GENEL - 17 Mart 2018 Cumartesi 12:34

Sema Güral Sürmeli’den duygulandıran şiir

A
A
A
Sema Güral Sürmeli’den duygulandıran şiir

Kütahyalı Seramik sanatçısı Sema Güral Sürmeli, İran’da özel jet uçağının düşmesi sonucu hayatlarını kaybeden 11 kadın için duygularını mısralara döktü.

Kütahyalı Seramik sanatçısı Sema Güral Sürmeli, İran’da özel jet uçağının düşmesi sonucu hayatlarını kaybeden 11 kadın için duygularını mısralara döktü.


Kederli ailelerine başsağlığı dileyen Sema Güral Sürmeli, “Uçak kazasında hayatlarının baharında aramızdan ayrılan, bir birinden güzel genç arkadaşların ölümleri bütün milletimizi olduğu gibi beni de tarif edilemez kederlere boğdu.Duygularımı mısralara dökmeye çalıştım.Bu mısralarda kederlerimizi, hüzünlerimizi dile getirmeye çaba gösterdim.Ama yine de duygularımı tam olarak yansıtabilmiş değilim. İnanıyorum ki tüm milletimizin duygularını yaşadıkları üzüntüleri bir nebze de olsa yansıtmaya çalıştım. O melek gibi dostların ruhları şad olsun. Onları daima gülen yüzleri ile hatırlayacağız ve asla unutmayacağız. Ruhları şad olsun,mekanları cennet olsun.Kederli aileleri ve yakınlarının derin acılarını yürekten paylaşıyorum” diye konuştu. (EFE)



Sema Güral Sürmeli’nin şiiri şöyle;


Bugün gam var yüreğimizde


Bugün dert tasa.


Ağlıyoruz hiç bilmediğimiz


13 peri cana.


Savrurdu sevenler duvardan duvara


Yürek dayanmaz.


Kalp anlamaz başa gelmeyince.


Onlar melek olup gitti


Başka bir cihana.


Kim bilirdi ki ne yazıldı?


O pürü pak alına.


Analar çaresiz,


Babalar sevgiler yasta.


Bir bebek kaldı ki;


O daha kundakta.


Ne umutlar vardı tükendi,


Ne hayaller akıldı.


Ne hareler söndü.


Nur yağdı onlara.


Kim kıyıbilir ki bu canlara


Bu melek kızlara?


Kim koyabilirki mezara?


Kara toprağa...

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Dağlarda çiriş otu bereketi Doğu Anadolu Bölgesinde ve Erzincan’da bu günlerde çarşı pazarda sıkça görülen çiriş otu dağlarda yaban hayvanlarının da ilgisini çekiyor. Bahar ayları ile birlikte Erzincan’ın yüksek kesimlerinde ortaya çıkan çiriş otu vatandaşlar tarafından toplanmaya başlandı. Munzur Dağlarında yerli ve yabancı birçok kişiye rehberlik yapan Murat Aydemir, yaptığı gözlemlerde dağ keçilerinin de çirişi yediğini ifade etti. Dağlarda doğal olarak yetişen çirişten birçok yemek yapıldığını anlatan Aydemir, çirişten yapılan turşunun ayrı bir lezzet olduğunu söyledi. İnsanlar yüzyıllardır yaşamın neredeyse her alanında bitkilerden faydalanıyor. Bazı bitkiler tıbbi faydaları sebebiyle sağlık alanında kullanılırken bazı bitkiler besin bazıları ise boya ya da süs bitkileri olarak kullanılıyor. Çiriş otu da bu bitkilerden bir tanesi. Latincede Asphodelus aestivus L. olarak bilinen ve Zambakgiller familyasına ait olan çiriş otu, çoğu bölgede güllük, dağ pırasası, kirkiş otu, sarı zambak, yabani pırasa ve yeling otu olarak biliniyor. Toplumun büyük bir kısmı bazı hastalıkların tedavisinde tıbbi bitkilere başvuruyor. Bitkisel tedavi yöntemlerinin yan etkilerinin olmadığı ya da daha az olduğu düşünülmesi buna büyük bir etken olarak gösteriliyor. Çiriş otu da bölgede halkın tercih edilen bitkilerin başında yer alır. Çirişten birçok yemek yapılıyor Meryem Badayman, Ekin Dinçel ve Ayla Ünver Alçay tarafından yapılan bir araştırmada çirişin; yabani bir ot olup yenilebilmesinin yanında vitamin, antioksidan, lif ve mineral içerikleri ile vücudu besleyen özelliğe sahip olması sebebiyle yaygın olarak tüketildiği belirtildi. Çiriş otu, Afrika, Arap ülkeleri, Türkiye, Mısır ve Avrupa’nın bazı bölgelerinde görülen bir bitki türü. Türkiye’de Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu, İç Anadolu Ege ve Akdeniz bölgelerinde yetişiyor. Çiriş otu genel olarak zararsız ve faydaları ile ön planda olan bir bitki olarak biliniyor. Bunun yanında çirişin yaprakları henüz tazeyken de yenilebiliyor. Ayrıca çirişten çorba ve birçok yemek de yapılıyor. Haşlandıktan sonra yumurta ile kavrulması ya da peynirle de karıştırılarak yufka ekmek içinde yeniliyor. Ayrıca kaşila diye adlandırılan bir yemeği de yapılıyor. Sevilen yemeklerden biri olan kaşila, çirişin kaynatılıp, içerisine bulgur katılarak, katılaşıncaya kadar pişirilmesiyle yapılıyor. Katılaştıktan sonra içi çukurlaştırılarak yağ dökülüp ve servis edilip yeniliyor.