GENEL - 01 Ekim 2018 Pazartesi 15:07

Diyanet İşleri Başkanlığı Dini Yayınlar Genel Müdürü Dr. Fatih Kurt: “Din görevlisini üstün kılan hedeflerinin olması planlı ve programlı şekilde çalışmasıdır”

A
A
A
Diyanet İşleri Başkanlığı Dini Yayınlar Genel Müdürü Dr. Fatih  Kurt: “Din görevlisini üstün kılan hedeflerinin olması planlı ve programlı şekilde çalışmasıdır”

KIRŞEHİR (İHA) – Camiler ve Din Görevlileri haftası kapsamında İl Müftülüğünde düzenlenen programda konuşan Diyanet İşleri Başkanlığı Dini Yayınlar Genel Müdürü Dr.

KIRŞEHİR (İHA) – Camiler ve Din Görevlileri haftası kapsamında İl Müftülüğünde düzenlenen programda konuşan Diyanet İşleri Başkanlığı Dini Yayınlar Genel Müdürü Dr. Fatih Kurt, Din görevlisini üstün kılan özelliğin hedeflerinin olması planlı ve programlı şekilde çalışması olduğunu söyledi.



Konferansın açılış konuşmasını yapan İl Müftüsü Mehmet Yaman, din görevlilerinin rehber olduğunu ve camilerde büyük-küçük herkese Kur’an ahlakını öğretmeyi din görevlilerinin görev bildiğini belirtti.



İl Müftülüğünde gerçekleştirilen konferansa Vali İbrahim Akın, İl Müftüsü Mehmet Yaman ve çok sayıda din görevlisi katıldı.


Saygı Duruşu ve İstiklal Marşının okunmasıyla başlayan programa konuk olan Diyanet İşleri Başkanlığı Dini Yayınlar Genel Müdürü Dr. Fatih Kurt, mesafeleri kaldırılan camilerin toplum için önemini hatırlamak ve hatırlatmak gerektiğini anlattı.



Dini Yayınlar Genel Müdürü Dr. Fatih Kurt, konuşmasında, “Caminin önemini konuşarak cami merkezli başlayıp hayatın her alanına sirayet eden din görevlilerini konuşuyoruz. Mesai mefhumu gözetmeksizin hizmet eden ve farklı kıvrımlarda bize dokunan din görevlilerimizin önem ve değerlerini anlamaya ve anlatmaya çalışacağız hafta boyunca.


Din görevlisi olmak ve din hizmeti ve din görevliliği bir aşk işidir. Bu işi yürüten insan sağlam bir inanç ve ahlaka sahiptir. Sadece sözü ile değil hali ve yaşantısı ile örnek insandır. Din görevlisini toplum nezdinde öne çıkartan vasıf, ahlaki prensipleri önemseyen yaşantıya sahip olmasıdır”dedi.



Din görevlisinin hedefi olması gereğini anlatan Kurt, konuşmasını şöyle sürdürdü:


“Din görevliliği bir peygamber vasisidir aslında, din görevlisi olmak çileye de talip olmak demektir. Yeri geldiğinde İbrahim gibi ateşe atılmayı kabul etmek yeri geldiğinde Yusuf olmaktır. Üzerinize düşen vazifeleri yaparken dikenli yoldan yürümek, bu yolda istikameti kaybetmemek. Peygamberlerin hayatında hedef vardı. Peygamberimizin dara düştüğünde ettiği duada dahi hedef vardı. İslam dininin Roma, Bizans, İran’a ulaşmayı istemeyi bir hedeftir. Din görevlisini üstün kılan hedeflerinin olması planlı ve programlı şekilde çalışmasıdır. Din görevlisi insanların sıkıntılarına gözünü kapatıp kulağını tıkayamaz. Din görevlisi ‘ dünyanın gidişatından sorumlu olan’ kişidir. İlmi birikim ve mirası bizlere ulaştıran ve taşıyan insanların hayatlarına bakıldığında onların ciddi dertlerle meşgul olduğunu da görürüz. Sahip olduğumuz bir çok miras bizler kolaylıkla ulaşmıştır.


İnsanlığın maddi ve manevi sıkıntılarını gidermek için din görevlisi kaygılı olmalı ve fedakar olmalıdır. Bazen bir sala için erken uyanır. Bazen günlerce acısı olan insanların acılarını dindirmek için çalışırsınız. Yetiştirilen öğrencilerin başarıları da din görevlileri için önemlidir.


Elimizde ki miras ve ilmi geleneği ölüme giderken dahi bırakmayan eğiticilere hocalara borçluyuz. Yaptığımız ve yapamadığımız fedakarlıkları sorgulamalıyız. Din görevlisini öne çıkaran vasıflardan bir tanesi de yaptığı işi ihsan bilinci ile yapıyor olmasıdır. İşini yapmış olmak için yapan insana bir övgü ve takdir yoktur. Din görevlisi vazifesini işinin her alanında ki bütün noktaları ciddi bir bilinçle yerine getirir. Din görevlisinde bulunması gereken bir diğer vasıf da sözünde, zihninde ve hayatında asla ’ben’ diye bir kelime yoktur. İnsana insan olduğu için değer ve kıymet verir. Dün görevlisi hiç kimseye hayatını ipotek ettirmez. İnsanlarında bu hataya düşmemesi için gayret gösteren ve dikkatli olunmasını sağlar.


Din görevlilerinin hayatında boşa harcanan bir zaman yoktur. Öğleden önce farklı sonrası farklı akşamı ise din görevlisinde bambaşkadır. Zamanın kıymetini bilen insanın adıdır din görevlisi. İnsanlı zamanın kıymetini bilmeli ama din görevlileri bu noktada daha hassas olmalı"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tokat Bakan Yardımcısının basın açıklaması sırasında deprem oldu İçişleri Bakan Yardımcısı Münir Karaoğlu depremin merkez üssü Tokat’ın Sulusaray ilçesinde basın açıklaması yaparken deprem meydana geldi. İçişleri Bakan Yardımcısı Karaloğlu, depremin merkez üssü Tokat’ın Sulusaray ilçesinde incelemelerde bulundu. Karaloğlu 4 ilçe 37 köyde 385 konut, 87 ahır, 11 cami ve 1 fırında hasar meydana geldiğini belirterek, “Sulusaray merkezli 5 deprem meydana geldi şu ana kadar, 41 de artçı oldu. Ben Tokat ve Yozgat’taki tüm hemşerilerimize geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Rabbim beterinden korusun, muhafaza etsin. En büyük tesellimiz şu ana kadar herhangi bir yaralımız ve can kaybımız yok. Arkadaşlarımız, ekiplerimiz şu anda sahada köylerin tamamı tarandı. Tokat’ta 3 ilçe, Yozgat’ta 3 ilçede olmak üzere depremden etkilenen tüm köylerimiz şu anda taranmış durumda. Tokat’ta şu ana kadar 112 acil çağrı merkezimize 576, Yozgat’ta 250 deprem kaynaklı vatandaş ihbarı var. Ön incelemeler sonucunda Tokat ilimizde 3 ilçe, 30 köyde, 191 konutta ve 84 ahırda, 7 cami ve 1 fırında hasarlar var, bunlar yıkık değil hasarlı. Yozgat ilinde 1 ilçede 7 köyde 94 konutta, 4 cami ve 3 ahırda ön hasar tespitlerimiz var” dedi. “Hasarlı evlere girmeyin” Hasarlı evlere girilmemesi çağrısında bulunan Karaloğlu, "Evinde hasar olan, çatlağı olan hiçbir vatandaşımız evini kullanmasın. Biz onları alıp misafir etmeye hazırız. Yurtlar hazır hale getirildi. Vatandaşımıza çağrı yapıldı. Şu ana kadar 30 vatandaşımız yurtlarda kalmak için müracaatta bulundu. Sayın valimizin verdiği bilgiye göre şu anda bölgedeki kamu kurum ve kuruluşlarında bir hasarımız yok. Okullarımızda, kamu hizmet binalarında herhangi bir hasarımız yok, inşallah binalarımızda kamu hizmeti vermeye de devam edeceğiz. Kumanyalar hazırlandı şu anda dağıtılıyor. Yine Tokat’ta üç ilçemizde sıcak yemek çıkartmak üzere aş evlerimiz oluşturuluyor. İnşallah vatandaşımıza sıcak yemek imkanımızda sunulacak. Şu anda bölgede ulaşımda, alt yapıda, elektrik ve haberleşmede herhangi bir sorunumuz yok. Yollarımız açık, enerjisi olmayan ve haberleşme imkanı olmayan köyümüz yok. Tedbir olarak Tokat’ta bir gün eğitime ara verdik. Yozgat ilimizde ise Çekerek, Kadışehri ve Aydıncık ilçelerinde yine eğitime bir gün ara vermiş olduk” dedi. “750 Personel 150 araç bölgede” Karaloğlu, 150 araç ve 750 personelin bölgede görev aldığını ifade ederek, “Diyarbakır’dan Van’a kadar birçok ilimizden arama kurtarma ekipleri bölgeye ulaşmış durumda. Yerel ekipler de bölgeye ulaştı. Şu anda bölgede 750 personelimiz vatandaşlarımıza yardımcı olmak üzere bekliyor. 150 yardım aracı da bölgeye ulaşmış durumda” şeklinde konuştu. “Dezenformasyon uyarısı” Karaloğlu açıklamasında dezenformasyon uyarısında bulunarak şunları söyledi: “Sosyal medyada maalesef yine dezenformasyonlar var. Vatandaşımıza çağrımız AFAD tarafından açıklanmayan hiçbir bilgiye itibar etmemeleridir. Biz vatandaşlarımızı AFAD üzerinden çok hızlı bir şekilde bilgilendiriyoruz. Vatandaşımızın tereddüdü olmasın.” Öte yandan İçişleri Bakan Yardımcısı, açıklama yaptığı sırada deprem meydana geldi. Karaloğlu, "Şu anda artçı sarsıntıyı hep birlikte yaşadık. Rabbim hepimizi, ülkemizi korusun" dedi.
İstanbul Jose Mendilibar: "Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık" Olympiakos Teknik Direktörü Jose Mendilibar, Fenerbahçe ile çok zor bir maç oynadıklarını belirterek, "Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık. Penaltılara kalması, futbolcuların becerisine kalıyor" dedi. UEFA Avrupa Konferans Ligi Çeyrek Final ikinci maçında Fenerbahçe ile karşılaşan Olympiakos, penaltı atışları sonunda galip gelerek yarı finale yükseldi. Müsabakanın ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Olympiakos Teknik Direktörü Jose Mendilibar, "Çok zor bir oyun oynadık. Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık. 10. dakikada golü yemiştik fakat dayandık. İlk devrede dayanma gücümüzü iyi kullandık. Topu rakibe verip yorma yoluna gittik. Penaltılara kalması, futbolcuların becerisine kalıyor" ifadelerini kullandı. "Kendimi şanslı hissediyorum" Mendilibar, "Avrupa kupalarında yarı finale kalmasında takımın başında antrenör olduğum için kendimi şanslı hissediyorum. Umarım daha ileriye taşıyabiliriz. Şu anda kalemizi koruyan Tzolakis, başta ikinci kalecimizdi. Sonra kaleyi devraldı. Topun auta gitmesine şans diyebilirsiniz ancak kalecinin kurtarışına şans diyemeyiz. Bir çalışma sonucu oluyor bunlar" diye konuştu. "Kariyerim boyunca penaltılara bakmadım" Penaltı atışlarını izlemediği ve sırtını dönmesiyle ilgili sorulan soruya İspanyol teknik adam şu yanıtı verdi: "Ben bütün kariyerim boyunca penaltılara bakmadım. Bunu totem olarak yaptığımı size açıklamak isterim."
İstanbul İsmail Kartal: “Turu geçmek adına her şeyi hak etmiştik” Fenerbahçe Teknik Direktörü İsmail Kartal, Olympiakos maçında oyuncuların 2. golü bulamamanın stresini yaşadığına dikkat çekerek, “Turu geçmek adına her şeyi çok hak etmiştik. Bugüne kadar penaltı kaçıran oyuncular, en az penaltı kaçıran oyunculardı” dedi. UEFA Avrupa Konferans Ligi Çeyrek Final ikinci maçında Fenerbahçe, sahasında karşılaştığı Yunan temsilcisi Olympiakos’a penaltı atışları sonunda kaybederek turnuvaya veda etti. Fenerbahçe Teknik Direktörü İsmail Kartal, müsabakanın ardından düzenlenen basın toplantısında değerlendirmelerde bulundu. İlk yarı iyi futbol oynadıklarını belirten Kartal, "Bugün oyuna çok iyi başladık. İlk devre muhteşem bir Fenerbahçe vardı. Muhteşem taraftar önünde golü de bulduk. İkinci yarı oyun dengelendi. Sonra tempoyu arttırdık sadece 2. golü bulamadık. Oyuncuların turu geçebilmek adına rahatlığı, o golü bulamamanın stresini yaşadık. Uzatmalarda mecburi değişiklikler yaptık. Uzatmalar iki takım adına dengeli geçti. Turu geçmek adına her şeyi çok hak etmiştik. Oyuncularımı tebrik ediyorum. Bugüne kadar penaltı kaçıran oyuncular, en az penaltı kaçıran oyunculardı. Sadece 2. golü bulamadığımız için turu geçemedik. Taraftarlarımıza karşı mahcup olduk. Her şeye rağmen önümüze bakıyoruz. Ligde devam edeceğiz" diye konuştu. “Bugün bazı oyuncular karşılık veremedi” Müsabakada yapılan değişiklikler ile ilgili Kartal, “Bazen oyuncuları değiştirirsin, hamlelere karşılık bulursunuz. Bazen de istediğiniz verimi alamazsınız. Bugün de bazıları karşılık verdi, bazıları veremedi. Bunlar futbolun içinde olan doğal şeyler” ifadelerini kullandı. "Mecburi değişiklikler oldu" Tadic’in vuruş stili ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Kartal, “Tadic’in çok fazla şut atma değil de ayak içi plase vuruşları var. Onun kendine göre vuruş stili var. 86. dakikada Fred ile konuştuk uzun zaman sakatlık yaşadı. Uzatmaları da düşünerek yerine daha mücadeleci birini alarak tüm planlarımız buydu. Szymanski’ye kramp girdi, Becao’nun kasığında ağrı oldu. Mecburi değişiklikler oldu” şeklinde konuştu. “En güvendiğimiz isimler penaltıları kaçırdı” Penaltı atışlarını da değerlendiren Kartal, “Bonucci çok kariyerli oyuncu, Cengiz de aynı şekilde. Tadic penaltı atışlarında, kariyerinde kaçırdığı penaltı sayısı çok az. Beni şaşırtan bunlar oldu. En güvendiğimiz isimler penaltıları kaçıran isimler oldu. Bu kadar mücadele ettik. Bu mücadelenin karşılığında 2. golü atarak turu geçebilmek varken, penaltılarla elenmek üzücü oldu” diyerek sözlerini noktaladı.