EKONOMİ - 07 Aralık 2017 Perşembe 16:28

Recep Konuk’a üstün hizmet ödülü

A
A
A
Recep Konuk’a üstün hizmet ödülü

PANKOBİRLİK Genel Başkanı Recep Konuk’a, Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkçi tarafından “Üstün Hizmet” ödülü verildi.

PANKOBİRLİK Genel Başkanı Recep Konuk’a, Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkçi tarafından “Üstün Hizmet” ödülü verildi.


Kamu kurum ve kuruluşlarıyla iş dünyasını bir araya getiren 2’nci Kooperatifler Fuarı, Ankara’da düzenlenen törenle açıldı. Türkiye’nin yanı sıra Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Almanya, Bulgaristan, Çin, Danimarka, İtalya ve Rusya’daki kooperatiflerin de katıldığı fuarda, PANKOBİRLİK Genel Başkanı Recep Konuk’a “Üstün Hizmet” ödülü verildi.


Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkçi’nin açılış konuşmasını yaptığı fuarda başarılı çalışmalara imza atan kooperatiflere ödülleri verildi. PANKOBİRLİK Genel Başkanı Recep Konuk’a “Üstün Hizmet” ödülünü Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkçi verdi. Ödülü, bütün üreticiler adına aldığını belirten Başkan Recep Konuk, konuşmasına ABD’nin Kudüs ile ilgili aldığı kararın bölgede sönmekte olan yangına benzin dökmekten farksız olduğunu belirterek başladı. Türkiye’nin bölgedeki çıkarları ile dünyadaki bazı ülkelerin çıkarları arasında zaman zaman uyumsuzluklar olduğunu ve şimdi de içinden geçtiğimiz bu gibi dönemlerde Türkiye’nin hem siyasi olarak hem de ekonomik olarak sıkıştırılmaya çalışıldığını vurgulayan Konuk, “Ülkemiz Allah’a şükür bugün siyasi olarak tarihte olmadığı kadar güçlü. Ekonomimiz de sağlam. Ancak içinden geçtiğimiz dönem bize bir kez daha göstermiştir ki bu tür dönemlerde ülkemize yönelik ekonomik suikastları hasarsız atlatmak için ekonomimizi daha da güçlendirmeli, potansiyelimizi harekete geçirmeli atıl bir ekonomik kaynak bırakmamalıyız. Yani reel sektörü hem güçlendirmeli, hem ülke sathına yaymalı hem de daha çok insanımızın daha çok iş yapmasını sağlayabilmeliyiz. Daha çok insanın girişimci olarak ekonomiye dahil olmasının en kestirme yollarından biri de kooperatifçiliğin geliştirilmesidir. Kooperatifçilik açısından hem avantajlarımız hem de aşmamız gereken zorluklarımız var. Türkiye’deki kooperatifler sadece kendi faaliyet alanındaki zorluklarla mücadele etmiyor. Ülkemiz ekonomisinde gittikçe ağırlığı artan kooperatiflerimiz, bir zihniyet dönüşümünü de gerçekleştiriyorlar. Milletimizin sosyolojisi, kültürü kooperatif mantığına ters mi? Önce bu soruyu cevaplamamız lazım. Sosyal hayatında imece yani ortak işini ortak görme alışkanlığı, iş kültüründe lonca anlayışı olan bir millet için kooperatifçiliğe uzak durmayı sosyoloji ve kültür ile izah etmemiz mümkün değil. Peki, sebep ne olabilir? Mutlaka pek çok sebebi var ama ben özellikle ikisini söylemek istiyorum. Birinci ve önemli neden, kooperatiflerle ilgili algımızdan kaynaklanıyor. Dünyanın en liberal ülkeleri, kooperatif işletmelerini sistemin önemli bir parçası olarak tarif ederken, maalesef bizim ülkemizde kooperatifçilik onlarca yıl bir ideolojinin tabii uzantısı gibi takdim edilmiş ve algılanmıştır. Kooperatif çatısı altında güç birliği yapılamamasının önündeki en büyük psikolojik duvar bu ideolojik algıdandır” diye konuştu.



“Mevcut kooperatiflerimizin vizyonunu yükseltmeliyiz”


AK Parti Karaman Milletvekili ve PANKOBİRLİK Genel Başkanı Recep Konuk, konuşmasına şu sözlerle devam etti: “Biz hem tarımsal üretimde, hem sanayide ölçek ekonomisi açısından dezavantajlı bir ülkeyiz. Keza tüketimde de örgütlü bir toplum değiliz. Yine sermaye birikimimizde ve tasarruftaki yetersizliklerimiz nedeniyle ekonomimizi büyütebilmek için ağırlıklı olarak dış borç kullanmak durumundayız. 30-40 dönüm arazinin sahibi olan bir çiftçi, ne girdi alırken ne de ürettiğini satarken avantajlıdır, ancak 100, hatta 1000 çiftçi bir veya birkaç ürünü üretmek için bir araya geldiğinde 30-40 bin dönüm arazi işletir ve binlerce ton üretir artık ve alırken de satarken de masaya eli güçlü oturur. Kooperatifçilikle tasarrufa gidemeyecek kadar küçük paralarla büyük işler yapma imkânınız olur. Kooperatifçilikle sanayide küçük hacimli üretimleri büyük bir üretim gücüne dönüştürebilir hatta markalaştırabilirsiniz. Dünya bunu yapmış, biz de Konya Kooperatifi’nde yaptık. Kooperatifçilik basamak gibidir, çıktığınız basamak sayısı arttıkça üyelerin refah seviyesi de yükselir. Çıktığınız hiçbir basamağı son basamak görmezseniz, kooperatifin üyelerine sağladığı imkân da sürekli büyür. Mesela ucuz elektrik tüketmek için kooperatif kurarsınız, pazarlıkla ucuz elektrik alırsınız. Sonra üyelerinize yetecek kadar elektrik üreten santral kurarsınız. Sonra başkalarına elektrik satacak ve üyelerinize elektrikten para kazandıracak kadar çok santrala sahip olursunuz. Mesela pancar üretmek için kooperatif kurarsınız. Üretiminizi garanti altına almak için şeker fabrikasını da siz kurarsınız. Bu yetmez, benim pancarımdan üretilen şekerle üretileni de ben üreteyim dersiniz. Üretirsiniz o da yetmez. Bunları bir marka altında toplarsınız. Sonrasında ben pancar üreticisiyim ama benim tek üretim kalemim pancar değil, ayçiçeği de mısır da, elma da üzüm de patates de üretirim hayvancılık da yaparım dersiniz onları işleyecek tesisleri de kurarsınız. Bunun tadına varınca da küresel rekabete katılmak istersiniz eldeki 250 Bin hektarı düşünür ve güzünüzü Dünya’nın en büyük beş gıda şirketinden biri olma gibi çok yukarlardaki basmağa dikersiniz. Dünya artık kooperatifçilik olgusunu konuşmuyor. Ya da kooperatifçiliğin işlevini, ekonomideki yerini tartışmıyor. Dünya, günümüz ekonomisinde dezavantajlı kesimlerin ya da ölçek ekonomisi açısından dezavantajları olan işletmelerin kooperatifçilikle çıkış yolu bulmasına, markaların rekabet ettiği bir dünyada küresel rekabette küçük işletmelerinin bu rekabete katılmasını sağlamaya yönelik çözümler üretiyor. Biz belki kooperatifçiliği ekonomimizin lokomotiflerinden biri yapmakta geç kaldık. Ancak henüz kaybettiğimiz bir şey yok ve dünyadaki kooperatifçilik tecrübesinden istifade ederek ülke kooperatifçiliğini yüksek hızda ekonominin raylarına yerleştirebiliriz. Yapmamız gereken sadece mevcut kooperatiflerimizin vizyonunu yükseltirken, sosyal hayatta ve kültüründe tam ve kâmil manada kooperatifçiliği destekleyecek kültürel kodları olan milletimizin bu kültürel kodlarını sosyoekonomik hayata taşımaktır.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan EBYÜ, Yükseköğretim Kalite Kurulu tarafından akredite edildi 2023 yılında Yükseköğretim Kalite Kurulu (YÖKAK) tarafından Kurumsal Akreditasyon Programı’na kabul edilen 21 üniversite arasında yer alan Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi (EBYÜ), akredite edilerek “Kurumsal Akreditasyon Belgesi” almaya hak kazandı. Kurumsal Akreditasyon Belgesi, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi ev sahipliğinde gerçekleştirilen “Uluslararası Kalite Güvencesi ve Akreditasyon” konferansındaki törende; YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar ve YÖKAK Başkanı Prof. Dr. Ümit Kocabıçak tarafından EBYÜ Rektörü Prof. Dr. Akın Levent’e takdim edildi. Törende EBYÜ’yü temsilen Rektör Yardımcısı ve Kalite Koordinatörü Prof. Dr. Ali Ercan Ekinci, Dr. Öğr. Üyesi M. Kürşat Öksüz ve Öğr. Gör. Nursel Kuyrukluyıldız da yer aldı. Kurumsal Akreditasyon Programı (KAP) sürecinde, YÖKAK Değerlendirme Takımı 4-7 Aralık 2023 tarihleri arasında Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesinde saha ziyareti gerçekleştirmişti. Yükseköğretim sisteminin kalite güvencesine ilişkin önemli süreçlerinden biri olan Kurumsal Akreditasyon Programı saha ziyaretinde “liderlik, yönetişim ve kalite”, “eğitim ve öğretim”, “araştırma ve geliştirme” ile “toplumsal katkı” başlıkları altındaki ölçütler PUKÖ (Planlama, Uygulama, Kontrol etme ve Önlem alma) döngüsü kapsamında değerlendirildi Kurumsal Akreditasyon Belgesi Ulusal ve Uluslararası Tanınırlığa Katkı Sunacak EBYÜ Kurumsal Akreditasyon Raporu YÖKAK’ın yanı sıra Avrupa Kalite Ajansı (EQAR) tarafından yayınlanacak olup üniversite diplomasının uluslararası tanınırlığına önemli bir katkı sunacak. Ayrıca EBYÜ’nün akredite olduğu bilgisi ÖSYM kılavuzunda yer alacak olup üniversitenin ulusal tanınırlığına katkı sağlayacak. Rektör Prof. Dr. Akın Levent: “Üniversitemiz YÖKAK tarafından akredite edilen üniversiteler arasına girme başarısını göstererek ‘Anadolu’da bir dünya üniversitesi’ vizyonuna önemli bir katkı sağlamıştır. Tüm akademik ve idari personelimize, öğrencilerimize ve paydaşlarımıza bu süreçteki özverili çalışmaları için teşekkür ederim.” dedi.
Bayburt Renkli görüntülere sahne olan ’Bahar Turnuvası’ ile lise öğrencileri eğlendiler Geleneksel hale gelen ’Bahar Turnuvası’ ile lise öğrencileri doyasıya eğlendiler, keyifli dakikalar geçirdiler. Bayburt Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, her yıl Nisan ayında ’Bahar Turnuvası’ adı altında 24 sınıfın katılımıyla futbol turnuvası düzenleniyor. Öğretmenlerin, öğrencilerle yer yer karşı karşıya gelip, maç yaptığı turnuvada hem öğrenciler keyifli vakit geçiriyorlar, hem de gönüllerince eğleniyorlar. Öğretmenlerin top koşturduğu, hakemlik yaptığı futbol turnuvası renkli görüntülere sahne olurken, turnuvayla öğrencilerin zararlı alışkanlıklardan uzak durması, öğrencilerle öğretmenlerin kaynaşması amaçlanıyor. 24 sınıfın katılımıyla gerçekleşen turnuvada sona kalan takımla öğretmenler rakip olarak maç yapıyorlar. Turnuva sonucunda galip gelen takıma kupa ve madalyaları veriliyor. Okul yemekhanesinde yemeklerini yedikten, karınlarını doyurduktan sonra öğlen arasında futbol oynayan öğrenciler, enerjilerini top koşturarak atıyorlar. Öğlen arasını eğlenceli bir şekilde geçiren öğrenciler daha sonra formalarını çıkarıp ders saatinde sınıflarına geçiyorlar. Yaklaşık 1 ay süren ’Bahar Turnuvası’ tüm öğrenciler tarafından yoğun ilgi görürken, okulun öğretmenleriyle diğer öğrenciler saha kenarında desteklediği takıma tezahüratlarda bulunarak, destek veriyorlar. Bugün okulun 2 farklı şubesi arasında da maç organize edildi. Kıyasıya mücadele eden takımlardan yeşil takım, rakibi turuncu takımı 4-1 yendi. Dostça, centilmence mücadele eden öğrenciler turnuva sonunda birbirlerine sarıldılar, maçı kaybeden öğrenciler kazanan arkadaşlarını tebrik ettikten sonra ders zilinin çalmasıyla birlikte sınıflarına geçtiler. Keyifli bir maç izlediğini söyleyen Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencilerinden Yusuf Yazıcı, ’Bahar Turnuvası’ ile dolu dolu 1 ay geçirdiklerini, hem top koşturup hem de arkadaşlarına destek verdiklerini belirterek, turnuvada emeği geçen öğretmenlerine teşekkür etti.