YEREL HABERLER - 21 Haziran 2017 Çarşamba 15:25

Konya’da “Birlikte Yaşamak ve Mülteciler” konulu söyleşi düzenlendi

A
A
A
Konya’da “Birlikte Yaşamak ve Mülteciler” konulu söyleşi düzenlendi

Selçuk Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi (SELÇUKSEM), Selçuk Üniversitesi Türkçe Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezi, Selçuk Üniversitesi Turizm Fakültesi, Meram İlçe Belediyesi ve Yuva Derneği Konya İl Temsilciliği katkılarıyla 20 Haziran Dünya Mülteciler Günü olması dolayısıyla “Birlikte Yaşamak ve Mülteciler” konulu iftar ve söyleşi programı düzenlendi.

Selçuk Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi (SELÇUKSEM), Selçuk Üniversitesi Türkçe Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezi, Selçuk Üniversitesi Turizm Fakültesi, Meram İlçe Belediyesi ve Yuva Derneği Konya İl Temsilciliği katkılarıyla 20 Haziran Dünya Mülteciler Günü olması dolayısıyla “Birlikte Yaşamak ve Mülteciler” konulu iftar ve söyleşi programı düzenlendi.


Yuva Derneği Konya İl Temsilcisi Mustafa Kemal Üsküplüoğlu söyleşinin açılışında yaptığı konuşmada, dünya genelinde 65 milyonu aşkın mültecinin bulunduğunu, Türkiye’nin de 3,5 milyonu aşkın mülteciye ev sahipliği yaptığını belirterek, “Konya’da 100 bin mülteciyi barındırıyor. Bu kapsamda, değerli çalışmalar yürütmekte olan Kızılay ile birlikte Konya’da mülteci ve yerel halkın geçim kaynaklarını, yaşam koşullarını iyileştirmeye yönelik çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Programın düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür ediyorum” dedi.



“Son değil bir başlangıç olsun”


SELÇUKSEM Müdürü Doç. Dr. Birol Gülnar ise, programın düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür etti. Kamu kurum ve kuruluşları olarak içinde yaşanılan topluma, ülkeye borçlu olduklarını ifade eden Doç. Dr. Gülnar, “Bu borcumuzu ülkemizin sorunların çözümüne katkıda bulunmak, akademik bilgi birikimini ülkemizin sorunlarına işe koşmak, üniversitelerimizin ve kamu kuruluşlarımızın görevi olduğuna inanıyoruz. Bu motivasyon ile şu anda Türkiye’nin önemli bir gerçeği olan misafir etmeye çalıştığımız insanlarla halleşmeli, onlarla bir araya gelerek birbirimizi daha iyi anlamalıyız. Bu programın bir son değil, bir başlangıç olması arzusundayız” diye konuştu.



“Programın bereketli şekilde devamını diliyorum”


Meram Belediye Başkanı Fatma Toru da, Türkiye’de 3,5 milyonu aşkın mültecinin bulunduğunu dile getirerek, “Misafirlerimizle birlikte yaşama kültüründen dolayı koşmamız gereken çalışmalar var. Ortak kader birliğimiz var. Bununla ilgili biz ev sahipliği yapmaktan dolayı da onur duyuyoruz. Programın düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Hayırlı olmasını ve devamının da bereketli şekilde gerçekleşmesini diliyorum” şeklinde konuştu.



“Hoşgörü tahammüldür”


Açılış konuşmalarının ardından, moderatörlüğünü Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Necmi Uyanık’ın yaptığı söyleşiye geçildi. Necmettin Erbakan Üniversitesi (NEÜ) Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Caner Arabacı, birlikte yaşama kültürünü konu alan sunumunda, “Hoşgörü, tahammüldür. Farklılıklara tahammüldür. Hoşgörü kendi değerlerinin yüksek olduğunun bilincini iç dünyasında hazmetmektir. Değerlerinizin yüksek olduğunu bilirseniz farklılıklara acımasız davranamazsınız. Farklılıkları normal görürsünüz. Farklılıklardan korkmazsınız. Farklılıklardan dolayı yıkılacağım, yok olacağım diye gocunmazsınız” ifadelerini kullandı.



“Batı medyası göçmen ifadesini kullanıyor”


SÜ Erasmus Kurum Koordinatörü, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Arif Behiç Özcan, göçmen ve mülteci kavramlarının iyi anlaşılması gerektiğini belirterek, göçmen kavramının uluslararası hukukta kişinin kendi iradesiyle herhangi bir baskı, şiddet ya da savaş durumu olmadan başka bir coğrafyada yaşamayı arzu etmesi olduğunu dile getirdi. Mültecinin ise savaş, baskı, afet gibi etkenlerle ülkesini terk etme durumunda kalanları kapsadığını anlatan Yrd. Doç. Dr. Özcan, “Batı medyasında hiçbir zaman özellikle Suriye’den gelen insanlarla ilgili mülteci kavramını göremezsiniz, okuyamazsınız. Göçmen diyorlar. Diyorlar ki, daha iyi hayat standartlarını yakalayabilmek için başka ülkelere kendi iradeleriyle giden insanlar olarak tanımlanıyorlar” dedi.


Yuva Derneği Koruma Programı Yöneticisi Bilge Çoban, dernek olarak gerçekleştirdikleri çalışmalar hakkında bilgi vererek, birlikte yaşamaya alışmanın gerekliliklerini aktardı. Program sonunda, Meram Belediye Başkanı Fatma Toru, konuşmacılara hediye takdim etti.


Şehrin Tasarım Atölyesi’nde gerçekleştirilen programa, Meram Belediye Başkanı Fatma Toru, dekanlar, müdürler, öğretim üyeleri ve SÜ’de eğitim gören yabancı uyruklu öğrenciler katıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İBB Başkanı İmamoğlu’nun “İhaleye fesat karıştırma” duruşması ertelendi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Beylikdüzü Belediye Başkanlığı döneminde “İhaleye fesat karıştırdığı” iddiasıyla yargılandığı davanın duruşması 31 Mayıs’a ertelenirken savcılık bilirkişi raporuna itiraz etti. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Beylikdüzü Belediye Başkanlığı döneminde “ihaleye fesat karıştırdığı” iddiasıyla 3 yıldan 7 yıla kadar hapis talebi ve “siyasi yasak” yargılandığı davanın bugün Büyükçekmece Adliyesi’nde görülmesine devam edildi. Davaya Başkan İmamoğlu katılmazken avukatları hazır bulundu. İmamoğlu ve beraberindeki 6 kişinin daha yargılandığı davada bilirkişi tarafından hazırlanan rapora savcılık tarafından itiraz edildi. Mahkemede İmamoğlu avukatının ve iddia makamının sözleri dinlendikten sonra bilirkişi raporuna iddia makamının da itirazının değerlendirilmesi üzerine duruşmanın 31 Mayıs saat 10.30’a ertelendiği açıklandı. Mahkeme sonrası açıklama yapan İmamoğlu’nun avukatı Kemal Polat, konunun İmamoğlu açısından suç teşkil etmediğini ifade ederek, “Soruşturma izinin iptal edildiği bir danıştay kararı var. Bu danıştay kararına rağmen savcılık bir muhasebeciye bilirkişi incelemesi yaptırmıştır. Bu muhasebeci bilirkişi eylemlerini gözetim ve denetim görevini yerine getirmediği bahisle ihaleye fesat karıştırma kapsamında bir rapor sunmuştur. Bu rapor içerisinde gerçeklikle alakalı olmayan özellikle bir örnek verecek olursak Beylikdüzü Belediyesi’nde o dönemde iç denetçi olmamasına rağmen iç denetçinin yazılı raporu ve bildirimine rağmen bu ihaleyi iptal etmediğini ileri sürebilmiştir. Bu denli bir cürretkar bilir kişi raporu vardır. Danıştayın kaldırma kararına ve bilirkişi raporunda dahil bir sorumluluk ileri sürülememesine rağmen devam eden bir yargılamada bugüne kadar geldik” dedi. İBB Başkanı İmamoğlu’nun ara celsede verdiği ifade de ise, “ Görev yapan arkadaşlarımın hassas çalıştığına şahidim. Bahsi geçen olaylara hakim olmam mümkün değildir. Atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Suça konu ihaleyi hatırlamıyorum. Herhangi bir talimatım olmamıştır. Beraatimi talep ediyorum” dediği öğrenildi.