GENEL - 03 Şubat 2018 Cumartesi 12:27

Tabip Odalarından ortak bildiri: “Hekimler milletinin ve ordusunun yanında!”

A
A
A
Tabip Odalarından ortak bildiri: “Hekimler milletinin ve ordusunun yanında!”

Türk Tabipler Birliğinin (TTB), Afrin’e yapılan Zeytin Dalı harekatıyla ilgili yaptığı açıklama ve sonrasında yaşanan gelişmelerle ilgili 17 Tabip Odasından ortak bildiri yayınlandı.

Türk Tabipler Birliğinin (TTB), Afrin’e yapılan Zeytin Dalı harekatıyla ilgili yaptığı açıklama ve sonrasında yaşanan gelişmelerle ilgili 17 Tabip Odasından ortak bildiri yayınlandı.


“Bizler, aşağıdaki isimleri yazılı Tabip Odaları yönetim kurulları olarak aşağıdaki husuları kamuoyumuzun ve aziz milletimizin dikkatlerine ve bilgilerine sunarız” diye başlayan bildiride , “Mesleğimizin ve odalarımızın çatı örgütü olan Türk Tabipler Birliğinin son günlerde yaşanan olaylarla ülkemiz gündemine olumsuz bir algı oluşturacak şekilde gelmesinden duyduğumuz üzüntüyü öncelikle belirtmek isteriz. Bu durumun ortaya çıkmasına neden olan anlayışla ilgili olarak, hukuk kuralları çerçevesinde gereğinin yapılarak konunun aydınlatılacağını ümit ediyoruz” denildi.



“Afrin ülkemiz için beka sorunudur”


Bildiride, ülkemizin hem coğrafi konumu hem de geçmişten gelen sosyal ve kültürel mirası nedeniyle kötü niyetlilerin üzerine her zaman hesap yapageldikleri bir coğrafya olduğu belirtilerek, “Bu nedenle de terör ve terörle mücadele milletimiz için her zaman var olan bir realite olmuştur. Dünya durdukça da bu mücadele devam edecektir. Yıllardır vatan savunmasını yürütmekte olan polisimiz, askerimiz, korucumuz başta olmak üzere diğer kamu görevlilerimiz ve sivil vatandaşlarımıza yönelik terörist faaliyetlerde bulunan PKK ve benzeri terör örgütleri, son yıllarda özellikle Irak ve Suriye’nin Kuzey bölgelerinde oluşan otorite boşluğundan faydalanarak palazlanmaya ve sınırımızdaki illerimiz başta olmak üzere tüm vatandaşlarımızı tehdit etmeye başlamışlardır. Tüm bu sorunlara kökten çözüm bulmak, terör örgütlerinin makul düşünen her insanın aklıyla dalga geçercesine isim değişikliği yaparak sahada aynı amaçlar doğrultusunda cirit atmaya devam etmesini önlemek üzere Türk Silahlı Kuvvetlerimizin başlatmış olduğu Zeytin Dalı Harekatını destekliyoruz. Bu zamana kadar şahadet mertebesine ulaşan askerlerimize ve bu süreçte terör saldırılarıyla hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına ve milletimize baş sağlığı diliyoruz” ifadeleri kullanıldı.



"Sorun birliğimizde (TTB) değil, yöneten anlayışta”


Bildiri şöyle devam etti: “Özelde bu harekat, genelde ise terörle mücadelemizle ilgili olarak, ortak kanaat ve düşüncemizin aksine, merkez birliğimiz Türk Tabipler Birliği tarafından yayınlanan ve tamamen ‘terör yuvalarını kurutma ve teröristleri bertaraf etme’ adına yapılan bu hareketi, kavram kargaşasına da yol açacak bir kasıtla ‘savaş’ nitelemesinde bulunarak durdurulmasını talep etmelerini anlamamız mümkün değildir. Özellikle de yıllardır canlarımızı yakan terör olayları akabinde hiçbir açıklamaları olmayıp, teröriste terörist, terör örgütüne terör örgütü deme cesaretini bile gösteremeyen bu zihniyetin bizi temsil etmediğini düşünüyoruz. Bu nedenle de yaptıkları açıklamalara katılmadığımızı ve kınadığımızı ifade etmek isteriz. Şu andan itibaren yapılacak en doğru hareketin Milletimizden özür dileyerek işgal ettikleri makam ve mevkileri terk etmek olduğunu belirtmek isteriz. Düşünce ve ifade özgürlüğü aklıselim sahibi herkes gibi bizlerin de savunduğu bir haktır. Ayrıca kişilerin meslekleri, sadece hekimlik mesleğinden olanlara değil, hiçbir meslek grubuna “suç işleme hakkı” gibi bir ayrıcalık tanımaz. Ancak geçmişte bunun doğru örneklerini veremeyenlerin bugün yersiz, zamansız ve çarpıtma ifadelerle söylediklerini ifade özgürlüğünün tezahürü gibi sunmalarını anlayamıyoruz. Genel kurullarda şehitlerimize ve bu ülkeyi bizlere hazırlayanlara saygı duruşunda bulunma ve İstiklal Marşımızı okuma konusunda dahi isteksiz davranıp polemiklere neden olanlar, çatı örgütümüzün bugün geldiği durumdan sorumludurlar.”



“Tarafsız yargımıza güveniyoruz!”


Tabip Odalarının bildirisinde şunlar kaydedildi: “Ancak yine ortak görüşle katılmadığımız husus, hukuki süreçlerin ‘haksızı haklı çıkaracak ve ‘mağdur’ rolü oynamalarına fırsat verecek tarzda değil, daha makul’ yürütülebilmesidir. Nitekim bu durumu bahane ederek, geçmişte Türk Tabipler Birliği yöneticiliği yapmış eski başkanlarca bazı toplantı ve eylemlere davet edilmekteyiz. Hukukî süreç tamamlanana kadar bu konuda bir çalışmanın içinde yer almama kararlılığındayız. Bu nedenle, hukuki sürecin de bir an önce tamamlanması ve konunun aydınlığa kavuşturulması en öncelikli dileğimizdir. Bu arada üç yöneticinin gözaltı sürecinin ’adli kontrol’ şartıyla sonlandırılmasını olumlu buluyoruz, diğer yöneticilerle ilgili olarak bağımsız Türk yargısının en doğru kararı hızlı bir şekilde vereceğine inanıyoruz. Çatı kuruluşumuz olan TTB’den beklentimiz, koruyucu sağlık hizmetleri başta olmak üzere sağlığın tüm kademelerinde uygulanan sağlık politikalarına aktif katılım sağlamak, mesleğini ve meslektaşlarının tüm sosyal ve özlük haklarını savunmak, son zamanlarda artış gösteren hekime şiddet olaylarına yoğunlaşmak, hekimlerin gittikçe artan itibar erezyonuna karşı mücadele etmek, hekimlerin ve sağlık çalışanlarının gündeminde olan sorunlarla ilgilenmek ve her alanda standardın yükselmesine katkı yaparak sosyokültürel ve ekonomik kalkınmanın sağlanmasına hizmet etmek konusunda çalışmalar yapmasıdır.Bu ortak düşüncelerle bizler, kamuoyumuza saygılar sunar, kahraman ordumuza başarılar dileriz.”


Bildiriye destek veren tabip odaları şöyle: “Afyonkarahisar Tabip Odası, Aksaray Tabip Odası, Amasya Tabip Odası, Elazığ-Bingöl-Tunceli Tabip Odası, Kahramanmaraş Tabip Odası, Karaman Tabip Odası, Kayseri Tabip Odası, Kırıkkale Tabip Odası, Kırşehir Tabip Odası, Konya Tabip Odası, Kütahya Tabip Odası, Malatya Tabip Odası, Nevşehir Tabip Odası, Ordu Tabip Odası, Sakarya Tabip Odası, Şanlıurfa Tabip Odası, Zonguldak Tabip Odası.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: “21’inci Yüzyıl Afrika ve Türkiye yüzyılı olacaktır” Türkiye-Tanzanya İş Forumu’nda konuşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Tanzanya ile 2003 yılında yaklaşık 11 milyon dolar olan ikili ticaret hacmimiz, 2023 yılında 350 milyon dolar seviyesine yaklaşmıştır. Hedefimiz ise 1 milyar dolar olarak belirlendi. 21’inci Yüzyıl Afrika ve Türkiye yüzyılı olacaktır” dedi. Türkiye Tanzanya İş Forumu Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Tanzanya Birleşik Cumhuriyeti Devlet Başkanı Samia Suluhu Hassan’ın katılımı ile gerçekleşti. Toplantıda Türkiye ve Tanzanya arasında yapılacak olan ticari ilişkiler hakkında açıklamalarda bulunan Yılmaz, “Afrika kıtası ile 2003 yılında 5,4 milyar dolar olan ticaret hacmimiz 2023 yılında 37 milyar dolara ulaşmıştır. Bu dönem zarfında ihracatımız 2,1 milyar dolardan 22 milyar dolara; ithalatımız ise 3,3 milyar dolardan 15 milyar dolara ulaşmıştır. Tanzanya’dan ülkemize Cumhurbaşkanı düzeyinde 14 yıl sonra yapılan bu ilk ziyaretin hayırlara vesile olmasını diliyorum. Tanzanya ile 2003 yılında yaklaşık 11 milyon dolar olan ikili ticaret hacmimiz, 2023 yılında 346 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir” dedi. “21’inci Yüzyıl Afrika ve Türkiye yüzyılı olacaktır” Türkiye, Afrika kıtasının her alanda gelişmesine ve ilerlemesine katkıda bulunmaya devam ettiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Afrika kıtası ile 2003 yılında 5,4 milyar dolar olan ticaret hacmimiz 2023 yılında 37 milyar dolara ulaşmıştır. Bu dönem zarfında ihracatımız 2,1 milyar dolardan 22 milyar dolara; ithalatımız ise 3,3 milyar dolardan 15 milyar dolara ulaşmıştır. Tanzanya’dan ülkemize Cumhurbaşkanı düzeyinde 14 yıl sonra yapılan bu ilk ziyaretin hayırlara vesile olmasını diliyorum. Tanzanya ile 2003 yılında yaklaşık 11 milyon dolar olan ikili ticaret hacmimiz, 2023 yılında 346 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Türk müteahhitleri günümüze kadar Tanzanya’da 6,4 milyar dolar değerinde 14 adet proje üstlenmiştir. İyileşen yatırım ortamı ve olası iş birliği fırsatları, Türk firmalarının Tanzanya’ya olan ilgisini artırmaktadır. Ticaret hacmimizi ilk etapta 1 milyar dolar seviyesine çıkarmayı hedefliyoruz. 21’inci Yüzyıl Afrika ve Türkiye yüzyılı olacaktır. Yaşlanmadan zenginleşmek lazım. Bazı kıtaların bazı ülkelerin Avrupa gibi yaşlandığını görüyoruz. Yaşlanmadan zenginleşmek lazım. Bunu da Afrika’nın başaracağına inanıyorum. Tanzanya ekonomisi geçen yıl yüzde 6 büyüdü. Türkiye olarak biz de geçen yıl yüzde 4,5 büyüdük. Dünya ise 3 büyüdü” şeklinde konuştu. “Türkiye-Tanzanya ikili ticari, ilişkilerinde ulaşılan rakamların aşılacağına inanıyorum” Ülkemiz firmalarının Tanzanya’da üstlendiği büyük çaplı projelerin gelecek vadetmekte ve örnek olmakta olduğunu belirten Yılmaz, “Özellikle Türk inşaat sektörü açısından özellikle konut, alışveriş merkezleri, kongre ve konferans merkezleri ile yol ve köprü inşasına yönelik iş imkânları olduğunu biliyoruz. Bu doğrultuda iş insanlarının aralarında kuracakları yeni bağlantılar önemlidir. Dün Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın ifade ettikleri gibi; Türkiye-Tanzanya ticari ilişkilerinde potansiyelimizi tam olarak kullanmanın zamanı artık gelmiştir. Bu potansiyeli en iyi şekilde değerlendirerek, Türkiye-Tanzanya ikili ticari, ekonomik ve yatırım ilişkilerinde bugün ulaşılan rakamları önümüzdeki dönemde çok rahat bir şekilde aşacağınıza inanıyorum. Bu değerli iş forumu vesilesiyle Türk yatırımcıları Tanzanya’da yatırım yapmaya teşvik ediyorum” dedi. Toplantıya, Tanzanya Endüstri ve Ticaret Bakanı Dr. Ashatu K. Kijaji, Büyükelçi Mehmet Güllüoğlu ve Iddi Seif Bakari, Ticaret Bakan Yardımcı Mustafa Tuzcu, DEİK/Türkiye-Tanzanya İş Konseyi Başkanı Erdem Arıoğlu, Tanzanya Özel Sektör Kurumu Başkanı Angelina Ngalula ve iş dünyasının temsilcilerinin katıldı.
Muş Muşlu çiftçilere 100 ton korunga tohumu dağıtıldı Muş Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından başlatılan "Mera Islah ve Amenajman Projesi" çerçevesinde 150 çiftçiye yüzde 100 hibe desteğiyle 100 ton korunga tohumu dağıtıldı. “Mera Islah ve Amenajman Projesi" ile Muş’un tarım ve hayvancılık potansiyelinin artırılması ve mera alanlarının verimliliğinin yükseltilmesi hedefleniyor. Muş Şeker Üretim Fabrikası bahçesinde düzenlenen programa katılan Muş Valisi Avni Çakır, çiftçilere 100 ton korunga tohumu dağıtıklarını belirterek, "Muşluların atadan gelen en büyük mirasımız, tarımda ve hayvancılıkta başarılı olmamızdır. Tek eksiğimiz bu konuda biraz daha bilimsel çalışmalara, öğretilere dikkat edeceğiz. Gençlerimizi özellikle bu alanda teşvik edeceğiz. Çiftçiliğin ve hayvancığın dünyada en gurur duyulacak mesleklerden bir tanesi olduğunu, insanın rızkını kazandığı her mesleğin ne kadar kutsal olduğunu bir şekilde gençlerimize öğreteceğiz. Bugün yaklaşık 100 ton korunga tohumu dağıtacağız. Seneye inşallah bunu daha da arttıracağız. Bu anlamda çayır ve meralarımızın üzerindeki yükü de almamız lazım. Tarlamızda ve bahçelerimizde de bu yem bitkilerinden yetiştirerek çayır ve meralarımızı daha ekonomik, daha verimli bir şekilde kullanılmasına katkı sağlayacağız" dedi. Tarım ve Orman İl Müdürü Mehmet Gün ise ilde bitkisel ve hayvansal üretim konusunda kapasitenin yüksek olduğunu ifade ederek, "357 bin hektarlık arazimiz var. Muş’ta yıllarca gelen hem yanlış otlatma hem de bakım yapılmamasından dolayı hayvancılığımızın da kaba yem ihtiyacı ortaya çıkmaktadır. İlimize baktığımızda da özellikle son verilenlere göre 235 bin büyükbaş hayvan, 1 milyon 35 bin de küçükbaş hayvana sahibiz. Küçükbaşta 13. sıradayız, büyükbaşta ise 20. sıradayız. Yazın göçerlerde bölgemize geldiğinde hayvan varlığı iki milyona kadar çıkmakta. Meralar geleceğimizdir. Bu meralarımızın muhafazası ve bunların korunması da bize emanet. Bu meraları korumak ve yem ihtiyaçlarını karşılamak için bu projeleri geliştiriyoruz. Bu projenin özellikle ilimize ve ülke meramıza bereket getirmesini diliyorum" şeklinde konuştu. Programa, Muş Valisi Yardımcısı Tahir Yılmaz, Muş Şeker Üretim Sanayi A.Ş. Genel Müdürü Turgut Kızılkaya, kurum amirleri, şube müdürleri ve çiftçiler katıldı.
Diyarbakır Diyarbakır’da teknoloji semineri düzenlendi Diyarbakır’da birçok paydaşın bir araya gelmesiyle “Netex’le Gelenekten Geleceğe Semineri” düzenlendi. Med haberleşme yazılım, Diyarbakır Bilişim Derneği, İndex group, TOBB TYM İş Gücü Komite Üyesi ve Endüstriyel Girişim Platformu Başkanı Zülal Koç, Dicle Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon ve Sinema Bölüm Başkanı, Sinema Araştırmacıları Kültür ve Sanat Derneği Başkanı ile Endüstriyel Girişim Platformu Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Zuhal Akmeşe Demir’in başkanlık yaptığı ve birçok paydaşın katılımıyla dün, bir otelde düzenlenen “Netex’le Gelenekten Geleceğe Semineri” düzenlendi. İki oturumda gerçekleşen etkinliğin ilk oturumu bölgede teknoloji alanında faaliyet gösteren bayilerle birlikte kapalı oturum şeklinde gerçekleştirildi. Kayıt ve öğle yemeğinin ardından son kullanıcılarla gerçekleştirilen oturumda sunumlar yapıldı. Doç. Dr. Zuhal Akmeşe Demir, etkinliğin gerçekleşme sürecinin mimarı Zülal Koç ve Diyarbakır Bilişim Derneği Başkanı Halim Akın’a teşekkür ederek, “Üç derneğinde iletişim ve teknoloji konusunda çok güzel projeler için çalışmalarını sürdürüyor. Önümüzdeki dönemde dijital kampüs kapsamında bu ve benzer etkinlikler yapacağız. Özellikle teknoloji ve iletişim konularında ciddi çalışmaları oluyor. Bu güzel organizasyon için tüm firma ve katılımcılara teşekkür ederim” dedi. Zülal Koç ise veri korumanın geleceğin güvencesi olduğunu belirterek kuruluşunda ve yönetiminde aktif olarak yer aldığı üç dernekle birlikte birçok güzel işe imza atacaklarını, tüm katılımcılara teşekkür ettiğini kaydetti.