POLİTİKA - 17 Aralık 2017 Pazar 22:43

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Akış’tan Kemal Kılıçdaroğlu’na açık mektup

A
A
A
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Akış’tan Kemal Kılıçdaroğlu’na açık mektup

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mustafa Akış, 17-25 Aralık darbe girişimi ile ilgili CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na kendisini de hedef alan açıklamaları ile ilgili mektup gönderdi.

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mustafa Akış, 17-25 Aralık darbe girişimi ile ilgili CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na kendisini de hedef alan açıklamaları ile ilgili mektup gönderdi. Gönderdiği mektubu şahsi web sitesinden de yayınlayan Akış, ortaya attığı iftiralardan dolayı yüzünün kızarmadığını belirttiği Kılıçdaroğlu’nu yavuz hırsıza benzetti.


24. Dönem AK Parti Konya Milletvekili ve Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mustafa Akış ana muhalefet lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun 17-25 Aralık darbe girişimi ile ilgili açıklamalarına karşılık açık mektup gönderdi. Akış, Kılıçdaroğlu’nu hedef aldığı mektubunu şahsi web sitesinden de kamuoyuyla paylaşırken mektubun girişinde, “Mektup yazmak içeriği ne olursa olsun kıymetli bir şeydir. En nihayetinde yazan için bir muhatap ve zahmet söz konusudur. O yüzden ne yazdığın kadar kime yazdığın da önemli bir motivasyon unsurudur. Açıkçası bu mektubu yazarken işin muhatap kısmı, özgül ağırlığınız itibariyle şahsımda ciddi bir motivasyon eksikliği yaşatsa da içinden geçtiğimiz tarihi sürecin bize yüklediği sorumluluk bu zahmeti tek başına anlamlı hale getirmeye yetti” cümlelerine yer verdi.



“Verdiğim kararın sonuna kadar arkasındayım”


Kılıçdaroğlu’nun geçtiğimiz günlerde yaptığı bir konuşmada, 17-25 Aralık sonrasında dört eski bakan ile alakalı olarak kurulan soruşturma komisyonunun, AK Partili üyelerini terbiye dışı bir dille hedef almaya çalıştığı belirtilen Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mustafa Akış’ın mektubunda, “Tıpkı 17-25 Aralık sürecinde yaptığınız gibi kürsüden isimlerimizi tek tek saydınız ve devamında en yavuz hırsızı kıskandıracak pişkin bir tavırla bize, ’şimdi benim haklı çıktığımı daha iyi görüyorsunuz değil mi?’ diye bir soru yönelttiniz. Kendi payıma düşen cevabı buradan vereyim. O gün neredeysem bugün de oradayım. O gün verdiğim kararın sonuna kadar arkasındayım. Bugün aynı durum olsa, yine aynı kararı veririm. O gün, dört eski bakan üzerinden ülkemize çekilmek istenen operasyonun, 7 Şubat MİT krizinden, MİT TIR’arının durdurulması hadisesinden, Dışişleri Bakanlığında yapılan özel toplantının dinlenmesinden ve servis edilmesinden, o dönem Başbakanlık makamındaki Cumhurbaşkanımızın çalışma ofisine böcek konulmasından, sosyal medya üzerinden piyasaya sürülen montaj ses kayıtlarından, savcı kılığına girmiş bir terör örgütü üyesinin kasıla kasıla ’bu devletin sahibi biziz’ edasıyla emniyeti basmasından ve emniyet güçlerine hukuksuz fezleke dayatmasından ayrı olmadığını ifade etmiştim. Davanın hukuki olarak meşruiyetsizliği ve dikkatini çektiğim siyasal mahiyeti doğrultusunda o gün bu kararı verdim” cümleleri yer aldı.



“O gün de kızarmıyordunuz, şimdi de"


Başdanışman Akış, Kılıçdaroğlu’nun FETÖ’ye olan diyet borcunu ödeme konusundaki cömert tavrının o dönem alınan kararı haklı çıkardığını savunarak şunları söyledi:


“Normalde, bu kararımın ardından tarih, kritik zamanlarda hangi aktörlerin nerede ve kimlerle durduğunu yazacak diyerek geleceğe not düşer, hakikatin herkes nezdinde tecelli etmesini beklemeye koyulurdum. Ancak ‘muazzam siyasal kabiliyetiniz’ ve FETÖ’ye olan diyet borcunuzu ödeme konusundaki cömert tavrınızla, tarih karşısında o kadar çabuk deşifre oldunuz ki, bizi oldukça zahmetli bir sabır yükünden de kurtardınız. Dolayısıyla, bugünden geriye bakınca gördüğüm tek şey, kararımızın haklılığının hem hukuk hem vicdan hem de millet nezdinde yaşananlar ile daha da tahkim olduğudur. O gün ulusal ölçekte yapılan 17-25 Aralık darbe girişiminin, bugün ABD eliyle küresel ölçeğe taşındığını milletçe müşahede ediyoruz. Oynanan oyundan, aktörlerin tavır ve söylemlerine kadar hiçbir şeyin değişmediğini de görüyoruz. Herkes doğasının, kendisine biçilen ve hak ettiği rolün gereğini yapmaya devam ediyor. Siz de öyle. O gün, grup toplantılarınızı 17-25 Aralık mahsulü montaj kayıtlar üzerinden yapıyordunuz, bugün ABD’de görülen düzmece davanın kayıtları üzerinden. O gün de, ’bu hafta çok önemli belgeler açıklayacağım’ diyerek ülkenin gündemini taşeronu olduğunuz uluslararası yapıların lehine esir alıyordunuz, bugün de aynı tutumu sergiliyorsunuz. O gün de biz komisyon üyelerini hedefe koyarken isimlerimizi tek tek sayıyor, siyaset yaptığımız şehrimize, ailemizle olan ilişkilerimize kadar hedef gösteriyordunuz, bugün de öyle. O zaman da iddialarınız asılsız çıkınca kızarmıyordunuz, şimdi de.”



“Aparatı olduğunuz yapıların lehine dilediğinizi yapmaya devam edebilirsiniz"


Mustafa Akış, ana muhalefet liderine gönderdiği mektupta Kılıçdaroğlu’nun yalan ve iftiraları sahiplenme noktasında sınır tanımadığını belirterek, “Eğer utanmıyorsan dilediğini yap diye çok sevdiğim bir Hadis-i Şerif var. Bize bir anlamda yapabileceğimiz yanlışların ve kötülüklerin sınırlarını gösterir. 15 Temmuz hain işgal girişiminden sonra bile hala FETÖ ile bu kadar eşgüdümlü hareket edebiliyor ve 17-25 Aralık sürecinin yalan ve iftiralarını bu denli sahipleniyor olmanız, bize bu noktada hiçbir sınır tanımadığınızı gösteriyor. Bu yüzden bundan sonrası için de aparatı olduğunuz yapıların lehine dilediğinizi yapmaya devam edebilirsiniz” dedi.


Kılıçdaroğlu’na gönderdiği mektubun sonunda, “Ben yine de, başına büyük bir talihsizlik olarak geldiğiniz kurumun toplumsal tabanına duyduğum saygımdan ötürü, komisyonda verdiğim kararın gerekçesini detaylarıyla anlattığım TBMM Genel Kurul konuşma metnini EK’te yolluyorum“ diyen Akış, o dönem gerçekleştirdiği Meclis Soruşturması Genel Kurul Konuşmasını da ek olarak yolladı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Polisin alkollü sürücü ile imtihanı: Üfleme eğitimi verilen kadın 44. seferde başardı Aksaray-Konya Karayolunda jandarmanın "dur" ihtarına uymayarak kaçan kadın sürücü, jandarma ve emniyeti alarma geçirdi. 53 kilometre kaçan kadın sürücü E-90 Karayolunda kovalamaca sonucu yakalandı. Alkolmetreye üflermiş gibi yapıp üflemeyen ve 3 alkolmetre değiştirerek kadına üfleme eğitimi veren polis, üfletme imtihanına girdiği kadın sürücünün 44. üflemesinde promilini alabildi. 0.97 promil alkollü çıkan kadın sürücüye ceza kesilerek ehliyetine el konuldu. Olay Aksaray - Konya Karayolu Eşmekaya Kavşağı’nda yaşandı. Edinilen bilgiye göre, Aksaray Konya Karayolunda yol kontrolü yapan İl Jandarma Komutanlığı ekipleri durumundan şüphelendikleri kadın sürücünün kullandığı 68 AAN 849 plakalı otomobile ‘dur’ ihtarında bulundu. İhtara uymayan kadın sürücü hızla denetim noktasından kaçtı. Aksaray istikametine kaçan kadın sürücünün plakası jandarma ekipleri tarafından hem jandarma hem de emniyet haber merkezine bildirildi. Bunun üzerine jandarma ve polis ekipleri karayolu ve aracın geldiği istikamete yönelik adeta bölgeyi abluka altına aldı. Jandarma ekipleriyle kısa süre kovalamacaya giren kadın sürücü 53 kilometre kaçtıktan sonra şehir merkezi girişinde polis ekiplerinin de "dur" ihtarına uymadı. Ekiplerin kaza riskine karşı kontrollü bir şekilde takip ettiği kadın sürücü çok gidemeden Tacin Mahallesi E-90 Karayolu üzerinde yakalandı. 44. üflemesinde pes eden kadın sürücü 0.97 promil alkollü çıktı Durdurulduktan sonra araçtan indirilen ve isminin Gülten Nas Y. (49) olduğu belirlenen kadın sürücü rahat tavır ve hareketleriyle dikkat çekti. Ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirilen kadın sürücüye alkol kontrolü yapmak isteyen polis memurlarının üfleme eğitimi ile imtihanı burada başladı. Alkol kontrolünden geçirilmek istenen kadına polis memurlarınca alkolmetre üfletilmek istendi. Alkolmetreyi üflemeye çalışan kadın üflermiş gibi yapıp üflemekten çekinirken, polis memurları kadına adeta üfleme eğitimi verdi. Bir polis memuru ağzıyla kadına üflemeyi gösterirken, bir değir polis memuru da elindeki üfleme çubuğunun poşetiyle üflemeyi anlattı. Eğitimin ardından polis memurlarının üfletme imtihanı başladı. Kadına defalarca alkolmetreyi üfletmeye çalışan polis memurları kadının üflemeyip üflüyormuş gibi göstermesiyle büyük bir sınav verdi. Alkolmetreye de güvenmeyen kadın sürücüye 3 farklı alkolmetre üfletildi. Zaman zaman su içen ve dinlenmeye geçen kadın sürücü 1 saat boyunca polis memurlarına ecel teri döktürdü. 43 kez alkolmetreyi üflemeyerek kandırmaya çalışan kadın sürücü 44. üflemesinde pes ederek normal bir şekilde üfledi. Üflemenin ardından kadının 0.97 promil alkollü olduğu belirlendi. Polis ve kadın arasındaki yaşanan ilginç diyaloglar ise anbean kameralara yansıdı. Alkollü araç kullanmaktan 6 bin 439 TL para cezası kesilen kadın sürücünün ehliyetine de 6 ay süreyle el konuldu. Araç ise olay yerine çağırılan bir yakınına teslim edildi.