GENEL - 26 Eylül 2017 Salı 14:38

Doç. Dr. Alptekin: "“Erken yaşta evlilikler halen önemli bir toplumsal sorun"

A
A
A
Doç. Dr. Alptekin: "“Erken yaşta evlilikler halen önemli bir toplumsal sorun"

Sığınmacılar ve Göçmenlerle Dayanışma Derneği (SGDD-ASAM) ve Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) tarafından organize edilen Suriyeli ve Iraklı kadın katılımcılara yönelik “Çocuk Yaşta Erken Evlilikler” konulu panel yoğun katılımla gerçekleştirildi.

Sığınmacılar ve Göçmenlerle Dayanışma Derneği (SGDD-ASAM) ve Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) tarafından organize edilen Suriyeli ve Iraklı kadın katılımcılara yönelik “Çocuk Yaşta Erken Evlilikler” konulu panel yoğun katılımla gerçekleştirildi.


Konya Ticaret Odası Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen panele konuşmacı olarak katılan KTO Karatay Üniversitesi Sosyal Hizmet Bölüm Başkanı Doç. Dr. Kamil Alptekin, erken yaşta evliliklerin giderek azalsa da halen önemli bir toplumsal sorun olduğunu söyledi. Erken yaşta evliliği en az biri 18 yaşından küçük olan iki kişinin yasal ya da resmi olmayan bir şekilde evlilik bağıyla birleşmesi şeklinde tanımlayan Doç. Dr. Alptekin, erken yaştaki evliliklerin bedensel, ruhsal, ekonomik, hukuki, sosyal pek çok soruna neden olduğunu, karmaşık görüntüsüyle toplumu kısa ve uzun vadeli sonuçlarıyla etkilediğini öne sürdü. Ayrıca Doç. Dr. Alptekin, erken yaşta evliliklerin sağlıklı bir toplum için tehdit unsuru olduğunu, tarafların biyo-psiko-sosyal gelişimlerini tamamlamadan önce evlendikleri için eğitim ve istihdam olanaklarından mahrum kaldığını da belirtti.


Doç. Dr. Alptekin yaptığı sunmuda, “Türkiye’de TÜİK verileri ortalama her 5 evlilikten birinin erken yaş evliliği olduğuna işaret etmektedir. Erken yaşta evlilikler özellikle Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu ve İç Anadolu bölgelerimizin bazı kesimlerinde hâlen meşru bir sosyal olgu olarak görülmektedir. Ataerkil anlayışın, bu anlayış içerisinde eşitsizliğe dayanan toplumsal cinsiyet rolleri ile töre ve geleneklerin yaşamı biçimlendirdiği, akraba evliliklerinin yaygın olduğu eğitim ve refah düzeyinin düştüğü kapalı toplumsal yapılarda erken evlilikler daha çok boy göstermektedir. Toplumların erken yaş evlilikler için her zaman kendini sözde haklı gösterecek mazeretleri vardır. Türü ne olursa olsun erken evliliklerde aile yaşamı, eğitim durumu, ekonomik durum ve ataerkil toplum yapısının göz önünde bulundurulması gerekir. Erken yaş evliliklerinde her ne kadar her iki cinsin mağduriyet yaşasa da kızların yaşadıkları mağduriyetle daha fazladır. Halk arasında geçen ’kız beşikte, çeyizi sandıkta’, ‘demir tavında, dilber çağında’, ’15’inde kız ya erdedir ya yerde’ gibi deyimler bir yönüyle kız çocuklarına göndermede bulunurken diğer yönüyle erken yaşta evliliklere de çanak tutmaktadır” dedi.


Erken yaşta evlilikler sonucunda bu çocukların en temel haklarından olan yaşama, eğitim, oyun, sağlık, barınma, güvenlik gibi haklarından mahrum bırakılmasının söz konusu olduğunu belirten Alptekin, sorunun genelde insan hakları, özelde ise çocuk ve kadın hakları sorunu olduğunu, temel hak ve özgürlüklerden doğan mahrumiyetlerin eğitimin tamamlanamayışı ile döngüsel bir özellik taşıyan yoksulluğu ürettiğini öne sürdü.


Doç. Dr. Kamil Alptekin, erken yaşta evliliklerin önüne geçebilmek için şu önerilerde bulundu:


“Töre ve geleneklerin yaptırım gücünün yüksek olduğu, ataerkil yaşamın hüküm sürdüğü toplumsal yapılar değişime, dönüşüme uğratılmadığı sürece soruna köklü çözümler üretilemeyeceği açıktır. Sorunun çok boyutlu yapısı çözümün de çok boyutlu ve çok sektörlü olmasını beraberinde getirmektedir. Erken evliliklerin önlenmesinde sosyal adaleti ve hak temelli yaklaşımları temele alan sosyal politikalara ihtiyaç duyulmaktadır. Kadınların eğitim olanakları artırılmalı, eğitime devam etmeleri yönündeki engellerle mücadele edilmelidir. Özellikle okul devamsızlığı olan veya zorunlu eğitime devam etmeyen okuldan ayrılan çocuklar yakın takibe alınmalıdır. Toplumun tüm kesimlerinin insan hakları, çocuk hakları, kadın hakları, aile planlaması ve erken evlilikler konusunda eğitilmesi ve bilinçlendirilmesi kaçınılmazdır. Bu faaliyetlere din görevlileri de katkı vermeli, medyadan azami ölçüde yararlanılmalıdır. Sorun görsel medyada kamu spotlarına taşınabilir; yasal olmadığı, tarafların suç işlediği ve bu işin bir cezasının olduğu görsel motiflerle işlenebilir.Erken evlilikleri önlemede başarılı olmanın yollarında birisi de elbette konunun muhatabı olan tüm kamu, yerel ve gönüllü kuruluşların iş birliği içerisinde olmasıdır.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Arnavutköy’de 23 Nisan coşkuyla kutlandı Arnavutköy Belediyesi tarafından 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kapsamında festival havasında eğlenceler düzenlendi. Sabah saatlerinde resmi törenle başlayan kutlamalar, çocuklar için gün boyu süren etkinliklerle devam etti. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Arnavutköy’de düzenlenen etkinlikler ile coşkuyla kutlandı. Arnavutköy Şehir Parkı ve Hadımköy Meydanı’na kurulan etkinlik alanlarıyla çocuklar doyasıya eğlendi. Animatör gösterileri, şişme oyun alanları, ikramlıklar ve gösterilerin gün boyu devam ettiği festival tadındaki eğlence sabahın ilk saatlerindeki resmi törenle başladı. Arnavutköy’de faaliyet gösteren okullardaki öğrencilerin hazırladığı gösteriler ise izleyenleri mest etti. Düzenlenen etkinliklere Arnavutköy Belediye Başkanı Mustafa Candaroğlu ve ilçe protokolü de katıldı. “Arnavutköylü çocuklarımızın geleceği için hep aynı güzel düşünce içerisindeyiz” Düzenlenen programda konuşan Arnavutköy Belediye Başkanı Mustafa Candaroğlu, “Bugün 23 Nisan’da çocuklarla birlikte mutlu ve şeniz. Dünyada kutlanan tek çocuk bayramı bugün. Dünya çocuklarına armağan edilen bugünde Dünya’nın bir çok mazlum coğrafyasında çocukluğunu yaşayamayan çocuklarımız var. Barışın ve huzurun hakim olduğu nice nice günlerde kıymetli çocuklarımızın bu gününü kutlayabileceği nice yıllar bizimle olsun diye dua ediyoruz. Arnavutköy’de 2 noktada çocuklarımızın çeşitli etkinliklerde eğlenip ve öğrendiği bayramı yaşadığı bir gün geçiriyoruz. Biz Arnavutköylü çocuklarımızın geleceği için hep aynı güze düşünce içerisindeyiz. Sabah resmi törenle başlayan etkinlikler akşam geç saatlere kadar devam edecek” şeklinde konuştu.
Karaman Vali Sarıibrahim makamını 5. sınıf öğrencisi Recep Kaan Garip’e devretti 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı etkinlikleri kapsamında Karaman Valisi Hüseyin Engin Sarıibrahim makamını 5. sınıf öğrencisi Recep Kaan Garip’e devretti. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı etkinlikleri Karaman’da düzenlenen kutlama programlarıyla sürüyor. Karaman Valisi Hüseyin Engin Sarıibrahim, günün anlamına binaen makamını TOKİ Ortaokulu 5. sınıf öğrencisi Recep Kaan Garip’e devretti. Koltuğunu devretmeden önce tün çocukların 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını kutlayan Vali Hüseyin Engin Sarıibrahim, “Türkiye Cumhuriyetinin milli iradesinin tecelligahı olan TBMM’nin açıldığı gün 23 Nisan 1920. Bugün ülkemizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından ülkemizin geleceği olan siz gençlere emanet edildiği en önemli günlerden bir tanesi. Bizler demokrasiye, demokrasinin ortaya koyduğu sonuçlara sonsuz inanan gelişmiş toplumlarla beraber veya toplumlardan da önce demokratik kriterleri kendi içerisinde yaşamış bir millet olarak siz gençlere bunun emanet edilmesinden dolayı mutluluk duyuyoruz. Bugün sizin emir ve talimatlarınız doğrultusunda hem kamu kurumlarıyla hem diğer sivil toplum örgütleriyle birlikte çalışmaya gayret edeceğiz” dedi. Temsili olarak makam koltuğuna oturan Recep Kaan Garip, görevi devraldığı Vali Sarıibrahim’e teşekkür etti. Garip, makamların ve mevkilerin gelip geçici olduğunu belirterek, "Bu koltuklarda sizlere hizmet vermek için varız. Bizler bugün varız yarın yokuz. Fakat bu millet inşallah ilelebet sizlerin çabalarıyla var olacaktır. Geleceğin emanetleri olarak sizlerden beklentimiz vatanımız ve milletimizi her daim ileriye taşıyacak projelerle meşgul olmanız. Bugünün emanetçileri olarak bizler de Cumhurbaşkanımızın dediği gibi sizlerin okuması, düşünmesi, uygulaması ve neticelendirmesi için üstümüze düşeni yapmakla yükümlüyüz. Son olarak tüm dünya çocuklarına atamızın armağan ettiği bu kutlu günümüzü çocukluklarını yaşayamadan hayatını kaybeden Gazzeli çocuklara ithaf ediyorum” diye konuştu.
Bartın Tören alanında davetsiz misafir Tüm yurtta olduğu gibi Bartın’da 23 Nisan coşkuyla kutlandı. Gösterilerin yapılacağı alana bir köpeğin boylu boyuna uzanması nedeniyle zabıta ve görevliler seferber oldu. Davetsiz misafir, bir süre yapılan uğraşın ardından meydandan çıkarıldı 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Bartın Cumhuriyet Meydanı’nda gerçekleştirilen törenle kutlandı. Bartın Valisi Nurtaç Arslan’ın çocukların bayramını kutlaması ile başlayan program saygı duruşu ve istiklal marşının okunması ile devam etti. Günün önemine ithafen yapılan konuşmaların ardından ise şiirler okundu. Düzenlenen çeşitli yarışmalarda dereceye giren öğrencilere hediyelerinin verilmesinden sonra ise gösterilere geçildi. Günün önemini belirten konuşmaların yapıldığı esnada ise alana gelen bir köpek, gösterilerin yapılacağı alanda boylu boyunca uzandı. Programın davetsiz misafir nedeniyle alandaki görevliler ve zabıta ekipleri seferber oldu. Zabıta ve görevlilerin uğraşları sonucu köpek alandan çıkarıldı. Davetsiz misafirin çıkarılmasının ardından ise çocukların gösterilerine geçildi. Ankara Seymenlerinin kıyafetleri ile sahne alan Atatürk İlköğretim Okulu öğrencilerinin, sergilediği Ankara oyun havaları alandakileri coşturdu. Çeşitli yörelere ait halk oyunlarının da sergilendiği kutlamalarda Borsa İstanbul Ortaokulu öğrencilerinden oluşan orkestra ise darbuka şov yaptı. Darbukanın yanı sıra, davul, def, zil ve flüt gibi aletleri kullanan öğrencilerin gösterisi alandakilere keyifli anlar yaşattı. Alandakileri vurmalı ve üflemeli çalgılarla mini konser veren öğrenciler izleyenlerden bol bol alkış aldı. Kimi öğrencilerin şiirler okuduğu, kimi öğrencilerin ile gitar ile şarkılar çalıp, söylediği programda, öğrenciler oynadıkları halk oyunları ile marifetlerini sergiledi. Programa Bartin Valis Nurtaç Arslan Bartın Belediye Başkanı Muhammed Rıza Yalçınkaya ve Bartın Üniversitesi Rektörü Prof Dr. Orhan Uzun’un yanı sıra, polis ve kurum müdürleri, askeri ve sivil erkanın yanı sıra çok sayıda çocuk ve vatandaşlar da katıldı.
Kocaeli Kocaelispor: "TFF tarafından gerekli disiplin soruşturmasının yapılması bir opsiyon değil, zorunluluktur" Ümraniyespor maçı ardından yaşanan olaylarla ilgili açıklama yapan Kocaelispor, "Yapılan terbiyesizliğe istinaden rakip takım tarafından gerekli özür açıklaması yapılması ve TFF tarafından gerekli disiplin soruşturmasının yapılması bir opsiyon değil, zorunluluktur. Rakip takımın bir daha asla Kocaelispor Kulübü ile aynı sahada ve kategoride maç yapma ayrıcalığına sahip olacağını düşünmüyoruz" ifadelerine yer verdi. Trendyol 1. Lig’in 31. haftasında dün Ümraniyespor’a konuk olan Kocaelispor, sahadan 1-0’lık mağlubiyetle ayrıldı. Maç sonrasında açıklama yapan Kocaelispor Teknik Direktörü Mustafa Gürsel’in konuşması sürerken odaya yüksek sesli müzik verildi. Bunun üzerine Gürsel, duruma tepki göstererek toplantıyı terk etti. Toplantının ardından iki tarafın kulüp personelleri arasında tartışma yaşandı. Tartışmalar koridor ve çıkış kapısına kadar devam etti. "Sizin Kocaelispor taraftarlarıyla sorununuz nedir?" Yaşanan olaya ve taraftarın yaşadığı sorunlara ilişkin Kocaelispor, sosyal medya hesaplarından açıklama yaptı. Yapılan açıklamada, "Dün akşam oynadığımız müsabakada, taraftarlarımıza yönelik olarak güvenlik mensupları tarafından uygulanan saygı sınırlarını zorlayan üst arama, girişlerinde çıkarılan zorluklar, kullanılan ifadeler tarafımızdan not edilmiştir. Ne yazık ki özellikle bu sezon hemen hemen tüm deplasman müsabakalarında güvenlik mensupları tarafından taraftarlarımıza yönelik orantısız hareketler dün itibariyle artık bardağı taşıran son damla olmuştur. Çok kıymetli güvenlik mensupları, gerçekten sizin Kocaelispor taraftarlarıyla sorununuz nedir? Bodrumspor müsabakası ile başlamak üzere bu andan itibaren tüm deplasman maçlarında taraftarlarımızın stadyuma girmesi esnasında görevlendirilen kulüp yetkililerimiz de taraftarlarımızla beraber olacak ve güvenlik mensupları tarafından taraftarlarımıza yönelik saygı sınırlarını zorlayan üst aramalar, kullanılan yakışıksız ifadeler, orantısız hareketler anında delillerle birlikte raporlanıp ve bu şekilde davranan güvenlik mensuplarına karşı gerekli disiplin soruşturmasının yapılması sağlanacaktır" denildi. "TFF tarafından gerekli disiplin soruşturmasının yapılması bir opsiyon değil zorunluluktur" Müsabaka sonrası yaşanan olayla ilgili ise Kocaelispor Kulübü, "Dün akşam oynadığımız müsabaka sonunda kulüp teknik sorumlumuzun basın toplantısı yaptığı esnada meydana gelen en hafif tabiriyle terbiyesizlik tüm kamuoyunun malumudur. Öncelikle belirtmek isteriz ki bu terbiyesizlik kulüp teknik sorumlumuza değil bilakis Kocaelispor Kulübü’ne yapılmıştır. Stadımızda oynanan iç saha müsabakalarında en ufak bir hareketi dahi raporlama ve kulübümüze ceza aldırma konusunda çok mahir olan, bu anlamda neredeyse birbirleriyle yarışan TFF temsilci heyetinden kulübümüze yönelik yapılan terbiyesizlik sebebiyle bu müsabakada da aynı marifeti göstermelerini umuyoruz. Anılı müsabaka kapsamında bugün yapılacak PFDK sevklerini merakla bekliyor olacağız. Yapılan terbiyesizliğe istinaden rakip takım tarafından gerekli özür açıklaması yapılması ve TFF tarafından gerekli disiplin soruşturmasının yapılması bir opsiyon değil zorunluluktur. Rakip takımın bir daha asla Kocaelispor Kulübü ile aynı sahada ve kategoride maç yapma ayrıcalığına sahip olacağını düşünmüyoruz. Lakin, ileride bir gün rakip takımla bir müsabakada karşı karşıya gelirsek her ne kadar mütekabiliyet ilkesi kapsamında misliyle karşılık verme hakkımız olsa dahi, biz Kocaelispor ismini böyle çocuksu hareketlerle yan yana getirmeyeceğiz. Üslubu beyan ayniyle insan, herkes kendine yakışanı yapar. Kamuoyunun bilgilerine saygılarımızla sunarız" cümlelerine yer verdi.