SAĞLIK - 21 Nisan 2018 Cumartesi 11:36

Doç. Dr. Akif Altınbaş: "Reflü kabusunuz olmasın"

A
A
A
Doç. Dr. Akif Altınbaş: "Reflü kabusunuz olmasın"

Gastroenteroloji Uzmanı Doç.

Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Akif Altınbaş, beslenme alışkanlıklarının değişmesi, öğünlerin düzensiz ve fast-food ağırlıklı olması reflü hastalığını arttırdığını belirterek, zamanında ve doğru tanı, hayat standardı değişimi ve gerekli durumlarda ilaç kullanımı ile reflünün engellenebileceğini söyledi.


Medicana Konya Hastanesi Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Akif Altınbaş, reflü hastalığının beslenme alışkanlıklarındaki değişme, öğünlerin düzensiz ve fast- fodd ağırlıklı gitmesi nedeniyle son yıllarda artış gösterdiğini söyledi. Doç. Dr. Altınbaş, “Gastro-özefageal reflü hastalığı, beslenme alışkanlıklarının değişmesi, öğünlerin düzensiz ve fast-food ağırlıklı gitmesi nedeniyle son yıllarda ciddi bir artış göstermiştir. Çalışma şartları nedeniyle öğün atlanması, takip eden sonraki öğünde kan şekerinin çok düşmesi nedeniyle aşırı beslenmeye yol açmaktadır. Sofradan doymadan kalkmak gerekirken hızlı beslenme, hem yemeklerin sindirilmesinde sıkıntı yaratmakta, hem de reflü şikayetlerinin artmasına yol açmaktadır. Gerekli beslenme alışkanlığı değişiklikleri yapılmaz ise sedanter yaşama yol açan şehir hayatının reflü şikayetlerini daha da arttıracağı düşünülmektedir” dedi.



“Kontrol altına alınamayan reflü şikayetlerinde mide fıtığı olma ihtimali de göz önünde bulundurulmalıdır”


Reflü hastalığının oluşumu hakkında bilgi veren Doç. Dr. Akif Altınbaş, “Reflü, mide içeriğinin, yemek veya asit içeriğin rahatsız edici bir şekilde yemek borusuna kaçmasıdır. Buna bağlı olarak midede veya göğüste yanma, ağrı, ağza acı su gelmesi, midede şişkinlik sıklıkla otaya çıkan şikayetlerdir. Gece yatarken nefes alamayarak boğulma hissi ile uyanma, yutkunma güçlüğü, geçmeyen veya sık tekrarlayan boğaz ağrıları, farenjit ve sinüzitler ve hatta astım atakları, kontrol altına alınmayan reflüye bağlı olabilmektedir. Genel itibariyle mide asidine dayanıklı bir organ iken yemek borusu yapısı itibariyle aside karşı çok duyarlıdır. Aşırı beslenme sonrasında nadiren erişkinlerde reflü olurken, zamanla hastalarda önü alınamayan, giderek artan ve yenilen yemeğin miktarından bağımsız olarak reflü ortaya çıkmaktadır. Belli bir noktaya geldiği andan itibaren hastalar ne yesem, hatta su bile içsem göğüs kafesimin arkasında yanma hissediyorum demeye başlıyorlar.Düzensiz ve aşırı beslenme alışkanlığının yanında örneğin yemek borusu ile mide arasında yer alan kapağın bozulmasıyla, devamlı açık kalması sonucunda da reflü ortaya çıkabilmektedir. Hatta bir türlü kontrol altına alınamayan reflü şikayetlerinde mide fıtığı olma ihtimali de göz önünde bulundurulmalıdır” ifadelerini kullandı.



“Reflü uzun yılar devam etmesi durumunda özefagus alt uç kanserlerine dahi yol açabilmektedir”


Reflünün uzun yılar devam etmesi durumunda özefagus alt uç kanserlerine dahi yol açabileceğinin söyleyen Doç. Dr. Akif Altınbaş, “Devamlı aside maruz kalan özefagus, önce kendisini korumak için sahip olduğu hücrelerde şekil değişikliği gider. İlk başta koruma amaçlı olan bu değişiklik (Barret özefagus), aslında ileride oluşacak kanserin de öncülü olabilir. Bu nedenle kanser gelişiminin önlenmesi veya erken teşhis ve tedavisi reflü hastalarında oldukça önemlidir. Bu nedenle reflü hastalarında hastaların şikayetlerinin diyetle, ilaç kullanımı ile azaltılması ilk hedeftir. Ancak nihai hedef, özefagus kanseri gibi ciddi hastalıkların önlenmesidir. Bunun yanında unutulmaması gereken durum ise, özefagus alt uç veya bazı mide kanserleri, kendisini reflü gibi gösterebilir. Bu nedenle, belli risk faktörü olan hastalarda endoskopi ile altta yatan bir kanser varlığı da mutlaka araştırılmalıdır” şeklinde konuştu.



"Reflü kabusumuz olmasın istiyorsak, zamanında ve doğru tanı,hayat standardı değişimi ve gerekli durumlarda ilaç kullanımı olmazsa olmazımızdır”


Reflü hastalığı tanısı için endoskopi şart olmadığını belirten Doç. Dr. Altınbaş, “Reflü hastalığı tanısı için endoskopi şart olmamakla birlikte, hastaların yaşı, mevcut diğer hastalıkları, aile öyküsü gibi bir takım faktörler göz önünde bulundurularak hastaların belli bir kısmına tanı öncesinde endoskopi tüm dünyada oldukça yaygın bir şekilde yapılmaktadır. Genelde sedasyon (anestezi) altında yapılan endoskopiler oldukça konforlu ve gerekli hastalar için de hayat kurtarıcıdır. Sonuç olarak, çağımızın hastalığı olan, uzun yıllar devam etmesi durumunda kansere dönüşme potansiyeli olan reflü hastalığı tanısı için veya bazen kendisini reflü olarak saklayan kanseri atlamamak adına reflü tanı ve takibinde sıklıkla endoskopi işlemi uygulanmaktadır. Reflü kabusumuz olmasın istiyorsak, zamanında ve doğru tanı, hayat standardı değişimi ve gerekli durumlarda ilaç kullanımı olmazsa olmazımızdır” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ordu Ordu’da ana arı yetiştiriciliği yaygınlaşıyor Türkiye’de en çok bal üretiminin yapıldığı Ordu’da, ana arı yetiştiriciliğinin yaygınlaşması için eğitimler düzenleniyor. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın ‘Ana Arı Yetiştiriciliği Talimatnamesi’ kapsamında, İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, Ordu Arıcılık Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü ve Ordu İli Arı Yetiştiricileri Birliği tarafından Karapınar Mahallesi’nde ana arı yetiştiriciliği kursu düzenleniyor. Ordu Arıcılık Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü’nden konunun uzmanı araştırmacılar tarafından 15 gün süreyle ziraat mühendislerine, veteriner hekimlere ve Ordu İli Arı Yetiştiricileri Birliği’ne kayıtlı olan arıcılara, koloni bireyleri tanıma, ana arının kolonideki önemi, ana arının kalitesini etkileyen faktörler, üretim yöntemleri, kalite kontrolü, bankalama, koloniye kazandırma başta olmak üzere, damızlık ana arı yetiştiriciliği uygulama talimatnamesi ile damızlık ana arı üretimi hakkında eğitim verilecek. Vali Muammer Erol, İl Tarım ve Orman Müdürü Kemal Yılmaz, Ordu Arıcılık Araştırma Enstitüsü Müdürü Şeref Cınbırtoğlu, Ordu İl Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Akın Çiftçi ile birlikte ana arı yetiştiriciliği eğitim alanında 23 kursiyerlerin çalışmalarını yerince inceleyerek, kursiyerlere başarılar diledi. Yürütülen çalışmalar hakkında yetkililerden bilgi alan Vali Muammer Erol, Ordu Arıcılık Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü’nden konunun uzmanı araştırmacılar tarafından 15 gün süreyle ziraat mühendislerine, veteriner hekimlere ve Ordu İli Arı Yetiştiricileri Birliğine kayıtlı olan arıcılara ana arı yetiştiriciliği konusunda teorik ve uygulamalı eğitim verildiğini söyledi. Vali Muammer Erol’a incelemeler sonrası kursiyerler adına arıcı körüğü hediye edildi. Düzenlenen kurs sonunda yapılacak sınav sonrası başarılı olan kursiyerlere ana arı yetiştirici sertifikası verilecek.
İstanbul Yeni Türkiye Partisi il ve ilçe kongreleri için start verdi Yeni Türkiye Partisi, “İhtiyacımız Olan Tek Şey Yenilenmektir” sloganıyla Türkiye genelinde il ve ilçe kongreleri için start verdi. Yeni Türkiye Partisi, 28 Nisan’da il ve ilçe başkanlarını Ankara’da toplamayı kararlaştırdı. Yeni Türkiye Partisi Genel Başkanı Ahmet Reyiz Yılmaz, yerel seçimlere isim değişikliği nedeniyle son anda katılma kararı almıştı. Yeni Türkiye Partisi’nin bir çok il ve ilçede mecliste vekilleri bulunan Gelecek Partisi ve Deva Partisi gibi yeni kurulan partileri geride bıraktığı ve seçime girdiği bölgelerde ismini duyurmayı başardığı belirtildi. Bunun ardından Yeni Türkiye Partisi, “İhtiyacımız Olan Tek Şey Yenilenmektir” sloganıyla Türkiye genelinde il ve ilçe kongreleri için start verdi. Yeni Türkiye Partisi, 28 Nisan’da il ve ilçe başkanlarını Ankara’da toplamayı kararlaştırdı. Ahmet Reyiz Yılmaz, Türkiye için “güç birliği” mesajı verdi Ülke genelinde yeni olarak çıkan birçok siyasi partinin, medyada kendilerine büyük fırsatlar sunulmasına rağmen halkta bir karşılık bulamadığını söyleyen Yılmaz, "Son seçimler bize göstermiştir ki halkımız umudunu mevcut partilerin dışında yeni siyasi aktörlerin çıkışına bağlamıştır. Gerek seçimlere katılım oranında sandığa giden seçmen azlığı gerekse milliyetçi kanadın tarihinde hiç olmadığı biçimde emanet olarak kerhen CHP adaylarına oy vermiş olması memlekette siyasetin de siyasi aktörlerin de 2028 seçimlerine kadar gömlek değiştireceği ve yeni isimlere alan açacağını ortaya koymaktadır. Bu çerçevede , Yeni Türkiye Partisi, doğru kadrolarla bu yenilik arayışına kucak açacak en doğru adres olacaktır. Gerek sandığa gitmeyen gerek mecburen CHP’ye oy verdim diyen vatansever yurttaşlarımız gerekse İYİ Parti’den ve diğer partilerden kopan seçmenimizden ortak paydası ’vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğü’ olan herkesi Yeni Türkiye Partisi çatısı altında görev almaya davet ediyorum. Gün bugündür. Bu davetimize Atatürk gibi ’Benim naçiz vücudum bir gün ölecektir ama Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar olacaktır’ diyen herkesin bu davete icabet etmesini istiyorum" diye konuştu.
Mardin Mardin’de İl Koordinasyon Kurulu Toplantısı yapıldı Mardin’de 2. Dönem İl Koordinasyon Kurulu Toplantısı, Vali Tuncay Akkoyun başkanlığında yapıldı. Kamu kaynaklarının etkin ve verimli bir biçimde kullanılması, koordinasyonu gerektirecek konuların görüşülerek gerekli tedbirlerin alınması amacıyla Mardin Artuklu Üniversitesi Kılıçlar Toplantı Salonunda düzenlenen toplantıya, kaymakamlar, belediye başkanları, kurum ve kuruluşların temsilcileri katıldı. Toplantının açılışında konuşan Akkoyun, kentte 2024 yılı 1. dönem itibariyle kamu kurum ve kuruluşları, belediyeler ve kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları tarafından 294 projenin uygulandığını kaydetti. Bunlardan 24 projenin tamamlandığını, 99 projenin devam ettiğini, 171’inin ise etüt proje aşamasında olduğunu aktaran Akkoyun, bu projelerin toplam tutarının 47 milyar 650 milyon 859 bin lira olduğunu, 2024 yılı 1. dönem sonu itibariyle 1 milyar 95 milyon 940 bin lira harcama yapıldığını bildirdi. Kamu yatırımlarını koordineli bir şekilde hızlı ama kaliteli yapılması için talimat veren Akkoyun, "Mardin’i daha yaşanabilir daha güzel yere getirebilmek için gayret ediyoruz. Valilik olarak vatandaşa faydası olacak her türlü işlerde her zaman vatandaşımızın yanındayız. Zamana çok dikkat etmemiz lazım. Bir kamu hizmeti zamanında gitmesi gerekiyor. Geciktirmeyelim, zamana yaymayalım. Bir işi hızlı yapayım derken de kaliteden ödün vermeyelim. Bir işi hem hızlı yapacağız, hem kaliteli yapacağız. Bütün kurumlar koordinasyona önem versinler" dedi. Toplantı, yatırımcı kuruluşların yöneticilerinin faaliyetleri hakkında bilgi vermesi ve koordinasyon gerektiren hususların görüşülmesi ile sona erdi.
Ankara Yangın Sigortalarında Etkin Hasar Yönetimi Eğitim Serisi, Quick Tower ev sahipliğinde gerçekleşti KASIDER-Kadın Sigortacılar Derneği’nin Quick Sigorta desteğiyle düzenlediği Yangın Sigortalarında Etkin Hasar Yönetimi Eğitim Serisi, Quick Tower ev sahipliğinde gerçekleşti. Türk sigorta sektörünün duayen hasar yöneticilerinin katkılarıyla zenginleşen eğitim serisi, sektör profesyonellerine yangın sigortalarında etkin hasar yönetimi konusunda kapsamlı bir bilgi sundu. Quick Tower’ın ev sahipliğinde 17 Nisan’da gerçekleşen etkinlikte 20’den fazla eğitmen yer alırken katılımcıların eğitim sertifikalarının TSEV’de yapılacak sınav sonrası Sigorta Haftası’nda dağıtılacağı duyuruldu. Eğitimde Türk Ticaret Kanunu & Genel Şartlar ilgili bölümleri, yangın restorasyonlarında dikkat edilmesi gerekecek tüm hususlar, Türkiye’de bir ilk ve tek olan ve yangın hasarlarında hasar mahalline götürülerek önemli bir fark oluşturan ve büyük katma değer sağlayan gezici tır laboratuvarının Hendek’te ziyaret edilmesi ve burada canlı örnekler ile saha eğitimi alınması, bugüne kadar yapılan büyük restorasyon hasarlarının incelenmesi gibi birçok konu ele alındı. “Quick Sigorta gibi kuruluşların desteği önemli” KASIDER Başkan Sema Tüfekçiler, “Eğitime katılan tüm eğitmenlerimize bizlere aktardıkları tecrübe ve deneyimleri için çok teşekkürlerimizi sunuyoruz. Sektörde eğitime verdiğimiz önem kıymetli sponsorlarımız ile hayata geçiriliyor. Bu eğitimde mekanı ve öğlen yemeği için bize destek veren, bizlerin her daim yanında olan ve KASIDER’in kıymetli bir partneri olan Maher Holding Sigorta Grubu’na çok teşekkür ediyoruz” dedi. BİMTES CEO’su Cemil Islıkçı ise şunları aktardı: "KASIDER’in düzenlediği bu kıymetli eğitime sponsorluk yapmaktan dolayı gurur duyuyoruz. Eğitimde yer alan tüm eğitmenlere ve katılımcılara teşekkür ederiz. Quick Sigorta gibi önemli kuruluşların desteğiyle, sektördeki eğitim ve bilgi paylaşımı daha da güçleniyor." “Daha güçlü bir sigorta topluluğu oluşturmamıza yardımcı oluyor” Maher Holding Sigorta Grubu Başkanı Ahmet Yaşar, ev sahipliği yapmaktan duydukları memnuniyeti şöyle ifade etti: "Quick Sigorta ve Corpus Sigorta’dan oluşan Maher Holding Sigorta Grubu olarak, eğitime ve KASIDER’e destek vermekten büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Bu tür inisiyatifler, sektördeki bilgi ve deneyimi artırarak daha güçlü bir sigorta topluluğu oluşturmamıza yardımcı oluyor. Bu değerli eğitim serisinin, sektördeki genç yeteneklerin yetişmesine ve bilgi birikiminin artmasına katkı sağlayacağını düşünüyorum. Quick Sigorta ve Corpus Sigorta ileriye dönük olarak da sektörün eğitim ve gelişimine olan desteğini her zaman sürdürmeye devam edecek.”