YEREL HABERLER - 14 Ağustos 2017 Pazartesi 17:54

KLÜ’de İş Sağlığı ve Güvenliği Yüksek Lisans Programları açıldı

A
A
A
KLÜ’de İş Sağlığı ve Güvenliği Yüksek Lisans Programları açıldı

Kırklareli Üniversitesi (KLÜ) Fen Bilimleri Enstitüsü bünyesinde İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) tezli ve tezsiz yüksek lisans programları açıldı.

Kırklareli Üniversitesi (KLÜ) Fen Bilimleri Enstitüsü bünyesinde İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) tezli ve tezsiz yüksek lisans programları açıldı.


Lisansüstü eğitimde açtığı programlarla da geleceğin bilim adamlarını yetiştirmeye devam eden KLÜ’de tezli-tezsiz yüksek lisans ve doktora programları ve öğrenci sayıları her geçen yıl hızla artıyor. 2017-2018 akademik yılı güz yarıyılında ilk defa öğrenci alacak olan İş Sağlığı ve Güvenliği Yüksek Lisans programı ile birlikte Fen Bilimleri Enstitü bünyesinde tezli yüksek lisans program sayısı 7’ye ulaştı.


Fen Bilimleri Enstitüsünde Elektrik-Elektronik Mühendisliği, Enerji Sistemleri Mühendisliği, Makine Mühendisliği, İnşaat Mühendisliği, Fizik ve Kimya anabilim dallarında tezli yüksek lisans programları bulunuyor. Diğer anabilim dalları ile birlikte yeni açılan İş Sağlığı ve Güvenliği anabilim dalının hem tezli hem de tezsiz yüksek lisans programlarına 2017-2018 akademik yılında, tezli yüksek lisans programı için 20, tezsiz yüksek lisans programı için de 100 öğrenci olmak üzere ilk defa öğrenci alınacak.



İş Sağlığı ve Güvenliği Programının amacı


KLÜ’den yapılan açıklamada, "İş Sağlığı ve Güvenliği Programı’nın amacı, İş Sağlığı ve Güvenliği kavramını bilen, alanın sorunlarını tanımlayabilen, analitik çözümler üretebilen ve üretilen çözümleri sahada uygulayıp, Türkiye’de ve Dünyada İş Sağlığı ve Güvenliğinin kapsamının artırılması, çalışma şartlarının iyileştirilmesi, çalışanların sağlığının korunması ve geliştirilmesi, meslek hastalıkları ve iş kazalarının azaltılması becerisi ve yetkinliğine sahip bilim uzmanları yetiştirmektir. Bu program ile birlikte, gerek üretim gerekse hizmetler sektöründe mevcut çalışanların sağlıklı ve güvenli koşullarda çalışıp çalışmadığını kontrol edebilecek, işletmeleri bu bağlamda doğru ve uygun önlemleri almaya yönlendirebilecek alanında uzman bireyler yetiştirilecektir. Program, aynı zamanda iş sağlığı ve güvenliği konusunda yasal mevzuatı takip edebilen, yorumlayan ve mesleki etik kurallara uygun davranan, iş güvenliğinin sağlanabilmesi için tüm tedbirleri alabilecek yeterlilikte bireyler yetiştirmeyi amaçlamaktadır. Bu program sayesinde, çalıştığı kurumun risk analizini yapabilen, bunlar doğrultusunda gerekli tedbirleri alabilen, iş sağlığı ve güvenliği konusunda gündemdeki olaylara duyarlı olan ve gelişmeleri izleyen bireylerin yetiştirilmesi hedeflenmektedir" denildi.



İş Sağlığı ve Güvenliği programının önemi


Programın önemi hakkında yapılan açıklamada ise, "İş Sağlığı ve Güvenliği, ülkemiz genelinde çok ihtiyaç duyulan bir bilim dalıdır. İşletmelerin iş güvenliği uzmanı çalıştırma zorunluluğunda olması ve ülkemizde bu konuda kalifiye eleman sayısının azlığı sebebiyle yüksek lisans programının açılması ülkemiz için kaçınılmaz bir gereklilik olmuştur. Bu program aynı zamanda 2012 yılında çıkartılan 6331 sayılı “İş Sağlığı ve Güvenliği” kanunu ile kanuni zorunluluk olarak ortaya çıkan, ülkemizin ihtiyaç duyduğu az tehlikeli ve tehlikeli sınıflarda iş güvenliği uzmanı olarak çalışacak B Sınıfı ehliyete sahip iş güvenliği uzmanların yetişmesine katkıda bulunacaktır. Programdan mezun olan mühendis, mimar veya teknik elemanlar B sınıfı İş Güvenliği Uzmanlığı sınavına girme hakkı kazanmaktadır. Böylelikle, bu programdan mezun olan adaylar, normal şartlar altında C sınıfı belgesini aldıktan sonra beklemesi gereken 3 yıl süreyi beklemeyeceklerdir" ifadelerine yer verildi.


KLÜ Fen Bilimleri, Sağlık Bilimleri ve Sosyal Bilimler Enstitülerinde Tezli Yüksek Lisans ve Doktora başvuruları 14-18 Ağustos 2017 tarihlerinde, Tezsiz Yüksek Lisans Başvuruları ise 21-24 Ağustos 2017 tarihleri arasında gerçekleştirilecek.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tokat Tokat’ta yaşanan 4,7 büyüklüğündeki deprem anı güvenlik kamerasında Tokat’ta yaşanan 4,7 büyüklüğündeki depremin ardından, Tokat Sulusaray ilçesi Belediye Başkanı Davut Kılıç, ilçede herhangi bir olumsuz durumun bulunmadığını söyledi. Öte yandan deprem anı güvenlik kameralarına yansıdı. AFAD tarafından açıklanan bilgilere göre, saat 01.06’da merkez üssü Sulusaray ilçesi olan 4,7 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Deprem, 9,97 kilometre derinlikte kaydedildi. Sarsıntı Sivas ve Yozgat illerinden de hissedildi. Depremi hisseden vatandaşlar büyük bir panik yaşayarak kendilerini dışarı attı. Deprem anı iş yerlerinin güvenlik kameralarına yansırken Tokat Sulusaray Belediye Başkanı Davut Kılıç, açıklamalarda bulundu. Başkan Kılıç, şu ana kadar herhangi bir olumsuz durumun olmadığını fakat dikkatli olunması gerektiğini söyledi. “Yıkılan, hasarlı bir bina yok” Kılıç, ilçede yıkılan ve hasarlı bir binanın olmadığını ifade ederek, “Saat 01.06’da Sulusaray ilçe merkezli 4,7 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Şu ana kadar herhangi bir olumsuzluk yok. Yıkılan, hasarlı bir bina yok. Herhangi bir can kaybı ve yaralanma da yok. Köylerimizde de sorun yok. Özellikle vatandaşlarımız bu gece, dikkatli, uyanık olmasını ve mümkünse bu geceyi dışarda geçirmeleri önemli. Vatandaşlarımızı dikkatli olmaları konusunda anons yaparak uyarıyoruz. Deprem ülkemizin gerçeği. İlçemiz de Kuzey Anadolu fay hattına yakın bölgede bulunuyor. Hepimize geçmiş olsun” dedi. Vatandaşlar ise depremi hisseder hissetmez kendilerini evden dışarı attıklarını belirtti.
İstanbul İstanbul’da taksiciler öldürülen meslektaşları için toplandı İstanbul’da yüzlerce taksici Sarıyer’de gasp edilip öldürülen meslektaşları Yaşar Yanikyürek için bir araya geldi. İstanbul’un çeşitli noktalarında bir araya gelen taksicilerin katılımıyla, yol kenarında ölüme terk edilen Yaşar Yanıkyürek’in cenazesi Zincirlikuyu Mezarlığı gasilhanesine getirildi. İstanbul’da taksisine aldığı yabancı uyruklu iki şahıs tarafından öldürülüp Sarıyer’de yol kenarına atılan Yaşar Yanıkyürek için yüzlerce meslektaşı bir araya geldi. İstanbul’un farklı noktalarında toplanan taksiciler bir araya gelerek Yaşar Yanıkyürek’in cenazesinin Zincirlikuyu Mezarlığı’na getirilmesine eşlik etti. Farklı noktalarda toplanan taksiciler Beyoğlu’nda bir araya gelerek konvoy halinde Zincirlikuyu Mezarlığı’na hareket etti. Polis ekipleri çevrede güvenlik önlemleri aldı. Zincirlikuyu Mezarlığı önünde toplanan taksiciler burada basın açıklaması yaptı. Konuyla ilgili konuşan İstanbul Taksi Şoförleri Derneği Başkanı Deniz Dündar, “Bugün 14.30 sularında Anadolu Yakası’ndan aldığı yolcu ile Avrupa Yakası Sarıyer Tarabya, bizim Madenler dediğimiz bölgede yabancı yolcusu tarafından katledilen Yaşar Yanıkyürek abi için bütün meslektaşları olarak, arkadaşları olarak buradayız. Cenazemizi yalnız bırakmadık. Bu bizim ilk cenazemiz değil, görünene göre son cenazemiz de olmayacak. İki üç ay önce İzmir’de Oğuz Erge kardeşimiz, yaklaşık 9-10 ay önce Yıldıztabya, Gaziosmanpaşa’da Samet Kubiloğlu kardeşimiz, ondan 1 sene öncesine kadar Aydın Altun abimiz, bu ne ilk ne de son. Biz bir an önce yetkililerden taksicilerin can ve mal güvenliği için ivedi bir şekilde çalışma yapmalarını arzu ediyoruz. Bugün Yaşar abi için buradayız, cenazemizi gasilhaneye teslim ettik. Yarın Feriköy Mezarlığında öğle namazına müteakip defnedip son görevimizi yerine getireceğiz ama bunun son olup olmadığını bilmiyoruz. Ne yazık ki evden helalleşerek çıkıyoruz. Bir an önce yetkililerden, kabinli araç ya da başka bir çözüm bekliyoruz. Buna yetkililer, İstanbul’da taksiyi yönlendiren UKOME kurulu karar verecek. Bizler dernekler olarak, daha önce büyükşehir belediyesine bunun müracaatını yaptık. Bu ilk değil son değil. Biz helalleşerek çalışmak istemiyoruz. Bizler huzur, güven içinde çalışmak istiyoruz. Bizler STK’lar olarak sizler için her şeyi yapıyoruz. Bu işin hızlanması için sizlerin de bir an önce müracaatta bulunmanız gerekmektedir. Lütfen bizim sesimizi artık duyun. Lütfen bizi ciddiye alın" ifadelerini kullandı. "Azrailimizi yanımızda taşıyoruz" Ölümlerin artık son bulması için yetkililerin önlem almasını isteyen ve evden helalleşerek çıkıyoruz diye belirten Deniz Dündar, "Bugün bu, yarın bir başkası, kimi taşıdığımızı bilmiyoruz. Azrailini yanında taşıyan bir meslek grubu haline geldik. Bütün yetkililere, özellikle taksici dostu cumhurbaşkanımıza sesleniyorum; Sayın Cumhurbaşkanım lütfen bu çığlığımızı, bu haykırışımızı duyun” şeklinde konuştu.