GENEL - 17 Kasım 2017 Cuma 15:41

Selçuk’ta “Tarihin Tanıklığında Ermeni Meselesi” paneli yapıldı

A
A
A
Selçuk’ta “Tarihin Tanıklığında Ermeni Meselesi” paneli yapıldı

Selçuk Üniversitesi (SÜ)’nde “Tarihin Tanıklığında Ermeni Meselesi” konulu panel gerçekleştirildi.

Selçuk Üniversitesi (SÜ)’nde “Tarihin Tanıklığında Ermeni Meselesi” konulu panel gerçekleştirildi.


Selçuk Üniversitesi, Süleyman Demirel Kültür Merkezi’nde “Tarihin Tanıklığında Ermeni Meselesi” konulu panel yapıldı. Programın ilk oturumu Selçuk Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Kağan Karabulut’un başkanlığında gerçekleştirildi. İlk oturumda; Orta Doğu Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Turan, Prof. Dr. Aygün Attar, Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Beyoğlu, Prof. Dr. Mustafa Çolak, Sean Patrich SMYTH sunum gerçekleştirdi. İkinci oturum ise Prof. Dr. Kemal Çiçek Başkanlığında Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gül Akyılmaz, Prof. Dr. İbrahim Ethem Atnur, SÜ Atatürk İlkeleri Ve İnkılâp Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi Başkanı Prof. Dr. Ferudun Ata’nın sunumuyla yapıldı. İlk oturumda konuşan Orta Doğu Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Turan, “Osmanlı coğrafyalarına, Hıristiyanlığı yaymak için gelen misyonerlerin açtıkları okullar ve yayınladıkları kitaplar ermeni gençlerinin liberal ve milliyetçi düşüncelerle yetişmelerine sebep olmuştur. Misyonerlerin içlerinde Ermenilerin perspektifinde Doğu Anadolu olan Batı medeniyetlerinin diplomatik çevrelerine aktarılmasıdır” dedi. Prof. Dr. Aygün Attar, “Kafkasya’dan Türkiye’ye ve İran’a Ermenilerin gerçekleştirdikleri katliamlar konusunda bilgi verdi.


Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Beyoğlu, “Ermenilerle ilgili I. Dünya Savaşı’nda alınan zevk ve intikam konusu çok bilinen Tehcir Kanunu Ermeni komitelerinin 3. Ordu hareketinin güçlendirilmesi ve savaş sonrası Doğu Anadolu’da bir Ermenistan Devleti kurma girişimine karşı alınan bir tedbirdir. İddia edildiği gibi bir soykırım Osmanlı Devleti’nde olmamıştır. I. Dünya Savaşı’nda Müslümanlar, 2,5 milyon kayıp vermiştir. Ermenilerin kaybı bunun onda biri değildir” dedi



“Alman subaylarının raporları Türk tezini destekliyor”


Prof. Dr. Mustafa Çolak, “Ermenilerin tehciri esnasında Osmanlı Devleti’nde bine yakın Alman Subayı bulunuyordu. Bunların bir kısmı Ermeni tehcirine şahit olmuş ve yazmışlardır. Bu raporlar bugün Ermeni tehciri konusunda ana kaynak niteliğindedir ve Türk tezini desteklemektedir. Dolayısıyla Alman subaylara göre, Ermenilerin tehcir edilmesi askeri nedenlerden dolayı gerekliydi” ifadelerine yer verdi. Panelin I. oturumda son sözü alan Sean Patrich SMYTH, Taşnak -Hoybun: Ermeni ve Kürt etnik milliyetçileri arasındaki işbirliği konularını detaylı olarak açıkladı. II. Oturumun Başkanlığını yapan Prof. Dr. Kemal Çiçek, “Türkler, Ermenilerin hayal dünyasını hafife almamalıdır. Ermeniler son yıllarda Türkiye’den isteklerini sıklıkla dile getirmeye başladılar. Tazminat taleplerini resmen deklare ettiler. 2015 yılında yayınladıkları talep listesinde iki tür tazminat talep ettiler. Ölen veya her mağdur Ermeni için toplamda 70 milyon dolar ve geride kalan mallar için 87 milyar dolar. Ermeniler, kuru bir özür ile yetinmiyorlar. Müfredatta soykırım iddialarının anlatılmasını ve 24 Nisan’ın Anma Günü ilan edilmesini istiyorlar” diye konuştu



“Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde Ermenilerin tazminat talepleri gündeme gelecek”


Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gül Akyılmaz, “Ermenilerden kalan malların (Emval-i Metruke) hukuki statüsü ve karşımıza çıkacak, hukuki sorunlar değerlendirilirken mutlaka Osmanlı Hukuk Sistemi’nin ve bu konuda yapılan hukuki düzenlemelerin dikkate alınması gerekir. Önümüzdeki günlerde özellikle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde Ermenilerden kalan mallarla ilgili tazminat talepleri gündeme geleceği için bu konudaki hukuki değerlendirmelerin önem bulacağı unutulmamalı ve bu konudaki çalışmalar yoğunlaşmalıdır” dedi.


Prof. Dr. İbrahim Ethem Atnur, “Tehcire giden Ermeniler, sevk alımlarında sıkıntılı dönemler yaşamalarına karşın onları rahatlatmak için Osmanlı mahkemeleri imkânları tezinde çaba gösterdi. Misyonerler ve özellikle Amerikalılara çalışma rahatlığı tanıdı. Kemal Paşa, Ermeni muhacirlerin sağlık, gıda ve güvenlik sorunlarını çözmek için özverili gayretler sarf etti. Yaptıklarının tanığı Alman, Avusturyalı, Amerikalı, Danimarkalı, İsviçreli misyoner asker, diplomat ve doktorlardır. Ermeni kimsesiz çocukların bakımı için yetimhaneler, kadınlar için sığınma evleri açıldı. Misyonerler yurt dışından milyonlarca parayı Ermeniler için harcadı ve Osmanlının desteğini gördü. Savaş sonrası Ermeniler devlet tarafından tekrar evlerine döndürüldü. Evleri, malları iade edildi. 1921 itibariyle 700 bin Ermeni asker yaşıyordu. Türkiye’den zamanla ayrıldılar” diye konuştu.


SÜ Atatürk İlkeleri Ve İnkılap Tarihi Araştırma Ve Uygulama Merkezi Başkanı Prof. Dr. Feridun Ata, “Mütareke sonrası kurulan askeri mahkemeler, işgal altında ve baskı ile kurulmuşlardır. Kapısında işgal kuvvetlerine ait askerlerin bulunduğu mahkemeden objektif ve tarafsız bir karar çıkması beklenemez. Yargılanmalar esnasında yalancı şahitlerin kullanılması, bu mahkemelerin güvenirliliği ortadan kaldırılmıştır. Mahkeme başkanlarının kararları baştan ihsas etmesi tarafsız mahkemeler için düşünülemez” ifadelerine yer verdi. Gerçekleşen panele öğrenciler de tarafından yoğun ilgi gösterildi. İstanbul’daki programı nedeniyle panele katılamaya Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Şahin, panelde sunum yapan misafirlerini akşam yemeğinde ağırladı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Balıkesir Korhan Berzeg’e ait çok sayıda malzeme bulundu Balıkesir’in Gönen ilçesinde dere yatağında bulunan cesedin Ekonomist Korhan Berzeg’e (83) ait olma ihtimali güçleniyor. Bölgede devam eden arama ve inceleme çalışmalarında Korhan Berzeg’in şahsına ait çok sayıda malzeme bulundu. Balıkesir’in Gönen ilçesine bağlı Armutlu Kırsal Mahallesi’nde, bundan tam 313 gün önce yürüyüş yapmak için köpeği Tina ile birlikte evinden ayrılan Ekonomist Korhan Berzeg’e ait olduğu değerlendirilen cesedin bulunduğu Gelgeç Mahallesi’ndeki dere yatağında arama ve inceleme çalışmaları devam ediyor. 4 jandarma ekibi, komando timi, JASAT, kadavra köpekleri ve drone ile devam eden çalışmalar kapsamında Korhan Berzeg’e ait çok sayıda malzemeye ulaşıldı. Bölgede yapılan olay yeri inceleme çalışmaları sonucunda; 1 adet Korhan Berzeg adına kimlik kartı, 1 adet Korhan Berzeg adına sürücü belgesi, 3 adet Korhan Berzeg adına banka kartı, 1 adet Korhan Berzeg adına kredi kartı, 1 adet Korhan Berzeg adına parçalanmış İstanbul ücretsiz taşıma kartı, 1 adet sağlam durumda Korhan Berzeg adına İstanbul mavi kart, 1 adet araç anahtarı ve muhtelif anahtarlar, 1 adet parçalanmış kahverengi cüzdan ve bir miktar para bulundu. Cüzdanda ve banka kartlarının üzerinde vahşi hayvanlara ait olduğu düşünülen diş izlerine rastlandı. Dere kenarında bulunan pantolonun da paça kısımlarından parçalanmış olduğu ve bu durumun hayvan saldırısı ihtimalini güçlendirdiği, cesedin ise hayvanlar tarafından dere kenarına getirilmiş olduğu değerlendiriliyor. Diğer yandan Alzheimer hastası başlangıcı olan Korhan Berzeg’in yolunu kaybetmiş olma ihtimali üzerinde duruluyor. Yetkililer kemik ve kıyafetlerin bulunduğu patika yola Berzeg’in inmesinin mümkün olmadığını belirtti. Gergeç Mahallesi’nde içme suyu ile ilgili dere yatağında gözlem yaptığı esnada Korhan Berzeg’e ait olduğu düşünülen kimlik, kredi kartı, kıyafet parçaları ve kemik parçalarını bulan Mahalle Muhtarı Ahmet Gülay ise yaşananları şöyle anlattı: "Dere yatağında bir su borusu patlamıştı. Hakkı abi ile beraber dere yatağındaki bu su borusunu takip ederek giderken su yatağının 1 metre ilerisinde pantolon gördüm. 1 metre yukarısında da gömlek vardı. Pantolonun yanında da kimlik vardı. Kredi kartı, otobüs kartı vardı. Sonra üzerinde fotoğrafını da gördüm. Daha sonra jandarmaya haber verdim. Jandarma yarım saat içinde olay yerine geldi. Olay yeri inceleme geldi. Etrafta 4 tane falan kemik parçası vardı. Adli tıp kemikleri incelemeye alıp götürdü.”