GENEL - 04 Temmuz 2017 Salı 10:39

Kendi kamelyasını kendi üreten başkan

A
A
A
Kendi kamelyasını kendi üreten başkan

Kırıkkale’nin küçük ilçelerinden olan Sulakyurt’ta belediye başkanı imkansızlıklardan imkan oluşturarak ilçe halkına pek çok hizmet sunuyor.

Kırıkkale’nin küçük ilçelerinden olan Sulakyurt’ta belediye başkanı imkansızlıklardan imkan oluşturarak ilçe halkına pek çok hizmet sunuyor. Kendi kamelyalarını üreten belediyede, belediye çalışanları ve başkan üretime destek oluyor.


Dar bütçeli bir belediye olmalarına rağmen göreve gelmeden önce ilçe halkına verdiği sözleri tutma konusunda başarı gösteren Sulakyurt Belediye Başkanı İsmail Bildik, görevde bulunduğu 3 senede Sulakyurt’un çehresini değiştirdi. Unutulan ve eskimeye yüz tutmuş parklar ve çeşmeler tekrar canlanırken, köy yolları ve ilçenin yolları neredeyse baştan sona tadilat gördü. Tüm bunların arkasında ise üstün bir çaba ile çalışan belediye personeli ve başkan bulunuyor. Örneğin maliyeti ucuza getirmek amacıyla kendi kamelyalarını üreten belediyede, belediyenin mali işlerini takip eden elemanı bir yandan da üretime destek oluyor, zaman zaman Başkan Bildik de çalışmalara katılarak eline iş eldivenlerini giyerek çalışanlara yardımcı oluyor.



“Hedefimiz Sulakyurt’u İç Anadolu’nun cenneti yapmak”


Hedeflerinin Sulakyurt’u İç Anadolu’nun cenneti yapmak olduğunun altını çizen Başkan Bildik, göreve geldiğinden bu yana ilçede yapılan düzenlemeleri şöyle anlatıyor:


“60 yıllık ilçemizin maalesef kanalizasyonu yoktu, suyunda sıkıntı vardı. Kanalizasyonu bitirdik, suyunu bitirdik, mesire alanları, piknik alanları. Sulakyurt’un 154 bin metrekare bozuk alanı vardı, şimdiye kadar 80 bin metrekaresini yaptık ve şu anda da yapmaya devam ediyoruz. Cumhuriyet Parkı’nda geçenlerde malzemesini aldık üçte bir fiyatına elde ettiğimiz kamelyalarımız ve mesire alanı malzemelerimiz yapılmakta şu anda yine devam eden çalışmamız mezarlık duvarları, mezarlıklara tuvalet, abdesthane ve insanlarımızın oturacağı şadırvanlar yaptırıyoruz. 26 Ağustos’ta Allah nasip ederse festivalimiz var, bu sene ikincisini düzenleyeceğimiz Şeyh Sami Hazretlerini Anma ve Kavun, Karpuz Festivalini, Başbakanlık Tanıtma Fonundan şu anda yardım bekliyoruz. Eğer onlar, biz festivaline destek vereceğiz yapabilirsiniz, derlerse festivalimize daha yoğun bir şekilde hazırlık yapacağız. Bunun dışında Sulakyurt Çayı ıslah çalışmalarımız var, DSİ yetkililerine teşekkür ediyorum, şu anda ciddi destek veriyorlar bize.”



“34 yıllık imar planını yeniden düzenledik”


İlçenin bu zamana kadar 82 Anayasası’nda düzenlenen büyük imar planına tabi olduğunu belirten İsmail Bildik, “Bizim hizmet götürdüğümüz yerler bizim ilçe sınırlarımız dışında idi, şimdi yeni bir imar çalışması yaptık, artık bundan sonra Sulakyurt’umuzun ticari alanını oluşturduk ve hayvansal alanını oluşturduk, ekstra konut alanları oluşturduk. Şu anda imarımız bitti parselizasyona başlıyoruz, Toprak Komisyonundan ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığından bu işlerimizi bitirdik. Artık bundan sonra yatırımcıları ilçemize davet ediyoruz, buyursunlar gelsinler. Hayvansal Kalkınma adı altında Tarım Bakanlığı ile görüştük, burayı hayvansal alanımız çok olduğundan dolayı önceliğe koyacaklarını söylediler, yakında programlar da çıkacak. Aynı zamanda bir Sulakyurt Sulama Barajımız var. Burada 17 milyon ton su birikecek. Kırıkkale’nin en büyük sulama barajıdır, 10 milyon tonu birikti. Barajımızda kanal yapımı ise devam ediyor. Onun etrafında da bir yarımada şeklinde bir adamız var, oranın projelendirilmesi içinde çalışmalara başlandı. Orası da dört aşamalı olarak projelendirilecek. Orada bir 5 bin metrekarelik bir yer oluşturuyoruz. Hem yürüme alanı hem koşu alanı hem bisiklet sürme alanı hem sosyal tesis alanı ve mesire alanı olarak şu anda projelendirme çalışmalarımız devam ediyor" dedi.



“Sahası olmayan şampiyon”


Kırıkkale 2. Amatör Futbol Ligi’nde namağlup olarak şampiyonluğu garantilediklerini ifade eden Başkan Bildik, “Bu Türkiye’de görülmemiş bir olaydır. Çünkü bizim futbol sahamız yok, biz antrenmanları Kırıkkale’de ve Ankara’da yapıyoruz. Bizim bu derdimizi sağır sultan bile duydu ama bazı yetkililer duymadı. İnşallah sizin sesinizle bu feryadımızı duyarlar. Çünkü Kırıkkale’nin ilçe belediyelerinin içerisinde Yahşihan ve bizden başka U19 takımı olan, gençlik spor takımı olan yok, biz varız. Biz bir avuç ilçeyiz ama biz sporda en öndeyiz. Geçen sene voleybol ve basketbolda genç bayanlarda Kırıkkale üçüncülüğümüz, erkeklerde ikinciliğimiz var. Futbolda aynı şekilde derecelerimiz var ve bu sene de Sulakyurtspor olarak inandık ve namağlup bir şekilde önde götürüyoruz yarışı. Futbol sahası için sayın valim çok samimi bir şekilde destek oluyor bize, olmaya çalışıyor ama yetkililerden de destek bekliyoruz” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Ermeni katliamı izleri 104 yıldır duruyor Adana’da Ermeniler tarafından 1920 yılında Camili köyü basılarak 500 Türk’ün katledilmesinin izleri bir çiftlikte hala dün gibi duruyor. Ermeni Diasporası 24 Nisan’ı "sözde Ermeni soykırımı" diye ilan etse de Adana’nın bir çok yerinde Ermenilerin yaptığı katliamların izleri görünüyor. Bunlardan biri de Yüreğir ilçesine bağlı Camili Mahallesinde 1920 yılında meydana geldi. Kayseri’den Adana’ya doğru inen sayıları yaklaşık bin Ermeni silahlı komitacılar, 15 Haziran 1920 yılında Adana’nın Camili köyüne saldırdı. Kadın, çocuk, yaşlı demeden herkesi kurşuna dizen silahlı Ermeniler, son kale olan Camili çiftliğinde katliam yaptı. Kapıları, duvarları ve çiftliğin ortasında yer alan tulumbayı kurşun yağmuruna tutan silahlı Ermenilerin kurşun izleri hala çiftliğin kapı ve duvarlarında yer alıyor. 19. yüzyılda yapılan ve hala ayakta olan bu tarihi çiftlik Ermeni mezaliminin izlerini taşımaya devam ediyor. “Kadın, çocuk ve hayvanları yukarıda ki mağaralara saklamışlar” Tarihi Camili Çiftliğinde yaşayan Abdullah Özdemir, o dönem de köyün yaşadığı olayları anlatırken şu ifadelere yer verdi; “Ermeniler 1920 yılında Kilikya bölgesi, yani bu bölgede topladıkları insanları buraya, Camili çiftliğine yığmışlar. Kaçan kadın, çocuk ve hayvanlar yukarıda ki mağaralara saklanırken erkekler çiftliğin içerisinde kalmışlar. Bazı bilgilere göre katledilen Türk sayısının 500’ü aşkın olduğu söyleniyor. Silahlı Ermenilerin bıraktığı mermi izleri hala kapı ve içeride yer alan Osmanlı armasında kendini gösteriyor. Türkler gelen Ermeniler tahılları yağmalamasın diye çiftliğin içerisinde kuyularda tahıllarını saklamışlar. Geçmişte burada çok büyük bir katliam yapılmış”. “1920 yılında Ermeni çeteleri katliam yapmıştır” Ermeni çetelerin Kayseri’den aşağıya inerek ne var ne yok her yerde katliam yaptıklarını ifade eden Özdemir, 1920 yılında çor çocuk demeden silahlı Ermeni çeteleri Kayseri’den bu tarafa doğru ne var ne yok toplayıp, buldukları yerde katliam yaparak buralara kadar gelmişlerdir” dedi
Bursa (Özel) Toz taşınımında solunum rahatsızlığı olanlar risk altında Meteoroloji Genel Müdürlüğü; Kuzey Afrika’dan beklenen toz taşınımı uyarısı yaptı. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Arzu Ertem Cengiz, solunum ve kronik rahatsızlığı bulunanların yanı sıra yaşlı hamile ve çocukların da toz taşınımı sırasında risk altında olduğunu ifade etti. Mecbur kalınmadığı taktirde dışarıya çıkılmaması gerektiğini söyleyen Cengiz, zorunlu durumlarda maske takılması gerektiğini kaydetti. Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından yapılan değerlendirmelerde Marmara’nın güneyi, İç Ege, Batı Akdeniz, İç Anadolu ile Batı Karadeniz’in iç kesimlerinde yer yer toz taşınımı beklenildiği açıklandı. Kuzey Afrika’dan beklenen çöl tozlarının hava kirliliği ve görüş mesafesini düşürmesine karşı yerel yönetimler vatandaşlara tedbirli olmaları konusunda uyarılarda bulundu. Ayrıca uzmanlar toz taşınımına uzun süreli maruz kalınması durumunda solunum yetmezliğine varabilecek rahatsızlıklar nedeniyle en yakın sağlık kuruluşuna gidilmesi gerektiğini dile getirdi. Solunum ve kronik rahatsızlığı bulunanların yanı sıra yaşlılar, hamileler ve çocukların risk altında bulunduğunu ifade eden uzmanlar, mümkün olduğunca toz taşınımı geçene kadar dışarı çıkılmaması, mecburi durumlarda ise maske takılması gerektiğini kaydetti. Uzmanlardan maske uyarısı Mecbur kalınmadığı taktirde dışarıya çıkılmaması gerektiğini ifade eden Acıbadem Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Arzu Ertem Cengiz, “Toz taşınımı dediğimiz dönem 3 gün boyunca ülkemizde çöl tozlarının yoğun olarak görülmesi demek. Hava kirliliğine neden olarak görüş mesafesini bozabildiği gibi özellikle solunum rahatsızlığı bulunan hastalarımızda, solunum sıkıntısına neden olabilir. Özellikle astım ve alerjisi olan kişilerde astım atağı gibi solunum sıkıntılarının yoğun olduğu dönemlere neden olabilir. KOAH’lı (kronik obstrüktif akciğer) ve kronik hastalığı olan kişilerde de solunum sıkıntısı ataklara neden olabilir. Bu dönemde en önemlisi toza maruz kalmamaktır. Kronik ve ciddi hastalığı olan kişilerin bu dönemde mümkünse dışarıya çıkmamasını tavsiye ediyoruz. Dışarıya çıkmaları gerekiyorsa özellikle toza karşı koruyu N95 gibi kullanmaları, bulamıyorlarsa bile normal maske faydalı olabilir. Maske kullanmak bu dönemde çok önemli. Astım hastalıklarında özellikle atağı tetikleyebilir, astım krizine neden olabilir. Böyle bir durum oluştuğunda hastaların bir sağlık kuruluşuna başvurarak etkili bir astım tedavisi almaları gerekebilir” şeklinde konuştu. Solunum rahatsızlığı bulunanlar kadar yaşlı, hamile ve çocuklar da risk altında Kronik rahatsızlığı bulunanların yanı sıra çeşitli grupların da risk taşıdığını belirten Cengiz, “Yaşlılarda ek hastalıklar, kronik rahatsızlıklar daha fazla olduğu için onlar daha hassas. Hamileler ve çocuklar etkilenebilir. Solunum hastalığı olanlar ekstra risk altında. Çünkü bu tozlar çok küçük partiküller halinde olup solunum yollarını etkileyebilmekte, hastalarda atakları tetikleyebilmektedir. Uzun süreli maruz kalma durumunda solunum yetmezliğine görülebilir Toz taşınımına uzun süreli maruz kalınmaları durumunda solunum yetmezliğine varan ciddi rahatsızlıklar görülebileceğine dikkat çeken Cengiz, “Kriz atak dediğimiz kriz tablosuna neden olabilir. Ciddi solunum sıkıntısı, hatta çok fazla maruz kalınırsa solunum yetmezliğine bile neden olabilir. Bizim en çok beklediğimiz tablo, öksürük ile birlikte nefes darlığı ve atak tablosudur” ifadelerini kullandı.