SAĞLIK - 12 Temmuz 2018 Perşembe 17:12

80 yaşına kadar kalbi delik yaşadı

A
A
A
80 yaşına kadar kalbi delik yaşadı

80 yaşına kadar delik kalple yaşayan hasta, başarılı bir operasyonla sağlığına kavuştu.

80 yaşına kadar delik kalple yaşayan hasta, başarılı bir operasyonla sağlığına kavuştu.


Malatya’da 80 yaşındaki Hasan Örnek’in kalbinde doğuştan delik olduğu, yorgunluk ve nefes darlığı şikayetiyle başvurduğu hastanede fark edildi. Tetkiklerinde kalbinde doğuştan 1,8 santim büyüklüğünde delik olduğu tespit edilen Örmek, Kardiyoloji Uzmanları Prof. Dr. İzzet Tandoğan ve Uzm. Dr. Sezai Orhan tarafından ameliyata alındı. Kapalı yöntemle geçirdiği ameliyat sonrası yaşlı hasta sağlığına kavuştu.


Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. İzzet Tandoğan, hastada bir anormallik saptadıklarını belirterek "Kalbin içerisindeki delik, normalde anne karnındayken olabilen fakat doğuma kadar kapanan bir deliktir. Normal şartlarda biz böyle hastalarla karşılaşıyoruz ama 10 ya da 20’li yaşlara kadar karşılaşıyoruz. O yaşlara kadar bu hastalar tedavi edilmemişse kalp yetmezliği başlıyor. Hastamızın 80 yaşına kadar kalbindeki delikle yaşaması bir hayli ilginç. Biz, 80 yaşındaki bir hastamıza ilk defa bu işlemi uyguladık. Çünkü ilk defa 80 yaşında ve kalbi bir delik hasta gördük. Başarılı bir operasyonla hastamız sağlığına kavuştu" şeklinde konuştu.


Kardiyoloji Uzmanı Sezai Orhan ise hastanın yaşının ilerlemiş olması nedeniyle nadir görülen bir durumla karşı karşıya kaldıklarını söyleyerek "Gerçekten başarılı bir işlem uyguladık. Operasyon komplikasyonsuz uygulandı. Hocamızın ve ekibinin ellerine sağlık" ifadelerine yer verdi.


Örnek’in oğlu Vakkas Örnek ise "Ben yurt dışında yaşıyorum. Malatya’da böyle bir ameliyatın olacağını düşünmemiştim. Yurt dışında bile böyle bir ameliyatı göze alabilecek doktorlar çok nadir bulunur. Doktorlara, yönetimine ve çalışanlarına teşekkür ediyorum" diye konuştu.


Geçirdiği operasyonla sağlığına kavuşan Hasan Örnek de durumunun şu an iyi olduğunu dile getirerek doktorlarına teşekkür etti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Botulinum toksini uygulaması sonrası, sıcak banyo ve saunadan kaçının Dermatolog Hacer Köksal, botulinum toksini uygulamasının sadece estetik amaçlı değil bazı rahatsızlıkların tedavisinde de kullanıldığını, ancak etkisinin zayıflatılmaması için dikkat edilmesi gereken noktalar olduğunu vurguladı. Uzman Dr. Köksal, “Bu uygulamayı ister estetik ister tedavi amaçlı uygulatmış olanlar işlem sonrası belirli bir süre ağır egzersizlerden, sıcak banyo ve saunadan kaçınmalı, uygulama bölgesine masaj yapmamalı, yaptırmamalı” dedi. Acıbadem Kent Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Hacer Köksal son yıllarda kozmetoloji sektöründe en çok tercih edilen işlemlerden olan Botulinum toksini uygulaması ile bilgi verip, uyarılarda bulundu. Botulinum toksin uygulamalarını, hastane ortamında, uygun dozlarda ve Sağlık Bakanlığı tarafından onaylı ilaç kullanımı ile yaptıklarını, bu şartları sağlamanın işlemin başarısında önemli olduğunu belirten Uzm. Dr. Köksal şöyle konuştu: “Botulinum toksini, yüzümüzdeki mimik kaslarını geçici olarak etkisiz hale getirir. Bu işlem, geri dönüşlü bir işlem olup, günümüzde en etkili kozmetik işlemlerden biri olarak kabul edilmektedir. Botulinum toksini uygulaması, danışanların mevcut asimetrilerini düzeltmek, düzenli uygulama ile mimik kullanımına bağlı kırışıklıkların oluşumunu engellemek ve yüze aydınlık bir görünüm kazandırmak amacıyla kullanılmaktadır. Ayrıca, botulinum toksini uygulamasıyla çiğneme kaslarının gücünü azaltmaktayız. Bu, gece uykuda diş sıkma problemi yaşayan hastalarımız için iyi bir tedavi seçeneğidir. 4 ay ara ile 3 kez yapıldığında oldukça faydalı sonuçlar alıyoruz. Güldüğünde diş etlerinin aşırı görünmesinden rahatsızlık duyan kişileri de memnun eden bir uygulama. Terleme tedavisinde ise botulinum toksini, koltuk altı, el ve ayak terlemesi gibi durumlar için oldukça etkili bir çözüm sunuyor.” “Etki süresi, kişiden kişiye değişiyor” Dermatolog Köksal, botulinum toksininin etki süresinin, kişiden kişiye değişiklik gösterse de ortalama 4 ay sürdüğünü, 6 ayda bir tekrar uygulama önerdiklerini söyledi. Bu uygulamanın hastane ortamında, uygun dozlarda ve Sağlık Bakanlığı tarafından onaylı ilaç kullanımı ile yapılması gerektiğinin altını çizen Dr. Köksal, “Elbette ki deneyimli sağlık profesyonelleri tarafından yapılmalıdır. Kişilerin ihtiyaçlarına ve beklentilerine özel olarak tasarlanmış tedavi planları çerçevesinde gerçekleştirilmelidir. Her uygulama öncesi, detaylı bir cilt analizi ve danışanın medikal geçmişi göz önünde bulundurularak, en uygun tedavi yöntemi belirlenmelidir” diye konuştu. “Uyarıları mutlaka dikkate alın” Botulinum toksini uygulamalarının sadece estetik amaçlarla değil, aynı zamanda kronik migren tedavisi gibi bazı medikal durumlar için de tercih edilen bir tedavi yöntemi olduğunu kaydeden Köksal, uygulama sonrası için şu uyarılarda bulundu: “Uygulama sonrasında da tedavinin etkinliğini artırmak ve muhtemel yan etkileri minimize etmek için özel bakım önerilerine de uyulması gerekiyor. İşlem yaptıranlar uygulama sonrasında belirli bir süre ağır egzersizlerden kaçınmalı. Uygulama bölgesine masaj yapmamalı ve yaptırmamalıdır. Ayrıca saunaya girmemeli, sıcak banyo yapmamalıdır. Bu dikkatli yaklaşım, botulinum toksini uygulamalarından en iyi sonuçların alınmasını sağlamak için kritik öneme sahiptir.”