KÜLTÜR SANAT - 16 Şubat 2018 Cuma 09:39

Yaşayan müze yeni nesle geçmişi anlatıyor

A
A
A
Yaşayan müze yeni nesle geçmişi anlatıyor

Kırıkkale Bahşili İlçesi Şehit Yusuf Alsancak Ortaokulunda öğrencilerin kendi çabalarıyla oluşturdukları yaşayan müze, geçmiş ile bugünü buluşturuyor.

Kırıkkale Bahşili İlçesi Şehit Yusuf Alsancak Ortaokulunda öğrencilerin kendi çabalarıyla oluşturdukları yaşayan müze, geçmiş ile bugünü buluşturuyor.


Bahşili ilçesinde bulunan Şehit Yusuf Alsancak Ortaokulu Teknoloji ve Tasarım Öğretmeni Sema Nur Altın öncülüğünde başlatılan proje kapsamında öğrenciler, yakın dönem Cumhuriyet tarihinde kullanılan araç gereçlerle okulda bir müze oluşturdular. Oluşturulan müze hem okuldaki çocukların geçmişi anlamasına aracı olurken aynı zamanda dersler içinde materyal de oluşturuyor. Bunun yanı sıra okula diğer okul öğrencileri tarafından ziyaretlerde gerçekleştiriliyor.


Müzeyi kültürel değerleri korumak için oluşturduğunun altını çizen öğretmen Sema Nur Altın, “Oluşturduğum ’Kültürümüze Sahip Çıkıyoruz’ projesini öğrencilerime anlattığımda, onların hoşlarına gitti. Onların heyecanı da bana ayrı bir heyecan kattı. Sonrasında malzeme toplamaya başladık. Kömürlüklerden, atıl durumdaki yerlerden, sandıklardan, sandığın içindekini alıp gelenler oldu. Mesela, babaannesinden habersiz evdeki sandığı alıp getirenler oldu. Babaannenin sonradan haberi oldu tabii, o da sevindi görünce. Genç kızlık çeyizindeki yorganı getiren velilerimiz oldu, bindallısını getirenler oldu. 85 yıllık, 100 yıllık eşyalarını, ’Hoca hanım sizlere emanet ediyoruz’, diye veren velilerimiz oldu. Böyle bir emaneti aldık, amacımız korumak, çünkü yok olmak üzere olan değerlerimiz. Zaman zaman sosyal bilgiler dersinde konuyla alakalı durumlarda öğretmenlerimiz geliyor bazı konuları burada işliyor. Bazı dönemlerde yaş almış teyzelerimiz geldi, burada öğrencilerimize ders verdiler. Araçların kullanımlarını tek tek anlattılar. Burada oluşturduğumuz müze ziyarete de açık, başka yerlerden ziyaretçilerde bekliyoruz. Örneğin merkezde yaşayan çoğu öğrencimiz, kirmanın ne demek olduğunu, düvenin ne demek olduğunu bilmiyor, ilk defa buraya gelince karşılaşıyor.”



"Öğrenciler kütüphanelerini kendileri tasarladılar ve yaptılar"


Öğrencilerin çabalarıyla ve hayırseverlerin destekleriyle okulda bir de kütüphanenin oluşmasına ön ayak olan Öğretmen Altın, “Okulumuzun kütüphanesinin olmaması büyük bir eksiklikti. Elbette okuyan nesillere de ihtiyacımız var. Dersimiz tasarım odaklı olduğu için öğrencilerime derste, ‘Acaba bir kütüphane kursak nasıl bir kütüphane tasarlardınız’ dedim. Onlar da ‘Biz oraya girdiğimiz zaman sıkılmamalıyız öğretmenim, girdiğimiz zaman zevkle kitap okuyacağımız bir yer olmalı çıkmayı istememeliyiz ve kitaplarda çok renkli eğlenceli, güncel kitaplar olmalı’ dediler. ‘Hadi bakalım’ dedik, hayallerden yola çıkarak tasarladık, dersimiz de çizimlerini yaptık. Sonra da kendi buldukları malzemelerle, evlerinin de bahçeli olmasının yardımıyla bunu gerçekleştirdiler" dedi.


Öğrencilerin kendi çabalarıyla düzenlediği ve el emeği ile raflarını yaptığı Şehit Yusuf Alsancak Ortaokulu Kütüphanesi, AK Pati Kırıkkale İl Teşkilatı, Çankaya Belediyesi, hayırseverler ve velilerin bağışladığı kitaplar ile büyük oranda oluşturuldu ve hala kitap bağışlamak isteyenlerin bağışlarını kabul ediyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Naci Görür: "Çağdaş toplumlarının yaptığı gibi depreme dirençli yerleşim alanlarını oluşturmak zorundayız" Hatay’ın İskenderun ilçesinde söyleşiye katılan jeolog ve deprem bilimci Prof. Dr. Naci Görür, depreme dirençli yerleşim alanların oluşturulması gerektiğine dikkat çekti. Prof. Dr. Naci Görür, depremin vurduğu Hatay’ın İskenderun ilçesinde vatandaşlarla bir araya geldi. Görür, İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası tarafından düzenlenen ‘İskenderun’un Depremselliği ve Deprem Dirençli İskenderun’ söyleyişine katıldı. Türkiye’de 13,6 milyon önce deprem mekanizmaların oluştuğunu ifade eden Prof. Dr. Görür, depremleri durdurmanın mümkün olmadığını, toplum olarak depreme dirençli yerleşim alanlarını oluşturmak zorunda olduğunu söyledi. “Her depremde de 10 bin ve 50 bin insanı dün olduğu gibi toprağa veremeyiz" Deprem mekanizmasının Türkiye’de 13,6 milyon önce oluştuğunu söyleyen Prof. Dr. Görür, “Bizim ülkemizde bu faylar 13,6 milyon seneden beri deprem oluşturmaya devam ediyor. Biz depremleri durduramayız, bu mümkün değil çünkü bu mümkün değil. Her depremde de 10 bin ve 50 bin insanı, dün olduğu gibi toprağa veremeyiz. O halde yapılacak bir şey bilgi, aydın ve çağdaş toplumlarının yaptığı gibi depreme dirençli yerleşim alanlarını oluşturmak zorundayız. Bunları yaparsak deprem sorununu büyük ölçüde hallederiz” dedi. “İskenderun tarafına gelen kıta biraz büküldüğü ve eğildiğinde o bölgenin belli ölçüde gömülmesi ve batması anlamına geliyor” Deprem sonrası İskenderun sahilindeki çökme konusuna değinen Prof. Dr. Görür, “İskenderun’da bazı yerler çökmüş ve batıyor. Neden batıyor konusu fayla ilgili bir durumdur. Bin yıl önce Bingöl ilinin Karlıova’dan gelen doğu fayı, yanal hareket ederken İskenderun’daki fay biraz eğiliyor. İskenderun tarafına gelen kıta biraz bükülüyor ve eğiliyor. O kısımda bir duvar ve diklik oluşturuyor. Burada düşey atılım meydana geliyor ve fay niteliği doğuruyor ve batıyor. Bu nedenle de bir bölgenin belli ölçüde gömülmesi ve batması anlamına geliyor. Deniz seviyesinin göreceli olarak işlenmesi anlamına gelir” ifadelerini kullandı. İskenderun ilçesinde düzenlenen ’İskenderun’un Depremselliği ve Deprem Dirençli İskenderun’ temalı konferansa yer bilimci Naci Görür’ün yanı sıra; İskenderun İlçe Kaymakamı Murat Sefa Demiryürek, İskenderun Belediye Başkanı Mehmet Dönmez, Belen İlçe Belediye Başkanı İbrahim Gül ve İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Levent Hakkı Yılmaz katıldı.
İstanbul Sadettin Saran: "Göreve gelirsek Fenerbahçe’yi şampiyon yapacağız" Fenerbahçe Başkan Adayı Sadettin Saran, 48 saat içinde 500 imza toplayabildiklerini belirterek, "Göreve gelirsek ne sabır ne de süre istiyoruz. Fenerbahçe’yi şampiyon yapacağız" dedi. Fenerbahçe Başkanlığına adaylığını açıklayan İş İnsanı Sadettin Saran, Faruk Ilgaz Tesisleri’nde düzenlediği lansmansa kongre üyeleriyle bir araya geldi. Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu eski Başkanı Vefa Küçük de toplantı da yer alarak Saran’a destek verdi. Fenerbahçe’yi şampiyon yapmak için çalışacaklarını aktaran Saran, adaylık süreci ile ilgili bilgiler vererek, "Kasım ayında Ali Koç ile buluştum. Maddi manevi çok büyük emek verdiniz, bu işi öğrendin, devam edeceksen biz arkandayız ancak devam etmeyecekseniz biz bu işi çok iyi yaparız ve göreve talibiz dedim. O da, ’Çok iyi yapacağına ben de inanıyorum’ dedi. Kulüp bilançolarına, defterlere bakmamız için resmi olarak aday olmamız gerekiyordu. Takım şampiyonluğa gidiyor, kongre sürecine de sokmak istemiyoruz ama madem öyle dedik 48 saatte büyük teveccühle 500 imzayı topladık. Bunun için de çok teşekkür ediyoruz. Göreve gelirsek ne sabır ne de süre istiyoruz. Fenerbahçe’yi şampiyon yapacağız. Hem saha içinde hem saha dışında mücadele ediyoruz. Oyuncularımıza uzanan elleri kırmasını biliriz" ifadelerini kullandı. "Fenerbahçe hepimizindir" Fenerbahçe için birlik beraberlik mesajı beren 59 yaşındaki iş insanı, "Fenerbahçe hiçbir şahsa ait değildir. Fenerbahçe sizindir Fenerbahçe bizimdir. Fenerbahçe hepimizindir" diyerek sözlerini noktaladı. Saran’ın konuşmasının ardından Kongre Üyeleri yoğun alkışlarla destek verdi.