- 13 Kasım 2018 Salı 10:08

Yenidoğan sarılığına tulumla tedavi

A
A
A
Yenidoğan sarılığına tulumla tedavi

Konya’da Selçuk Üniversitesi Teknoloji Fakültesi öğrencisinin tasarladığı fototerapili bebek tulumu, yenidoğan sarılığı olan çocukların annelerinden ayrılmadan evlerinde tedavi edilebilmesini sağlayacak.

Konya’da Selçuk Üniversitesi Teknoloji Fakültesi öğrencisinin tasarladığı fototerapili bebek tulumu, yenidoğan sarılığı olan çocukların annelerinden ayrılmadan evlerinde tedavi edilebilmesini sağlayacak.


TÜBİTAK’ın Girişimçilik ve Yenilikçilik Yarışması Tekno Girişimcilik alanında danışmanlığını Dr. Öğretim Üyesi Murat Köklü’nün yaptığı Teknoloji Fakültesi öğrencisi Yasin Doğanşah, bilurubin seviyesine göre etkili fototerapi veren yenidoğan fototerapi tulumu projesiyle üçüncü oldu. Yasin Doğanşah projesinde, yenidoğanlarda oluşan sarılık hastalığının bebeğin gözlerine zarar vermeden huzurlu bir şekilde evinde rahat, konforlu ve ucuz fototerapi tedavi yapabilen bir sistem geliştirdi. Bu projeyle aynı zamanda bebeğin ateş, nabız, terleme ve kandaki oksijen miktarı verileri alınıp mobil sisteme aktarılarak, alınan verilere göre doğumsal hastalık taraması yapılabiliyor. Anlık kullanıcılara da yol gösterici bilgiler verilen tulum için patent başvuruları da yapılırken, seri üretime geçmesi durumunda ülke ekonomisine katkı sağlayacağı belirtiliyor.


Yenidoğan bebeklerde oluşan sarılık hastalığını tedavi etmenin tek yolunun fototerapi olduğunu belirten Yasin Doğanşah, "Bu tedavi sadece hastane ortamında verilmekte olup, hastanın birkaç gece daha hastanede yatmasına neden oluyor. Bu durum bebeği ve ailesini hastane enfeksiyonlarına maruz bırakmakta. Ayrıca bebeğin tedavi esnasında gözleri kapatılıyor. Bebeğin gözleri kapalı olduğundan ve annesinden ayrıldığından huzursuz oluyor ve ağlama krizine girerek tedaviyi reddediyor. Projemiz sayesinde sarılık hastası bebek evinde annesinden ayrılmadan, gözlerini kapatmadan, huzurlu bir şekilde tedavi almasını sağlıyoruz. Bebek ve ailesi günlük aktivitelerine devam edebilmektedir. Ayrıca bebek tedavi esnasında üşümüyor veya terlemiyor. Projemiz aynı zamanda bebeğe tedavi verirken, bebeğin ateş, nabız, kandaki oksijen miktarı ve terlemesini ölçerek kayıt altına alıyor. Bu veriler bebekte kalp, akciğer, solunum ve ritm bozukluğu gibi doğumsal hastalık olup olmadığını tespit ediyor ve yaptığımız android uygulama ile hekime gönderebiliyoruz” dedi.



"Fototerapi cihazları 30-40 bin, tulum 150-200 lira"


Projeyi kendi çocuğunun hasta olmasıyla yaptığını kaydeden Doğanşah, “Projemizin çıkış amacı, kendi bebeğimin sarılık hastası olması nedeniyle çektiğimiz sıkıntılar ve hastanede sarılık hastalığı nedeniyle yatan hastaların çektiği sıkıntıları gözlemledik. Çocuk hastalıkları uzmanı ve hocamla birlikte bu tasarımı gerçekleştirdik. Ülkemizde yıllık 1 milyon 300 bin doğum olmakta ve bu doğumların yaklaşık yüzde 70’inde sarılık hastalığı görülüyor. Bu hastaların hastane masrafına ve ayrıca sosyal güvenlik harcamalarına yük oluşturuyor. Günümüz fototerapi cihazları 30-40 bin gibi bir fiyatla pazarlanmaktadır. Projemizi, 150-200 lira gibi bir maliyetle üretmiş bulunuyoruz. Patent başvurusunu yaptık. Seri üretime geçtiğinde bu maliyetin daha da düşeceğini düşünmekteyiz. Cumhurbaşkanımızın yerli ve milli üretimine destek olmak amacıyla tasarladığımız projemize, seri üretim için yatırımcılardan desteklerini bekliyoruz” şeklinde konuştu.



"Elektrikle çalışan değil, pille çalışıyor"


Projede önceliğin bebeğin güvenliğini sağlamak olduğunu dile getiren Yasin Doğanşah, “Bizim için bebeğin güvenliğini en üst seviyede tutmak gerekiyordu ve tasarladığımız projede buna dikkat ettik. Burada aldığımız verilerin güvenli olması için çift sensör uygulaması yaptık. Ayrıca bebeğin hiçbir şekilde zarar görmemesi için elektrikli çalışan değil, pille çalışan bir uygulama geliştirdik. Yani tulumumuz tamamen pille çalışmakta. Herhangi bir olumsuzluk olduğunda, bebeğin ateşi yükseldiğinde, nabzı yükseldiğinde yazılımı sayesinde otomatik olarak cihazımız kapanmakta ve ilgili ebeveynle sesli olarak uyarı verilmektedir” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara TESK Başkanı Palandöken: “Zincir marketlerin sigara ve ekmek satışı sınırlandırılmalı" Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Zincir marketlerin sigara ve ekmek satışı sınırlandırılmalı” dedi. Merkez İşyeri Denetleme ve Danışmanlık Grubu ile Meslek Eğitimini Geliştirme Kurulu Toplantısı Ticaret Bakanı Ömer Bolat’ın katılımı ile TESK Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Birlik Başkanları ve Oda Başkanlarının da hazır bulunduğu toplantının açılışında konuşan Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Esnaf ve sanatkarımız enflasyonla mücadelenin kilit noktasıdır. Kendi işini yapamayan ne kadar yatırımcı varsa gıda sektörüne birikti. Öyle bir rant olmuş ki fiyatları kontrol etmek artık mümkün değil. Bir kişinin 10 bin tane işletmesi olursa böyle olur. Ülkede haksız rekabet çok ciddi boyuta ulaştı. Esnafı tezgahtar, çiftçiyi tarlada işçi yaptılar. Tüketici artık enflasyondan illallah etti. Bari bu işletmelerin sigara ve ekmek satmasının önüne geçilsin” dedi. “Sanayide çırak, demirci, marangoz, usta, betoncu bulunamıyor” Esnaf ve sanatkarların büyük sermaye karşısında cılız kaldığını ve haksız rekabetin bir an evvel önlenmesi gerektiğini belirten Palandöken, “Esnafı da vatandaşı da artık bu çileden kurtarın. Sanayide çırak, marangoz, demirci, usta, betoncu bulunamıyor. Yeni nesil babadan kalan zanaata sahip çıkamıyor. Çünkü 50 sene çalışan esnafın yanına bir market açılıyor her şeyi bitiriyor. Memlekette kasap, manav kalmadı. Tüm fiyatlar büyük sermayenin tekelinde. Bunlar hem toptancı hem servisçi, ithalatçı ve imalatçı oldular. Esnaf ve halk büyük sıkıntıda. Esnafın tütün mamullerinden elde ettiği kar marjı yüzde 12’den yüzde 4’e kadar düştü. Zincir marketlerin sigara ve ekmek satışı muhakkak sınırlandırılmalı” diye konuştu. “Bütün dünya küçük işletmeyi ayakta tutmaya çalışıyor” Tüm dünyada küçük işletmelerin öneminin arttığına dikkati çeken Palandöken, “Tüm dünya küçük işletmeleri ayakta tutmaya çalışırken bizde ne yazık ki büyüyünce küçüğü döv gibi bir zihniyet var. Oysa küçük esnafımız enflasyonla mücadelenin olmazsa olmaz ayağıdır. Her şeyi bol olan bir ülkede fiyatları düşürememenin sıkıntısı var. Sorunun çözümü belli. Perakende Yasası acilen esnafın ihtiyaçları doğrultusunda güncellenmeli. Açılış kapanış saatleri kurala bağlanmalı. Her türlü ürünü satmalarının önüne geçilmeli ve haftada bir gün mutlaka tatil edilmeli” şeklinde konuştu.
İstanbul İBB Başkanı İmamoğlu’dan Çekmeköy Belediye Başkanı Çerkez’e tebrik ziyareti İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Çekmeköy Belediyesini ziyaret ederek Başkan Orhan Çerkez’i tebrik etti. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu Çekmeköy Belediyesini ziyaret etti. İmamoğlu, Çekmeköy Belediyesi girişinde Başkan Orhan Çerkez ve belediye personeli tarafından alkışlarla karşılandı. Çerkez’e hayırlı olsun dileklerini ileten İmamoğlu, "Allah utandırmasın. Yeni dönemde bizim en özel ilçelerimizden birisi Çekmeköy olacak. Hem Anadolu yakasının gelişen ilçelerinden birisi, aynı zamanda yeni şehircilik örnekleriyle aslında çok hızlıca işbirliği içerisinde güzel gelişmelere fırsat vereceğimiz bir ilçemiz. İnşallah 2024-29 döneminde İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Çekmeköy Belediyesi, uyumlu bir şekilde, çok güzel işleri başarırız. Zaten geçtiğimiz 5 yılda Büyükşehir Belediyesi olarak, güzel hizmetlerimizi ilçemize sunma konusunda çok gayretli olduk ulaşımdan çevreye, imar planlarından birçok hususa kadar, İSKİ yatırımlarına kadar. Şimdi bu dönemde, bunu daha da yukarıya taşıyacağız. İşbirliğinin en üst seviyede olacağına zaten kuşkumuz yok. Size de üstün başarılar dileriz” dedi. İmamoğlu’na Çekmeköy’ün “hemşehrilik anahtarını” takdim eden Çerkez de duygularını, “Çekmeköy, 2009’da ilçe oldu. 30 yıldır iktidar görmeyen bir ilçemiz. Sizlerin sayesinde, birlikte çalışmamızla birlikte, Cumhuriyet Halk Partisi olarak burada seçimden zaferle çıktık. Bunun için sizlerin büyük emeği var. 2019’da gelmenizle birlikte büyük güven verdiniz, büyük cesaret verdiniz. Bize de ilham kaynağı oldunuz. Biz de kazandık. İnşallah doğru şekilde yönetiriz. İnşallah ülkemizi geleceği yere taşırız. Aday olduğumda size söz vermiştim, ‘Ben bu seçimi alırım’ diye. Sizlerin sayesinde bize ilgi arttı. Gelecek 5 yılda Çekmeköy’ü daha ileriye taşıyacağımıza inanıyorum” dedi. Tebrik ziyaretinin ardından İmamoğlu ile birlikte İBB Genel Sekreteri Can Akın Çağlar, Genel Sekreter Yardımcıları Mahir Polat, Pelin Alpkökin, Gürkan Akgün, Gürkan Alpay, Erdal Celal Aksoy, Zeynep Akçabay, İSKİ Genel Müdürü Dr. Şafak Başa ve İETT Genel Müdürü İrfan Demet, Çekmeköy Belediye Başkanı Çerkez ile belediye bürokratlarıyla bir araya gelip, ilçenin sorunlarını ele aldı.
Ankara TESK Başkanı Palandöken: “Zincir marketlerin sigara ve ekmek satışı sınırlandırılmalı" Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Zincir marketlerin sigara ve ekmek satışı sınırlandırılmalı” dedi. Merkez İşyeri Denetleme ve Danışmanlık Grubu ile Meslek Eğitimini Geliştirme Kurulu Toplantısı Ticaret Bakanı Ömer Bolat’ın katılımı ile TESK Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Birlik Başkanları ve Oda Başkanlarının da hazır bulunduğu toplantının açılışında konuşan Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Esnaf ve sanatkarımız enflasyonla mücadelenin kilit noktasıdır. Kendi işini yapamayan ne kadar yatırımcı varsa gıda sektörüne birikti. Öyle bir rant olmuş ki fiyatları kontrol etmek artık mümkün değil. Bir kişinin 10 bin tane işletmesi olursa böyle olur. Ülkede haksız rekabet çok ciddi boyuta ulaştı. Esnafı tezgahtar, çiftçiyi tarlada işçi yaptılar. Tüketici artık enflasyondan illallah etti. Bari bu işletmelerin sigara ve ekmek satmasının önüne geçilsin” dedi. “Sanayide çırak, demirci, marangoz, usta, betoncu bulunamıyor” Esnaf ve sanatkarların büyük sermaye karşısında cılız kaldığını ve haksız rekabetin bir an evvel önlenmesi gerektiğini belirten Palandöken, “Esnafı da vatandaşı da artık bu çileden kurtarın. Sanayide çırak, marangoz, demirci, usta, betoncu bulunamıyor. Yeni nesil babadan kalan zanaata sahip çıkamıyor. Çünkü 50 sene çalışan esnafın yanına bir market açılıyor her şeyi bitiriyor. Memlekette kasap, manav kalmadı. Tüm fiyatlar büyük sermayenin tekelinde. Bunlar hem toptancı hem servisçi, ithalatçı ve imalatçı oldular. Esnaf ve halk büyük sıkıntıda. Esnafın tütün mamullerinden elde ettiği kar marjı yüzde 12’den yüzde 4’e kadar düştü. Zincir marketlerin sigara ve ekmek satışı muhakkak sınırlandırılmalı” diye konuştu. “Bütün dünya küçük işletmeyi ayakta tutmaya çalışıyor” Tüm dünyada küçük işletmelerin öneminin arttığına dikkati çeken Palandöken, “Tüm dünya küçük işletmeleri ayakta tutmaya çalışırken bizde ne yazık ki büyüyünce küçüğü döv gibi bir zihniyet var. Oysa küçük esnafımız enflasyonla mücadelenin olmazsa olmaz ayağıdır. Her şeyi bol olan bir ülkede fiyatları düşürememenin sıkıntısı var. Sorunun çözümü belli. Perakende Yasası acilen esnafın ihtiyaçları doğrultusunda güncellenmeli. Açılış kapanış saatleri kurala bağlanmalı. Her türlü ürünü satmalarının önüne geçilmeli ve haftada bir gün mutlaka tatil edilmeli” şeklinde konuştu.