EĞİTİM - 23 Kasım 2017 Perşembe 15:11

Konuk: “Kuru binalar, öğretmenlerle irfan yuvasına dönüştü”

A
A
A
Konuk: “Kuru binalar, öğretmenlerle irfan yuvasına dönüştü”

AK Parti Karaman Milletvekili ve PANKOBİRLİK Genel Başkanı Recep Konuk, 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla yayımladığı mesajında; öğretmenlerin; okulları kuru binadan şefkat, bilim ve irfan yuvalarına dönüştürdüğünü vurgulayarak, "Öğretmenlerimiz, ülkemizin çağa ayak uydurmasında, kalkınma hedefini gerçekleştirebilmesinde tarihi bir görevi başarıyla ifa etmiştir, etmeye de devam ediyor” dedi.

AK Parti Karaman Milletvekili ve PANKOBİRLİK Genel Başkanı Recep Konuk, 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla yayımladığı mesajında; öğretmenlerin; okulları kuru binadan şefkat, bilim ve irfan yuvalarına dönüştürdüğünü vurgulayarak, "Öğretmenlerimiz, ülkemizin çağa ayak uydurmasında, kalkınma hedefini gerçekleştirebilmesinde tarihi bir görevi başarıyla ifa etmiştir, etmeye de devam ediyor” dedi.


AK Parti Karaman Milletvekili ve PANKOBİRLİK Genel Başkanı Recep Konuk, 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Konuk mesajında, “Bu ülkenin bütün evlatlarının yolu bir şekilde okuldan geçti. Öğretmenlerimiz sayesinde medeniyete, sosyal hayata, bilime ve bugünkü meslek ile makamlarımıza bizleri taşıyan sürece ilk adımları attık” diyen Başkan Konuk; “Okullarda bilginin yanı sıra sosyal hayatın temel değerlerini de öğrendik. Vatan çatısının altında yerimiz olduğunu, ana-babanın dışında sadece aklımıza değil, kalbimize de hitap edenlerin olabileceğini yine öğretmenlerimizle keşfettik” dedi.



“Öğretmenlerimiz, tarihi bir görevi başarıyla ifa etmiştir”


Başkan Konuk, “Şuna kesinlikle inanıyoruz, toplumun en muteber insanlarının başında başkalarına, ilmi, irfanı, bilimi, çağı, hatta okumayı yazmayı, güzel bir insan olmayı öğreten öğretmenlerimiz gelir. Kuru binalar öğretmenlerimizle ilim, irfan ve medeniyet merkezlerine dönüşür. Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum diyen bir medeniyetin evlatları olarak mesleği ve makamı her ne olursa olsun bizler, öğretmenlerimize karşı hiç ödenmeyen, ödenmeyecek bir borçluluk hali içindeyiz. Bu borçluluk duygusu sadece kendi öğretmenlerimize karşı hissedilen bir duygu değildir. Biz, kendi öğretmenlerimizin şahsında tüm öğretmenlerimize karşı aynı değeri veriyor, aynı saygıyı duyuyor ve aynı minnet duygusunu taşıyoruz. Çünkü biz şunu biliyor ve şuna inanıyoruz; bir öğretmen bir millet için omurga mesabesindedir. Eğer sağlıklı, başarılı, üreten, insanlığa yararlı olan nesiller yetiştirmek istiyorsak, çok iyi biliyoruz ki öncelikle bu vizyonu öğretmenlerimizin anlaması ve bunu yeni neslimize aktarabilmesi gerekir. Öğretmenlerimiz, biliyoruz ki, etkin ve güçlü Türkiye’nin olmazsa olmaz unsurudur. Bunu kıvançla ifade edebiliriz, öğretmenlerimiz, gelişen dünya koşullarında, ülkemizin çağa ayak uydurması, milletimizin çağdaş uygarlık seviyesine ulaşması ve ülkemizin bilgili, yetişmiş, donanımlı nesillerin elinde maddi ve manevi kalkınma hedefini gerçekleştirebilmesi için tarihi bir görevi başarıyla ifa etmişlerdir, etmeye de devam ediyorlar. Öğretmenlerimiz, ülkemizin kalkınmasına katkı görevlerini gelecek nesiller ve Türkiye’nin geleceği için de eksiksiz yerine getirme konusundaki kararlılıklarını sürdürmektedirler” diye konuştu.



“Öğretmenlerimizin fedakar hizmetleri hepimizin gurur kaynağı”


İçinde bulunulan bilgi çağında, gençlerin kendi bilgi ve becerileriyle eğiten, yaşama ayak uydurmalarında onları bilinçlendiren ve geleceğe hazırlayan öğretmenlerin fedakar hizmetlerinin gurur kaynağı olduğunu belirten Konuk; “Her türlü zorluğa rağmen bu zor ve meşakkatli görevi yerine getiren vatansever öğretmenlerimize yardımcı olmak bizim asli görevimizdir. Bu duygularla, ülkemizin her alanda ilerlemesine katkı sağlamış ve sağlamaya devam eden öğretmenlerimize saygı ve takdir duygularımızı ifade ediyorum. Bir eğitim neferi olarak, bulundukları yerde Al Bayrağımızı dalgalandıran, çıktıkları yolda görevleri başında teröre hedef olan şehit öğretmenlerimiz başta olmak üzere, ebediyete intikal etmiş tüm öğretmenlerimizi de rahmet ve minnetle anıyor, Türkiye’nin dört bir yanına bilim ışığını götüren öğretmenlerimize olan inancımızı, saygımızı ve desteğimizi ifade ederek 24 Kasım Öğretmenler Gününü kutluyorum” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Hutbede yapılan duaya tepki gösteren genç, Atatürk’e hakaretten 3 yıl 9 ay hapis cezası aldı Gayrettepe’de cuma namazı sırasında Atatürk’e dua edilmesine tepki gösterip Atatürk’e ve imama hakaret eden şahıs, 3 yıl 9 ay hapisle cezalandırdı. Gayrettepe’de bulunan bir camide 10 Kasım 2023 günü Mustafa Kemal Atatürk’e ve Atatürk için dua eden imama hakaret eden A.B.’nin yargılanmasına devam edildi. Anadolu 13. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuklu sanık ve taraf avukatları katıldı. "Puşt kelimesini güvenilmez manasında kullandım" Duruşmada esasa ilişkin savunma yapması için söz verilen A.B., “Attığım bir kaç tweet ekran görüntüsü alınmış ama bunların atıldığına dair bir kanıt yok. Hakkımda atmadığım bir çok tweet var. ’Sinkaf ederim’ tweeti atmadığımı belirtmek istiyorum. Puşt kelimesini hakaret etmek amacıyla değil, güvenilmez manasında kullanmıştım. Ceza alacağım bir husus görmüyorum. Video çektim. İslamiyet’e göre inançsız ölen bir kişinin arkasından dua edilmemesi gerekir. Beraatımı talep ediyorum” dedi. “Daha fazla ne ceza verilebilir bilmiyorum” Son sözü sorulan şahıs, “2 ay cezaevinde tek başıma kaldım. Bu eylemim için yeterince ceza aldığımı düşünmekteyim. Daha fazla ne ceza verilebilir bilmiyorum. Beratımı talep ediyorum” dedi. Kararını açıklayan mahkeme heyeti, A.B.’yi "Atatürk’ün hatırasına alenen hakaret" suçundan 3 yıl 9 ay hapisle cezalandırdı.
Ankara Büro Memur-Sen Genel Başkanı Yazgan: “Sözler tutulsun, mülakat kaldırılsın” Büro Memur-Sen Genel Başkanı Yusuf Yazgan, kamuya personel alımlarında mülakat yapılmasına ilişkin, “Sözler tutulsun, mülakat kaldırılsın” dedi. Büro Memur-Sen Genel Başkanı Yusuf Yazgan, kaldırılacağı açıklanan ancak uygulanmaya devam edilen sözlü sınavların (mülakat) devlet memuru olacaklar ile mevcut kamu görevlilerinin görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavlarında can yakmaya, emekleri zayi etmeye devam ettiğini söyledi. Yazgan, bir an önce mülakatların kaldırılarak, adayların girdikleri yazılı sınav sonucuna göre atamalarının yapılması gerektiğini dile getirdi. Mülakatın emeklerin zayi olmasına ve idareye karşı güvenin azalmasına sebep olduğunu ifade eden Yazgan, “Ülkemizin kritik bir süreçten geçerken ihtiyaç duyduğu, süreç sonrası uygulamadan kaldırılacağı açıklanarak uygulamaya konulan mülakat sisteminin halen kaldırılmamasının yol açtığı hak kayıpları ve huzursuzluk her geçen gün daha da artıyor. Kamuya atama bekleyen memur adayları ile mevcut kamu görevlileri, bir an önce mülakat sisteminden vazgeçilmesini ve insanların bilgiye dayalı sınavlarda aldıkları puana göre değerlendirmelerin yapılmasını istiyor” ifadelerini kullandı. Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından yapılan görevde yükselme sınavından örnek veren Yazgan, 62 kişinin yazılı sınavda 85 ve üzeri puan almasına karşın mülakatta düşük puan alarak atanamadığını belirtti. Yusuf Yazgan, “Yazılı sınavda 98.72 puan alan adaylar, mülakatta 64, 65, 55 puan verilerek eleniyor ve atanması gerçekleşmiyor. İki sınav arasında bu kadar farkın olması, liyakat beklentisi içindeki insanlarda hayal kırıklığına yol açıyor. Demek ki bu iki sınavdan birisinde sorun var. Bu sorunu, bu şaibeyi kaldırmak için yapılması gereken tek şey mülakatı kaldırmak, bilgiye dayalı yazılı sınav sonucuna göre atamaları gerçekleştirmek” şeklinde konuştu.
Samsun Geleceğin hemşireleri beyaz üniformalarına kavuştu Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümünün yeni öğrencileri, düzenlenen 4’üncü Üniforma Giyme Töreni’yle meslekleriyle özdeşleşen beyaz üniformalarını giyerek hemşireliğe ilk adımı attı. Hemşirelik Bölümü Hemşirelik Esasları Ana Bilim Dalı tarafından OMÜ Atatürk Kongre Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen 4’üncü Üniforma Giyme Töreni’nde geleceğin hemşirelerinin heyecanına; Rektör Yardımcısı ve Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Murat Terzi, Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Afitap Özdelikara, Hemşirelik Bölüm Başkanı Prof. Dr. İlknur Aydın Avcı, Hemşirelik Bölüm Başkan Yardımcıları Doç. Dr. Oya Sevcan Orak ve Dr. Öğr. Üyesi Figen Çavuşoğlu, Hemşirelik Bölümü akademisyenleri ve aileleri tanık oldu. Prof. Dr. Terzi: “öğrencilerimiz, akredite olan bir bölümden mezun oluyorlar” Açılış konuşmalarıyla başlayan törende ilk olarak söz alan OMÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Murat Terzi, Hemşirelik Bölümünün üniversitede akredite olan sayılı bölümlerden biri olduğunu vurgulayarak, “Bugün üniforma giyecek olan öğrencilerimiz zamanın nasıl geçtiğini anlamadan 4. sınıfa geçecek ve ardından mezuniyetlerinde hep beraber olacağız. 2024 yılı itibarıyla 1. sınıfa başlayan öğrencilerimizin ailelerinde de ayrı bir heyecan var. Göreceksiniz ki öğrencilerimiz, 3 sene sonra hocalarımızın vermiş olduğu bilgiye hâkim, bakım becerileri gelişmiş, hasta ve hasta yakınlarıyla empati kurabilecek düzeyde mezun olacaklar. Hemşirelik Bölümü hocalarımızın ne kadar özverili çalıştıklarına şahidim. Hocalarımız başarılı çalışmalarının yanı sıra, Üniversitemizin akreditasyona ulaşmış nadir bölümlerinden birini inşa etti. Bu başarı, öğrencilerimizin eğitimlerinde de yansımaktadır. OMÜ Hemşirelik Bölümünde öğrenim gören öğrencilerimiz, akredite olan bir bölümden mezun oluyorlar. Bütün hocalarımıza verdikleri emeklerden dolayı teşekkür ediyor ve öğrencilerimize başarılar diliyorum” dedi. Prof. Dr. Avcı: “Öğrencilerimizi en iyi şekilde yetiştirme gayretindeyiz” Hemşireliğin insana dokunan bir meslek olduğunu belirten Hemşirelik Bölüm Başkanı Prof. Dr. İlknur Aydın Avcı, “Üniforma aidiyet ve sahiplenme demektir. Öğrencilerimiz de bugün hemşirelik mesleğinin bir ferdi olmak için ilk üniformalarını giymenin coşkusunu yaşayacaklar. Hemşirelik Bölümümüz, Türkiye’nin en öncü ve kaliteyi yakalamış bölümlerinden biri konumunda. Eğitimdeki kalitemizi tescillendirerek bugün öğrencilerimizi en iyi şekilde yetiştirme gayretindeyiz. Güçlü eğitim kadromuz kendini her gün geliştirmekte ve çağın gerekliliklerine uygun bir şekilde öğrencilerimizi yetiştirmekte. Bununla birlikte Üniversitemizin tüm imkânları öğrencilerimize sunuluyor. Mezunlarımız hem ülkemizde hem de ülkemiz dışındaki birçok alanda iş bulabilme ve en iyi şekilde çalışabilme fırsatlarını yakalamakta. OMÜ Hemşirelik Bölümü Üniforma Giyme Töreni, aynı zamanda öğrencilere verilen değerin bir simgesi olarak Türkiye’deki ilk örneklerdendir. Türkiye’ye örnek olmanın gururunu sizlerle paylaşıyorum” diye konuştu. Hemşire üniformasının yüzyıllar içerisinde bir ikon ve sembole dönüştüğüne işaret eden Hemşirelik Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Seval Ağaçdiken Alkan, “Hemşire olmayan birine ‘Hemşireyi tarif et’ dediğinizde ilk tanımlayacağı, doğrudan üniformadır. Aynı şekilde biz bu soruyu birinci sınıflar aramıza katıldığında doğrudan soruyoruz. Onlar, doğrudan üniformayı tarif ederek ve sonrasında rollerinin ve sorumluluklarının bilinciyle aramıza katılıyorlar. Bugün 2024 yılı 1. sınıf öğrencileri için konuşmak gerekirse son 10 aydır yoğun bir emekle üniformalarını bir kimlikle bütünleştirerek aramıza katılmaya hazır şekilde şu anda burada bekliyorlar” şeklinde konuştu. 73 birinci sınıf öğrencisine hemşirelik meşalesi aktarıldı Konuşmalarının ardından törende hazır bulunan Hemşirelik Bölümü 73 birinci sınıf öğrencisine hemşirelik meşalesinin aktarılması ritüeli gerçekleştirildi. Ritüelde geleceğin hemşireleri, modern hemşireliğin dünyadaki ve ülkemizdeki öncüleri olan Florence Nightingale ve Safiye Hüseyin Elbi’yi canlandıran meslektaşlarından mesleğe başlangıç ışığını almak üzere sahneye çıktı. Törenin son bölümünde günün anlamını ifade eden resmî anı olarak üniforma giyiş belgeleri, öğrencilere öğretim elemanları tarafından takdim edildi. Hemşirelik Bölümünün 4’üncü Üniforma Giyme Töreni, hatıra fotoğrafı çekimiyle sona erdi.