POLİTİKA - 24 Ocak 2017 Salı 17:18

CHP Malatya İl Teşkilatı referandum çalışmalarının startını verdi

A
A
A
CHP Malatya İl Teşkilatı referandum çalışmalarının startını verdi

Cumhuriyet Halk Partisi Malatya İl Başkanlığı tarafından düzenlenen toplantıyla referandum çalışmalarının startı verildi. Toplantıda ayrıca 24 Ocak 1993’te bir suikast sonucu ölen gazeteci Uğur Mumcu da ölümünün 24. yıl dönümünde anıldı.
Battalgazi Toplantı salonunda düzenlenen toplantıya CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, CHP Malatya İl Başkanı Enver Kiraz ve partililer katıldı.
Toplantıda ilk olarak söz alan CHP Malatya İl Başkanı Enver Kiraz, hem 24 Ocak 1993’te hayatını kaybeden gazeteci Uğur Mumcu’yu anmak hem de referandum sürecinin startını vermek için böyle bir toplantı düzenlediklerini kaydetti. Suikast sonucu hayatını kaybeden Mumcu’nun cesaretli bir gazeteci olduğunu kaydeden Kiraz, “Uğur Mumcu her zaman kaçakçıların, yobazların ve hırsızların baş düşmanı ve korkulu rüyası oldu. Aynı zamanda hep cumhuriyetin, Atatürk ilke ve devrimlerinin, laik, sosyal hukuk devletinin ve demokrasinin yanında oldu. Kendisini saygıyla anıyoruz” diye konuştu
Anayasa değişikliğine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Kiraz, “Bu değişikliğe mecliste evet diyenler ve bunu meclise getirenler halkın milletvekili değildi. Genel başkanlarının iki dudağı arasındaki talimatla seçildiler ve sonra genel başkanlarının talimatlarını yerine getirdiler. Ama Cumhuriyet Halk Partisi milletvekilleri halkın temsilcileri olarak anayasa değişikliği çalışmaları sürecinde önemli bir mücadele verdi. Şimdi bu anayasa değişiklik paketi meclisten geçti muhtemelen de bir referandum süreci gerçekleşecek. Şimdi bu referandum süreci için örgütümüz bir bütün olarak start verecek. Bu startlarla birlikte bu anayasa değişiklik paketini bütün Malatya’yı kapı kapı gezerek anlatacağız ve bunu sakıncalarını anlatacağız. Bu mücadele zorlu bir mücadele olacak, CHP olarak tarihsel bir sorumluluk alacağız. Ama bu mücadeleyi tabii ki tek başımıza vermeyeceğiz, bu mücadelede bizimle birlikte birçok insan olacak” ifadelerini kullandı.
Daha sonra söz alan CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba da Uğur Mumcu’yu saygıyla anarak, “Uğur Mumcu tabi ki simge bir isimdi. Uğur Mumcu yazdıklarından dolayı bir çete tarafından katledildi. Uğur Mumcu’nu ardından da Türkiye birçok aydın maalesef faili meçhul cinayetlere kurban gitti. Bunların arkasındaki gerçek kişiler tespit edilemediği için de bu cinayetler yaşanmaya devam ediyor. Geçtiğimiz dönemden farklı olarak yaşadığımız cinayetler artık toplulaştı. Şimdi Türkiye’nin her yanında canlı bombalar patlıyor. Türkiye’nin her yanında siviller ve güvenlik güçleri ismi ve adresleri bilinen insanlar tarafından katlediliyor. Tabii bu bugün bu terör olaylarını yaşıyorsak, bugün Türkiye’de DAEŞ denilen bir örgüt varsa, PKK ‘sı ve TAK’ı varsa hele hele FETÖ’sü varsa bunların kim tarafından beslendiğini ve büyüdüğünü iyi analiz etmeliyiz ve iyi anlamalıyız” dedi.
Konuşmasında hükümetin dış politikasına eleştirilerde bulunan Ağbaba, “2011 yılındaki seçim kampanyasında bir şey ifade etmeye çalıştık. O zaman, Türkiye’nin dış politikasında bir yön değişikliği olduğunu, bu yön değişikliğinin Türkiye’nin çıkarına olmayacağını, hem bölgeye hem de Türkiye’yi ateşe atacağını yüksek sesle söyledik. O dönem geçmişte Esad ile kol kola girenler şimdi Suriye politikasına karışmaya başladılar, Türkiye’nin geçmişte Ortadoğu’da üstlendiği rolü değiştirdiler. Geçmişte Türkiye Ortadoğu’da sorun çözen bir ülkeyken şimdi Ortadoğu’da sorun kaynağı olan bir ülke haline geldi” diye konuştu.
Konuşmasında anayasa değişikliğine ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Ağbaba, anayasa değişiklik paketinin meclisten geçtiğini, önümüzdeki dönemde de referandum sürecinin başlayacağını hatırlattı.
Karşı oldukları Başkanlık Sisteminin bazı sakıncaları olduğunu ileri süren Ağbaba, “Bu sistemle birlikte Başkan istediğini atayıp istediğini görevden alabilecek, bu çok sakıncalı bir durum. Bu sistemle birlikte meclisin yetkileri de tamamen elinden alınacak ve meclis içinden bakan çıkmayacak. Bu sistem Amerika’daki başkanlık sistemine benzemiyor. Amerika’da Başkan Büyükelçi’yi bile meclisinin onayıyla atıyor. Ben geçmişte de söyledim, bugün de söylüyorum; biz, 2019 yılında Başkan Kemal Kılıçdaroğlu da olsa bu sisteme karşıyız” şeklinde konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Kulüpler Birliği, TFF seçimini haziranda istiyor Kulüpler Birliği, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) seçimleriyle ilgili açıklama yayımlayarak, seçimin haziran ayının ilk haftası yapılması gerektiğine vurgu yaptı. Kulüpler Birliği’nin konuyla ilgili yaptığı açıklama şöyle: "Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı tarafından 18 Temmuz’da yapılacağı ilan edilen seçimli genel kurul tarihinin, aşağıda paylaştığımız sebeplerden ötürü haziran ayının ilk haftasında yapılmasının elzem olduğunu düşünmekteyiz. Ülkemizde futbol sezonu genel olarak her yıl Mayıs ayının bitimiyle kapanmakta, Avrupa Kupaları öne elemesi oynayacak kulüplerimiz açısından ise en geç Haziran sonu itibarıyla futbol faaliyetleri yeniden başlamaktadır. Hal böyle iken, yeni sezon planlamalarının tamamının bu takvime uygun olarak yapılması gerekmektedir. Zira; 1. Spor kulüplerinin mali takvim yılı 31 Mayıs-1 Haziran tarihleri arasındadır. Bu kapsamda, Kulüp Lisans ve Finansal Sürdürülebilirlik Talimatı’nda yapılması gereken değişikliklerin bu takvime uygun olarak yapılması kaçınılmaz bir gerçekliktir. Bu konularda yeni sezon için yapılacak değişiklikler için yeni yönetime kendi bakış açısı, futbol yönetim anlayışı ve ilkelerine uygun hareket alanı tanınmalıdır. 2. Ülkemizde futbol faaliyetlerinin sezon içerisinde ortaya çıkan eylem ve davranışlar, TFF Yönetim Kurulu ve Hukuk Kurulları ile diğer yürütme kurulları tarafından değerlendirilerek karara bağlanmaktadır. Gelinen noktada, en büyük sorun ülkemiz futbolunun organizasyonu ve idaresinden sorumlu TFF Yönetim Kurulu’na ve diğer kurullara duyulan güvensizliktir. Dolayısıyla, kurulların yönetim ve karar istikrarı sağlayabilmesi adına aynı yönetim anlayışı ile döneme başlaması ve devam etmesi elzemdir. Bu sebeple, yeni seçilecek yönetimin kendi bakış açısı ve ilkelerine uygun kurullar oluşturması için yeni sezon başlangıcına kadar makul bir zaman dilimi tanınmalıdır. Yeni yönetim, 18 Temmuz’da seçildikten sonra kendi ilke ve bakış açısıyla yeterli çalışma zamanı olmasa da bu değişiklikleri yapmış olsa dahi ilan ve tahkim itiraz süreleri dikkate alındığında liglerin başlama tarihine yetişmesi mümkün değildir. 3. 2024/2025 futbol sezonunun 9 Ağustos 2024 tarihinde başlayacağı ilan edildiği göz önünde bulundurulduğunda; transfer dönemlerinin, lig statülerinin, A Takım listelerinin ve futbolcu uygunluklarının yeni yönetim tarafından hazırlanması fiilen mümkün olmayacağından, değişmesini talep ettiğimiz bugünkü anlayışla hazırlanması hedeflenen amaca hizmet etmeyecektir. 4. Yeni sezon için yapılacak olan hakem klasman atamalarının belirlenmesinin yeni seçilecek yönetim kuruluna bırakılması gerekmektedir. Bu sebeple yeni seçilecek yönetime hareket alanı bırakmayacak olan 18 Temmuz tarihinin kabulü mümkün değildir. 5. Ülke futbolunun yönetim esaslarını teşkil eden TFF Ana Statüsü, talimatlar, lig ve kupa statülerinin maddi gerçekliğe uygun olarak detaylı araştırma ve futbol paydaşlarıyla bilgi alışverişi neticesinde hazırlanması gerekmektedir. Bu şekilde hazırlanmayan talimatların yıl içerisinde sezon devam ederken sürekli olarak revizyona uğraması hakkaniyet ve adalet duygularını zedeleyecektir. En güncel örnek olarak 2023/2024 futbol sezonu içerisinde Futbol Disiplin Talimatı’nın 44.maddesinin 3.fıkrasında yapılan değişikliğin tahkim kurulu tarafından iptal edilmesi karşımıza çıkmaktadır. 6. 2024/2025 sezonu TFF bütçesinin mevcut Yönetim Kurulu tarafından belirlenirken, seçilecek yeni yönetimi etkileyebilecek kararların alınma ihtimali de bugünkü talebimizin ne kadar haklı olduğunu ortaya koymaktadır. Ülkemiz futbolunun içerisinde bulunduğu kaotik durum, bir gün dahi gecikmeyi kaldırabilecek noktada değildir. Bunun için hep birlikte şahsi menfaat ve beklentilerimizi bir kenara bırakarak Haziran ayı başında TFF Seçimli Genel Kurulu’nu yapmak zorundayız. Bugün bu sorumluluktan kaçanlar tarihte Türk futboluna verdikleri zararla hatırlanacaktır."
Edirne Önce kardeşleri sonra kendisi... Edirne’nin en meşhur ciğercisi hayatını kaybetti Edirne’de 2 ay önce toprağa verdiği ağabeyinin acısını sindiremeden geçen hafta Perşembe günü yine bir ağabeyini daha toprağa veren Edirne’nin meşhur ciğercisi Bahri Dinar, uyurken geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetti. Edirne’nin tanıtıma büyük katkı sağlayan kentin sevilen yüzü, Edirne’yi Tanıtma ve Tava Ciğer Kalite Koruma Derneği Başkanı 63 yaşındaki Bahri Dinar, hayatını kaybetti. Sabah eşi tarafından yatağında hareketsiz halde bulunan Dinar’ın kalp krizi nedeniyle hayatını kaybettiği belirlendi. İki ay içersinde 2 kardeşini toprağa veren ciğerci esnafı Bahri Dinar’ın kalbi daha fazla bu acılara dayanamadı. Ciğerci esnafı Bahri Dinar’ın ağabeyleri Nazmi Dinar (68) Şubat ayında geçirdiği kalp krizinden, Bahattin Dinar (65) ise Perşembe günü Uzunköprü ilçesinde geçirdiği iş kazasında hayatını kaybetmişti. Ciğerci Bahri Dinar, ikindi namazının ardından Eski Camide düzenlenen cenaze töreni ile birlikte son yolculuğuna uğurlandı. Cenaze törenine katılan çok sayıda vatandaş, göz yaşlarına hakim olamadı. Cenazeye Adülhey de katıldı Kurtlar Vadisi dizisinde hayat verdiği Abdülhey karakteriyle akıllarda yer edinen ünlü oyuncu Kenan Çoban da, "Sabah çok üzücü bir haberle uyandık. Yakın dostumdu. Bahri abi bir değerdi. Ciğerci Bahri diye anılıyordu ama bizim ciğerimizi yaktı. Edirne’mizin Türkiye’mizin başı sağ olsun" dedi.