YEREL HABERLER - 26 Mart 2017 Pazar 15:55

Tarih Sempozyumunda "Osmanlı Kroniklerinde Çoban Mustafa Paşa" konusu ele alındı

A
A
A
Tarih Sempozyumunda "Osmanlı Kroniklerinde Çoban Mustafa Paşa" konusu ele alındı

Uluslararası Çoban Mustafa Paşa ve Kocaeli Tarihi-Kültürü Sempozyumunda “Osmanlı Kroniklerinde Çoban Mustafa Paşa” konusu ele alındı.

Uluslararası Çoban Mustafa Paşa ve Kocaeli Tarihi-Kültürü Sempozyumunda “Osmanlı Kroniklerinde Çoban Mustafa Paşa” konusu ele alındı.


Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı’nın düzenlediği “Uluslararası Çoban Mustafa Paşa ve Kocaeli Tarihi-Kültürü Sempozyumu- IV’’nun 3. gününde Çoban Mustafa Paşa Salonu’nda düzenlenen oturumlarla devam edildi. Salonda günün ilk oturumuna Prof. Dr. Kenan Ziya Taş başkanlık etti. Bu oturumda Manisa Celal Bayar Üniversitesi’nden Prof. Dr. Mehmet Çelik ve Yrd. Doç. Dr. Hasan Akyol ‘’Osmanlı Kroniklerinde Çoban Mustafa Paşa’’, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi’nden Yrd. Doç. Dr. Zeynep Demircan Aksoy "Gebze Çoban Paşa Camii Müezzin Mahfilinin Osmanlı Sanatındaki Yeri’’, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Fakültesi’nden Yrd. Doç. Dr. Şükrü Sönmezer "Çoban Mustafa Paşa Camii Süsleme Programı Üzerine Düşüncüler’’, Darıca Ülkün Yalçın Anadolu Lisesi’nden Osman Taşkın "Gebze Çoban Mustafa Paşa Külliyesi’nin 1662-1682 Yılları Arası Vakıf Muhasebesi“ başlıklı tebliğlerini sundu.


Yrd. Doç. Dr. Hasan Akyol, ‘’Osmanlı Kroniklerinde Çoban Mustafa Paşa’’ konulu sunumda, ‘’Kaynaklarda farklı unvan ve lakaplarla anılan Mustafa Paşa, döneminde birçok Mustafa Paşa olması ve Paşaların, Osmanlı bürokrasisinde benzer bir serüven izlemeleri, bazı çalışmalarda Mustafa Paşaların karıştırılmasına yol açmıştır. Osmanlı kroniklerinde Mustafa Paşa’nın hayatını Yavuz Sultan Selim döneminden itibaren izlemek mümkündür’’ bilgisini verdi.


‘’Gebze Çoban Mustafa Paşa Camii Müezzin Mahfilinin Osmanlı Sanatındaki Yeri’’ konulu tebliğde Yrd. Doç. Dr. Zeynep Demircan Aksoy, ‘’Klasik dönem Osmanlı mimarlığının menzil külliyeleri içerisinde yer alan Gebze Çoban Mustafa Paşa Camii (1523), gerek mimari kuruluşu gerekse süsleme programı açısından Türk sanatının önemli eserlerinden biridir. Başkent İstanbul’un doğuya uzanan geçiş güzergâhı üzerinde kurulan külliye, cami, medrese, türbe, kervansaray, paşa odaları, imaret, hankah ve kütüphaneden oluşmaktadır. İstanbul’daki vezir külliyelerinden daha anıtsal sayılabilecek eserini Gebze’de inşa ettiren Mustafa Paşa’nın, gerek yapıların konumuna gerekse başta cami olmak üzere tüm binaların süsleme programına ayrı önem verdiği gözlemlenir. Mustafa Paşa’nın, bir süre Mısır’da valilik görevinde bulunmasından dolayı inşa ettirdiği bu külliyesinde, Memlûk mimarlığının itinalı renkli taş işçiliğini talep ettiği anlaşılmaktadır. Kaplama, oyma ve taş kakma olarak farklı tekniklerle oluşturulan taş işçiliğinin en özenli örnekleri, taçkapı, harim duvarları, mihrap ve minber gibi caminin en göz önünde olan kısımlarında kullanılmıştır’’ diye konuştu.


‘’Çoban Mustafa Paşa Camii Süsleme Programı Üzerine Düşünceler’’ başlıklı sunumunda Yrd. Doç. Dr. Şükrü Sönmezer, ‘’Klasik dönem Osmanlı mimarisinin önemli menzil külliyelerinden olan Gebze Çoban Mustafa Paşa Külliyesi, İstanbul şehrinin Anadolu ile bağlantısını oluşturan güzergâh üzerindeki ilk menzil noktasında yer alır. Gebze Çoban Mustafa Paşa Camii, eksenal kuruluşlu külliyede, türbe yapısı ve aynı avluyu paylaştığı kervansaray ile ana ekseni vurgularken, diğer yapılar iki yanda paralel eksenler üzerinde bütüne katılmışlardır. Bu yerleşim düzeni ile cami, menzil külliyesinin önemli bir parçası olmasının yanı sıra süsleme programı ile de diğer menzil külliyelerinin cami yapıları içinde ayrı bir değere sahiptir. Özellikle renkli taş malzeme kullanılarak oluşturulan Memluk etkili süsleme programının özellikleri, mimari ile olan ilişkisi, kaynağı ve diğer örneklerle bağlantısı bu bildirinin konusunu oluşturmaktadır’’ bilgisini verdi.


Darıca Ülkün Yalçın Anadolu Lisesi’nden Taşkın, "Gebze Çoban Mustafa Paşa Külliyesi’nin 1662-1682 Yılları Arası Vakıf Muhasebesi’’ başlıklı tebliğinde, "İstanbul’un kapısı konumunda olan Gebze’nin merkezi bir yerinde tarihi İpek Yolu olan Bağdat Caddesi üzerinde bulunan Çoban Mustafa Paşa Külliyesi hala eski görkemiyle kentin kimliğine değer katmaktadır. Cami avlusuna girildiğinde insan ruhunu yüzyıllar ötesine götüren ender yapılardan birisidir. 16. yüzyılın ilk yarısında kurulan Külliye, İstanbul’dan doğuya giden ticaret kervanlarının, hacı adaylarının ve doğuya yapılan seferlerde ordunun ilk durağıydı. Bu yüzden sürekli bir hareketlilik söz konusuydu. Külliye bu hareketliliğe ve kalabalığa cevap verebilecek büyüklükte yapılmıştı. Fiziki yapı olarak külliye; cami, medrese, imaret, tekke, kütüphane, darüşşifa, paşa odaları, kervansaray ve çarşı içinde bulunan hamamdan meydana gelmişti’’ şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tokat Tokat’ta yaşanan 4,7 büyüklüğündeki deprem anı güvenlik kamerasında Tokat’ta yaşanan 4,7 büyüklüğündeki depremin ardından, Tokat Sulusaray ilçesi Belediye Başkanı Davut Kılıç, ilçede herhangi bir olumsuz durumun bulunmadığını söyledi. Öte yandan deprem anı güvenlik kameralarına yansıdı. AFAD tarafından açıklanan bilgilere göre, saat 01.06’da merkez üssü Sulusaray ilçesi olan 4,7 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Deprem, 9,97 kilometre derinlikte kaydedildi. Sarsıntı Sivas ve Yozgat illerinden de hissedildi. Depremi hisseden vatandaşlar büyük bir panik yaşayarak kendilerini dışarı attı. Deprem anı iş yerlerinin güvenlik kameralarına yansırken Tokat Sulusaray Belediye Başkanı Davut Kılıç, açıklamalarda bulundu. Başkan Kılıç, şu ana kadar herhangi bir olumsuz durumun olmadığını fakat dikkatli olunması gerektiğini söyledi. “Yıkılan, hasarlı bir bina yok” Kılıç, ilçede yıkılan ve hasarlı bir binanın olmadığını ifade ederek, “Saat 01.06’da Sulusaray ilçe merkezli 4,7 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Şu ana kadar herhangi bir olumsuzluk yok. Yıkılan, hasarlı bir bina yok. Herhangi bir can kaybı ve yaralanma da yok. Köylerimizde de sorun yok. Özellikle vatandaşlarımız bu gece, dikkatli, uyanık olmasını ve mümkünse bu geceyi dışarda geçirmeleri önemli. Vatandaşlarımızı dikkatli olmaları konusunda anons yaparak uyarıyoruz. Deprem ülkemizin gerçeği. İlçemiz de Kuzey Anadolu fay hattına yakın bölgede bulunuyor. Hepimize geçmiş olsun” dedi. Vatandaşlar ise depremi hisseder hissetmez kendilerini evden dışarı attıklarını belirtti.
İstanbul İstanbul’da taksiciler öldürülen meslektaşları için toplandı İstanbul’da yüzlerce taksici Sarıyer’de gasp edilip öldürülen meslektaşları Yaşar Yanikyürek için bir araya geldi. İstanbul’un çeşitli noktalarında bir araya gelen taksicilerin katılımıyla, yol kenarında ölüme terk edilen Yaşar Yanıkyürek’in cenazesi Zincirlikuyu Mezarlığı gasilhanesine getirildi. İstanbul’da taksisine aldığı yabancı uyruklu iki şahıs tarafından öldürülüp Sarıyer’de yol kenarına atılan Yaşar Yanıkyürek için yüzlerce meslektaşı bir araya geldi. İstanbul’un farklı noktalarında toplanan taksiciler bir araya gelerek Yaşar Yanıkyürek’in cenazesinin Zincirlikuyu Mezarlığı’na getirilmesine eşlik etti. Farklı noktalarda toplanan taksiciler Beyoğlu’nda bir araya gelerek konvoy halinde Zincirlikuyu Mezarlığı’na hareket etti. Polis ekipleri çevrede güvenlik önlemleri aldı. Zincirlikuyu Mezarlığı önünde toplanan taksiciler burada basın açıklaması yaptı. Konuyla ilgili konuşan İstanbul Taksi Şoförleri Derneği Başkanı Deniz Dündar, “Bugün 14.30 sularında Anadolu Yakası’ndan aldığı yolcu ile Avrupa Yakası Sarıyer Tarabya, bizim Madenler dediğimiz bölgede yabancı yolcusu tarafından katledilen Yaşar Yanıkyürek abi için bütün meslektaşları olarak, arkadaşları olarak buradayız. Cenazemizi yalnız bırakmadık. Bu bizim ilk cenazemiz değil, görünene göre son cenazemiz de olmayacak. İki üç ay önce İzmir’de Oğuz Erge kardeşimiz, yaklaşık 9-10 ay önce Yıldıztabya, Gaziosmanpaşa’da Samet Kubiloğlu kardeşimiz, ondan 1 sene öncesine kadar Aydın Altun abimiz, bu ne ilk ne de son. Biz bir an önce yetkililerden taksicilerin can ve mal güvenliği için ivedi bir şekilde çalışma yapmalarını arzu ediyoruz. Bugün Yaşar abi için buradayız, cenazemizi gasilhaneye teslim ettik. Yarın Feriköy Mezarlığında öğle namazına müteakip defnedip son görevimizi yerine getireceğiz ama bunun son olup olmadığını bilmiyoruz. Ne yazık ki evden helalleşerek çıkıyoruz. Bir an önce yetkililerden, kabinli araç ya da başka bir çözüm bekliyoruz. Buna yetkililer, İstanbul’da taksiyi yönlendiren UKOME kurulu karar verecek. Bizler dernekler olarak, daha önce büyükşehir belediyesine bunun müracaatını yaptık. Bu ilk değil son değil. Biz helalleşerek çalışmak istemiyoruz. Bizler huzur, güven içinde çalışmak istiyoruz. Bizler STK’lar olarak sizler için her şeyi yapıyoruz. Bu işin hızlanması için sizlerin de bir an önce müracaatta bulunmanız gerekmektedir. Lütfen bizim sesimizi artık duyun. Lütfen bizi ciddiye alın" ifadelerini kullandı. "Azrailimizi yanımızda taşıyoruz" Ölümlerin artık son bulması için yetkililerin önlem almasını isteyen ve evden helalleşerek çıkıyoruz diye belirten Deniz Dündar, "Bugün bu, yarın bir başkası, kimi taşıdığımızı bilmiyoruz. Azrailini yanında taşıyan bir meslek grubu haline geldik. Bütün yetkililere, özellikle taksici dostu cumhurbaşkanımıza sesleniyorum; Sayın Cumhurbaşkanım lütfen bu çığlığımızı, bu haykırışımızı duyun” şeklinde konuştu.
İstanbul İstanbul’da taksiciler öldürülen meslektaşları için eylem yaptılar İstanbul’da bir grup taksici bir araya gelerek, öldürülen taksici Yaşar Yanıkyürek için ve son zamanlarda taksicilere yönelik artan sözlü şiddet ve cinayetleri, kötü şartları protesto etmek için eylem yaptı. İstanbul Sarıyer’de 34 TFY 89 plakalı taksinin şoförü Yaşar Yanıkyürek, otomobilinde önce gasp edildikten sonra bıçaklanarak yol kenarına atılmıştı. Bu duruma tepki gösteren bir grup taksici bir araya gelerek, son zamanlarda taksicilere yönelik artan sözlü şiddet ve cinayetler, kötü şartları protesto etti. Göztepe Köprüsü önünde toplanan taksiciler, Beşiktaş Meydanı önüne kadar konvoy yaptı. Göztepe Köprüsü önünde basın açıklaması yapan taksiciler, ardından Beşiktaş Meydanı’na doğru yolu çıktı, oradan tekrar Göztepe Köprüsü’ne gelen taksiciler protestoyu sonlandırdı. Durumla ilgili konuşan taksici Osman Balıkçı, "Burada bugün toplandık, iyi bir şey için toplanmak isterdik ama maalesef ki kötü bir olay için toplandık. Sevdiğimiz bir taksici ağabeyimiz Yaşar ağabeyimiz bugün hakkın rahmetine kavuştu. Bir vatandaş Ataşehir’den binip Sarıyer tarafına gidiyor ve ağabeyimizi katlediyor. Bu üzücü haberi aldıktan sonra bütün taksi camiası olarak toplandık. Şimdi de güzergahımız olarak buradan çıkacağız, artık sesimizin duyulmasını istiyoruz. Biz senelerdir gece çalışıyoruz, burada arkamda duran bütün abilerim, arkadaşlarımız hepsi evlerine ekmek parası götürmek için gece sabaha kadar çalışıyorlar ve hiçbir güvencemiz yok, bugün de gördük ki bu kadar basit bir şekilde, üstelik gündüz vakti bir abimizi kaybettik. Yaşar abimiz hakkın rahmetine kavuştu ancak bu ne ilk ne de son olacak gibi duruyor, burada toplanmamızın amacı sadece insanlara zarar vermek ya da bir şeyleri engellemek değil, sadece sesimizi duyurmak için buradayız. Buradaki bütün arkadaşlar da bu saatten sonra sadece can güvenliklerini ve Yaşar abimiz gibi bir son olmaması için ellerinden geldiğince birbirlerini kolladıkça da bir şeylerin olmasını istiyorlar ama maalesef olmuyor. Buradan yetkililere sesleniyoruz, bugün bir abimizi daha kaybettik, Yaşar Yanıkyürek ağabeyimiz bıçaklanarak katledildi. Bunların yaşanmaması için yetkilileri de artık göreve bekliyoruz. Şu anda Göztepe köprüsü altından çıkacağız, Beşiktaş güzergahında kimseyi rahatsızlık vermeden sessiz bir protesto yapacağız, bu sessiz çığlığımızı lütfen duyun. Toplamda yaklaşık 600-700 araçlık bir grup olacak" ifadelerini kullandı.