YEREL HABERLER - 21 Mayıs 2017 Pazar 18:58

Kocaeli Kitap Fuarında söyleşi rüzgarı sürüyor

A
A
A
Kocaeli Kitap Fuarında söyleşi rüzgarı sürüyor

9.

9.Kocaeli Kitap Fuarı, birbirinden önemli konular içeren söyleşilerle ziyaretçilerini yazar ve akademisyenlerle buluşturmayı sürdürüyor.


9.Kocaeli Kitap Fuarı’nda yazar Selahaddin Eş Çakırgil “Dünyamızdaki Gelişmeler ve Bölgemiz” konulu söyleşi gerçekleştirdi. Çakırgil, bugünü anlayabilmek için son 300 yılın iyi bilinmesi ve tahlil edilmesi gerektiğini söyledi. Bir diğer söyleşide ise Yrd. Doç. Dr. Ali Vasfi Kurt Yesevilik Ocağı’nı anlattı.


Söyleşide Çakırgil, “Bugünü anlayabilmek için Osmanlı’nın son 300 yılını iyi bilmemiz gerekiyor. Karlofça Antlaşması yenilginin kabul edildiği bir antlaşmadır. Fransızlar bu antlaşma sonrası ‘Osmanlı’nın boynuna kement geçirdik’ demişlerdir. Osmanlı dağılınca 30 ayrı ülke kuruldu. Müslümanları böldüler. İslam dünyası böylece küçülmüştür. Oysa şu an dünyada 1 milyar 700 milyon Müslüman yaşamaktadır. Ama birlik yok” dedi.


İsrail ve Amerika’nın yapışık ikizler olduğunu belirten Çakırgil, “Amerika ölürse İsrail de ölür. İsrail ölürse Amerika da ölür. Birbirlerinin çıkarlarını gözetmektedirler. Müslüman ülkelerin problemi para değildir. Bir sürü kaynakları var, petrol var. Ama bir araya gelemiyorlar. Güç olamıyorlar .Bu engelleniyor. Artık şimdilerde Müslümanlar biraz da olsa kendilerine gelmeye başladı. Dış dünya Türkiye’nin gelişip kendi kararlarını vermesini istemiyor. Bugünlerde bunun savaşını veriyoruz” şeklinde konuştu. Çakırgil “zaferle değil seferle mükellefiz” diyerek sözlerini tamamladı.


Karamürsel Alp Salonu’ nda gerçekleşen bir diğer söyleşide Yrd. Doç. Dr. Ali Vasfi Kurt “Ahmet Yesevi ve Maturidilik”i anlattı. Yesevi Ocağı’nın davetlisi olan Kurt, “Bu iki konu ayrı birere deryadır.Horasan güneşin doğduğu yerdir. Türkler Cezayir, Libya ve Tunus’a gittiler. Fas’ta çok bulunmadık. Oradakiler ‘Türkler olmasa hepimiz Hristiyandık’diyorlar. Biz şimdi tarihteki rolümüzü oynayamıyoruz. Çünkü ideallerimizi kaybettik” şeklinde konuştu.


Söyleşinin devamında Ali Vasfi Kurt İstanbul’un fethi çok büyük hedef olduğunu anlatarak, “Türkistan’dan akıl, Endülüs’ten ruh gelmiştir. Horasan harcı Anadolu’da karılmıştır. Anadolu Selçuklu ve Osmanlı’dan da önce Türkler tarafından vatan edinilmiştir. Asıl yaşayanın sözlü kültürdür. Biz özü kaybettik. Sünni-Şii olarak ayrıştırılıyoruz. Aslında aynı soydan geliyoruz” dedi.


Söyleşi sonunda Yesevi Ocağı Başkanı Eren Elmalı Ali VSFİ Kurt’a plaket takdim etti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir İftarda içilen asitli içecekler diş kaybına neden olabilir Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Batu Can Yaman, özellikle günün ilk öğünü olan iftarda asitli içecek tüketiminin diş kaybına neden olabileceğini söyledi. Ramazan ayında içerisinde besin ve sıvı tüketiminin olmaması nedeniyle tükürük akışının azalmasıyla yaşanabilen diş çürümelerine karşı uyaran uzmanlar, sahurda yatmadan önce yemek artıklarının temizlenmesi için ağız bakımının çok önemli olduğunu vurguluyor. Sahurdan sonra ağız içinde kalan yemek artıkları gün içerisinde çürümeye evrilirken iftarda içilen asitli gıdalar ise diş sağlığı açısından çok daha büyük tehlike oluşturuyor. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Batu Can Yaman, iftarda içilen asitli içecekler hakkında “Servikallerde dişin kök kısımlarında meydana gelebilecek aşınmalara yol açması açısından asitli gıdalar tüketmeyelim” dedi. “Sahurdan sonra yemek artıkları temizlenmezse çürük oluşumuna neden olur” Gece saatlerindeki sahur yemeğinin ardından ağız ve diş temizliğinin mutlaka yapılması gerektiğini belirten Prof. Dr. Yaman, “Ramazan ayı hepimiz için özel bir aydır tabii ki. İnsanlar iki öğün ile besleniyorlar. İftarımızı açıyoruz arkasından belli bir saat sonra sahurumuzu yapıyoruz. Yemeğin arkasından mutlaka dişlerin fırçalanması, ara yüzlerinde kalan yiyecek artıklarının oralardan uzaklaştırılması gerekiyor. Bunları yapmazsak, herhangi bir şekilde yemek yemediğimiz veya su içmediğim için ağızda tükürük akışı azaldığından dolayı tükürüğe bağlı tamponlanma mekanizmaları da çalışmayacağından çürük aktivasyonlar ile karşılaşma ihtimalimiz ortaya çıkıyor. Bunun için de en iyi ağız sağlığı sahurdan sonra mutlaka dişlerimizi fırçalayarak dişlerimiz arasında kalan yiyecek artıklarına ortadan kaldırarak sağlanır. Gün içinde bu sayede bir korunma sağlanır. Özellikle de ilk yemeğimiz olan iftarın arkasından da yiyecek artıklarının dişlerden uzaklaştırılması biz diş hekimleri tarafından tavsiye edilmektedir” dedi. “İftarda asitli gıda tüketimi çürüksüz diş kayıplarına neden olur” İftar sofralarında sıkça yer alan asitli içeceklerin ise çürüksüz ve hızlı diş kayıplarına neden olduğunu belirten Prof. Dr. Batu Can Yaman, şu ifadeleri kullandı: “Sahurlarda dişe yapışabilen şekerli yiyeceklerden uzak duralım. Çünkü bunları ağzımızın içinden bir şekilde fırçalayarak uzaklaştıramazsak, gün içerisinde oluşan tükürük akış hızı az almalarıyla çürük aktivasyonlar görebiliriz. Bu da durup dururken dişimizi çürütmeye yol açacaktır. İftarda ilk defa yemek yiyorsunuz. Ağız ortamına bir anda çok yüksek asitli gıdaların da girmemesini tavsiye ediyoruz. Özellikle gün içerisinde hiçbir şey yememişsiniz ilk defa yiyeceklerle beslenmeye başlıyorsunuz. İftarda özellikle direkt asitli gıdaların tüketilmesi bizim açımızdan çürüksüz diş kayıpları anlamına geliyor. Yani servikallerde dişin kök kısımlarında meydana gelebilecek aşınmalara yol açması açısından asitli gıdalar tüketmeyelim.”
Mardin Artuklu ilçesinde içme suyu sorunu bitiyor Mardin Valisi ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Tuncay Akkoyun, Mardin Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü (MARSU) tarafından yürütülen Artuklu ilçesinin içme suyu sorununu bitirmesi hedeflenen “Mardin İçme Suyu Projesi” çalışmalarında incelemelerde bulundu. Artuklu İlçesi Cumhuriyet Mahallesinde devam eden Kasımiye-1 ve Kasımiye-2 su depo çalışmalarında incelemelerde bulunan Vali Akkoyun, MARSU Genel Müdürü Murat Erçin ve Plan Proje Daire Başkanı Güven Bayraktar’dan bilgi aldı. Artuklu’da 112 bin 500 nüfusun günlük insani kullanım su ihtiyacını karşılayacak 15 bin ve 7 bin 500 metreküp su depolarında projede fiziki gerçekleşmenin yüzde 30’u geçtiğini bildiren Vali Akkoyun, “Mardin İçmesuyu Projesi”nde çalışmaların çok hızlı bir şekilde devam ettiğini kaydederek, “Bu proje tamamlandığı zaman Mardin’imizde günlük insani kullanım su ihtiyacı anlamında ciddi bir sorun çözülmüş, ciddi bir ihtiyaç karşılanmış olacak. Bu vesileyle yeni su projemizin şehrimize hayırlı olmasını diliyorum” dedi. 112 bin 500 nüfusun günlük su ihtiyacını karşılayacak. Proje hakkında açıklamalarda bulunan veren Vali Tuncay Akkoyun, “Proje çerçevesinde Kasımiye-1 15 bin ve Kasımiye-2 7 bin 500 metreküp depolarında depolanan su ile Yenişehir bölgesinde 112 bin 500 nüfusun günlük insani kullanım suyunu karşılanacak Kasımiye-3 2 bin metreküp, deposu ise Yeniyol mevkii ve Kayacan Mahallelerinde 10 bin nüfusun günlük insani kullanım suyunu depolayacak. 2 bin metreküp kapasiteli Sultanköy-1 deposu da 10 bin nüfusun günlük su ihtiyacını karşılayacak” ifadelerini kullandı. Kasımiye 1,2 ve 3 depoları yanı sıra Koyunlu mevkiinde aktif olarak hizmette bulunan 10 adet kuyuya ilave olarak 4 adet daha kuyu ile mevcuttaki 135 lt/sn su kapasitesinin 215 lt/sn’ye çıkarılması ve yaklaşık 19 kilometrelik 600 mm çapında Düktil Demir İçmesuyu Boruları ile şehir merkezine iletilmesi hedeflendiğini aktaran Vali Akkoyun, yeni yapılacak hatta tamamen farklı bir teknoloji ile üretilen ve müdahale edilerek kaçak hat çekmeyi imkânsız hale getiren tipte dökme demir borular kullanılacağını bildirdi. Vali Akkoyun, yenilenen iletim hattı da kayıp ve kaçağı imkansız hale getirdiği için kaynaktan alınan su hiçbir kayba uğramadan, 215 lt/sn olarak şehrin kullanımına sunulacağını ifade etti. Vali Akkoyun, “Bünyesinde 9 adet pompa bulunduran P5A Pompa istasyonu Beyazsu’dan gelen suyu Kasımiye-1, 2 ve 3 depolarına yönlendirerek Şehir merkezinde aralıksız, sürekli su kullanımına imkan verecektir. Artuklu ilçemizde toplamı 153 bin 274 metre olan şebeke boru hatlarımızın an itibarı ile 47 bin 410 metresi, yani yüzde 31’lik kısmı tamamlanmıştır. Bu çalışma ile önemli bir kısmının hammaddesi asbest olan borulardan teşkil edilen mevcuttaki İçmesuyu şebekemiz tamamen yenilenmiş olacaktır. Toplam maliyeti yaklaşık 26 milyon avro, yani yaklaşık 950 milyon TL olan projemiz inşallah yakın bir zamanda tamamlanarak vatandaşlarımızın hizmetine sunulacaktır. Mardin İçme suyu Projesi hemşehrilerimize hayırlı olsun" ifadelerini kullandı.