YEREL HABERLER - 26 Temmuz 2017 Çarşamba 13:04

Başkan Fatih Köse: Memur maaşlarında, 2019 sonu itibariyle yüzde 41’in üzerinde bir artış olacak

A
A
A
Başkan Fatih Köse: Memur maaşlarında, 2019 sonu itibariyle yüzde 41’in üzerinde bir artış olacak

Memur-Sen Kütahya İl Temsilcisi Fatih Köse, hükümete birbirinin alternatifi 3 farklı teklif sunduklarını, teklif kabul görürse memur maaşlarının 2019 sonu itibariyle yüzde 41’in üzerinde artacağını ifade etti.

Memur-Sen Kütahya İl Temsilcisi Fatih Köse, hükümete birbirinin alternatifi 3 farklı teklif sunduklarını, teklif kabul görürse memur maaşlarının 2019 sonu itibariyle yüzde 41’in üzerinde artacağını ifade etti.


Memur-Sen’in memur maaş zamları hakkında yaptığı çalışmaları tamamladığını ve 24 Temmuz tarihinde de hükümet yetkililerine teslim ettiğini söyleyen Başkan Köse, istekleri arasında dini bayramlarda bin 915’er TL ikramiyede olduğunu belirtti.


Sözleşmede sadece maaş zammı taleplerinin olmadığının altını çizen Köse, “Memur-Sen olarak oransal zam artı refah payı artı enflasyon farkı taleplerimiz ile memurlarımızın beklentilerini yerine getirecek teklifle masaya oturuyoruz. 2018-2019 yıllarını kapsayacak sözleşmeden bazı isteklerimizi açıklamak gerekirse , Dini bayramlarda 1915 TL ikramiye , yeni evlenen memurlarımıza bir defaya mahsus 4 bin 878 TL evlilik yardımı, emeklilere 475 TL iyileştirme istiyoruz. Bu sözleşmede sadece maaş zammı taleplerimiz yok, ayrıca koşulsuz olarak 4-B ve 4-C de çalışan arkadaşlarımızın kadroya geçmesini talep ediyoruz. Çalışma hayatı boyunca bir defaya mahsus haç izni de taleplerimiz arasında yer alıyor. Yine en önemli isteklerimizden biriside kılıf kıyafet özgürlüdür” şeklinde konuştu.



"Toplu sözleşmede tek yetki Memur-Sen’de"



2018-2019 Toplu sözleşmede tüm sorumluluğun ve tek yetkinin Memur-Sen’de olduğunu belirten Başkan Fatih Köse, Memur-Sen’in hem kendi üyeleri için hem diğer sendika üyeleri için hem de sendikasızlar için hükümet ile görüşmeye tek yetkili olduğunu söyledi.


Köse, “Maalesef bazı sözleşmede yetkisi olmayan sendikaların temsilcileri sanki sözleşmede söz almışta konuşmuş gibi açıklamalar yapıyor. Bu rol çalmaktan başka bir şey değildir. Hiç birde anlamı ve geçerliliği yoktur. Burada amaç bilgi kirliliği oluşturarak rant devşirmektir” dedi.


Memur-Sen olarak sözleşmenin en kısa sürede bitmesi için çalışacaklarını söyleyen Köse , toplu sözleşme süreci sonunda pazarlık masasından üyelerimizi memnun edecek sonuçlarla ayrılmayı hedefliyoruz.Bu sürecin tüm çalışanlar için hayırlı olmasını diliyorum" diye konuştu. (MS-EFE)

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mardin TBMM Başkanı Kurtulmuş: "Netanyahu ve çetesinin, savaş suçları mahkemesinde bu katliamın failleri olarak hesap vereceğine inanıyorum" Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, Mardin’de düzenlenen Uluslararası Beytülmakdis Sempozyumu’na katıldı. Kurtulmuş, "Netanyahu ve çetesinin, savaş suçları mahkemesinde bu katliamın failleri olarak hesap vereceğine inanıyorum" dedi. Her yıl farklı ülkede düzenlenen Uluslararası Beytülmakdis Akademik Sempozyumu, Mardin Artuklu Üniversitesinin ev sahipliğinde gerçekleştirildi. TBMM Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş’un katılımıyla bu yıl 24’cüsü düzenlenen sempozyum ’Akademi ve Siyonizm: Baskılar, Korkular ve İtirazlar’ ana temasıyla gerçekleştirildi. Yurt içi ve yurt dışından katılımlarla hazırlanan Uluslararası Beytülmakdis Akademik Sempozyumu İSRA Beytülmakdis Çalışmaları Vakfı, Unıversıtı Malaya, Academy For İslamic Jerusalem Studies, Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi, Universitas Djuanda Bogor, Universiti Utara Malaysia ve Kadim Akademi ortaklığında başladı. Sempozyumda konuşan TBMM Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, insanlık tarihinin gördüğü en büyük ve insanlık dışı soykırımın yaşandığını belirtti. Kurtulmuş, "Siyonizm, baskı, tehdit ve korkutmayla akademi dünyasını etkisi altına alıyor. Siyonizm, elindeki ağır silahların yanında akademik anlamda da elinde bulundurduğu tehlikeli anlayış nedeniyle de dünyanın en yıkıcı zihniyetidir. Siyonizmle mücadelede akademik çalışmaların ve akademik kadroların da çok önemli bir rolü ve sorumluluğu vardır. Yeniden güçlü bir şekilde küresel ölçekte insaf ve izan sahibi akademisyenlerin örgütlenmesi gerekiyor. Siyonist anlayış, baskı, tehdit ve korkutmalarla akademi dünyasını sindirmekte, kendilerine karşı eleştirel bakış gösteren kim olursa etkisiz hale getirmekten çekinmemektedir. Özgü olarak lanse edilen batı akademi dünyasında bir çok başarılı bilim insanı siyonizme karşı tutum gösterdiği için ötekileştirilmiş ve üretemez hale getirilmiştir. Araştırmalar engellenmiş, akademik işbirlikleri Siyonizm baskıları sonucu sonlandırılmıştır. Siyonizm zehirli bir güce sahip olsa da Filistin davası haklılığı itibariyle güçlüdür. Siyonist baskılara rağmen dünyanın bütün ülkelerinde ve başkentlerinde Filistin sempatisi artmaya başlaması da bu haklılığın bir sonucudur" dedi. Mardin’den siyonist baskı altındaki batı akademisyenlerine çağrı yapan Kurtulmuş, Türkiye’nin kapısının baskılar nedeniyle ülkelerinden kaçan bilim insanlarına açık olduğunu söyleyerek, siyonizmin baskısı nedeniyle üretemeyen ve görevini yapamayan bilim insanlarını Türkiye’ye davet etti. TBMM Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: "Netanyahu ve çetesinin savaş suçları mahkemesinde bu katliamın failleri olarak hesap vereceğine inanıyorum. Bütün katliamlarına rağmen bir adım ileriye gidemeyen ve tek bir kişiyi korkutamayan bu katillerin sonu yakındır. Başkenti Kudüs olan, egemen bir Filistin mutlaka kurulacak ve Gazzeliler dünyaya bir zafer yazacaktır." Programda Mardin Valisi Tuncay Akkoyun da bir konuşma yaptı. Kudüs ve Gazze’de yaşanan insanlık dışı soykırımın bir önce sonlanmasını dileyen Vali Akkoyun, aynı medeniyetin eseri olan Mardin ve Kudüs’ün ruhları kardeş iki şehir olduğunu belirterek Mardin’in çok kültürlü sosyal dokusuyla dünyaya örnek bir şehir olmaya devam etmesine karşın Kudüs maalesef bu barış ikliminden uzak bırakıldığını ifade etti. Sempozyumda ükemizden ve dünyanın farklı ülkelerinden insan hakları savunucularına ’Cesaret Ödülleri’ verildi. Saldırılarda ailesini kaybeden, kendisi de yaralanan, Gazzelilere yardımlarına ara vermeden devam eden, akademik çalışmalarla yaşanan soykırımı işleyen Dr. Shaima Abu Shaaban, Diyarbakır’dan siyonizme karşı duruşunu göstermek üzere Gazze’ye giderek Han Yunus ile Refah arasındaki bölgede bulunan bir hastanede her gün yoğun bombardıman altında sağlık hizmeti veren Dr. Taner Kamacı, baskılar ve geçirdiği soruşturmalara rağmen bilimi işgal karşısında tavır almaya devam eden Dr. Stephen Sizer ve Gazze’de yaşadığı evin siyonistlerce bombalanması sonucu babasını kaybeden, Gazze’deki tüm dehşete rağmen El-Cezire muhabiri olarak uluslararası kamuoyunu bilgilendirme görevini cesurca ve başarılı bir şekilde yapmaya devam eden Anas Al-Sharif cesaret ödülü aldı. Sempozyuma TBMM Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş’un yanı sıra Mardin Valisi Tuncay Akkoyun, milletvekilleri, Mardin Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Özcoşar, il protokolü, Türkiye’den ve farklı ülkelerden bilim insanları ve akademisyenler katıldı.