GENEL - 15 Ağustos 2018 Çarşamba 08:45

Türkiye Kamu-Sen’den yerli üretime destek

A
A
A
Türkiye Kamu-Sen’den yerli üretime destek

Türk Eğitim-Sen Şube Başkanı, Türkiye Kamu-Sen İl Temsilcisi Bilal Türk, yerli üretime destek açıklaması yaptı.

Türk Eğitim-Sen Şube Başkanı, Türkiye Kamu-Sen İl Temsilcisi Bilal Türk, yerli üretime destek açıklaması yaptı.



Türkiye’de son dönemlerde döviz kurlarında yaşanan dalgalanma karşısında emperyalist zihniyetin yürüttüğü savaşa siyasi, askeri ve politik saldırılarına ekonomi silahını da eklendiğini söyledi.



Şer odaklarının Türkiye’yi terör örgütleriyle hizaya getiremediğini anlatan Sendika Başkanı Bilal Türk, açıklamasında, "Bölge ülkelerinde kanlı çatışmaları körükleyerek kan ve vahşete başvurarak çıkarlarına uygun yeni bir dünya düzeni kurmak üzere yola çıkan şer odakları, Türkiye’yi terör örgütleriyle hizaya getirmeyi denediler,darbe yoluyla saldırdılar, başaramadılar.



Şimdi ise gerek yurt içi gerekse yurt dışı döviz işlemleriyle ülkemizi ekonomik olarak tehdit edip, bizleri hizaya getirmeye, bedel ödetmeye, zorlamaktalar. Bu saldırılar karşısında Türk milletinin birlik ve beraberliğini göstermesi, ekonomik olarak da diz çökmeyeceğini dost düşman herkese ispat etmesi bir zorunluluktur. Bu hayasız küresel saldırıyı bertaraf etmemiz, Türkiye Cumhuriyeti’nin her anlamdaki bağımsızlığının da bir kere daha perçinlenmesi anlamına gelecektir.



Bu topraklardaki varlığımız, birlikte hareket etme ve direnme gücümüzle doğru orantılı olarak şekillenecektir. Madem ki, ülkemize karşı ciddi bir saldırı vardır, dış ülkelerden yardım beklemek çok da akılcı görünmemektedir. Buna göre iç dinamiklerimizi harekete geçirmek ve bu sorunu içimizde çözmek yolunda fikirler üretmek durumundayız. Tıpkı ülkemize karşı girişilen askeri ve siyasi saldırılarda olduğu gibi bu ekonomik işgal girişimi karşısında da milli birlik içinde hareket etme zorunluluğumuz bulunmaktadır.



Türkiye Kamu-Sen olarak döviz kuru üzerinden ülkemize yapılmak istenilen bu ekonomik operasyonun, milli ekonomik bir modelle boşa çıkarılacağına inanmaktayız. Bu noktada mücadelemizin baş unsurunu yurt içinde Türk Lirası kullanmak, yerli malı tüketmek, yerli üretimi desteklemek ve kendi kendine yeten bir ülke olmak şeklinde tanımlayabiliriz"dedi.



Danışma mekanizmalarının toplanarak milli bir ekonomik mutabakatın sağlanması gereğini anlatan Türk açıklamasını şöyle sürdürdü:


"Ülkemizin, yaşanan bu saldırılardan en az zararla çıkması için herkese görevler düştüğünü görmekteyiz. Sürdürülebilir bir büyüme sağlanması, bugün ve gelecekte bir daha ekonomik sorunlarla karşılaşılmaması için önerilerimiz, toplumumuzun her kesimini içermektedir.



Saldırıyı def etmenin reçetesi ise hazırlanacak milli program çerçevesinde, bilinçte ve eylemde topyekun milli olmaktır. Daha önce de müteakip defalar dile getirdiğimiz milli ekonomik anlayış çerçevesinde geliştirdiğimiz ve ortak toplumsal mutabakatla hayata geçirilmesini öngördüğümüz önlemlerimiz; özünde milli ekonomik değerlerine sahip çıkan, vatandaşlarının refahını ekonomi politikalarının odağına oturtan, devletin ekonomik alanda daha etkin olduğu bir anlayışın benimsenmesi ve milli bir ekonomik program hazırlanması hepimizin arzusudur.



Bu nedenle vakit geçirmeden, geniş kapsamlı, toplumun tüm kesimlerini içine alan bir platform olan Ekonomik ve Sosyal Konsey toplanmalı, gerçekçi kararlarla içinde bulunduğumuz durumdan çıkışın yolları aranmalıdır. Ekonomik ve sosyal politikalar yeniden gözden geçirilmeli, yapılan hatalar bir daha tekrarlanmamak üzere terk edilmelidir. Bu çerçevede ilk olarak kamuda, özel sektörde ve gündelik hayatta tasarrufa azami düzeyde dikkat edilmesi sağlanmalıdır. Milli ekonominin temeli, milli para biriminin kullanıldığı, yerli üretimin tercih ve teşvik edildiği, her yönüyle kendi kendine yetebilen bir ülke için dışa bağımlı politikaların terk edildiği bir yapıyı öngörmektedir.


Ülke çapında başlatılacak kampanya ile ülkemizde üretilen malların tüketilmesi için bilinçli bir toplum oluşturulmalıdır. Ülke içinde Türk Lirasının kullanılması için kampanya başlatılmalıdır. AR-GE faaliyetleri desteklenmeli, yazılım başta olmak üzere, yeni buluşların artırılması için marka ve patent konusuna özellikle ağırlık verilmelidir"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Malatya MHP’li Tabaroğulları: “Terk edilen değil, tercih edilen Hekimhan’ı inşa edeceğiz” 31 Mart yerel seçimlerinde son günlere yaklaşılırken, Hekimhan’da cumhur ittifakının MHP’li belediye başkan adayı Memet Tabaroğulları, gün içinde esnafları ve vatandaşları ziyaret ederken, akşamları ise iftar programlarında Hekimhanlılar ile buluşuyor. Tabaroğulları, Hekimhan’nın cumhur ittifakının hizmetleriyle buluşmaya hazırlandığını ifade ederken, “Terk edilen değil, tercih edilen Hekimhan’ı inşa edeceğiz” dedi. Son hafta Hekimhan’daki seçim çalışmalarına hız veren belediye başkan adayı Tabaroğulları’na destek amaçlı Hekimhan’da bulunan MHP Malatya Milletvekili Mehmet Fendoğlu, MHP İl Başkanı Gökhan Gök’ün yanı sıra AK Parti eski milletvekillerinden Öznur Çalık’ta mahalle gezilerine ve esnaf ziyaretlerine katılıyor. Oluşturulan kalabalık konvoylarla mahalleleri gezen Tabaroğulları, gittiği her mahallede ise büyük coşku ile karşılanıyor. Ziyaretlere katılan AK Parti Malatya eski milletvekillerinden Öznur Çalık, “Hekimhan Cumhur ittifakının başarılı belediyecilik hizmetlerine kavuşmalı. Biz Hekimhan’a çok önemli hizmetler yaptık. Ancak yerel yönetimde de aynı hizmet temposunu yakalamalıyız. Sevgili hocamız Memet Tabaroğulları, bu ilçenin yetiştirdiği değerli isimlerden biri. Onu destekliyoruz. İnanıyoruz ki Hekimhan, Tabaroğulları ile yerelde büyük hizmetlerle tanışacak” şeklinde konuştu. MHP Malatya Milletvekili Mehmet Fendoğlu ise, “Biz adayımıza güveniyoruz. Onun projeleriyle Hekimhan’ın büyüyeceğini ve bölgesinin cazibe merkezi olacağına inancımız tamdır. Gördüğüm kadarıyla Hekimhanlılar da Tabaroğulları’nın projelerini heyecanla dinliyor. Hekimhanlılar Hekimhan’a bir şans verecek ve Hekimhan, 1 Nisan’dan sonra cumhur ittifakının hizmetleri Hekimhan’da da halkımızla buluşacaktır. Cumhur ittifakının başarısı için sandığa eksiksiz gidilip, Sayın Tabaroğulları’na destek verelim” ifadelerini kullandı. Yaklaşık 2 aydır Hekimhan’da seçim çalışmalarını sürdüren MHP’li Hekimhan belediye Başkan adayı Memet Tabaroğulları, Hekimhan’nın cumhur ittifakına olan sevgisini sahada gördüklerine dikkat çekerken, “Yeni Hekimhan, Yeni bir Yaşam sloganıyla çıktığımız yolda artık sonlara geliyoruz. Hemşerilerimizle buluştuk onlara projelerimizi anlattık. Onlardaki heyecanı gördük. Artık Hekimhan, terk edilen değil tercih edilen bir ilçe olacak. Bunun inşası için Allah nasip eder, halkımızda gereken teveccühü gösterir ise 1 Nisan’dan itibaren kolları sıvayacağız. 5 yılda hayata geçireceğimiz projelerimizle Hekimhan, Malatya’nın ve bölgesinin en gelişmiş ilçeleri arasına girecek. 31 Mart günü Hekimhan tek vücut olacak ve kararını verecek. 1 Nisan’dan itibaren de ilçede değişim ve gelişim başlayacaktır” dedi. İftar buluşmaları Hekimhan’da gün içerisinde seçim çalışmalarını yoğunluklu olarak sürdüren MHP’li Tabaroğulları ve beraberindekiler son olarak Taşhan’da, Hekimhan Madencilik ve Kolin şirketleri tarafından kendisi için verilen iftar yemeğinde hemşerileri ile bir araya geldi. Taşhan’da ve önceki gün Kurşunlu’da kültür merkezinde gerçekleştirilen iftar yemeklerine kalabalık bir katılımın olması dikkat çekti. “Birliğin gücüyle, yeni Hekimhan “Mitingi Cuma Günü Cumhur ittifakının “Birliğin gücüyle, yeni Hekimhan” mitingi ise 29 Mart Cuma günü Hekimhan Atatürk Meydanında saat 13.00’de gerçekleşecek. Tabaroğulları, mitinge tüm hemşerilerinin davetli olduğunu hatırlatarak, “ Gelin Hekimhan için birlik olalım, geleceğe umutla bakalım” diye konuştu.
Gaziantep İmkander Gazze ve Suriye’deki mazlumları yalnız bırakmıyor İmkander Gaziantep Şubesi Gazze’de hem Refahta hem de Cebeliye’de her gün 500 aileye iftar yemeği dağıtırken, Suriye’de ise Elbab , Akterin, ve Azez çevresindeki kamplarda kalan mağdurlara her gün sıcak yemek dağıtıyor. Yurtiçi ve Yurtdışında mazlumlara yaptığı yardımlarla büyük takdir toplayarak gönüllere dokunan Gaziantep İmkander, Ramazan ayında çalışmalarını hızlandırdı. Gaziantep Yeditepe Mahallesinde her gün 400 Yetim ve fakir aileye iftarlarını açmaları için yemek dağıtımı yapan dernek, Ayrıca Suriye ve Gazze’de de her gün binden fazla aileye de iftar yemeği veriyor. Suriye’de Elbab , Akterin, ve Azez çevresindeki kamplarda kalan mazlumlara her gün sıcak yemek dağıtan dernek, Gazze’de ise iki bölgede iftar yemeği veriyor. Hem refahta hem de Gazze’nin kuzeyinde cebeliye kampında kalan savaş mağduru insanlara iftar yemeği yardımında bulunuyor. "Gazze’de günlük bin aileye yemek ulaştırıyoruz" İmkander Gaziantep Şube Başkanı Sait Gökdere, "Gazze’de günlük bin aileye yemek ulaştırıyoruz. Bu konuda yardımlarını esirgemeyen Türkiye’deki Müslüman kardeşlerimize teşekkür ederiz. Yaptığımız çok büyük bir şey değil ama karınca misali olsa da safımız belli olsun istiyoruz. Peygamber efendimiz hadisi Şerif de şöyle buyuruyor: ‘Müslüman kardeşinin derdiyle dertlenmeyen bizden değildir’ diyor. Yine buyuruyor ki: ‘Komşusu açken tok yatan bizden değildir’ diyor. Bu anlayışla hareket etmeye devam edeceğiz. Onun için Müslüman kardeşlerimizden desteklerini bekliyoruz” dedi.
İstanbul Güreş camiası iftarda bir araya geldi Türkiye Güreş Federasyonu Başkanı Dr. Şeref Eroğlu, İstanbul Mersinli Ahmet Kireççi Kamp ve Eğitim Merkezi’nde düzenlenen iftarda kulüp başkanları, milli sporcular ve antrenörlerle buluştu. Türkiye Güreş Federasyonu Başkanı Şeref Eroğlu, İstanbul Mersinli Ahmet Kireççi Kamp ve Eğitim Merkezi’nde iftar düzenledi. İftara Spor Hizmetleri Genel Müdürü Doç. Dr. Veli Ozan Çakır, kulüp başkanları ve aynı yerde kamp yapan milli güreşçiler ile antrenörler katıldı. Spor Hizmetleri Genel Müdürü Çakır, iftar öncesinde kamp merkezini ziyaret etti. Veli Ozan Çakır: "Türk güreşi tekrar yükselişte" Sporcular, teknik heyet ve yöneticilerle güzel bir anı olduğunu belirten Veli Ozan Çakır, "Bizim olimpiyat madalyalarımızın yüzde 60’ı güreşte. Güreşin, Türk sporundaki yeri ayrı. İnşallah Paris’te düzenlenecek olan olimpiyat oyunlarında da güreş başta olmak üzere tüm spor dallarında ben büyük başarılara imza atacağımıza inanıyorum. Öncelikli hedefimiz olimpiyat madalyası kazandığımız spor dalı sayısını arttırmak. Daha önce madalya kazanmadığımız branşlarda madalya kazanmayı hedefliyoruz. Bununla birlikte Atina’dan beri 20 yıldır 3 altın madalya almamıştık. İnşallah Paris Oyunları’nda en az 3 altın madalya kazanmayı hedefliyoruz. Gerçekten bu şampiyonluğa yakın birçok sporcumuz var. Türk güreşi de hepinizin gördüğü gibi tekrar yükselişte. İnşallah eski günlerini görecek. Bugün bu kampta da güzel anlar yaşadık. Burada 17-18 yaş grubu genç milli sporcularımız vardı. Onlarla da konuştuk. Aynı zamanda onlara antrenörlük yapan şampiyon ağabeyleri de vardı. Nazmi Avluca’nın 2008 Pekin’de sakat sakat kazandığı madalyayı da hatırlıyorum. Olimpiyat şampiyonumuz Mehmet Akif Pirim’in, 1992 Barcelona’da kazandığı finali hatırlıyorum. Hepsinde çok heyecanlıydık. Federasyon başkanımız zaten dünya ve Avrupa şampiyonu, aynı zamanda da olimpiyat ikincisi. Baktığınız zaman Türkiye’nin güreşte böyle bir geçmişi var. Bugün de burada şampiyon antrenörlerle sporcuların çalıştıklarını görüyoruz. Bu tabii sporcuların olimpiyat oyunları gibi önemli bir organizasyona mental hazırlığı açısından da çok önemli. Türk güreşçisinin ve sporcusunun nelere muktedir olduğunu, geçmişte neler yaptığını görüyorlar. Bu sürecin nasıl yönetilmesi gerektiğini, kendilerini nasıl hazırlamaları gerektiğini öğreniyorlar. Bunun da ben çok büyük etkisinin olacağına inanıyorum" diye konuştu. "İnşallah bu yaz Türk sporunun yazı olacak" Başta güreş olmak üzere Paris’te tüm spor dallarında daha önce eşi benzeri görülmemiş başarılara imza atmak istediklerini vurgulayan Çakır, "İnşallah bu yaz Türk sporunun yazı olacak. Bunun için de gayet bilinçli bir hazırlığımız var. Bakanımız, sporcun içinden gelen birisi. Eski güreş federasyonu başkanı. Cumhurbaşkanımız, sporun içerisinden gelen birisi. Sporu seven, sporu bilen ve sporu destekleyen liderimiz var. Türkiye’de sporcuların başarılı olmamak için herhangi bir gerekçesi yok. Biz de bize verilen bu olanakları en verimli şekilde kullanmaya çalışıyoruz. Sporcularımızı en verimli şekilde desteklemeye çalışıyoruz. İnşallah hep birlikte bu desteklere layık olmaya çalışacağız. Tabii ki burada başrol sporcunun. Konu bir spor müsabakası ise başrolde onlar var. Bizim görevimiz onları desteklemek. Onların bu şanlı görevi en iyi ve en başarılı şekilde icra etmelerini sağlamak. Biz de Spor Genel Müdürlüğü olarak tüm teşkilatımız gayret gösteriyor. Benim de genel müdür sıfatıyla ilk kamp ziyaretim oldu. Ata sporumuz güreş olmasının da ayrı bir anlamı var. İnşallah bu yaz emeklerin karşılığı alınacak. Elbette dünya ve Avrupa şampiyonalarında alınan başarılar ortada. Ama olimpik ve paralimpik spor dalları için olimpiyat ve paralimpik oyunlarının ayrı bir önemi var. 4 yılda bir gündemin ana unsuru olmak, herkes tarafından konuşulup takip edilmek farklı bir heyecan ve motivasyon. Burada bizim üzerimize düşen görevler var. Sporcularımızı hem fizyolojik hem de psikolojik olarak en iyi şekilde hazırlamamız gerekiyor. Biz de bu anlamda çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Akademik bilimsel metotlarla, her türlü tecrübeden istifade ederek bu hazırlıklarımızı sürdürüyoruz. Sporcularımıza en iyi olanakları sunmaya çalışıyoruz. Sporcularımız da bunun karşılığını girdikleri müsabakalarda veriyorlar. İnşallah bu yaz da Paris’te bunun karşılığını almış olacağız" şeklinde konuştu. Şeref Eroğlu: "10’un üzerinde kota bekliyoruz" Türkiye Güreş Federasyonu Başkanı Şeref Eroğlu, Paris Olimpiyatları’nda başarılı olmak istediklerini ifade ederek, "Önümüzde bir olimpiyat var. Olimpiyat hem ülkelerin hem de federasyonların kantara çıktığı alanlar. Biz 104 olimpiyat madalyası kazanmış, bugüne kadar da 66 tanesini güreşten kazanmış bir ülkeyiz. Türk güreşi olarak bundan önce olduğu gibi bu olimpiyatta da yine milletimize, devletimize ve güreş ailemize karşı görevimizi layıkıyla yapmak istiyoruz. Bunu yapacak sporculara sahibiz. Efsane olmuş, büyük başarılara imza atmış şampiyonlarımız var; Taha, Rıza, Yasemin, Burhan, Ali Cengiz ve Buse gibi. Adını sayamadığım sporcularımız var. Bugün itibarıyla bizim 2 serbest, 2 grekoromen ve 2 de serbest kadınlar olmak üzere 6 tane kotamız var. Biz 3 Nisan’da Azerbaycan Bakü’ye gidiyoruz. Burada final yapan sporcularımız olimpiyata katılmaya hak kazanacaklar. Yasemin, Burhan ve Selçuk Can gibi olimpiyatta madalya alacak favori oyuncularımız geride kaldı. Biz önce Azerbaycan’ı görelim diyoruz. Ondan sonra 9-11 Mayıs’ta İstanbul’da buluşmak üzere diyoruz. Çünkü en son kota sayın bakanımızın talimatıyla geçen yıl İstanbul’a alındı. Yani ne olur ne olmaz herhangi bir aksaklık olursa bunu telafi edelim diye. Bu bizim için önemli. Bakanıma ve genel müdürüme daha önce bilgi verdim. Biz 10’un üzerinde, 10-11-12 bu civarlarda kota bekliyoruz. Katılan sporcularımız elit sporcular olduğu için madalya sayısının fazla olmasını istiyoruz" dedi. "Devletimiz hep yanımızda oldu" Çalışmaların iyi gittiğini vurgulayan Eroğlu, "Şu anda çalışmalarımız iyi gidiyor. Türk güreşinde biz 2024 Ocak ayında seferberlik ilan ettik ve bu seferberliğin meyvesini de geçtiğimiz ay Zagreb’de, Avrupa şampiyonasında gösterdik. Tarihte ilk defa hem Serbest Milli Takımımız hem de Grekoromen Milli Takımı’mız Avrupa şampiyonu oldu. Bunun yanında 13 tane final maçı yaptık. 7 altın, 6 gümüş ve 4 bronz madalya kazandık. Kırılması çok zor rekorları burada yazdırdık. 18 yaşında Alperen’imiz Avrupa şampiyonu oldu. Nesrin 21 yaşında kadınlarda ilk defa Avrupa şampiyonu oldu. Taha kendisini yeniledi. Rıza’da ufak bir aksaklık oldu ama onu olimpiyatlarda telafi edecek, etmeli de. Dolayısıyla iyi yolda olduğumuzu düşünüyoruz. ’Marifet iltifata tabii’ diye bir söz var. Devletimiz bizim yanımızdaysa ki bugüne kadar hep yanımızda oldular, destek onlardan, başarı da Türkiye Güreş Federasyonu ve milli sporcularımızdan" açıklamasını yaptı. Mehmet Akif Pirim: "Milletimizin Türk sporunun lokomotifi olan güreşten beklentisi çok" Olimpiyatlarda her zaman olduğu gibi güreşten beklentiler olduğunu belirten Türkiye Güreş Federasyonu yöneticisi Mehmet Akif Pirim, "Türk toplumunun olimpiyatlarda çok büyük bir beklentisi var. Haklı olarak burada en büyük hedef her zaman olduğu gibi yine güreşten bekleniliyor. Milletimizin Türk sporunun lokomotifi olan güreşten beklentisi çok. Şu anda iyi bir ekiple çalışıyoruz. Hem teknik ekip hem federasyon başkanımız hem de bakanlık olarak uyumlu bir şekilde çalışıyoruz. İnanıyorum ki yine olimpiyatlarda, Türk sporunu ve Türk güreşini layık olduğu yerde olacaktır. En fazla madalya alacağımızı ümit ediyorum" ifadelerini kullandı. Nazmi Avluca: "İnşallah olimpiyatlarda altın madalyalar alarak güreşimizi taçlandırmak istiyoruz" Milli Takım Antrenörü Nazmi Avluca, Azerbaycan’da yapılacak kota müsabakaları için 5 Nisan’da orada olacaklarını aktararak, "Burası için 4 tane kota müsabakası yapacağız. Avrupa ülkelerinin katılacağı bir müsabaka olacak. İnşallah kotayı tamamlarız. Kotayı tamamlayamazsak İstanbul’da bir şansımız daha olacak. İstanbul’a da dünya ülkeleri gelecek. Neticesinde Paris’te olimpiyatlar var. Hedefimiz burası, iyi hazırlanıyoruz, sporcularımızı hazırlıyoruz. Onlar gerçekten büyük fedakarlıklar yaparak çalışıyorlar. İyi çalışıyorlar. Türk güreşi olarak geçmişte büyük başarılara imza attık. İnşallah bu olimpiyatlarda da altın madalyalar alarak güreşimizi taçlandırmak istiyoruz" diye konuştu. Efrahim Kahraman: "4 kota almak için gidiyoruz" 5 gün boyunca deniz seviyesinde çalıştıktan sonra kota müsabakalarına gideceklerini söyleyen Kadın Milli Takım Teknik Direktörü Efrahim Kahraman, "Bunun sorumluluğunu daha çok anlıyoruz. Şu anda biz kadın güreşi olarak 4 kota almak için gidiyoruz. İçlerinde Tarih yazan Yasemin Adar var. Biliyorsunuz geçen yıl bir sakatlık geçirdi. Orada güreşememişti. İnşallah şimdi de bir sakatlık veya herhangi bir sıkıntı olmadan kotalarımızı alarak olimpiyatlarda istediğimiz neticeleri ve en çok özlem duyduğumuz altın madalyayı alarak tarihe yazmış oluruz" değerlendirmesinde bulundu.