YEREL HABERLER - 28 Nisan 2017 Cuma 13:45

Rektör Şeker: “Mustafa Kutlu demek bu toprakların hikayesi demek”

A
A
A
Rektör Şeker: “Mustafa Kutlu demek bu toprakların hikayesi demek”

Anadolu Mektebi Yazar Okumaları Projesi kapsamında 21 şehirden gelen 92 panelist öğrencinin katılımıyla açılışı gerçekleştirilen "Hikayemizin Yarım Asırlık Yerli Sesi: Mustafa Kutlu" panelinin devamı Meram Anadolu Lisesinde gerçekleştirildi.

Anadolu Mektebi Yazar Okumaları Projesi kapsamında 21 şehirden gelen 92 panelist öğrencinin katılımıyla açılışı gerçekleştirilen "Hikayemizin Yarım Asırlık Yerli Sesi: Mustafa Kutlu" panelinin devamı Meram Anadolu Lisesinde gerçekleştirildi.


Panele, Necmettin Erbakan Üniversitesi (NEÜ) Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Şeker, İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Servet Altuntaş, öğrenciler, öğretmenler ve davetliler katıldı.


Başkanlığını Trabzon’dan Seba Simay İyiterzi’nin yaptığı panelde, panelistler Meram Anadolu Lisesi öğrencisi Büşra Kum; Mustafa Kutlu’nun hikayelerinde fakirlik ve zenginlik olgusunu, Kastamonu Göl Anadolu Lisesi öğrencisi Nur Sima Akça; Mustafa Kutlu’nun karşı çıktığı hayatı, Sakarya Güzel Sanatlar Lisesi öğrencisi Elif Çak; Mustafa Kutlu ve modernleşme ilişkisini, Adil Karaağaç Mesleki ve Teknik Lisesi öğrencisi Emirhan Gökgöz; Mustafa Kutlu’nun hikayelerinde ideal insan özelliklerini anlattı.


Panelin ardından değerlendirme konuşması yapan İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Servet Altuntaş, emeği geçenlere teşekkür ederek, “Bugün bir etkinlik başlatalım. Evlerinizde okuma saati olsun. Okullarda müdürlerimiz bunu uyguluyorlar ama evde olduğu zaman lezzetini çok farklı hissedeceksiniz. Hadis, tefsir, hikaye, makale okuyabilirsiniz. Ama ne olur bir şeyler okuyun. Okudukça geliştiğinizi, dünyayı daha iyi okuduğunuzu, daha iyi değerlendirdiğinizi göreceksiniz” dedi.



“Mustafa Kutlu demek bu toprakların hikayesi demek”


NEÜ Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Şeker ise, projenin ülkemizde farklı bir soluk ve yeni dönüşüm, gençler arasında okuma seferberliği oluşturduğunu ifade ederek, “Bu okuma seferberliği içerisinde Necip Fazıl’dan Mehmet Akif’e, Tarık Buğra’dan Cemil Meriç’e, diğer yazarlarımızla beraber Mustafa Kutlu üzerinden ‘Yazar Okumaları’ başlığı altında ciddi bir seri oluşturduğunu ve bu serinin, projede yer alanlara ciddi bir birikim ortaya koyduğunu da her programda görerek mutlu oluyorum. Mustafa Kutlu demek biz demek, bizim atalarımızın, bu toprakların hikayesi demek. Mustafa Kutlu’yu okumayan varsa okuması ve kendini bulması konusunda çaba göstermesini diliyorum. Mustafa Kutlu, bir tutku oluşturur ve bir eseriyle başlarsınız diğer eserlerini de arzularsınız, okursunuz” diye konuştu.



“Şehir hayatı bizleri düşünmekten tefekkür etmekten okumaktan uzak tutuyor”


Rektör Prof. Dr. Şeker, şehir hayatının olumsuz yönlerine de değinerek, “Köye özlem, köyden kopuş, köyden kaybettiklerimiz; şehir hayatının kavgası, gürültüsü patırtısı, hızı, hazı içerisinde aklımıza bile gelmiyor. Ta ki bir pikniğe, köy ziyaretine gidene kadar. Maalesef şehir hayatındaki yüksek tempo, bizleri düşünmekten, tefekkür etmekten ve okumaktan uzak tutuyor. Bu bağlamda teknoloji karşıtlığının çözüm olmadığını ama ihtiyacımızı, gereksinimlerimizi ve bunları karşılarken meşru yollardan, israf etmeden, helal kazançla, aşırıya kaçmadan hayatımızı sağlıklı bir şekilde devam ettirebilecek şekilde bir tüketimi hepimizin bir şekilde hayatımıza yansıtması gerekiyor” ifadelerini kullandı.


Konuşmaların ardından Rektör Prof. Dr. Muzaffer Şeker ve İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Servet Altuntaş tarafından panelistlere hediye takdim edilmesiyle program sona erdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.