GENEL - 18 Ekim 2017 Çarşamba 17:09

Siyer Derslerinin üçüncüsü yapıldı

A
A
A
Siyer Derslerinin üçüncüsü yapıldı

Malatya Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi tarafından düzenlenen Medine Dönemi Siyer Derslerinin üçüncüsü gerçekleştirildi.

Malatya Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi tarafından düzenlenen Medine Dönemi Siyer Derslerinin üçüncüsü gerçekleştirildi. Dersi veren Prof. Dr. Mustafa Ağırman, “Mescidin Kurulması” konusunu anlattı.


Büyükşehir Belediyesi Sanat Galerisi Konferans Salonunda gerçekleştirilen derse kalabalık dinleyici grubu katıldı. Prof. Dr. Mustafa Ağırman katılımcılara, Hz. Peygamber’in (S.A.V) Medine’ye Hicretiyle birlikte yaptırdığı Mescid hakkında bilgiler verdi. Hz. Peygamber’in Medine’ye girişi sonrası Mescid yerinin belirlendiğinin kaydeden Prof. Ağırman, “Sahabeden Ebu Eyyüp El-Ensari’nin sözkonusu yere evi en yakın olanın kendisi olduğunu ifade edip Peygamberimizi evine davet etti. Peygamberimiz, Mescid inşa edilene kadar Ebu Eyyüp El-Ensari’nin evinde misafir oldu. Peygamberimiz öncelikle Mescid arazisinin kime ait olduğunu sordu ve sahiplerinin iki yetim çocuk olduğunu öğrenmesiyle onları davet edip araziyi satın almak için görüştü. İki erkek yetim çocuk, araziyi bağışlamak istiyorlar ancak Peygamberimiz kabul etmiyor. Fiyatını soruyor, söylemiyorlar. Bunun üzerine, Medine ileri gelenlerine yani aslında bilirkişilere arazinin değerini soruyor. Onlar da arazinin değerli bir arazi olduğunu ve yaklaşık değer aralığını söylüyorlar. Peygamber Efendimiz, o bedeli yetimlere takdim ederek araziyi satın alıyor. Ve burada Mescidin inşasına başlanıyor. Mescidin yapımında Sahabenin karşı çıkmasına rağmen bizzat kendisi de çalışıyor. Kerpiç döküp, duvarlarını inşa ediyorlar. Efendimiz, Sahabeye ‘Allah için üzerim tozlanmasın mı?’ diyor. Bunun üzerine Sahabe, tamam diyor. Mescidde ilim ehli için Suffa bölümü bulunuyor. Yine Mescide bitişik olarak oda yapılarak Efendimiz ailesiyle orada yaşıyor” ifadelerini kullandı. Prof. Ağırman, Medine Mescidinin fonksiyonunu da işaret ederek İslam medeniyetinde Mescidin üstlendiği misyonu anlattı. Ağırman, Hz. Peygamber’in son günlerindeki hastalığına kadar namazları devamlı olarak Mescidde kıldırdığını belirterek hastalığında da güç getirebildiği birkaç vakitte Mescidde Hz. Ebubekir’in imamlığında namaza durduğunu kaydetti. İslam değerlerinin yaşanmasının önemi üzerinde duran Ağırman, Hz. Peygamber’in örnekliğinin günümüze taşınması vurgusunda bulundu.


Dördüncü ders, 28 Ekim Cumartesi günü


Öte yandan, Medine Dönemi 4’ncü dersi, 28 Ekim Cumartesi günü saat 19.30’da aynı yerde Doç. Dr. Mustafa Hizmetli’nin anlatacağı “Pazarın Kuruluşu ve İslam İktisadi Hayatındaki Yeri” konusuyla gerçekleştirilecek.


15 günlük periyotlarla toplam 19 programdan oluşan derslere tüm vatandaşların davetli olduğu belirtildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Görenler şaşırdı: Tavuk mu horoz mu Bursa’nın İnegöl ilçesinde mobilya fabrikası sahibinin hobi olarak beslediği yarı tavuk-yarı horoz görenleri şoke ediyor. Sağ tarafı tavuk, sol tarafı horoz özelliklerini taşıyan kanatlı hayvanın Türkiye’de örneği yok. İngiliz bilim adamları, ender rastlanan, erkek ve dişi özelliklerini birlikte taşıyan (jinandromorf/karmaeşeyli) Sam adı verilen yarı tavuk, yarı horoz örneği İnegöl’de yaşandı. Bursa’nın İnegöl İlçesinde hobi olarak kanatlı hayvan yetiştiren mobilya fabrikası sahibi İsmail Şentürk, geçtiğimiz yıl tavuklarının kuluçkaya yattığı yumurtalardan dünyaya gelen yarı tavuk yarı horoz özelliklerini taşıyan hayvanı görünce şoke oldu. Olayı anlatan İsmail Şentürk, "Geçen sene tavukların altından yumurtadan çıkan bir hayvanımız. Gün geçtikçe, büyüdükçe hayvanın cinsiyetiyle alakalı karar verme aşamasında sıkıntılar yaşadık. Bazen horoz dedik bazen tavuk dedik. Tam olarak büyüdüğünde yarı horoz yarı tavuk olduğunu anladık. Bunun araştırmasını yaptık. Dünyada çok az rastlanılan bir vaka. Bizde olması sürpriz oldu. Bunu da paylaşmak istedik. Üreme anlamında bir şey söz konusu değil. Horoz veya tavuklarla eşleşmiyor. Yumurta da yapmıyor. Bunun sonucunda çift cinsiyetli olduğu için yönelme yok. Bundan dolayı yavru alma söz konusu olamaz. İlginç bir durum. Daha önce İngiliz bilim adamlarının önlerine böyle bir durum gelmiş. Bunu üniversitelerde araştırmaya almışlar. Bizim ilgimizi çekti" dedi. Özelliklerinden bahseden Şentürk, "Sağ tarafı tavuk, ibiği tamamen kısa, ince ve tamamen yeşil. Sol tarafında ibiği uzun, tamamen horoz. Sol bacağı sarı, horozların sarı olur genelde. Tavukların yeşilimsi. Aynı özellikleri taşıyor. Vücudunun yarısı da daha az gelişmiş tavuk gibi. Sol tarafı daha iri horozlar gibi. Budunda bile sağ budu daha zayıf, sol budu daha etli. Şu an salıyoruz araya ama eşleşme söz konusu değil. Hem horozlarla hem tavuklarla kavga ediyor. Tamamen farklı bir cinsiyet. İlgi alaka varsa üniversite araştırmak isterse oralara teslim edebiliriz" diye konuştu.