ASAYİŞ - 06 Kasım 2017 Pazartesi 13:16

Malatya’daki FETÖ/PDY davası

A
A
A
Malatya’daki FETÖ/PDY davası

15 Temmuz darbe girişimine ilişkin Malatya’da görülen ana davada Emniyet Müdürü Ömer Urhal tanık olarak ifade verdi.

15 Temmuz darbe girişimine ilişkin Malatya’da görülen ana davada Emniyet Müdürü Ömer Urhal tanık olarak ifade verdi. Darbe gecesi dönemin Ordu Komutanı Adem Huduti’nin, dönemin valisi Mustafa Toprak’a doğru bilgi vermediğini savunan Urhal, “Bizi oyaladıklarını düşünüyorum” dedi.


Malatya 1.Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada Malatya Emniyet Müdürü Dr. Ömer Urhal tanık olarak dinlendi. İstanbul ve Ankara’daki hareketliliğin kamuoyuna yansımasının ardından evde oturduğu esnada Terörle Mücadele Şube Müdürünün kendisini arayarak darbe girişimi olduğunu söylediğini belirten Emniyet Müdürü Ömer Urhal, “Bu sırada cep telefonumdan kayıtlı olmayan bir numaran arama geldi. Telefondaki kişi Genelkurmay’dan aradığını ve ordunun yönetime el koyduğunu, emirlere uyulması gerektiğini söyledi. Ben telefondaki kişiye kim olduğunu rütbesinin ne olduğunu sormama rağmen cevap vermedi ve telefonu kapattı” dedi.


Sonrasında emniyet müdür yardımcılarını toplayarak gerekli tüm tedbirlerin alınması için talimat verdiğini ifade eden Urhal, 2.Ordu Karargahı, 7. Ana Jet üssü ve askeri birliklerin önünde önlem aldıklarını söyledi. Sonrasında Valiliğe geçerek dönemin valisi Mustafa Toprak’a aldıkları önlemler hakkında bilgiler verdiğini belirten Urhal, burada oluşturulan kiriz masasında durum değerlendirmesi yaptıklarını söyledi.


İlerleyen saatlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın halkı sokağa çağırması ile valilik önünde de kalabalığın oluştuğunu ifade eden Urhal, sonrasında dönemin Valisi Toprak’ın burada halka yönelik bir konuşma yaptığını kaydetti.


“Huduti, uzun süre telefonlara çıkmadı”


Vali Toprak’ın bir çok kez 2.Ordu Komutanını telefonla aradığını ancak bir türlü görüşemediğini de dile getiren Urhal, ilerleyen saatlere Huduti’nin Toprak’ın telefonuna çıktığını söyledi. Kendisinin de yapılan görüşmeyi telefonun hopörlerinden dinlediğini kaydeden Urhal, “Valimiz komutana orada bir şey var mı diye sordu, oda aynen şu şekilde ‘Şuan bir problem yok ancak bir iki pürüz var, pürüzü aşmaya çalışıyoruz” dedi. Ancak sıkıntının içeriği konusunda hiçbir şey söylemedi. Valimizin ordu komutanı ile görüşmeleri devam etti. Ancak komutan bir türlü içerideki sıkıntının ne olduğunu bize söylemedi” ifadelerine yer verdi.


“Vali ve yanındakilerine silah doğrultuldu”


Gece yarısı 03.00 sıralarında Vali Toprak ile birlikte 2.Ordu Karargahına gittiklerini söyleyen Urhal, “Nizamiyede ismini sonradan öğrendiğim Yüzbaşı Kemal Keskin vardı. Valimiz kendini tanıtarak asilerin başındaki isim ile görüşmek istediğini söyledi. Yüzbaşı Kemal Keskin, vali Toprak’a ‘Cevap vermekte yetkili değiliz, burayı korumakla mükellefiz, sizde bizi korumakla. İçeriye girmemenizi istiyoruz. İçeri girmeye çalışmayın, burayı derhal boşaltın’ diyerek net bir şekilde bu ifadeleri kullandı. Bunun ardından yüzbaşı emrindeki askerlere ‘mevzi alın’ diye emir verdi ve askerler mevzi alarak silahları doğrultular. Bunun üzerine valimiz herhangi bir olumsuzluk yaşanmaması adına ortamı sakinleştirdikten sonra oradan ayrıldık” dedi.


“Huduti, her seferinde Valiyi oyaladı”


Sonrasında Vali Toprak ile birlikte güvenli bir ortama gelip kriz masasını yönettiklerini ifade eden Urhal, “Burada Valimiz 2. Ordu komutanı ile zaman zaman görüşmeye devam etti. Bizde konuşmaları dinledik. Valimiz komutana ‘problem var mı’ diye sorduğunda, komutan her seferinde ‘bir takım pürüzler, var sıkıntılar var, operasyona başlamayın’ diye söyledi. Saat 5‘e kadar bu şekilde devam etti. En sonunda vali bey komutana ‘15 dakika içinde asiler teslim olmazsa operasyon başlayacak’ dedi. Komutan da biraz daha bekleyin diyordu” şeklinde konuştu.


“ZPT’den güvenlik güçlerine ateş açıldı”


Kalkışmanın ertesi günü sabah 08.00 sıralarında Altay Kışlasından ZPT’lerin izinsiz olarak çıktığını ve şehir merkezine geldiğini öğrendiklerini söyleyen Urhal, hemen ZTP’lerin durdurulması talimatı verdiklerini söyledi. ZPT’lerden birinin tüm uyarı ve engellemelere rağmen 2.Ordu Karargahı önüne kadar geldiğini ifade eden Urhal, kışlanın önünde alınan yoğun tedbirler nedeniyle ZPT’nin ani bir manevra ile duvarı delerek içeri girmek istediğini belirtti. Urhal, bu sırada ZPT’nin içerisinden dışarıdaki güvenlik güçlerine de ateş açıldığını söyledi.


“İsimleri vermemesini samimiyetsiz olarak görüyorum”


Cumhuriyet Başsavcısının da bulunduğu kiriz masasında, 2.Ordu Komutanı ile tekrardan görüşüldüğünü aktaran Urhal, “Valimiz, 2.ordu Komutanına operasyonun başladığını söylemişti. Bu sırada komutana Yurtta Sulh Konseyinin sözde listesinden haberinin olup olmadığı soruldu. Ancak kendisinde liste olmasına rağmen bize içerideki darbecilerin kimler olduğunu, isimleri vermemesini samimiyetsiz olarak gördük” dedi.


İlerleyen saatlerde komutanın kendilerini arayarak teslim olunacağını ifade ettiğini kaydeden Urhal, sonrasında başsavcılığın koordinesinde içerideki askerlerin teslim alınarak gözaltına alındığını ifade etti. Urhal, sonrasında Ordu Komutanı Huduti ve Garnizon Komutanı Angun’un da Başsavcı ve vekili tarafından gözaltına alındığını belirtti.


“Bizi oyaladıklarını değerlendiriyorum”


Soru cevap kısmında Mahkeme Başkanı İzzettin Duman’ın, Urhal’a ‘Bu süre zarfında sizi oyaladıklarını düşündünüz mü?’ diye sordu. Bunun üzerine Urhal, “Her bir yarım saatte aranmasına rağmen ’biz hallediyoruz, sorun yok’ denildi. ZPT’ler de geldikten sonra bizi oyalama taktiği olduğunu net bir şekilde anladık. Süreyi uzatmaya, zaman kazanmaya çalıştıklarını değerlendirmekteyim. Başta tavır konulmadı ve süreç uzatıldı. Ellerinde liste olmasına rağmen o liste yokmuşçasına Cumhuriyet Başsavcımıza sormasından dolayı bizi oyaladıklarını net bir şekilde değerlendiriyorum." İfadesini kullandı.


“Vali bey asla kalkış için izin vermedi”


Darbe gecesi 7. Ana Jet Üssünde yaşanılanları da kısa olarak anlatan Emniyet Müdürü Urhal, pistlerin kapatılmasına rağmen 4 adet F4 savaş uçağının pist başı yaptırıldığını belirterek “Üs Komutanının devlet hava meydanları müdürüne ‘Vali beyle görüştüm pistlerin açılmasına izin verdi’ cümlesi doğru değildir. Vali bey böyle bir izin vermedi. Hiçbir uçağın indirilip kaldırılmayacağı net bir şekilde valimiz söyledi. F4 uçaklarının kaldırılarak hain darbe girişimine katkı sunulacağını düşünüyorduk” ifadelerine yer verdi.


“Malatya’da 50-60 şehit olsaydı daha mı iyi olacaktı”


Emniyet Müdürü Urhal, daha sonra sanık avukatlarının sorularını cevaplandırdı. Sanık avukatlarının ardından tutuklu bulunduğu Düzce Kapalı Cezaevinden SEGBİS ile katılan dönemin ordu komutanı Adem Huduti, takın Ömer Urhal’a soru sordu.


Mahkemede tanık ve diğer sanıkların da ifadelerinin kendi ifadelerini doğruladığını öne süren Huduti, kendisinin telefonda yurtta sulh konseyi listesini asla sormadığını ileri sürdü. Cumhuriyet Başsavcısı ile iki kez görüştüğünü de belirten Huduti, “Malatya’da 50-60 şehit olsaydı daha mı iyi olacaktı. Bana içerideki darbecilerin kim olduğu hiç sorulmadı. Can kaybı olmasın diye ertelediklerini söylüyor. Bende can kaybı olmasın diye uğraşıyorum. Nereden çıkardılar benim hain olduğumu. Erteleme sebebim can kaybı olmaması içindir” iddiasında bulundu.


Sanık ve Müdahil avukatlar arasında zaman zaman karşılıklı tartışmaların çıktığı duruşmada, Mahkeme heyeti, duruşmaya öğle arası verdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.
Bayburt Bayburt’ta 4 kişinin yaralandığı trafik kazası güvenlik kamerasına yansıdı Bayburt’ta iki otomobilin çarpıştığı ve 4 kişinin yaralandığı trafik kazası, güvenlik kamerasına yansıdı. Kaza, Bayburt merkez Tuzcuzade Mahallesi, Sıla Kent Konutları önünde meydana geldi. Kazada ikisi sürücü olmak üzere toplam 4 kişi yaralandı. Camları, aynaları paramparça olan, kaput kısmı tamamen hurdaya dönen iki aracın karıştığı kaza ise etrafta bulunan iş yeri güvenlik kameralarına yansıdı. Bayburt merkez Köprülü Kavşak yönüne seyir halinde bulunan 69 AG 003 plakalı otomobil, şehir merkezi istikametine gelen 69 AS 030 plakalı otomobile dönüş yaptığı esnada çarptı. Çarpmanın etkisiyle yoldan çıkan otomobil etrafta marketin, evlerin bulunduğu yola devrildi. 69 AS 030 plakalı otomobil içerisinde bulunan 1’i sürücü 3 kişi, 69 AG 003 plakalı otomobildeki sürücü yaralandı. Market çalışanlarının ve etraftan geçen vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Devrilen otomobilde sıkışan bir kişi ve diğer 2 yaralı araçtan çıkarıldı, sağlık ekiplerince yaralılara ilk müdahaleleri olay yerinde yapıldı. Yaralılar ambulanslarla Bayburt Devlet Hastanesine tedavileri yapılmak üzere götürüldü. Hurdaya dönen otomobil, olay yerine çağrılan çekici yardımıyla yoldan kaldırıldı. İş yeri güvenlik kameraları tarafından saniye saniye kaydedilen görüntülerde, anayoldan gelen 69 AG 003 plakalı kırmızı aracın, hatalı dönüş yapan 69 AS 030 plakalı araca sert bir şekilde çarptığı görüldü.
Erzincan Erzincan’da tarım bölümü öğrencileri hem öğreniyor, hem üretiyor Erzincan’da meslek lisesi öğrencileri okulun bahçesindeki serada fide yetiştiriciliği yaparak hem öğreniyor hem de ekonomiye katkı sunuyor. Tarım bölümü öğrencileri, serada teorik eğitimlerini uygulama fırsatı buluyor. Erzincan İl Millî Eğitim Müdürlüğü’nün destekleri ile kurulan seralarda sebze fidesi üretim faaliyeti 2020 yılında başlayarak Tarım Alanı öğretmen ve öğrencileri tarafından kurulduğu yıl 30 bin sebze fidesi üretimi gerçekleştirildi. 2021 yılında Covid-19 nedeniyle uzaktan eğitim yapıldığı için, sebze ve aromatik bitki fidesi üretim faaliyetleri öğrencilerin okulda olmaması nedeniyle Tarım Alanı öğretmenleri tarafından yapıldı. Okul serasının üretim kapasitesi, pandemi olmasına rağmen, 2021 yılında iki katına çıkarılarak 60 bin adet fideye ulaştı. 2022 yılında ise mevcut serada tam kapasiteye ulaşılarak 90 bin sebze ve aromatik bitki fidesi üretildi. 2023 yılında da serada 95 bin fide üretimi yapıldı. Bu sene ise 110 bin fide üretimi yapıldı. Serada, domates, biber, hıyar, kabak, kavun, karpuz, lahana, patlıcan ve 3 cins aromatik bitki olarak reyhan, kekik, fesleğen üretimi olmak üzere toplamda 35 farklı tür fide üretimi yapılıyor. Üretimde yerelde halkın lezzet olarak en çok tercih ettiği ata tohumları kullanılmaya özen gösterilirken, ticari anlamda üretim yapmak isteyenler için yüksek verimli hibrit türlerin de üretimi gerçekleştiriliyor. Kullanılan tohumların genelde ata tohumu olması, üretilen fidelerin piyasa fiyatlarına nispeten en az yüzde 30 daha ucuz olması, hastalıklara dayanıklı olmaları, çeşitlerin doğru olarak verilmesi, ticari olarak üretim yapan üreticiler için ise yüksek verimli hibrit türlerin de olması gibi nedenlerden dolayı vatandaşlardan oldukça rağbet görüyor. Erzincan Gül Celal Toraman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi 11. sınıf öğrencisi Tuba Bakartepe, “Biz derste gördüğümüz teorik işlemleri serada uygulayabiliyoruz. Serada fidelerimizi yetiştiriyoruz. İlaçlaması, gübrelemesi, sulaması hep bizim elimizden geçiyor. Organik gübreyle kendimizin yetiştirdiği fideleri halkımıza sunuyoruz.” dedi. Erzincan Gül Celal Toraman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdür Başyardımcısı Abdullah Çiftçi’de, “Okulumuzun üretim üssü olan seramızdayız. Bu serada öğretmen ve öğrencilerimizle 100 binin üzerinde fide üretilmiş durumda. Kullanılan tohumların genelinin ata tohumu olması, üretilen fidelerin piyasa fiyatlarına nispeten en az yüzde 20 daha ucuz olması, hastalıklara dayanıklı olmaları, çeşitlerin doğru olarak verilmesi, ticari olarak üretim yapan üreticilerimiz için ise yüksek verimli hibrit türlerin de olması gibi nedenlerden dolayı halkımızın talebi fazla olmaktadır. Ayrıca üretilen fideler sosyal projeler dahilinde ihtiyaçlı ailelere ücretsiz olarak verilerek, öğrencilerimiz nezaretinde söz konusu ailelerin üretim faaliyeti yapmaları ve ailelerin geçimlerine katkı sağlamaları hedeflenmektedir." dedi.