GÜNDEM - 10 Mart 2021 Çarşamba 15:57

Bakan Çavuşoğlu: "FETÖ gibi akla ziyan, zararlı akımlara karşı uyanık olun"

A
A
A
Bakan Çavuşoğlu: "FETÖ gibi akla ziyan, zararlı akımlara karşı uyanık olun"

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenen Antalya Diplomasi Forumu Etkinliğinde yaptığı konuşmada gençlere seslenerek, "FETÖ gibi akla ziyan, zararlı akımlara karşı uyanık olun. İradenizi kimseye teslim etmeyin" dedi.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Kırgızistan'ın başkenti Bişkek'te temaslarını sürdürüyor. Bakan Çavuşoğlu, Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenen Antalya Diplomasi Forumu Etkinliğine katıldı. “Yeni Sınamalar Karşısında Yenilikçilik ve İşbirliği Vizyonu” konulu etkinlikte Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Alpaslan Ceylan, Kırgızistan Dışişleri Bakanı Ruslan Kazakbayev, Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi Rektör Vekili Asılbek Kulmırzayev, TÜRKSOY Genel Müdürü Düseyn Kaseyinov, öğretim üyeleri, Ahıska Türkleri ve Kırgızistan’ın genç diplomatlar yer aldı.

Bakan Çavuşoğlu etkinlikte yaptığı konuşmada, iki ülkenin kardeşliğinin sembollerinden Kırgızistan-Türkiye Üniversitesinde bulunmak büyük bir mutluluk olduğunu dile getirdi. "1995 yılında diktiğimiz bu fidanın çeyrek asır sonra kök saldığını ve boy verdiğini görmek ayrıca gurur veriyor” diyen Çavuşoğlu, söz konusu üniversiteden mezun olan 9 binden fazla öğrencinin 5 kıtada, 43 ülkede hizmet verdiğinin altını çizdi.

Türkiye’nin kardeş Kırgızistan ile özel ilişkilere sahip olduğunu kaydeden Çavuşoğlu, “Kardeşlik bağımızı 2011 yılında stratejik ortaklık seviyesine yükselttik. Bugün ekonomiden kültüre, eğitimden sağlığa yeni işbirliği yelpazede işbirliğimizi derinleştiriyoruz ve bağlarımızı güçlendiriyoruz” ifadelerini kullandı. Tarihin her döneminde güçlü bir dayanışma sergilendiğini belirten Çavuşoğlu, Türkiye’nin salgın döneminde Kırgızistan’a tıbbi malzemeler gönderdiğini hatırlattı.

Çavuşoğlu, “Kırgız-Türk Dostluk Hastanesi karantina amaçlı kullanım için ilgili makamlara devredildi. En kısa zamanda bu hastaneyi tam fonksiyonlu bir şekilde hayata geçireceğiz" dedi.

Antalya Diplomasi Forumunun 2019 yılında kurulduğunu ifade eden Çavuşoğlu, forumun küresel fikir oluşturucuları kulübünün yeni üyesi olarak geçtiğimiz yıl Münih Güvenlik Konferansı’nda tanıtıldığını da vurguladı.

"Zengin ülkeler 10-15 sığınmacı almak ya da almamak için her türlü engeli çıkarıyor"

Çavuşoğlu, "Bir ülkenin dış politikası o milletin değerlerinin aynasıdır" diyerek Kırgız yazar Cengiz Aytmatov'un eserinden alıntı yaptı. Çavuşoğlu, "Merhum Aytmatov, dünyanın herhangi bir noktasında işlenen her suç, her kötülük hepimizi ilgilendirir demişti. Bizim girişimci ve insani dış politika konseptimizin özünde tam da bu yaklaşım var" diye konuştu.

Türkiye'nin haksızlıkları, adaletsizlikleri, sorunları ikili ve uluslararası platformlarda dile getirdiğini ifade eden Çavuşoğlu, "Susmuyoruz, seyirci kalmıyoruz. Gerekirse sahayı kullanıp sahaya inip masayı zorluyoruz. Kafkasya'dan Suriye ve Libya'ya ve hatta Doğu Akdeniz'e kadar bölgemizi tehdit eden krizleri çözmek için elimizi taşın altına koyuyoruz" dedi.

Çavuşoğlu, "Balasagunlu Yusuf Has Hacib, abidevi eseri Kutadgu Bilig'de nasıl insan ve bireyi merkeze koyduysa, biz de aynı anlayışla insani bir dış politika izliyoruz. Zengin ülkeler 10-15 sığınmacı almak ya da almamak için her türlü engeller çıkarırken, biz 4 milyon mülteciye yaklaşık 10 yıldır ev sahipliği yapıyoruz." değerlendirmesinde bulundu. Çavuşoğlu ayrıca, Türkiye'nin dünyada zulme uğrayan, felaketle karşılaşanlara dil, din, ırk ayrımı gözetmeden yardıma koştuğunun da altını çizdi.

"Tarihte başardığımız iş birliği ile anılalım"

"Türk dünyası yıllarca suni duvarlarla bölündü" diyen Çavuşoğlu, "Salondaki Ahıskalı kardeşlerimiz bu sıkıntılı dönemin canlı şahitleri" ifadelerini kullanarak duvarların yıkılmasıyla Türk dünyasının kucaklaştığını kaydetti.

Çavuşoğlu'ndan Azerbaycan vurgusu

"Tarih bugün yazılıyor, yarın okunacak" diyen Çavuşoğlu, "Türk dünyasının yakından izlediği tarihi bir gelişme can Azerbaycan'ın yaklaşık 30 yıldır işgal altında bulunan topraklarını geri alması oldu" ifadelerini kullandı. Çavuşoğlu, "Azerbaycan'ı bu mücadelesinde yalnızca kardeşlik bağlarımız olduğu için değil, haklı ve meşru olduğu için destekledik. Yani ahlaken de hukuken de Azerbaycan haklı olduğu için de desteğimizi verdik. Artık bölgemizin kaderinin değişmesi, Kafkasya'da kalıcı barış ve istikrarın sağlanması mümkün. Önümüze bir fırsat çıktı. Umarız bu fırsatı herkes görür ve bu heyecanı tüm taraflar paylaşır. Bizim kapımız, Ermenistan dahil bu temenniyi paylaşan herkese açık" dedi.

Türkiye'nin bölgede artık gerilim değil, iş birliğini görmek istediğini dile getiren Çavuşoğlu, "Avrupa'dan Asya'ya halklarımız mutluluk ve kalkınma için birlikte çalışsın diye ümit ediyoruz. Çünkü iş birliğini sağlayamayan bir nesil, hangi milletten olursa olsun birlikte bedel öder. O nedenle yeter diyoruz. Yeter, önümüze bakalım, ileriye gidelim. Tarihte başardığımız iş birliği ile anılalım. Bunun için bileği ve zihni güçlü, cesur ve atak, ancak aynı zamanda bilge ve vicdanlı olmayı hep birlikte başaralım" dedi.

Çavuşoğlu'ndan gençlere: "FETÖ gibi akla ziyan, zararlı akımlara karşı uyanık olun"

Kendisini dinleyen öğrencilere tavsiyelerde bulunan Çavuşoğlu, "Geleneklere sahip çıkın ama geleceğe açık olun. Çağın ihtiyaçlarını bir adım geriden takip eden değil, toplumu sürükleyen olun. Muasır medeniyet seviyesinin üstünde olmayı şiar edinin. Bunun için fikriniz hür olsun. FETÖ gibi akla ziyan, zararlı akımlara karşı uyanık olun. İradenizi kimseye teslim etmeyin" diye konuştu.

Çavuşoğlu, konuşmasının ardından Kırgızistan Dışişleri Bakanı Ruslan Kazakbayev ile birlikte soruları yanıtladı. Kültürel bağların Türk dünyasında iş birliğinin yolunu açtığını ifade eden Çavuşoğlu, Türk Konseyi gibi örgütlerin daha etkin, fonksiyonel ve görünür olması gerektiğini belirterek, "Şu anda birçok ülke ve uluslararası örgüt Türk Konseyinde statü elde etmek istiyor" dedi.

21. yüzyılın Asya yüzyılı olacağını vurgulayan Çavuşoğlu, "Bugün ekonomik büyümenin merkezine bakın ya da dünyada ekonominin güç merkezine bakın, Asya'yı görürsünüz. Bugün Asya'nın dünya ekonomik büyümesine sağladığı katkı yüzde 50'ye ulaştı. Bazı uzmanların yaptığı çalışmalara bakıyoruz, ekonominin ağırlık merkezi yılda 140 kilometre hızla batıdan doğuya doğru gidiyor" dedi.

Çavuşoğlu Türkiye'nin ağırlık merkezi olan Asya'da daha güçlü şekilde yer almak için Yeniden Asya girişimini başlattıklarını kaydederek, "Bütüncül bir anlayışla Asya'daki ülkelerle ilişkimizi her alanda geliştirmek istiyoruz" ifadelerini kullandı.


Ayperi Bekmırzayeva
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Akbank, 2023 yılına ilişkin entegre sürdürülebilirlik performansını paylaştı Akbank, 2023 yılı sürdürülebilirlik faaliyetlerinin sonuçlarını açıkladı. Banka, bu dönemde sürdürülebilirliği öne çıkaran çalışmalarıyla ekonomiye güç katacak finansman imkanları sunarken, çevresel ve sosyal alanda da toplumsal kalkınmayı desteklemeyi amaçlıyor. Bu kapsamda, sürdürülebilir finansmanda hedeflerinin üzerinde bir performans gösteren Banka, 2030 yılı hedefini dörde katlayarak 800 milyar TL olarak güncelledi. Akbank, 2023 yılına ilişkin entegre sürdürülebilirlik performansını paylaştı. Bankanın sürdürülebilir finansman, ekosistem yönetimi, iklim değişikliği ve insan ve toplum başlıkları altında topladığı sürdürülebilirlik faaliyetlerini değerlendiren Akbank Genel Müdürü Kaan Gür, “Sürdürülebilirlik stratejimiz kapsamında; Birleşmiş Milletler (BM) 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (SKA) ve Paris İklim Anlaşması’nı rehber alarak, Birleşmiş Milletler Sorumlu Bankacılık İlkeleri, Birleşmiş Milletler Finansal Sağlık ve Finansal Kapsayıcılık Çalışma Grubu gibi girişimlere aktif katılım sağlıyor, Türkiye’nin düşük karbon ekonomisine geçişi ve gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bankamızın sürdürülebilirlik stratejisi sadece çevreyle sınırlı kalmayan, hayatın bir çok alanını kapsayan insan odaklı bir yaklaşımı benimsiyor. Bu yaklaşım sayesinde Bankamız 2023 yılında da ‘Akbank Sürdürülebilir Finansman Çerçevesi’ kapsamında önemli çevresel ve sosyal etkiler oluşturan faaliyetlere imza attı. Bu dönemde yenilikçi sürdürülebilir finansman ürünlerimizden toplumsal cinsiyet ve fırsat eşitliği için yürüttüğümüz çalışmalara, gençleri geleceğe hazırlayan eğitimlerden girişimcileri destekleyen programlara çok geniş bir alanda çalışmalar yaptık. Önümüzdeki dönemde de, ‘bankacılığın geleceğini tanımlama’ yolculuğumuzda sürdürülebilirlik, rehberimiz olmayı sürdürecek” dedi. Sürdürülebilir finansman hedefini 4 katına çıkardı Yapılan açıklamaya göre banka, 2023 yılı sonunda sağladığı sürdürülebilir finansman tutarını 226 milyar TL’ye çıkararak 2030 yılı için belirlediği 200 milyar TL hedefini aştı. Banka, 2030 hedefini dört katına çıkartarak 800 milyar TL olarak güncelledi. Banka, 2023 yılında sürdürülebilir finans alanındaki ölçüt ve yöntemlerin tanımlanmasında bir temel görevi gören Sürdürülebilir Finans Çerçevesi’ni güncelledi. Banka, piyasa gelişmeleri, yatırımcı ve müşteri beklentilerini dikkate alarak Avrupa Birliği Taksonomisinden de referanslar içerek şekilde 2023 LMA (Loan Market Association) prensiplerine uyumlu yeşil ve sosyal krediler sağlamaya ve ICMA (International Capital Market Association) prensipleri doğrultusunda yeşil, sosyal ve sürdürülebilir tahvil ihraç etmeye Sürdürülebilir Finansman Çerçevesi ile devam etti. Bu kapsamda bankanın 2023 yılında gerçekleştirdiği toplam borçlanmada, sürdürülebilirlikle ilintili işlemlerin payı yüzde 60’a yaklaştı. Çevresel Sosyal Yönetişim (ÇSY) temalı fonların hacmi ise 2023 yılında 174 bin yatırımcıyla toplam 3.2 milyar TL’ye ulaştı. Ekosistemde yeşil dönüşüm ve finansal sağlık için çalışıyor Banka; yeşil, sosyal ve sürdürülebilirlik kriterli yeni kredileriyle çevresel ve sosyal pozitif etkisi olan yatırımları destekleyen finansman imkanları sunarak müşterilerine destek olmaya devam etti. Banka bu doğrultuda, 2023 yılında sunduğu yeşil kredi hacmini 2022’ye kıyasla 5.4 katına, sosyal kredileri ise 2.2 katına çıkartırken sürdürülebilir proje finansmanı portföyünü de genişletmeyi sürdürdü. Proje finansman portföyünde sağladığı sürdürülebilir proje finansmanı kredilerini de bir önceki yıla kıyasla 3.6 katına yükseltti. 2023 sonunda Sürdürülebilir Mevduat ürününü hayata geçiren banka, müşterilerinin, deprem bölgesi ile genç kadın ve girişimci KOBİ’lerin finansmanı gibi Sürdürülebilir Finansman Çerçevesi’nde yer alan yeşil ve sosyal kriterlere uygun projelere destek olmalarına ve toplumsal bir etki oluşturmalarına katkı sağladı. Birleşmiş Milletler Çevre Programı Finans Girişimi (UNEP FI) işbirliğiyle geliştirilen Finansal Sağlık ve Kapsayıcılık Taahhüdü’nün kurucu imzacılarından biri olan banka, kadın girişimcileri önceliklendirmek ve kadınların yönettiği şirketlerin daha önce erişiminin olmadığı en az bir finansal araca ulaşmasını sağlamak üzere 2023 yılında önemli bir taahhütte bulundu. Banka, 2025 yılına kadar kadın KOBİ müşterilerinin sayısında her yıl yüzde 10’luk büyüme hedefliyor. Banka, BM Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları ve Türkiye’nin 12. Kalkınma Planı ile uyumlu olan bu hedefiyle, kadın KOBİ müşterilerinin sürdürülebilir büyümelerini destekleyecek ürünler sunmayı amaçlıyor. Banka, KOBİ’lerin işlerini sürdürülebilirlik ve finansal sağlamlık odaklı geliştirmeleri için sunduğu Eko Dönüşüm Paketi için ise Proparco ile yaptığı anlaşmayla 50 milyon Amerikan doları kaynak sağladı. Ayrıca İhracatı Geliştirme A.Ş. (İGE) işbirliğinde özel finansman çözümüyle KOBİ’lerin dış ticaret faaliyetleri için bir destek sundu. Net Sıfır Karbon Banka hedefi için uluslararası girişimlerle uyumlu şekilde ilerliyor 2050 yılına dek Net Sıfır Karbon Banka olma hedefi ile ilerleyen Akbank, operasyonel ve kredi portföyü emisyonlarının dekarbonizasyonu için çalışmalarını uluslararası iklim seferberliği girişimleriyle uyumlu olarak tamamladı. 1,5 derece iklim senaryosuyla paralel ara emisyon azaltım hedefini de Konsolide Finansal Sonuçları’nda paylaşan banka, 2030’a kadar operasyonel (Kapsam 1 ve Kapsam 2 )sera gazı emisyonlarını 2019 baz yılına göre yüzde 90 azaltmayı planlıyor. Bu doğrultuda banka, 2023 yılı başından itibaren kullandığı elektriğin yüzde 100’ünü yenilenebilir kaynaklardan sağlıyor. Eşzamanlı olarak, banka kredi portföyünün karbonsuzlaştırılması için; ilk etapta odaklanacağı karbon yoğun sektörler ile ilgili 2030 ara hedeflerini belirlemişti. Banka buradan hareketle, başta karbon yoğun sektörler olmak üzere, tüm faaliyet alanlarındaki müşterileri ve iş ortakları için düşük karbon ekonomisine geçiş yolculuğunu destekleyen finansman imkanları da sunmayı hedefliyor. İnsan ve topluma yatırım yapıyor Banka eşit ve kapsayıcı fırsatlarla toplumsal kalkınma için sosyal yatırımlarını sürdürüyor. Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması için farklı girişimlere imza atan bankada, Akbanklıların yüzde 52’sini, yönetim ekibinin ise yüzde 57’sini kadınlar oluşturuyor. Banka gençlerin eşit ve kapsayıcı fırsatlarla geleceğe hazırlanması için gerçekleştirdiği çalışmalarını da hızlandırdı. Bu kapsamda gençlerin geleceğin yetkinlikleri kazanmalarına destek olan Akbank Gençlik Akademisi, 2023 yılında 61 bin gence ulaştı. Böylece banka, son 3 yılda Türkiye’deki 208 üniversitenin tamamından 135 bini aşkın gence eğitim, mentorluk ve deneyim fırsatları sunmuş oldu. Banka uzun yıllardır toplumun tüm kesimleri için sanatın erişilebilir olması için sosyal yatırımlara imza atarken ulusal ve evrensel mirasa sahip çıkıyor. Bu kapsamda 2023 yılında 30. yaşını kutlayan Akbank Sanat, her yıl 700’ü aşkın etkinlik ile başta genç sanatçılar olmak üzere farklı disiplinlerden sanatçıları destekliyor. Banka, gençlerle birlikte geleceği şekillendirme yolculuğunu 6 Şubat depremlerinin yaşandığı afet bölgesinde de sürdürüyor. Toplum Gönüllüleri Vakfı iş birliğinde başlattığı Akbank Güzel Yarınlar Hareketi ile 5 ilde, on bin gence ulaşacak bir gelişim ve dönüşüm yolculuğuna imza atıyor. Bankanın gezici merkezinde gençler robotik kodlamadan fotoğrafçılığa çok çeşitli alanlarda deneyim ve bilgi kazanıyor. Güzel Yarınlar Hareketi kapsamında Akbank Sanat da deprem bölgesindeki gençlere ‘stop motion animasyon’ gibi interaktif atölye çalışmaları sunuyor.
Muğla MSKÜ ailesi iftar programında buluştu Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi (MSKÜ) Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı tarafından öğrenciler için Sıtkı Koçman Spor Tesisleri Futbol Sahasında iftar programı düzenlendi. Programa; MSKÜ Rektörü Prof. Dr. Turhan Kaçar, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Ali Sülün ile Prof. Dr. Deniz Ülgen, Genel Sekreter Vekili Çetin Haliloğlu, Menteşe Kaymakamı Mehmet Eriş, İl Müftüsü Yaşar Çapçı, üniversite personeli ve çok sayıda öğrenci katıldı. MSKÜ’de eğitim-öğretim gören öğrencilerin eğitimlerine ve bütçelerine destek olunması amacıyla imzalanan protokol kapsamında; Merkez Kampüste yer alan Merkez Yemekhanede, Ramazan ayı boyunca hafta içi her gün, günde bir öğün olacak şekilde öğrencilerin iftar yemeği Aydın Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından karşılanıyor. Yardımlaşmanın ve dayanışmanın yaşandığı Ramazan ayında öğrencilerle bir araya gelmekten mutlu olduklarını ifade eden MSKÜ Rektörü Prof. Dr. Turhan Kaçar, “Ramazan ayı bereketli bir aydır. Birliği ve kardeşliği en derinden hissettiğimiz bu ayda öğrencilerimizin bütçesine katkı sağlamak; onları iftar sofralarında bir araya getirmek için çalışmalar yürüttük. Ramazan ayı boyunca kampüs içinde yer alan yemekhanelerde iftarını yapan öğrencilerimizle bu kez Spor Tesislerinde yer alan Futbol Sahamızda bir araya geldik. Havaların da ısınmasıyla baharın gelişini bir kez daha karşıladık. Ramazan ayının bereketli geçmesini temenni ediyorum. Bu organizasyonda emeği geçen Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığına teşekkürlerimi sunuyorum” dedi. Öğrencilerle birlikte yer sofrasında yapılan iftar programı İl Müftüsü Yaşar Çapçı’nın dua etmesiyle son buldu.
Van Prof. Dr. Alaeddinoğlu: “Van’daki çığların temel nedeni sulu kar" Van YYÜ Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Faruk Alaeddinoğlu, Van’da art arda meydana gelen çığ olaylarıyla ilgili önemli açıklamalarda bulunarak, “Yeni düşen sulu karla birlikte eski kar kütlesi ağırlaştı. Dolayısıyla eğim doğrusu akışa geçti ve şüphesiz bölgede ciddi çığ olaylarına neden oldu” dedi. Geçtiğimiz günlerde olumsuz hava şartlarının etkili olduğu Van-Çatak ve Van-Bahçesaray karayolu üzerinde bulunan çok sayıda bölgeye çığ düştü. İki gün içinde 10’dan fazla çığın meydana geldiği Çatak ve Bahçesaray karayolları ise ulaşıma kapanmıştı. Birkaç gün içinde çok sayıda çığın düşmesi bölge insanını endişelendirirken, uzmanlar ise yaşanan duruma ilişkin uyarıda bulundu. Özellikle mart ayındaki yağışların sulu bir kar yapısıyla düştüğünü söyleyen Prof. Dr. Alaeddinoğlu, bu durumun yüksek kesimlerdeki kar birikintilerinin ağırlaşmasına ve çığ riskinin artmasına neden olduğuna dikkat çekti. Eğimli yamaçlardaki kar birikintilerinin ağırlaşmasıyla birlikte, eğim doğrultusunda aşağı kayması ve çığ oluşumu riskinin arttığını vurgulayan Alaeddinoğlu, son 10 gün içerisinde bölgede yaşanan ciddi çığ olaylarının temel nedeninin ise bu olduğunu bildirdi. Alaeddinoğlu, bu tür durumlarda ilgili kurumların bölgedeki insanını bilgilendirmesi ve önlem alınması gerektiğini kaydetti. “Düşen sulu karla birlikte eski kar kütlesi ağırlaştı” İHA muhabirine konuşan Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (Van YYÜ) Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Faruk Alaeddinoğlu, geçmişte genellikle mart ayında meydana gelen çığların küresel ısınma ve havaların sıcak gitmesiyle birlikte ocak ve şubat aylarında da meydana geldiğini belirtti. Mart ayında düşen yağışların sulu kar şeklinde olmasının çığ riskini artırdığını ifade eden Prof. Dr. Alaeddinoğlu, “Mart ayında yaşanan yağışın sulu bir kar yapısı vardı. Dolayısıyla daha önceden havzada yüksek kesimlere düşmüş olan karın önemli bir kısmı orada duruyordu. Eğim doğrultusunda havaların ısınmasıyla birlikte toprakla kar örtüsünü de birbirinden tutacak o yapı ortadan kalkmıştı. Yeni düşen sulu karla birlikte eski kar kütlesi ağırlaştı. Dolayısıyla eğim doğrusu akışa geçti ve şüphesiz bölgede ciddi çığ olaylarına neden oldu. Özellikle son 10 gündür ciddi sayıda çığ olayının gerçekleşiyor olmasının temel nedeni budur” diye konuştu. “İnsanlara böyle bir tehdidin olduğunu söylemeli” Meydana gelen çığların bir faciaya dönüşmemesi için gerekli önemlerin alınması gerektiğini dile getiren Alaeddinoğlu, “Kısa süreli kar yağışı ve sonrasında çığların olması mümkün. Çünkü toprakla karı tutan herhangi bir bağ kalmayınca düşen yeni karın ağrıyla birlikte eğim doğrusundan akışa geçen o kar örtüsü çığa neden olur. Dolayısıyla bu tarz yağışların gerçekleştiği zamanlarda ilgili kurum ya da birimler, kesinlikle o bölgede yaşayan ve o güzergahını kullanan insanları bilgilendirmelidir. İnsanlara böyle bir tehdidin olduğunu söylemelidir. Aksi takdirde kontrollü patlatma veya diğer önlemler devreye girmeden insanların canına ya da malına zarar verebilir. Tabi bunun önüne geçmek, onların hayatlarını korumak bütün kurumların görevidir” şeklinde konuştu.