EKONOMİ - 31 Aralık 2022 Cumartesi 11:57

Türkiye’yi ithal elektrikli scooter çöplüğü olmaktan kurtaracak uzun ömürlü çözüm: Yüzde yüz yerli ve milli e-skuter

A
A
A
Türkiye’yi ithal elektrikli scooter çöplüğü olmaktan kurtaracak uzun ömürlü çözüm: Yüzde yüz yerli ve milli e-skuter

 Yüzde yüz yerli ve milli elektrikli skuter üreten firmanın sahibi Tarık Öğüt, ürettikleri ürünün Türkiye’yi e-skuter çöplüğü olmaktan kurtaracağını ifade ederek, paylaşımlı kullanıma çok daha dayanıklı olduğunu ve kullanım ömrünün muadillerine göre 3 yıl daha fazla olduğunu dile getirdi.

Dünya genelinde insanlar tarafından trafik yoğunluğunun artmasına alternatif çözüm olarak ortak kullanımlı elektrikli scooter’lar (e-skuter) kullanılmaya başlandı. Birçok firma yurt dışından ithal ettiği ürünlerle Türkiye’de de paylaşımlı kullanıma uygun olaran e-skuter talebine arz sağlamaya çalışıyor. Genel olarak Çin’den ithal edilen e-skuterlerin ortalama kullanım ömürleri 2 yıl olarak kaydedildi. Bu durum Türkiye’nin bir süre sonra e-skuter çöplüğü olmasına yol açacak. Bir Türk firması ise bu konuya yüzde yüz yerli ve milli e-skuter üreterek hem Türkiye’nin e-skuter çöplüğü olmasını engellemek hem de bu ürünler ithal edilirken oluşan cari açığa çözüm bulma amacı güdüyor. Söz konusu firmanın sahibi Makine Mühendisi Tarık Öğüt, o ürünü basın mensuplarına tanıtarak, e-skuterin üretimden ihracat sürecine kadar olan çalışmaları anlattı.

“Ülkemizi e-skuter çöplüğü olmaktan kurtarıyoruz”

İki sene önce bir e-skuter geliştirmeye başladık. Bu e-skuteri sokaklarda gördüklerinizden ayıran çok önemli özellikler var. Özellikle sürücü güvenliğine büyük önem veriyoruz. Sürücü güvenliği anlamında ön tekerleklerimiz 14 inç. Ayrıca motor kontrol yazılımı yumuşak kalkışa izin veriyor. Çok daha güvenli bir sürüş algoritması var yazılımının içinde. E-skuterimiz ömür bakımından sokaklarda gördüğünüz Çin’den gelen e-skuterler gibi 2-3 yıl ömre sahip değil. En az 5 yıl ömrü var. Ülkemizi e-skuter çöplüğü olmaktan kurtarıyoruz. Ülkemize uzun ömürlü ürünler vermek istiyoruz” dedi.

“İlk önce Türkiye piyasasına ardından da Avrupa’ya ihracata başlayacağız”

İki yıl önce Olo Mobility isimli bir şirket kurduklarını aktaran Öğü, “Bu şirket, önümüzdeki yıl 2023’ün ilk yarısında bir tesis kuracak ve seri imalata başlayacak. İlk önce Türkiye piyasasına ardından da Avrupa’ya ihracata başlayacağız” ifadelerini kullandı.

“E-skuterimiz, yüzde yüz yerli ve milli bir ürün”

Söz konusu e-skuteri muadillerinden ayıran bir diğer özelliğin pili olduğunu ifade eden Öğüt, “Bu pil, ASPİLSAN Enerji A.Ş.’nin ürettiği bir pil. Bu pilin içinde Etimaden’in bor atıklarından ürettiği lityum var. Bu lityum pilimize güç veriyor. Ayrıca bu pil, Etimaden’in olduğu için de ayrı bir gururluyuz. Amacımız Türkiye’yi ithal ürünlerden kurtarmak. E-skuterimiz, yüzde yüz yerli ve milli bir ürün. Tüm Türkiye’ye ve Avrupa’ya sunmak istiyoruz bu ürünü” değerlendirmesini yaptı.

“Uzun menzilli yolculuk yapmak isteyenler için de e-skuterimizi değiştirilebilir pile sahip şekilde tasarladık”
E-skuterin 60 kilometre menzile sahip olduğu bilgisini veren Öğüt, “Yaklaşık olarak evinizde bunu 4-5 saatte doldurabilirsiniz. Örneğin elinizde iki pil varsa biri dolu durur. Boşu çıkararak doluyu takabilirsiniz. Uzun menzilli yolculuk yapmak isteyenler için de e-skuterimizi değiştirilebilir pile sahip şekilde tasarladık” diye konuştu.

“E-skuter konusunda ülkemizin cari açık problemini çözmek için katkıda bulunmak istiyoruz”

Bursa’da kurulacak fabrikanın yılda 5 bin e-skuter üreteceğini dile getiren Öğüt, “Bu on binlerce ürüne ulaşacak. Dünyada şu anda büyük bir pazar var. Bu noktada ülkemizin cari açık problemini çözmek için katkıda bulunmak istiyoruz. Büyük bir ihracat potansiyeli var. Bunu kullanmak istiyoruz” dedi.

Satış fiyatı bin dolar

Öğüt, söz konusu e-skuterin satış fiyatının bin dolar civarında olacağını belirterek, e-skuterin paylaşımlı kullanıma (kaba kullanım) uygun olduğunu ifade etti.

Mustafa Cenik - Mert Cerrahoğlu
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce Gastronomideki yenilikler konuşuldu Düzce Üniversitesi Akçakoca Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Yüksekokulu tarafından düzenlenen etkinlikte, Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölüm Başkanı Doç. Dr. Alper Kurnaz ile Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi Turizm Fakültesi Turizm İşletmeciliği Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Vahit Oğuz Kiper, öğrencilerle buluştu. Düzce Üniversitesi Akçakoca Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Muammer Mesci, yeni gelişmelerde uzmanlaşmanın öğrenciler için bir zorunluluk olduğunu ifade ederek teknolojiyi takip eden kişilerin rekabette avantaj sağlayacağını dile getirdi. Programın ilk konuşmacısı Doç. Dr. Alper Kurnaz, gastronomideki yeni trendler üzerinde durdu. Yeni trendler arasında dijital gelişmelerin önemli bir yer tuttuğunu söyleyen Kurnaz, 3D yazıcılar, yapay zeka, nörogastronomi gibi uygulamaların gastronomi alanını dönüştürdüğünü vurguladı. Mutfaktaki aşçının dijital araçları kullanarak aynı zamanda sürdürülebilirliği de sağladığını sözlerini ekledi. Programın diğer davetli konuşmacısı Dr. Öğr. Üyesi Vahit Oğuz Kiper ise uzayın ticarileşmesinden bahsederek, gözünü göğe diken insanların merak duygusuyla uzay turizmini canlandırdığının altını çizdi. İnsan hayatı ile turizm döngüsü arasında yakın benzerlik olduğunu söyleyen Kiper, temel güdünün meraktan oluştuğunu belitti. Geleceğin turizmcileri olarak öğrencilerin teknik bilgiler de gerektiren iki kritik ve güncel konu ile ayrıntılı olarak bilgilendirildiği ve turizmin geleceğinde önemli noktaların paylaşıldığı etkinlik, teşekkür belgelerinin takdimi ile sona erdi.
Antalya Antalya’da nefes kesen orman yangını tatbikatına 2 sikorsky helikopter ve 3 uçak destek verdi Antalya’da orman yangınları ile mücadele kapsamında gerçekleştirilen orman yangını tatbikatı adeta nefesleri kesti. Tatbikatta metrelerce havaya çıkan alevlere havadan 2 adet S-70 sikorsky helikopter ve 3 airtractor söndürme uçağı müdahale etti. Karadan çok sayıda arazöz ve 82 personelin görev aldığı yangın dakikalar içerisinde söndürüldü. Tatbikatı yakından takip eden Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, orman yangınları ile mücadelede geçmiş yıllara göre büyük aşama kaydettiklerini söyleyerek yangına müdahale suresinde hedefin 10 dakika olduğunu belirtti. Orman Genel Müdürlüğü tarafından Orman Yangınları ile Mücadele kapsamında Döşemealtı İlçesinde Uluslararası Ormancılık Eğitim Merkezi’nde tatbikat gerçekleştirildi. Tatbikat çerçevesinde Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, yangın simülasyon merkezini ziyaret etti. Bakan Yumaklı’ya yaşanabilecek bir orman yangınında eylem planı harita üzerinde anlatıldı. Ardından ise ormanlık alan içerisinde tatbikat gerçekleştirildi. Tatbikat gereği belirli bir alanda orman yangını oluşturuldu. Daha sonra ise ihbarla bölgeye hava ve kara unsurları sevk edildi. Yangına ilk olarak 2 adet S-70 sikorsky helikopter ve 3 airtractor söndürme uçağı müdahale etti. Hava unsurlarının müdahalesi ile büyük çapta sundurulan yangına karadan ekipler yönlendirildi. 82 personelin katıldığı yangında 13 arazöz, 2 ilk müdahale aracı, 1 dozer, 2 yangın yönetim aracı, 1 greyder, 1 treyler, 2 su ikmal aracı görev aldı. Yangın dakikalar içerisinde söndürüldü. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, yangını söndürmede görev alan hava ve kara ekibine teşekkür etti. “Son 22 yılda 7 milyardan fazla fidanı toprakla buluşturduk” Tatbikatın ardından Bakan Yumaklı, Orman Genel Müdürlüğü’nün yangınla mücadele kullandığı hava ve kara araçlarında incelemelerde bulunarak personelden bilgi aldı. İncelemelerin ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulunan İbrahim Yumaklı, “Ülkemiz Akdeniz Havzası’nda yer alması nedeniyle; küresel iklim değişikliğinden en çok etkilenen ülkeler arasında yer alıyor. Bütün doğal afetlerle Bakanlık olarak etkin şekilde mücadele ediyoruz. Ülkemiz yüzölçümünün yaklaşık yüzde 30’u ormanlardan oluşuyor. Son 22 yılda 7 milyardan fazla fidanı toprakla buluşturduk. Elbette bir yandan da bu ormanlarımızı korumak için olağanüstü bir gayret gösteriyoruz. Orman yangınlarının çıkış nedenlerinin yüzde 90’ı insan kaynaklıdır. Bunlar ihmal ve dikkatsizliktir. Zira bilimsel çalışmalar, önümüzdeki yıllarda iklim şartlarına bağlı olarak orman yangınlarının artacağını gösteriyor. Bizler de bu gerçek karşısında, geçmişten gelen tecrübelerimizle birlikte gerekli tüm tedbirleri almaya gayret ediyoruz. Bu çalışmalarımızı yangın öncesi, yangın sırası ve yangın sonrası diye üçe ayırıyoruz” dedi. Hedef 10 dakika Yangını önlemek için çocuklar, öğrenciler, orman köylüleri ile çeşitli meslek gruplarına yönelik eğitim ve bilinçlendirme faaliyetleri yürütüldüğüne dikkat çeken Bakan Yumaklı, “Yangın sırasındaki çalışmalarımız ve bu mücadeleye baktığımızda; geçmiş yıllara göre büyük aşama kaydettiğimizi söyleyebiliriz. Yangının ilk tespitinden son ateşin söndüğü ana kadar, hem yönetimi hem mücadelesinde Orman Genel Müdürlüğümüzün tecrübesini görüyoruz. Bu mücadelede başarılı olmamızda devletimizin ilgili kurumlarının, sivil toplum kuruluşlarımızın ve vatandaşlarımızın desteklerinin de çok önemli olduğunun altını çizmeliyim. Geçmişte 40 dakikaları bulan ilk müdahale süresini bugün, 11 dakikaya indirmiş bulunuyoruz, geçtiğimiz yıl bunu 10 dakikaya düşürmek için mücadele ettik, hedefimiz 10 dakikaya düşürmek. Ülkemiz genelinde, 776 yangın gözetleme kulesi ve yerli-milli insansız hava araçları sayesinde tabiri caizse nokta atışı etkili bir mücadele gerçekleştiriyoruz. Yangına müdahale noktasında; ihtiyaçlarımız doğrultusunda kapasite artırımı ve teknoloji geliştirme odaklı bir strateji izliyoruz” ifadelerine yer verdi. "105 helikopterimiz, 26 uçağımız ve 14 İHA’mız ormanlarımızı çelik kanatlarıyla adeta kucaklamaktadır" Yangınlarla mücadelede tarihin en büyük hava filosunun kurulduğunu belirten Yumaklı, “105 helikopterimiz, 26 uçağımız ve 14 İHA’mız ormanlarımızı çelik kanatlarıyla adeta kucaklamaktadır. Türk savunma sanayiimizin ürettiği Bayraktar TB2 ve Aksungur İHA’larımız ile T-70 Nefes helikopterlerimizin filomuza ayrı bir güç verdiğini de vurgulamak isterim. Daha etkili bir mücadele için, her hava aracımızı etkin bir şekilde kullanacağız. Helikopterlerimiz yalnızca açık su kaynaklarından değil, daha hızlı müdahale edilmesi için inşa ettiğimiz yangın havuzlarından da su alabilecek. Bu anlamda 2002 yılında hiç yangın havuzu yokken, bugün 4 bin 727 adet yangın havuzu bu mücadelede helikopterlerimize destek oluyor. Bilimsel veriler ve tecrübeler göstermiştir ki; yangınların söndürülmesinde asıl güç kara ekipleridir. 25 bin orman kahramanımız daha etkili ve güçlü şekilde orman yangınlarıyla mücadele edecektir. Bin 649 arasöz, 2 bin 453 ilk müdahale aracı ve 821 iş makinesi inşallah alevlere karşı en büyük güçlerimiz olacak” dedi. “120 binin üzerinde orman yangın gönüllümüz var” Orman teşkilatının bugün, teknoloji odaklı mücadelede artık önemli bir aşamaya geldiğini ifade eden Yumaklı, konuşmasına şu sözlerle devam etti: “İHA’larımız ve yapay zekanın kullanıldığı akıllı yangın gözetleme kulelerimizle milyonlarca hektar ormanı anbean 7/24 gözetliyoruz. Bugün 184 akıllı kuleyle hizmet verdiğimizi ayrıca belirtmek isterim. Orman Genel Müdürlüğümüz tarafından geliştirilen ’Yangın Karar Destek Sistemi’ ile yangınla mücadeleyi yapay zeka tabanlı bir sistemle yapıyoruz. Orman yangınlarıyla ’Görevden Değil, Gönülden Mücadele’ ilkesini benimsiyoruz. Aslında millet olarak; ağaca, doğaya ve yeşile önem veriyoruz. Bir orman yangını meydana geldiğinde vatandaşlarımız tabiri caizse ayağında terliği ile orman teşkilatına yardıma koşuyor. Bizler de vatandaşlarımızın bu teveccühünü ’Orman Yangın Gönüllülüğü’ sistemiyle bir düzene oturtmak istedik. 100 bin gönüllü hedeflemişken, bugün 120 binin üzerinde orman yangın gönüllümüz var. Vatandaşlarımız bu sistemle artık daha bilinçli şekilde yangınlarda bizlere yardım ediyor.” Tatbikat hakkında da açıklamalarda bulunan Bakan Yumaklı, “Bugün gerçekleştirdiğimiz orman yangınları tatbikatıyla, bu mücadelemizin bir ön gösterimizin izledik. Buradaki tatbikatın daha çetini ormanın kahramanları tarafından Yeşil Vatan’da gerçekleştiriliyor. Geçmişten bugüne, bu mücadele esnasında hayatını kaybetmiş şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Göğsünü siper ederek mücadele eden ormanın kahramanlarını tebrik ediyor, şükranlarımı sunuyorum. Yangın öncesi, yangın sırası ve yangın sonrası çalışmalarda emeği olan Orman Genel Müdürlüğümüzün işçisinden mühendisine her kademedeki çalışanlarına teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.