GENEL - 19 Temmuz 2018 Perşembe 14:32

NEÜ, yurtdışındaki çocuklar için Türkçe öğreticileri yetiştirecek

A
A
A
NEÜ, yurtdışındaki çocuklar için Türkçe öğreticileri yetiştirecek

Necmettin Erbakan Üniversitesi (NEÜ) Yurt Dışı Türkler ve Akraba Topluluklar (YTB) Başkanlığı tarafından yurt dışında yaşayan çocuklara anadilleri olan Türkçeyi ve Türk kültürünü öğretecek eğiticileri yetiştirecek 5 üniversiteden biri oldu.

Necmettin Erbakan Üniversitesi (NEÜ) Yurt Dışı Türkler ve Akraba Topluluklar (YTB) Başkanlığı tarafından yurt dışında yaşayan çocuklara anadilleri olan Türkçeyi ve Türk kültürünü öğretecek eğiticileri yetiştirecek 5 üniversiteden biri oldu.


YTB Başkanlığı yurt dışında yaşayan çocuklara anadilleri olan Türkçeyi ve Türk kültürünü öğretecek eğiticileri yetiştirmek amacıyla Türkiye’nin köklü ve yenilikçi 5 üniversitesi ile protokol imzaladı. Protokol imza törenine Necmettin Erbakan Üniversitesi (NEÜ) Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Şeker de katıldı. İmzalanan protokoller ile üniversiteler bünyesinde burslu “Yurt Dışındaki Türk Çocuklarına Türkçe Öğretimi Yüksek Lisans” programları açılacak.


Yurt dışındaki gençlerin sosyal, kültürel ve mesleki yönden iyi yetişmesi için çalışmalar yürüten YTB, orada büyüyen çocukların anadilleri olan Türkçe konusunda da önemli programlar yürütüyor. Bu kapsamda geçtiğimiz yıl YTB-Sakarya Üniversitesi işbirliğiyle Türkçe öğretecek eğitimcilerin yetiştirilmesi amacıyla başlatılan ve başarılı sonuçlar veren “Türkçe Öğretimi Yüksek Lisans Programı”, Türkiye’nin köklü ve yenilikçi 5 üniversitesiyle imzalanan protokolle “Yurt Dışındaki Türk Çocuklarına Türkçe Öğretimi Yüksek Lisans Programı” şeklinde genişletildi. Bu kapsamda Necmettin Erbakan Üniversitesi, Akdeniz Üniversitesi, Hacettepe Üniversitesi, Sakarya Üniversitesi ve Yıldız Teknik Üniversitesi bünyesinde açılacak olan yüksek lisans programlarıyla yeni eğiticilerin yetiştirilmesi planlanıyor.



“Türkçeyi muhafaza etmek hayati önem taşıyor”


Protokol töreninde konuşan YTB Başkanı Abdullah Eren, yurt dışında yaşayan vatandaşların anadilleri Türkçeyi muhafaza etmelerinin ve alt soylarına aktarmalarının hayati bir önem taşıdığına dikkat çekti. Dünyadaki diğer ülkelerin diasporalarına yönelik politika ve faaliyetlere bakıldığı zaman, onların da aynı bakış açısına sahip olduğunu belirten Eren, “Bu sebeple, ülkemizin yurtdışında yaşayan vatandaşlarına ve bilhassa genç vatandaşlarına yönelik son yıllarda zenginleşen politika ve faaliyetlerinin ‘anadil’ mevzusuna odaklanmasında isabet vardır” dedi.


Üniversiteler bünyesinde açılacak programlarla Türkçeyi ve Türk kültürünü yeni nesillere tanıtacak eğiticilerin yetiştirilmesini planladıklarını anlatan Eren, “Geçtiğimiz yıl Sakarya Üniversitesiyle yaptığımız ilk uygulamanın olumlu sonuçlar vermesi, bu eğitim programının diğer üniversitelerimize de yayılması yönünde bir teşvik sağlamıştır. İçinde bulunduğumuz yılın Ekim ayında başlanacak derslerle birlikte, eğitim programımız Antalya Akdeniz Üniversitesi, Ankara Hacettepe Üniversitesi, Konya Necmettin Erbakan Üniversitesi, Sakarya Üniversitesi ve İstanbul Yıldız Teknik Üniversitesinde tezli olarak işlenmeye başlayacaktır” diye konuştu.


İmza törenine katılan NEÜ Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Şeker, programa vermiş oldukları destekten dolayı memnuniyetlerini dile getirerek, “Ülkemiz yükseköğretiminin uluslararasılaşması alanındaki hedeflerine ve güzel Türkçemizin öğretilmesinde daha nitelikli bir insan gücü oluşturulmasına katkıda bulunacağına inandığımız bu programın gelişmesi için de elimizden geleni yapacağız” dedi.


YÖK Denetleme Kurulu Üyesi Mehmet Şişman ise, yeni açılacak bu programın başarılı bir şekilde sürdürülebilmesi için gerekli çalışmaların yapılacağını ifade ederek, YTB’ye ve üniversite temsilcilerine teşekkür etti.



Programa kimler başvurabilir


Üniversiteler bünyesinde açılacak olan programa yurt dışında yaşayan Türk vatandaşı, çifte vatandaş veya mavi kart sahipleri başvurabilecek. 2018-2019 döneminde açılacak program iki yarıyıl ders dönemi ve adayın kendi ülkesindeki bir eğitim kurumunda tamamlayacağı iki yarıyıldan oluşan staj ve tez dönemini kapsayacak şekilde dört yarıyıldan oluşuyor. Başvuruların ardından programlara kabul edilen adayların üniversite eğitim harçları YTB tarafından karşılanacak olup ayrıca, öğrencilere aylık 1500 TL burs ve ücretsiz konaklama imkanı sunulacak. Adaylardan mezuniyetleri sonrasında ise yaşadıkları ülkelere dönerek, Türk çocuklarına anadillerini öğretme konusunda roller üstlenmeleri bekleniyor.


İmzalanan protokollerin ardından başvuruların alınmaya başlanacağı programa ilişkin detaylı bilgiler ise “www.ytb.gov.tr/turkceylp/” adresinde yer alıyor. 2018-2019 akademik yıllarda başlayacak programlara son başvuru tarihi ise 3 Eylül 2018 olarak belirlendi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Ruhsatsız tabanca ile yakalandı, “Taşımıyorum bozuk” diyerek tüfek ruhsatı gösterdi Aksaray’da ruhsatsız tabanca ile yakalanmasına rağmen önce “Taşımıyorum” deyip inkar eden, sonra da “Bozuk” diyen sürücü bir de “Ruhsatım var” diyerek tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. Olay Gülağaç Yolu Kireçlik Mevkiinde yaşandı. Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde gece yarısı bekçilerin de katıldığı asayiş ve trafik uygulaması yapan İl Emniyet Müdürlüğü asayiş ile trafik şubesi ekipleri şüphe üzerine Gülağaç ilçesinden Aksaray merkez istikametine seyreden Ali B. (38) idaresindeki 51 ACV 230 plakalı otomobile "dur" ihtarında bulundu. Sürücüsü ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirildikten sonra araçta arama yapan bekçiler araç içerisine gizlenmiş bir adet tabanca buldu. Kullandığı araçta tabancayla birlikte yakalanmasına rağmen “Taşımıyorum” diyen sürücü Ali B. daha sonra tabancanın bozuk olduğunu belirterek işlem yapılmasından kaçmak istedi. 2 ayrı bahanesiyle başarılı olamayan sürücü bu kez de “Ruhsatım var” diyerek yakalattığı tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. 3 ayrı bahanesiyle işlemden kaçamayan sürücü son olarak tabancayı kabullenerek “Benim, tamir için taşıyorum” dedi. Tabancaya bekçiler tarafından dolu boş kontrolü yapıldıktan sonra el konulurken ruhsatsız tabanca taşımaktan gözaltına alınan sürücü adli işlemler için polis merkezine götürüldü.
Bartın Bartın’daki feci yangının tanıkları yaşanan dehşeti anlattı Bartın’da 1 kişinin öldüğü, 2 kişinin yaralandığı yangında şok detaylar ortaya çıkarken, olayın tanıkları ise yaşanan dehşeti anlattı. Bartın’ın Kayadibikavlak Köyü Örencik Mahallesi’nde bulunan tek katlı bir evde saat 20.30 sıralarında kesin sebebi henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Bitişiğindeki eve de sıçrayan yangında Tevfik Çetinbağ hayatını kaybederken, eşi Seher Çetinbağ, ile kardeşi Selim Çetinbağ ağır şekilde yaralandı. Olay yerine itfaiye, jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin yaklaşık 2 saat süren çalışmalarının ardından yangın söndürülürken, iki ev de kullanılamaz hale geldi. Yaralılar ambulansla hastaneye kaldırılırken, durumlarının ağır olduğu belirtildi. Boş tüpü itfaiye evden uzaklaştırdı Yangın esnasında Bartın Merkez İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, bölgede geniş güvenlik tedbirleri alındı. Yangının tamamen söndürülmesinin ardından nöbetçi savcı ve olay yeri inceleme ekipleri, evin içerisinde, çevresinde detaylı inceleme yaptı. Evin kapısının önündeki boş tüp ise, ekiplerin incelemesinin ardından bir itfaiye eri tarafından kapının önünden alınarak, yola çıkartıldı Faciada şok detaylar Facianın ardından olayla ilgili sır perdesi de aralanmaya başladı. Yanarak ölen Tevfik Çetinbağ’ın yatalak hasta olduğu ve yangından kaçamadığı öğrenildi. Patlama esnasında kocasıyla birlikte evde bulunan Seher Çetinbağ’ın patlamanın hemen ardından yardım istemek için dışarı çıktığı ve kocasının kardeşi olan Selim Çetinbağ ile birlikte yatalak eşini kurtarmak için alevlerin arasına girdiği belirtildi. Alevlerin arasında kalan Seher Çetinbağ ve kaynı Selim Çetinbağ, Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmayı başaramazken, kendileri de ağır bir şekilde yaralandı. "Gaz sızıntısı" iddiası Yapılan ilk incelemelerde, Seher Çetinbağ’ın olaydan birkaç saat önce tüp değişimi yaptığı belirlendi. Dolu tüpü kendisini ocağa monte ettiği ileri sürülen Seher Çetinbağ’ın, yemek yapmak için tüpü açtıktan bir süre sonra tüpten sızan gazın alev aldığı ve patlamanın meydana geldiği tahmin ediliyor. Yangının kesin sebebinin ise itfaiye ve olay yeri inceleme ekiplerinin hazırladığı raporların tamamlanmasının ardından ortaya çıkacağı kaydedildi. Patlama sesine irkildiler Alevlerin kül ettiği evlerin yaklaşık 5 metre uzağındaki evde oturan Belma Çetinbağ ve yengesi Fatma Çetinbağ, o anlarda yaşanan dehşeti anlattı. Yangında amcasını kaybeden ve babası yaralanan Belma Çetinbağ, yemek yerken patlama sesi ile irkildiklerini kaydetti. Patlama sesinin ardından dışarı çıktıklarında ise amcasının kaldığı evin alevlerin arasında kaldığını gördüğünü kaydeden Belma Çetinbağ, “Akşam yemeği yiyorduk. Ben yan evdeki üst kattaydım. Bir yerde bir patlama gibi bir ses oldu. Ben yengeme, soba gibi bir şey patladı dedim. Yengem dışarı çıktı. Ev yanıyor diye bağırmaya başladı. Dışarı çıktım ben de, baktım ahşap ev birden alev almış” dedi. Kurtarmak isterken alevlerin arasında kaldılar Babası ve yengesinin yatalak amcasını kurtarmak için alevlerin sardığı eve girince yaralandığını söyleyen Belma Çetinbağ, “Babamla yengem de, sakat amcamı kurtarmak için eve girmişler ama kurtaramamışlar. Zaten ev bir anda alev aldı. Evde 2 kişi vardı, amcamla yengem vardı. Tüp patlayınca yengem, dışarı çıkıp bizimkileri mi çağırdı, ne olduğunu tam olarak bilmiyorum. Babamla, yengem tekrar amcamı kurtarmak için girmişler içeri. Sonuç olarak ikisi de yandı. Onlar da şu an hastanede. Amcam tamamen yandı. Yengem de yanmış olarak içeriden çıktı. Ambulans hastaneye götürdü. Amcam sakattı, sol tarafı hiç tutmuyordu, yatalaktı, yatağa bağlıydı” diye konuştu. “Yengem büyük ihtimal tüpü tam takamadı” Patlamanın ve yangının tüp değişiminden sonra olduğunu kaydeden Belma Çetinbağ, “Yengemin bu akşam tüpü değiştirdiği söylenmişti. Büyük ihtimal tüpü tak takamadı, çakmağı çakınca öyle patlama oldu. Zaten yengem tüpü yeni değiştirmiş. Büyük ihtimal tüpten oldu. Tüpü tam takamadı herhalde” diye konuştu. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma sesi duydum” Emmi yanıyor diye bağırma sesi üzerine alevlerin arasında kalan amcası Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmaya çalıştığını anlatan Fatma Çetinbağ ise, “Akşam yemeğini yiyorduk, o anda aniden bir dinamit patlaması gibi bir patlama oldu. Ben merdivenden aşağıya inerken baktım emminin evi alev almış. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma duydum. Kurtarmaya çalıştım, camı falan açtım ama kurtaramadık. Bir şey yapamadık, çok üzgünüm. Yemek yaparken mi olmuş bilmiyoruz. Tüp mü patladı bilmiyoruz. Ama akşamüstü, boş tüpü kapının ağzına koydu. Galiba tüpten oldu” diye konuştu. Olay yerinde yapılan incelemelerin tamamlanmasından sonra ise Tevfik Çetinbağ’ın yanan bedeni, ceset torbasına konularak, evden çıkartıldı. Çetinbağ’ın cesedi, evin önüne getirilen tabutun içerisine yerleştirildi. Tabuta konulan Tevfik Çetinbağ’ın cesedi jandarma, itfaiye ekipleri ve vatandaşlar tarafından cenaze aracına taşındı.