GENEL - 31 Mayıs 2017 Çarşamba 13:03

Emekli pazarcı atıkları süs eşyasına çevirdi

A
A
A
Emekli pazarcı atıkları süs eşyasına çevirdi

Kırşehirli emekli pazarcı Ali Osman Yurdugüzel, atölyeye çevirdiği evinin bodrum katında, topladığı atıkları süs eşyalarına ve evde kullanılabilecek dekoratif araç gereçlere çeviriyor.

Kırşehirli emekli pazarcı Ali Osman Yurdugüzel, atölyeye çevirdiği evinin bodrum katında, topladığı atıkları süs eşyalarına ve evde kullanılabilecek dekoratif araç gereçlere çeviriyor.


Emekli Ali Osman Yurdugüzel, insanların çöp olarak gördüğü malzemeleri, askere gitmeden önce kısa süre çalıştığı marangozluktan kalan bilgisiyle tekrar kullanılabilir hale getirmeye başladı. Evinin bodrum katını atölyeye çeviren Ali Osman Yurdugüzel, emekli olduktan sonra el sanatlarına olan ilgisinin farkına vardığını söyledi. Ali Osman Yurdugüzel, “Eski malzemelere merakım vardı, askerden önce marangoz yanında çalışmam da bunda etkili oldu. İnsanların eski diye gördüklerini tekrar kullanıma kazandırmayı seviyorum. Örneğin, alt tarafı jant kapağı üzeri ise avize olan bir sehpa tasarladım. Çöpten aldığım atık bir malzeme ile de darbuka yaptım. Unutulan bir geleneği de canlandırmak için gelin çeyiz sandığı ve kürsüsü yaparak genç kızlara da hediye ediyorum. Toplumumuzda tamamen unutulan kasnakçılık sanatını ise Kahramanmaraş’tan getirttiğim kasnaklara tahtalardan da destek alarak yaptığım ekmek külekleri ile hatırlatmaya çalışıyorum" diye konuştu.



Atatürk ve Neşet Ertaş Hayranı...


Eserlerinde Atatürk ve Neşet Ertaş’ın siluetleri ile sözlerini çokça kullanan Ali Osman Yurdugüzel, “Atatürk ve Neşet Ertaş hayranıyım. Atatürk olmasa bu günlere gelemezdik. Neşet Ertaş ise Kırşehir’i tanıtan isim oldu" dedi.



“Eşim en büyük destekçim"


Eşinin yaptığı işlere destek verdiğini dile getiren Nebahat Yurdugüzel ise, “1968’den bu yana beraberiz. 4 çocuğumuz var. Onların yuvalarını kurduk. Biz buradayız. Ali Osman Bey evin altında el sanatları yapıyor. Ben de elimden geldiği kadar eşime yardımcı oluyorum. Beraber yaptığımız işi seviyoruz. İnsanların çöpe attıkları ürünleri değerlendiriyoruz. Atık maddeleri atmasınlar bize getirsinler bizler de eser ortaya çıkartıp onlara hediye edelim" ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Maltepe’de saz üstatları için 30 yıldır bağlama üretiyor Maltepe’de Erzincanlı bağlama ustası Cihan Doldur, 30 yıldır saz üstatları için bağlama üretiyor. İstanbul Maltepe’de yaşayan Erzincanlı bağlama ustası Cihan Doldur, 30 yıldır saz üstatları için bağlama üretiyor. Halk müziğinin önemli enstrümanlarından biri olan el emeği bağlama üretimi, teknolojik imkanların artması ve çırakların yetişmemesi nedeniyle son demlerini yaşıyor. Maltepe’de küçük bir atölyede 30 yıla yakındır bağlama yapan Cihan Doldur, ağacın cinsine göre ayda ortalama 5-6 bağlama yapıyor. Bağlama yapmak için maun, dut ve kırmızı ardıç ağaçlarını tercih eden Doldur, bazı bağlamaları ise yaklaşık 6 ayda tamamladığını söyledi. Bağlama yapımını aşama aşama anlatan Doldur, zahmetli ve bir o kadarda emek isteyen bir çalışma olduğunu dile getirdi. 30 yıldır Maltepe’de saz üreten Cihan Doldur, “Kursa yazılmıştım, yengemin bir sazı vardı. Kurs sonrası yengem sazını geri isterdi, dolayısıyla çalışamazdım, yapamazdım. Hiç sazım olmamıştı, zaman ve süreç bizi buralara getirdi. 30 yılı aşkındır bu meslekteyim. Bağlama enstrümanı her şeyden önce beni sesiyle cezbettiği için, amcamın da bağlama ustası olmasından dolayı onun yanında başladım. Ahşapa dokunmak çok farklı bir şey. Ben bu işi bir. Meslek gibi görmedim, severek yaptığım bir iş bu. Yeni jenerasyon gençlik biraz daha rahat. Buraya geliyorlar ve ilk başlarda hoşlarıma gidiyor. Tozu, zımparayı zorlukları gördükleri zaman geri adım atıyorlar. Bu iş meşakkatli bir iş, bedenen ve ruhen bu işe kendinizi vermeniz gerekiyor. Gençlerimizde kültürümüze ilgi daha az daha çok batı kültürüne yakınlar ama batıdaki gençlere baktığımızda bizim kültürümüze daha çok meraklılar. Müşteri portföy olarak Çin’e, Afrika’ya, Ruslar’a ve Avrupa’nın bir çok ülkesine saz ürettik. Amerikalı bir arkadaş bizlere Muhlis Akarsu’yu anlattı, eserlerini çaldı. Biz utandık açıkçası" diye konuştu.