GENEL - 16 Mart 2018 Cuma 17:48

Başkan Gürkan, STK’larla istişarelere devam ediyor

A
A
A
Başkan Gürkan, STK’larla istişarelere devam ediyor

Battalgazi Belediye Başkanı Selahattin Gürkan, sivil toplum kuruluşlarına yönelik yaptığı istişare ziyaretleri kapsamında Malatya Tabip Odası ve Sağlık Sen Malatya Şube yöneticileri ile ayrı ayrı bir araya geldi.

Battalgazi Belediye Başkanı Selahattin Gürkan, sivil toplum kuruluşlarına yönelik yaptığı istişare ziyaretleri kapsamında Malatya Tabip Odası ve Sağlık Sen Malatya Şube yöneticileri ile ayrı ayrı bir araya geldi. İstişare görüşmelerinde, Malatya’daki sağlık sektörünün sorunları ve sağlık turizmi konuşuldu.


Battalgazi Belediye Başkanı Selahattin Gürkan, istişare görüşmeleri kapsamında ilk olarak Malatya Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Mahmut Durumuş ile bir araya geldi. Burada konuşan Başkan Gürkan, “Malatya’da sağlık çalışanları ve hekimlik görevini ifa etme anlamında zor şartlarda bir çalışma temposu var. Aynı zamanda az kaynaklar ile çok daha hizmet olgusu var. Bugün Turgut Özal Tıp Merkezi ve Malatya Eğitim ve Araştırma Hastanemiz yüzde 97-98 yoğunluk oranında çalışıyor. Diğer hastanelerimizde öyle. Dolayısıyla performans anlamında hakikaten yoğun bir çalışma içerisindeler. Ben bu çalışmalarından dolayı memleketimizin sağlıklı ve huzurlu olması noktasında göstermiş oldukları gayretlerden dolayı tüm tıp çalışanlarını başkanımızın şahsında teşekkür ediyorum. Diğer taraftan da bizler belediyeler olarak, Katılımcı belediyecilik çerçevesi içerisinde gerek sivil toplum kuruluşları olsun, gerek meslek kuruluşları olsun, gerek bu tür birlikler olsun, gerek yerel ve kanaat önderleri olsun bunların görüş ve önerileri bizlerin yol haritamızın ve yön pusulamızın oluşmasında önemli bir katma değer sağlıyor” dedi.


"En saygın meslek”


Malatya Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Mahmut Durumuş ise, “Hekimlerimiz her zaman tarih boyunca her zaman en saygın mesleği icra ediyor olmanın mutluluğunu yaşıyorlar. Ülkemiz son zamanlarda sağlık alanında ciddi gelişmeler kaydetti. Bugün devlet hastanemiz, İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi hakikaten bölgede en gelişmiş hastaneleri durumda ve tüm bölgeden hastalar çekiyorlar. Ülkemizin, hükümetin desteği ile ciddi anlamda son derece modern teknolojiler ile halkımıza hizmet ediyorlar. Halkımızın refah düzeyinin de yükselmesiyle sağlık beklentisi daha kaliteli sağlık hizmeti beklentisi de artmış durumda” diye konuştu.


Battalgazi Belediye Başkanı Selahattin Gürkan, daha sonra Sağlık Sen Malatya Şube Başkanı Mehmet Bingöl ve sendika yöneticileri ile bir araya geldi. Katılımcı belediyeciliğin olmazsa olmazının sivil toplum kuruluşları olduğunu belirten Başkan Gürkan, “Malatya’daki sağlık camiamızın çalışmalarını yakinen takip ediyorum ve takdir ediyorum. Bugün Malatya’daki yataklı tedavi kurumlarının yüzde 95’in üzerindeki bir yoğunluk ile çalışmaları ki bunun ortalama standardı yüzden 55 ve 60 civarında bir rakama tekabül eder. Bugün Malatya’da aşağı yukarı 30 binin üzerinde sadece Devlet Hastanesi’nde, Araştırma Hastanesi ve diğer kurumlara 30 binin üzerinde hasta ziyareti var. Dolayısıyla bu zor şartlarda çalışan arkadaşlarımızla birlikte olmaktan mutluluk duyduğumu belirtmek istiyorum. Bugün bizde, Sağlık Sen ve sağlık çalışanları açısından nasıl bir şehir tasavvur ediliyor, nasıl bir belediye çalışmaları hayal ediliyor. Onun görüş ve önerilerini bize aktarırlar. Bizde yol haritamızı ve yön pusulamızı ona göre oluştururuz” ifadelerini kullandı.


Memnuniyet oranı


Sağlık Sen Malatya Şube Başkanı Mehmet Bingöl ise, “Sağlık Sen ve yönetim kurulu olarak Başkanımız bizleri onurlandırmıştır. Başkanımızın da ilettiği gibi 7/24 zor şartlar altında hizmet sunan sağlık çalışanlarımızın çoğunluğunun özellikle yüzde 65’inde bayan olması ve bu hususta fedakarca bir hizmet sunduklarını müşahede etmekteyiz. Sağlıkta dönüşümle birlikte gerçekten sağlık alanında vatandaşlarımızın memnuniyet oranı yüzde 6o’ın üzerine bir kitlesine sahip olduğunu görmekteyiz. Tabi ki bu sağlık hizmetlerini sunanların birinci aktörleri, bu sağlık hizmetlerini sunan arkadaşlarımız. Birinci derece vatandaşlarımız, diğer kurumlar ile mukayese edildiği zaman sağlıkta memnuniyetin en üstte olduğunu görmekteyiz. Bundan dolayı bu hizmeti sunan arkadaşlarımızı tebrik ediyoruz” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul KAMİAD ‘Şehir Toplantıları Etkinliği’ni İstanbul’da gerçekleştirdi Kamu Müteahhitleri ve İş İnsanları Derneği paydaşları İstanbul’da düzenlenen Şehir Toplantıları Etkinliği’nde bir araya geldi. Kamu Müteahhitleri ve İş İnsanları Derneği (KAMİAD) paydaşları, İstanbul’da bir otelde düzenlenen Şehir Toplantıları Etkinliği’nde bir araya geldi. Toplantıya KAMİAD Genel Başkanı Ali Adıgüzel, İstanbul Ticaret Odası’nın 44, 45 ve 46 nolu meslek komitelerinin başkanları ve bir çok müteahhit katıldı. Etkinlik, dünyadaki 5 büyük yapı fuarından biri olan ’46. Yapı, İnşaat Malzemeleri ve Teknolojileri Fuarı’ vesilesiyle yapıldı. Başkan Adıgüzel toplantıda yaptığı konuşmada 6 Şubat’ta meydana gelen depremde inşaat sektörünün ne kadar önemli olduğuna değindi. Adıgüzel, kamu müteahhitliği sektörünün karşılaştığı sorunlara da yer verdi. Başkan Adıgüzel, toplantıda yaptığı konuşma sonrasında ise katılımcıları dinleyerek sorularını da yanıtladı. İstanbul Ticaret Odası’nın 44, 45 ve 46 nolu meslek komitelerinin başkanları ile gerçekleşen toplantıda konuşan KAMİAD Başkanı Ali Adıgüzel, “KAMİAD ailesi olarak şehir toplantılarımızın ilkini 6 Şubat depreminin yıl dönümü vesilesiyle 16-17 Şubat tarihleri arasında orada gerçekleştirdik. Toplantılarımızın ikincini ise ülkemizde her yıl düzenlenen, dünyadaki beş büyük yapı fuarından biri olan ‘46. Yapı, İnşaat Malzemeleri ve Teknolojileri Fuarı’ vesilesiyle İstanbul’da yapmaktayız” dedi. “Kamu müteahhitliği, istisna bir meslek gurubudur” Kamu müteahhitliğinin, altyapı ve yapı projelerinde devletin doğrudan veya dolaylı olarak rol aldığı bir yapılanma türü olduğunu kaydeden KAMİAD Başkanı Adıgüzel, “Kamu müteahhitliği, büyük ölçekli projelerin finansmanını sağlamak, teknik becerileri ve deneyimi kullanmak, kalite standartlarını sağlamak ve toplumun genel refahına katkıda bulunmak gibi önemli avantajlar sunan istisna bir meslek gurubudur. Ancak mesleki alanda uzun yıllardan beri karşılaştığımız ve çözüm aradığımız sıkıntılarımızın olduğu da su götürmez bir gerçektir” şeklinde konuştu. "Fiyat farkı hesabı reel piyasa artışlarını karşılamıyor" Kamu müteahhitliği sektörünün karşılaştığı sorunlara da değinen Başkan Adıgüzel, “Kamuya ait binaların yapım işinin asgari bir yıldan fazla sürmesi ve buna karşın anahtar teslimi götürü bedel işlerin yüksek enflasyon karşısında yapılamayışı, sözleşmelerde verilen fiyat farkı hesabının reel piyasa artışlarının karşılamaması. Kamu kurumları ile imzalanan sözleşmelerde her ne kadar yüklenici bir işin tarafı kabul edilse de ihale kanununun yükleniciyi koruyan hükümlerinin neredeyse hiç olmayışı ve tarafların eşitlik ilkesinin olmayışı sebebiyle hep alttan alan kurumun kamu müteahhitleri olmasıdır. Üçüncü en önemli problem, ihale kanunu uyarınca en düşük teklife işin verilmesi ve ülkemizde yüklenici bolluğu yüzünden yaşanan aşırı rekabet ortamı nedeniyle, işlerin çok düşük fiyatlarla ihale edilmesidir. Dördüncüsü yüklenici hak edişlerinde yaşanan ödeme gecikmeleri, altyapı eksiklikleri ve kamu ihale süreçlerindeki karmaşıklık. Beşinci en temel sorun ise kamu kurumlarının eksik proje ve şartnamelerle işleri ihale etmesi ve yapım süreçleri içinde bu eksikliklerin giderilmesi nedeniyle geciken süre ve olumsuz şartların yüklenicinin aleyhine işlemesidir” ifadelerini kullandı. “Kamuya ait binaların, deprem toplanma merkezi olarak seçilmiş olması bizler için kaynağı olmuştur” İnşaat sektörünün 6 Şubat’ta meydana gelen depremde ne kadar önemli olduğuna dikkat çeken Başkan Adıgüzel, “Ülkemizde 6 Şubat depremi, inşaat sektörünün ne kadar önemli bir iş kolu olduğunu bir kez daha göstermiştir. Depremin yıkıcı etkisi ne kadar büyük olsa da; kamu müteahhitleri tarafından yapılan binaların çok az oranda hasar görmesi, afet bölgesinde özellikle Toplu Konut İdaresi tarafından yapılmış konutların nerdeyse hasarsız olarak ayakta kalması, elbette doğru yapılan uygulamaların bir sonucudur. Bölgede kamuya ait binaların, deprem toplanma merkezi olarak seçilmiş olması ve depremden etkilenen vatandaşlarımızın bu binalarda ağırlanması, yaşadığımız büyük acıyı dindirmese de bizler için bir nebze gurur kaynağı olmuştur” diye konuştu. “Sorunlarımızın çözülmesini talep etmekteyiz” Adıgüzel konuşmasının devamında ise, “Biz KAMİAD olarak, her şeyden önce kamunun yararına çalışan ve devletinin emrinde hizmet eden iş insanları olarak; öncelikle ‘yüklenici’ adının saygın bir meslek olması için 4734 ve 4735 sayılı yasanın bazı eksikliklerin giderilmesini, sorunlarımızın çözülmesini talep etmekteyiz. Özellikle son yıllarda yüksek enflasyon ile birlikte iş yapamaz bir hale gelen yüklenicilerin ve devlet ihalelerinin uygulamadaki sorunlarını içeren sektörel raporlarımızı başta Kamu İhale Kurumu Başkanlığı’na, Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na sunmuş bulunmaktayız. Sonuç olarak; bizler bu çalışmaları yaparken siz meslektaşlarımızdan bize destek vermenizi, bir araya gelmenin ne kadar büyük bir güç oluşturduğunu görmenizi istiyoruz” diye konuştu.
Düzce 786 Milyon Euro hibe desteği sağlanacak DÜZCE(İHA) –Tarımsal ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) tarafından Düzce’de çiftçilere hibe desteği imkanları anlatıldı. Düzce Valiliği Toplantı Salonu’nda ki toplantıya Vali Selçuk Aslan, TKDK Ankara İl Koordinatörü Dr. Mehmet Ali Çakal ve Tarım Orman İl Müdürü Esra Uzun, İl protokolü, sivil toplum örgütleri temsilcileri, üreticiler ve girişimcilerin katıldığı bu toplantıda bölgedeki çiftçilere ve yatırımcılara yeni hibe imkanları hakkında bilgi verildi. IPARD III, Avrupa Birliği ve Türkiye’nin ortak fonundan finanse edilen bir program olduğu ve 81 ilde uygulanacağı ve toplamda 786 milyon Avro hibe desteği sağlanacağı bildirildi. Vali Selçuk Aslan, toplantıda yaptığı konuşmada "IPARD III programı ile ilimizde kırsal kalkınma ve tarım sektöründe ek bir destek başlatmış oluyoruz. Düzce’nin bu programdan iyi fayda sağlayacak iller arasında yer alacağına inanıyorum" dedi. Dr. Mehmet Ali Çakal, programın yalnızca tarımsal üretimi desteklemekle kalmayıp, aynı zamanda çevre koruma ve yenilenebilir enerji kullanımını da teşvik ettiğini belirtti. Çakal, "Yeni irtibat ofisimiz aracılığıyla, Düzce’den gelen projelerin değerlendirilmesini sağlayacağız" şeklinde konuştu. İl Müdürü Esra Uzun ise, Düzce’nin tarımsal potansiyeline vurgu yaparak, IPARD III’ün kırsal altyapı modernizasyonuna büyük katkı sağlayacağını ifade ederek "Bu desteklerle, ilimizdeki kırsal altyapımız daha modern hale gelecektir" dedi. Toplantı TKDK uzmanlarının IPARD III programının içeriği hakkında bilgi vermesinin ve soruların cevaplanmasının ardından sona erdi. IPARD III Programıyla; Tarım işletmelerinin rekabet gücünün artırılması, Yenilenebilir enerji kullanımının yaygınlaştırılması, Gıda güvenliği, hijyen, çevre koruması ve hayvan refahı standartlarına uyum sağlanması, Yeni pazar fırsatları ve teknolojiye dayalı inovasyonun teşviki, AB standartlarına uyum, çevre dostu yatırımlar ve istihdamın artırılması ve Kırsal alanlarda ekonomik faaliyet düzeyinin yükseltilmesi ve kırsal nüfusun desteklenmesi gibi konularda projeler beklenmektedir.