GENEL - 19 Ocak 2018 Cuma 12:09

Selçuk ile TÜMSİAD Konya Şubesi arasında yüksek lisans protokolü

A
A
A
Selçuk ile TÜMSİAD Konya Şubesi arasında yüksek lisans protokolü

Selçuk Üniversitesi ile Tüm Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜMSİAD) Konya Şubesi arasında İslam Ticaret Hukuku’na yönelik tezsiz yüksek lisans ve eğitim işbirliğine ilişkin protokol imzalandı.

Selçuk Üniversitesi ile Tüm Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜMSİAD) Konya Şubesi arasında İslam Ticaret Hukuku’na yönelik tezsiz yüksek lisans ve eğitim işbirliğine ilişkin protokol imzalandı.


Rektörlük’te düzenlenen protokol, Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Şahin ile TÜMSİAD Konya Şube Başkanı Berdan Aktan tarafından imzalandı.


Protokole, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Ay, Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Mustafa Demirci, TÜMSİAD Konya Şube Yönetim Kurulu Üyeleri Ahmet Serçe, Uğur Erdoğmuş ve Mehmet Bilgeç ile Şube Genel Sekreteri Hüseyin Okuyucu da katıldı.



“İslami finans sistemine geçilmesi büyük zaruret arz ediyor”


Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Şahin, protokolün imzalanmasının ardından yaptığı açıklamada, kapitalizme hükmeden güçlerin kurmuş olduğu finans sistemiyle insanları ve birikimlerini sömürmekte olduğunu belirterek, “Dünyanın diğer kısmının içine düştüğü durumu umursamadan kendi hedefleri doğrultusunda yürüyorlar. İnsanlar arasında adaleti tesis edebilmek ve özellikle de gelir dağılımında adaleti tesis edebilmek için İslami finans sistemine geçilmesi büyük zaruret arz ediyor. Bu konudaki dünyanın muhtelif ülkelerinde münferit uygulamalar var. Bunu daha bilimsel, organize hale getirebilmek ve bu alanda hizmet edecek eğitimli personeli yetiştirebilmek için böyle bir protokol imzalandı. Bu protokol Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürümüzün ve İktisadi ve İdari Bilimler Fakültemizin Dekanıyla birlikte hazırladıkları bir protokol ve TÜMSİAD Konya Şube Başkanımız da bu konuda öncülük ettiler. Protokol çerçevesinde bu alanda ihtiyaç duyulan personelin eğitimi hedeflenmektedir. İşin uygulamasıyla ilgili teorisi gerçekleştirilecek, pratik yöntemler ortaya konulacak. Bunun sonucunda çok güzel bir sürece girileceğini umuyoruz, başarılar diliyoruz” şeklinde konuştu.



“Eğitilmiş uzman personel eksikliği var”


TÜMSİAD Konya Şube Başkanı Berdan Aktan da, katılım bankacılığının Türkiye’de yaygınlaşmaya başladığını ifade ederek, “Piyasada bunun bir karşılığı da var, reel ekonomide bir talep de var. Ancak finans konusu bir kelimeyle ufacık bir yaklaşımla haramla helalin sınırlarında gezerken, bu konuda eğitilmiş uzman personel eksikliği var. İnşallah bu programlar vesilesiyle bu gibi eksiklikler tamamlanmış olacak. Sadece İslami finans deyince bu katılım bankacılıkları değil, aynı zamanda bizim gibi şirket sahipleri de işadamları da bu konuda kendimizi bilgilendirmiş olacağız. İnşallah hayırlara vesile olur” dedi.



“Bu tür programların faydalı olacağı inancındayım”


İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Ay da, Selçuk Üniversitesi olarak lisansüstü eğitime önem verdiklerini ve bu çerçevede çalışmalara devam ettiklerini söyledi. Prof. Dr. Ay, “İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi ve Sosyal Bilimler Enstitüsü olarak lisansüstü öğretimimizde hem normal, hem de tezsiz yüksek lisans programlarımız var. Bu kapsamda son dönemde özellikle katılım bankacılığını yaygın bir şekilde Türkiye’de uygulamaya geçmesi, geniş bir alan bulması bu konuda yeterli elemanın yetişmesi açısından da hem de konunun anlaşılması açısından büyük önem arz ediyor. Bu açığı kapatmak amacıyla katılım bankacılığı lisansüstü eğitim programımızı başlatıyoruz. Tabi bazı kurumlarla ortak işbirliği şeklinde programlarımızı yürütüyoruz, bir kısmı enstitümüz bünyesinde yürütüyoruz. Gerçekten önemli oranda bir uygulama alanı olan katılım bankacılığının hem teorik hem de ihtiyacı karşılayacak şekilde pratik anlamda eksikliklerin giderilmesi açısından bu programların faydalı olacağını ümit ediyoruz. İnşallah bundan sonra da ihtiyaçlar çerçevesinde bu tip programlarımız devam edecektir” diye konuştu.



“İslam ekonomisi ve İslami finans temelli dersler verilecek”


Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Mustafa Demirci ise Enstitüsü olarak Konya ve bölgesinde ilgili sektörlerle işbirliği yapmakta olduklarını aktardı. Belirlenen alanlarda lisansüstü eğitim, ortak program ve tezsiz yüksek lisans programları açmaya özel önem gösterdiklerini dile getiren Prof. Dr. Demirci, “Bu kapsamda Konya’nın muhafazakar yapısından da kaynaklanan faizsiz bankacılık Türkiye ortalamasının yaklaşık 4 katı, yüzde 16 nispetinde bir karşılığı var. Ancak halk arasında yaygın olarak normal bankacılıkla katılım bankacılığı arasında uygulamada çok fark olmadığına yönelik de şikayetler var. Bu çerçevede TÜMSİAD yönetimiyle oturduk, ‘katılım bankacılığı ve uluslararası ticaret’ adı altında bir program açıyoruz. Bu programın özü itibariyle İslam ekonomisi ve İslami finans temelli dersler verilecek. Normal iktisat ve finans derslerinin yanında İslam iktisat teorisi, İslam iktisat tarihi, İslam ticaret hukuku, çağdaş katılım bankacılık ve İslami finansın yaşadığı sorunlara dair de bu programa özel dersler verilecek. Hem piyasada bu alanda, bu sektörde faaliyet gösteren insanlarda bir duyarlılık oluşturmak, hem de bu alanda yeni bilgi üretmek, bilinçli ve birikimli eğitimli insan sayısını artırmayı hedefliyoruz” şeklinde konşutu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Hazine ve Maliye Bakanlığından Dünya Bankasından alınan kaynaklara ilişkin açıklama Hazine ve Maliye Bakanlığı, Dünya Bankası (DB) ve Türkiye arasındaki beş yıllık iş birliğinin yol haritası niteliğindeki Ülke İş birliği Çerçevesi (CPF) dokümanına ilişkin sosyal medyada dolaşan iddiaların asılsız ve mesnetsiz olduğunu bildirdi. Hazine ve Maliye Bakanlığı, Dünya Bankası ve Türkiye arasındaki beş yıllık iş birliğinin yol haritası niteliğindeki Ülke İş birliği Çerçevesi dokümanına ilişkin sosyal medyada dolaşan iddialara ilişkin bir yazılı açıklama yaptı. Yapılan açıklamada, bu iddiaların asılsız ve mesnetsiz olduğunu belirtildi. Türkiye’nin 1947’de Dünya Bankasına üye olduğunun hatırlatıldığı açıklamada, "Dünya Bankasından bugüne kadar toplamda 52 milyar dolar finansman sağlanmıştır. Söz konusu finansman kalkınma önceliklerimiz kapsamında ilgili kuruluşlarımız ve DB tarafından ortaklaşa geliştirilen projeler kapsamında kullanılmaktadır" denildi. DB kaynakları proje amacının dışında kullanılmıyor DB’den sağlanan kaynakların proje amacının dışında kullanımı söz konusu olmadığının belirtildiği açıklamada, şu ifadelere yer verildi: "DB kredileri yoksulluğun azaltılması ve refahın eşit paylaşılması odağında sürdürülebilir büyümeyi hedeflemekte olup; bu kaynakların kullanımında toplumun ortak çıkarı gözetilmektedir. CPF programında geçen ‘kırılgan gruplar’ esas itibarıyla yeşil dönüşümden olumsuz etkilenecek meslek gruplarında çalışanlar ile finansmana erişimde zorluklarla karşılaşanları ifade etmektedir. DB projeleri ile söz konusu gruplara beceri kazandırılarak üretime dahil edilmesi ve böylece istihdamın artırılarak yoksulluğun azaltılması hedeflenmektedir. Dolayısıyla bu kredilerin İstanbul sözleşmesi ve LGBT ile ilişkisi yoktur. Avrupa Birliğinden sığınmacılar için Mali Yardım Programı (FRIT) kapsamında sağlanan hibe desteğinin kullanımında Dünya Bankası önemli bir rol oynamaktadır. CPF dokümanında bu gibi desteklere ilişkin göstergeler de takip edilmektedir. Ancak yeni CPF dokümanında sığınmacılar özelinde DB’den sağlanacak herhangi bir kredi bulunmamaktadır. Geçmişte olduğu gibi Dünya Bankası ile kalkınma hedeflerimizin desteklenmesinde birlikte çalışmaya ve geliştirdiğimiz büyük projelerimiz ile katma değer üretmeye devam edeceğiz."
Kastamonu Vali Dallı: "Kurumlarımızın ilimizle ilgili bu yıl başlayacak pek çok yatırımları mevcut” İl Koordinasyon Kurulu Toplantısında konuşan Kastamonu Valisi Meftun Dallı, depremden etkilenen illere yönelik çalışmalara rağmen Kastamonu’daki projelerin devam edeceğini belirterek, "Kurumlarımızın devam edecek, ilimizle ilgili bu yıl başlayacak pek çok yatırımları mevcut” dedi. Kastamonu Valiliği öncülüğünde İl Koordinasyon Kurulu toplantısı gerçekleştirildi. Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı (KUZKA) salonunda yapılan toplantı öncesinde açıklamalarda bulunan Vali Meftun Dallı, 31 Mart Mahalli İdareler seçimlerinin hem Türkiye hem Kastamonu’ya hayırlı olması temennisinde bulundu. Kastamonu’ya yapılması planlanan yatırımlarla ilgili bilgi veren Vali Dallı, devletin Kahramanmaraş merkezli depremden etkilenen illerdeki yoğun yatırımlara rağmen bu yıl birçok projenin Kastamonu’da hayata geçirileceğini belirtti. Sorunsuz bir seçim sürecinin geride bırakıldığını belirten Vali Dallı, “Bir ilçemizdeki üzücü hadise dışında çok şükür olumsuz bir olay yaşanmadan seçimleri bitirdik. Bu olayda olmasaydı daha çok mutlu olacaktık. Ama bir ilçemizde ne yazık ki muhtarlık meselesinden ötürü istenmeyen bir olay oldu. Seçimin sükunet ve huzur içerisinde geçmesi için çaba sarf eden, rol alan, gayret gösteren bütün arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Seçim sonuçlarının ilimize, ilçelerimize, ülkemize ve köylerimize hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. Belediye başkanlarımıza ve seçilen muhtarlarımıza hayırlı uğurlu olsun. İlimize, ilçelerine, köylerine en güzel hizmetleri yapmalarını temenni ediyoruz. Cenab-ı hak yardımcıları olsun” dedi. Daha sonra Kastamonu’da kamu kurumları tarafından yapılan çalışmalarla ilgili bilgi veren Vali Dallı, “2024 yılı yaşadığımız deprem sebebiyle, 2023 yılında olduğu gibi bu yıl da yatırımlar noktasında, deprem bölgesindeki illerimiz dışındaki bölgeler için biraz daha, bir takım yatırımlar kısıtlanarak geçecek, öyle görünüyor. Deprem bölgesindeki yaraların sarılması için ama yine de kurumlarımızın devam edecek. Kurumlarımızın ilimizle ilgili bu yıl başlayacak pek çok yatırımları mevcut” diye konuştu. Vali Dallı’nın konuşmasının ardından bu yıl planlanan yatırımlar ve şimdiye kadar yapılan projeler hakkında bilgilendirmelerde bulunuldu.