- 03 Ekim 2017 Salı 12:55

58 yıldır maçları takip ediyor

A
A
A
58 yıldır maçları takip ediyor

Malatya’nın en eski foto muhabirlerinden Yusuf Uğrar, meslekteki gelişmelerin baş döndürücü olduğunu söyledi.

Malatya’nın en eski foto muhabirlerinden Yusuf Uğrar, meslekteki gelişmelerin baş döndürücü olduğunu söyledi.


Basın İlan Kurumu’nun 2 ayda bir çıkardığı, Basın Hayatı Dergisinin 44. sayısında, Basın İlan Kurumu Malatya Şube Müdürü Nihat Abacı’nın kaleme aldığı Yusuf Uğrar’ın hayatı yer aldı. Malatya’nın en eski Foto Muhabiri olan ve Malatya’da günlük yayınlanan Görüş Gazetesi adına spor müsabakalarını foto muhabiri olarak izleyen Yusuf Uğrar, meslekte yarım asrı geçen emeğiyle gençlere örnek oluyor. Malatya’nın en eski foto muhabiri olan ve mesleğini 58 yıldır sürdüren Yusuf Uğrar, Hürriyet, Milliyet, Tercüman, Güneş başta olmak üzere foto muhabiri olarak hizmet verdiğini belirterek, fotoğrafçılık mesleğini en iyi şekilde yapmaya çaba gösterdiğini vurguladı.


Malatya’da 1933 yılında doğduğunu ve 1959 yılından beri Malatya’da spor müsabakalarını izlediğini kaydeden Yusuf Uğrar, “O günlerde fotoğrafçılık önemli bir meslekti. Fotoğraf stüdyom vardı. Gazeteci dostlarımız çektikleri filmleri bana getirirlerdi. Filmleri banyo eder, fotoğrafları karta basıp, gazeteci arkadaşlara verirdim. Onlar da, çalıştıkları gazetelere fotoğrafları gönderirlerdi. Sonra beni maçlara götürmeye başladırlar. Ben de 1959’dan beri hep sahalara gittim. Resimleri çektim, gazetelere verdim. Bu fotoğrafçılık mesleği yok olsa da foto muhabirliği başka bir heyecandır. 58 yıldır sahalardayım” ifadelerini kullandı.


Yıllar öncesine nazaran basın mesleğinin teknolojik olarak çok geliştiğini vurgulayan Yusuf Uğrar, “Basın dijital ortama geçti ve baş döndürücü gelişmeler yaşanıyor. Eskiden bir fotoğrafı gazeteye ulaştırmak zordu. Şimdi, cep telefonuyla çekilen fotoğraflar, anında karşı tarafa ulaştırılıyor” diyerek, özellikle spor fotoğraflarının gazeteye ulaştırmada yaşadıkları sıkıntılardan söz etti.


Uğrar, “40-50 yıl önce bir maçta fotoğraf çeker, otobüsle gazeteye ulaştırırdık. Yani, bugünkü maçın fotoğrafı ertesi gün gazetede çıkmaz, gün aşırı çıkardı. Sonra, tele faks çıktı. Fotoğrafları tele faksla göndermeye başladık. Tele faks demode oldu, internet çıktı ve internet kanalıyla anında gönderilme işlemi başlayınca meslekte daha rahat görev yapmaya başladık” şeklinde konuştu.


Amatör maçlardan profesyonel maçlara


Spor müsabakalarının fotoğraflarını, öncelikle mesleği gereği amatör futbol maçlarında, kadro fotoğrafı çekme ile işe başladığına dikkat çeken Yusuf Uğrar, “Amatör futbolcular, maçlarda çektirdikleri fotoğraflarını sonra stüdyoma gelip satın alırlardı. Onlar aldıkça, ben de maçlara daha fazla gitmeye başladım. Ulusal gazetelerin foto muhabirleri Malatya’ya büyük takımların maçlarının fotoğrafını çekmeye gelince, ben banyo eder karta basıp verirdim. Daha sonra beni maça davet ettiler. Böylece profesyonel maçlara da gitmeye başladım. Ulusal gazetelerin spor temsilciliklerini alıp, onlara fotoğraf göndermeye başladım” dedi.


Malatya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Haydar Karaduman ise Uğrar için, “Yusuf ağabeyimiz aynı zamanda fotoğrafçı olması nedeniyle de tüm basın mensuplarına, filmleri banyo etmekten de başlayarak bizlere çok önemli hizmetler vermiştir” diyerek, “Malatya dışında gelen misafir basın mensuplarına da hep yardımcı olmuştur. Yerel basınımıza hizmetleri vardır. İlerleyen yaşına rağmen hala her maçı foto muhabiri olarak izleyerek görev yapmaktadır. Kendisini tebrik ediyorum. Sağlıklı uzun ömürler diliyorum” şeklinde konuştu.


Türkiye Spor Yazarları Derneği (TSYD) Malatya Temsilcisi Vahap Güner de, “ 58 yıldır sahalarda görev yapan Foto Muhabiri Yusuf Uğrar ağabeyimiz, hem kaliteli fotoğraf çekmesi, hem de örnek bir insan olması dolayısıyla herkesçe sevilir” ifadelerini kullandı. Güner, “58 yıldır Malatya’daki tüm maçları Foto Muhabiri olarak izleyen Yusuf Uğrar 84 yaşında olmasına rağmen halen görev yapmaktadır. Kendisini bu özverisinden dolayı kutluyoruz” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Polis, dolandırıcılara karşı vatandaşları uyardı Samsun Vezirköprü’de polis ekipleri hırsızlık, dolandırıcılık konularında vatandaşları bilgilendirerek uyarıcı broşürler dağıttı. Vezirköprü İlçe Emniyet Müdürü Ahmet Çelik’in de katıldığı çalışmada birim amirleri ile polisler vatandaşları dolandırıcılık olaylarına karşı yüz yüze bilgilendirdi. Emniyet Müdürü Çelik, "Kendisini polis, asker, savcı ya da kamu görevlisi olarak tanıtarak para ve altın isteyen kişilere itibar etmeyin” dedi. İlçe merkezinde gerçekleştirilen çalışmalarda broşür dağıtılarak çok sayıda vatandaşa siber güvenlik, KADES, hırsızlık ve dolandırıcılık konuları hakkında yüz yüze bilgi verildi. Gerçekleştirilen çalışmalar çerçevesinde, özellikle dolandırıcılık konularıyla ilgili; pazar yerlerinde, taksi durakları ile kuaförlerde, kahvehaneler ile kafeler de, iş yerleri ve parklarda vatandaşlarla görüşüldü. Yapılan bilgilendirmede, “Kendisini polis, asker, savcı ya da kamu görevlisi olarak tanıtarak para ve altın isteyen kişilere itibar etmeyin. Bu kişiler çünkü dolandırıcıdır. Bu kişiler sizleri inandırmak için kimlik ve adres bilgilerinizi hatta kimlik numaranızı dahi söyleyebilir. Bunlara itibar etmeyin. Bankadan aradığını söyleyerek ’kredi kartı aidatınızı ve dosya masraflarınızı iade ediyoruz’ diyerek kart ve şifre bilgilerini isteyen kişilere inanmayın. İnternet sitelerinden alışveriş yaparken dikkatli olun, güvenilir siteleri tercih edin" ifadelerine yer verildi.
Bolu Bolu’da 7’nci Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi 7’nci Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi, Bolu’da düzenlendi. Yoğun katılımın olduğu kongrede Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.