YEREL HABERLER - 30 Mart 2017 Perşembe 12:38

GAP Gazeteciler Birliği Genel Başkan Vekili Özpolat’a Kazakistan’da anlamlı ödül

A
A
A
GAP Gazeteciler Birliği Genel Başkan Vekili Özpolat’a Kazakistan’da anlamlı ödül

Türk kültür ve sanatının tanıtılması, geniş kitlelere ulaştırılması nedeniyle yaptığı katkılardan dolayı Türksoy Basın Ödülü’ne layık görülen GAP Gazeteciler Birliği Genel Başkan Vekili Hamit Özpolat’a Özpolat, ödülün kendisine verilmesi nedeniyle büyük mutluluk yaşadığını ifade etti.

Türk kültür ve sanatının tanıtılması, geniş kitlelere ulaştırılması nedeniyle yaptığı katkılardan dolayı Türksoy Basın Ödülü’ne layık görülen GAP Gazeteciler Birliği Genel Başkan Vekili Hamit Özpolat’a Özpolat, ödülün kendisine verilmesi nedeniyle büyük mutluluk yaşadığını ifade etti.


Bölgede ilk olma özelliğine ve uluslararası bir niteliğe sahip olan ödülün kendisine Türksoy tarafından verildiğini dile getiren Özpolat, Türksoy’un 6 ülkenin bakanlar kuruluyla kurulmuş, diplomatik ayrıcalığı olan bir kültür teşkilatı ve Türkiye’de ile Türk dünyasının UNESCO’su olarak kabul edilen bir yapı olduğunu söyledi.


“Türkistan şehri bu yıl Türk Dünyası Kültür Başkenti ilan edildi”


Ödülü Kazakistan’ın Türkistan şehrinde aldığını belirten Özpolat, “Ödülü Kazakistan’ın Türkistan şehrinde, Hoca Ahmet Yesevi’nin makamının bulunduğu şehirden aldım. Türkistan şehri bu yıl Türk Dünyası Kültür Başkenti ilan edildi. Buna istinaden 21 Mart Nevruz kutlamaları eşliğinde biz davet edildik. Türkiye’den 2 arkadaş bu ödüle layık görüldük. Ben ve yine gazeteci olan Kürşat Zorlu bu ödülü aldık. Ödülümüzü Türksoy Genel Sekreteri Düsen Kaseinov’un elinden aldık. Türk dünyasına yaptığımız katkılardan, Türk dünyasının kültürünün tanıtımından dolayı ve yazdığım yazılar, televizyon, radyo programlarında yaptığım açıklamalar dolayısıyla sağ olsun Türksoy Ödül Komisyonu bir değerlendirme yaparak bizi bu ödüle layık gördü. Ve bizi bu manada onurlandırdılar” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.