek, öğrencilerimiz nezaretinde söz konusu ailelerin üretim faaliyeti yapmaları ve ailelerin geçimlerine katkı sağlamaları hedeflenmektedir." dedi.