GENEL - 31 Ekim 2017 Salı 14:50

Malatya’nın 94 yıllık tarihi gazete manşetlerinde

A
A
A
Malatya’nın 94 yıllık tarihi gazete manşetlerinde

Araştırmacı-Yazar Nezir Kızılkaya’nın kişisel arşivinde yer alan 94 yıllık yerel gazete manşetlerinde Malatya’nın tarihi yer alıyor.

Araştırmacı-Yazar Nezir Kızılkaya’nın kişisel arşivinde yer alan 94 yıllık yerel gazete manşetlerinde Malatya’nın tarihi yer alıyor. 1923’ten bu yana Malatya basınında yer alan gazete manşetleri adeta tarihe ışık tutuyor.


Malatyalı Araştırmacı-Yazar Nezir Kızılkaya’nın derlediği 94 yıllık yerel gazete manşetleri, İnönü Üniversitesi İletişim Fakültesinin desteği ile ‘Manşetlerle Malatya ve İnönü Üniversitesi’ sergisi adı altında ziyaretçilerine kapılarını açtı.


İletişim Fakültesi binasında düzenlenen sergide yer alan gazete manşetlerinde Malatya’nın 94 yıllık tarihi yer alıyor. İnönü Üniversitesi’nin de kuruluşu sırasında çıkan yerel gazete manşetlerinin de bulunduğu sergide Cumhuriyet’in kuruluşundan günümüzde Malaya’nın bir çok önemli olayını da gazetelerin manşetlerinde bulmak mümkün.


Tarihe ışık tutan serginin açılışında konuşan İnönü Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Ahmet Kızılay, Cumhuriyetin kuruluşundan başlayarak Malatya’daki önemli olayları gazete manşetleri ile anlatan sergide İnönü Üniversitesinin 1975’te kuruluşun da yer aldığını söyledi. Kızılay, “94 yıllık tarihi süreç içerisinde, medyanın en önemli unsuru olan gazeteler, yerel gazeteler gözüyle nasıl görüldüğü, nasıl haberleştirildiği, nasıl topluma aksettirildiği sergide yer alıyor" şeklinde konuştu.


Serginin hem Malatya’nın önemli olaylarını anlattığını hem de İnönü Üniversitesinin kuruluşundan bugüne kadarki bazı haberlerini içerdiğine değinen Kızılay şunları kaydetti:


"Üniversitemiz için de bu yönüyle çok değerli, çok anlamlı bir sergi. Öncelikle bu sergide 44 gazete manşeti bulunmakta. Tabi bu eserlerin bazılarını birden çok gazete manşetinin tek bir eserde, tek bir sunuda, posterde verildiğini görüyoruz. Çoğu ise bir gazetenin birinci sayfasını sergide sunuyoruz. Önemli gelişmeleri ve tarihi anılarımızı tazeliyor. Nezir Kızılkaya, 170 bini aşan gazete arşiviyle çok önemli bir arşive sahip. Sağ olsun bunu kitaplaştırdı. Sergilerde sunuyor. Bu sergiyi gençlerimiz, İletişim Fakültesi öğrencilerimiz, üniversitemizin diğer öğrencileri, hocalarımız, personelimiz gezerek Malatya’nın doksan dört yıllık tarihindeki bazı önemli olayları tekrar anıları tazeleyerek okumuş olacaklar. Bir de gazetecilikteki gelişmeleri, buradaki haberlerin içeriğine bakınca şehirdeki gelişmeleri, ülkedeki gelişmeleri de tekrar değerlendirmiş, hatırlamış yeniden yaşı benim gibi ellinin üzerinde olanlar ya da daha da yaşı yüksek olanlar için ise bu yaşanmışlıkları tekrar hatırlamalarına vesile olacağı için ayrı bir önem taşıyor. Ben bu sergiyi bütün öğrencilerimizin, hocalarımızın gezmesini öneriyorum. Diğer çalışanlarımızın gezmesini öneriyorum. Keşke şehirden de gelip gezebilseler."


Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Abdulkadir Baharçiçek de çok güzel bir sergiye imza atıldığını belirterek serginin hazırlanmasında emeği geçenlere teşekkür etti.


Baharçiçek, sergide 1920’li yılların başından itibaren günümüze kadar Malatya’yla ilgili faaliyet ve hizmetlerle ilgili başlıkları, manşetleri gördüklerini ifade ederek, "Bizi biraz geçmişe götürdü. Gerçekten böyle bir serginin İletişim Fakültesi tarafından düzenlenmiş olması ayrıca güzel bir şey. Çünkü medya bir şekilde manşetleri atıyor, haberleri yapıyor ama daha sonra bunlar unutuluyor. Dönüp de elli, altmış, seksen sene önce neler oldu diye baktığımızda gerçekten ilginç, ilgimizi çeken çok güzel anıları burada gördük. Sergiyi düzenleyen herkesi tebrik ederim" şeklinde konuştu.


Basın İlan Kurumu Malatya Şube Müdürü Nihat Abacı ise İletişim Fakültesinin örnek bir çalışmaya imza attığın kaydederek, "Biz gazeteleri hep tarihin tanıkları olarak değerlendiriyoruz. İşte gördük elli, altmış, yetmiş yıl önce tüm Malatya’da ne olmuş okuduk. Tarihin tanığı olan gazetelerden her türlü bilgileri de elde edebiliyoruz. İnönü Üniversitesinin kuruluşuyla ilgili güzel haberler var. O tarihte ne kadar mücadele verilmiş, dernek kurulmuş, gazetelerden okuyarak görüyoruz. Böyle bir etkinlik düzenlediği için İnönü Üniversitesi İletişim Fakültesi yetkililerine ve emeği geçenlere teşekkür ederim." İfadelerine yer verdi.


Konuşmaların ardından Rektör Kızılay ve beraberindekiler sergiyi gezdi.


İletişim Fakültesi binasında düzenlenen sergiye, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Abdulkadir Baharçiçek, Prof. Dr. Nusret Akpolat, Rektör Danışmanı Doç. Dr. İlhan Erdem, İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Önal, İletişim Fakültesi Dekan Yardımcıları Yrd. Doç. Fatma Nisan, Yrd. Doç. Dr. Hasan Topbaş, Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Yüksel Göğebakan, Basın İlan Kurumu (BİK) Malatya Şubesi Müdürü Nihat Abacı, akademik ve idari personel ile öğrenciler katıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Ruhsatsız tabanca ile yakalandı, “Taşımıyorum bozuk” diyerek tüfek ruhsatı gösterdi Aksaray’da ruhsatsız tabanca ile yakalanmasına rağmen önce “Taşımıyorum” deyip inkar eden, sonra da “Bozuk” diyen sürücü bir de “Ruhsatım var” diyerek tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. Olay Gülağaç Yolu Kireçlik Mevkiinde yaşandı. Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde gece yarısı bekçilerin de katıldığı asayiş ve trafik uygulaması yapan İl Emniyet Müdürlüğü asayiş ile trafik şubesi ekipleri şüphe üzerine Gülağaç ilçesinden Aksaray merkez istikametine seyreden Ali B. (38) idaresindeki 51 ACV 230 plakalı otomobile "dur" ihtarında bulundu. Sürücüsü ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirildikten sonra araçta arama yapan bekçiler araç içerisine gizlenmiş bir adet tabanca buldu. Kullandığı araçta tabancayla birlikte yakalanmasına rağmen “Taşımıyorum” diyen sürücü Ali B. daha sonra tabancanın bozuk olduğunu belirterek işlem yapılmasından kaçmak istedi. 2 ayrı bahanesiyle başarılı olamayan sürücü bu kez de “Ruhsatım var” diyerek yakalattığı tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. 3 ayrı bahanesiyle işlemden kaçamayan sürücü son olarak tabancayı kabullenerek “Benim, tamir için taşıyorum” dedi. Tabancaya bekçiler tarafından dolu boş kontrolü yapıldıktan sonra el konulurken ruhsatsız tabanca taşımaktan gözaltına alınan sürücü adli işlemler için polis merkezine götürüldü.
Bartın Bartın’daki feci yangının tanıkları yaşanan dehşeti anlattı Bartın’da 1 kişinin öldüğü, 2 kişinin yaralandığı yangında şok detaylar ortaya çıkarken, olayın tanıkları ise yaşanan dehşeti anlattı. Bartın’ın Kayadibikavlak Köyü Örencik Mahallesi’nde bulunan tek katlı bir evde saat 20.30 sıralarında kesin sebebi henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Bitişiğindeki eve de sıçrayan yangında Tevfik Çetinbağ hayatını kaybederken, eşi Seher Çetinbağ, ile kardeşi Selim Çetinbağ ağır şekilde yaralandı. Olay yerine itfaiye, jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin yaklaşık 2 saat süren çalışmalarının ardından yangın söndürülürken, iki ev de kullanılamaz hale geldi. Yaralılar ambulansla hastaneye kaldırılırken, durumlarının ağır olduğu belirtildi. Boş tüpü itfaiye evden uzaklaştırdı Yangın esnasında Bartın Merkez İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, bölgede geniş güvenlik tedbirleri alındı. Yangının tamamen söndürülmesinin ardından nöbetçi savcı ve olay yeri inceleme ekipleri, evin içerisinde, çevresinde detaylı inceleme yaptı. Evin kapısının önündeki boş tüp ise, ekiplerin incelemesinin ardından bir itfaiye eri tarafından kapının önünden alınarak, yola çıkartıldı Faciada şok detaylar Facianın ardından olayla ilgili sır perdesi de aralanmaya başladı. Yanarak ölen Tevfik Çetinbağ’ın yatalak hasta olduğu ve yangından kaçamadığı öğrenildi. Patlama esnasında kocasıyla birlikte evde bulunan Seher Çetinbağ’ın patlamanın hemen ardından yardım istemek için dışarı çıktığı ve kocasının kardeşi olan Selim Çetinbağ ile birlikte yatalak eşini kurtarmak için alevlerin arasına girdiği belirtildi. Alevlerin arasında kalan Seher Çetinbağ ve kaynı Selim Çetinbağ, Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmayı başaramazken, kendileri de ağır bir şekilde yaralandı. "Gaz sızıntısı" iddiası Yapılan ilk incelemelerde, Seher Çetinbağ’ın olaydan birkaç saat önce tüp değişimi yaptığı belirlendi. Dolu tüpü kendisini ocağa monte ettiği ileri sürülen Seher Çetinbağ’ın, yemek yapmak için tüpü açtıktan bir süre sonra tüpten sızan gazın alev aldığı ve patlamanın meydana geldiği tahmin ediliyor. Yangının kesin sebebinin ise itfaiye ve olay yeri inceleme ekiplerinin hazırladığı raporların tamamlanmasının ardından ortaya çıkacağı kaydedildi. Patlama sesine irkildiler Alevlerin kül ettiği evlerin yaklaşık 5 metre uzağındaki evde oturan Belma Çetinbağ ve yengesi Fatma Çetinbağ, o anlarda yaşanan dehşeti anlattı. Yangında amcasını kaybeden ve babası yaralanan Belma Çetinbağ, yemek yerken patlama sesi ile irkildiklerini kaydetti. Patlama sesinin ardından dışarı çıktıklarında ise amcasının kaldığı evin alevlerin arasında kaldığını gördüğünü kaydeden Belma Çetinbağ, “Akşam yemeği yiyorduk. Ben yan evdeki üst kattaydım. Bir yerde bir patlama gibi bir ses oldu. Ben yengeme, soba gibi bir şey patladı dedim. Yengem dışarı çıktı. Ev yanıyor diye bağırmaya başladı. Dışarı çıktım ben de, baktım ahşap ev birden alev almış” dedi. Kurtarmak isterken alevlerin arasında kaldılar Babası ve yengesinin yatalak amcasını kurtarmak için alevlerin sardığı eve girince yaralandığını söyleyen Belma Çetinbağ, “Babamla yengem de, sakat amcamı kurtarmak için eve girmişler ama kurtaramamışlar. Zaten ev bir anda alev aldı. Evde 2 kişi vardı, amcamla yengem vardı. Tüp patlayınca yengem, dışarı çıkıp bizimkileri mi çağırdı, ne olduğunu tam olarak bilmiyorum. Babamla, yengem tekrar amcamı kurtarmak için girmişler içeri. Sonuç olarak ikisi de yandı. Onlar da şu an hastanede. Amcam tamamen yandı. Yengem de yanmış olarak içeriden çıktı. Ambulans hastaneye götürdü. Amcam sakattı, sol tarafı hiç tutmuyordu, yatalaktı, yatağa bağlıydı” diye konuştu. “Yengem büyük ihtimal tüpü tam takamadı” Patlamanın ve yangının tüp değişiminden sonra olduğunu kaydeden Belma Çetinbağ, “Yengemin bu akşam tüpü değiştirdiği söylenmişti. Büyük ihtimal tüpü tak takamadı, çakmağı çakınca öyle patlama oldu. Zaten yengem tüpü yeni değiştirmiş. Büyük ihtimal tüpten oldu. Tüpü tam takamadı herhalde” diye konuştu. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma sesi duydum” Emmi yanıyor diye bağırma sesi üzerine alevlerin arasında kalan amcası Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmaya çalıştığını anlatan Fatma Çetinbağ ise, “Akşam yemeğini yiyorduk, o anda aniden bir dinamit patlaması gibi bir patlama oldu. Ben merdivenden aşağıya inerken baktım emminin evi alev almış. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma duydum. Kurtarmaya çalıştım, camı falan açtım ama kurtaramadık. Bir şey yapamadık, çok üzgünüm. Yemek yaparken mi olmuş bilmiyoruz. Tüp mü patladı bilmiyoruz. Ama akşamüstü, boş tüpü kapının ağzına koydu. Galiba tüpten oldu” diye konuştu. Olay yerinde yapılan incelemelerin tamamlanmasından sonra ise Tevfik Çetinbağ’ın yanan bedeni, ceset torbasına konularak, evden çıkartıldı. Çetinbağ’ın cesedi, evin önüne getirilen tabutun içerisine yerleştirildi. Tabuta konulan Tevfik Çetinbağ’ın cesedi jandarma, itfaiye ekipleri ve vatandaşlar tarafından cenaze aracına taşındı.