YEREL HABERLER - 22 Ocak 2017 Pazar 15:52

Atıksı arıtma tesisi inşaatı hızla ilerliyor

A
A
A
Atıksı arıtma tesisi inşaatı hızla ilerliyor

Manisa Büyükşehir Belediyesi Manisa Su ve Kanalizasyon İdaresi (MASKİ) Genel Müdürlüğü’nün, Manisa’nın geleceğine yaptığı yatırımlardan biri olan merkez atıksu arıtma tesisinde betonarme imalatların yüzde 50’si tamamlandı. Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı ve MASKİ Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Ergün, büyüyen ve gelişen Manisa’nın ihtiyacına cevap verecek olan tesis sayesinde gelecek kuşaklara daha temiz bir Manisa’nın miras olarak kalacağını ifade etti.
MASKİ Genel Müdürlüğü, faaliyete aldığı atıksu arıtma tesislerinin yanı sıra sıfırdan tesis inşa çalışmalarını da sürdürüyor. İl genelinde inşa edilen tesislerden biri olan ve Manisa merkezin çevre kirliliğini ortadan kaldıracak olan tesiste, zemin iyileştirme işleminin tamamlanmasının ardından betonarme imalatlar hız kazandı. Gediz Havzası Koruma Eylem Planı çerçevesinde yapılan çalışmalar kapsamında evsel nitelikli atıksuların arıtılacağı tesis, Gediz Nehri’nin temizlenmesi yolunda Türkiye’ye örnek bir proje olma önemine sahip.

İnşaat çalışmaları son sürat ilerliyor
Tesiste yer alan idari bina ve laboratuvar binasının inşası tamamlandı. Havalandırma havuzlarının betonarme imalatlarının yüzde 75’i noktalanırken, tesisin genelinde inşaat işlerinin yarısına gelindi. Tesiste ayrıca çamur susuzlaştırma ve blower binasında da imalatlar devam ediyor.

“Çocuklarımıza daha temiz bir Manisa’yı miras bırakacağız”
Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı ve MASKİ Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Ergün, Manisa merkezin evsel nitelikli atıksularının arıtılacağı atıksu arıtma tesisinde inşaat çalışmalarının hızlı bir şekilde ilerlediğini belirterek, il merkezinin 30 yılını garanti altına alacaklarını söyledi. Büyükşehir Belediye Başkanı Ergün, “İl genelinde MASKİ olarak önemli çalışmalara imza atıyoruz. Manisa merkezin 30 yıl boyunca evsel nitelikli çevre kirliliğinden uzakta, temiz bir çevrede yaşaması için uğraş veriyoruz. Tesisimiz günümüz nüfusuna hitap edecek olmasının yanı sıra gelişen ve büyüyen Manisa’mızın gelecekte ortaya çıkacak ihtiyacına da cevap verecek. Bu sayede, geleceğimizin teminatı evlatlarımıza daha temiz ve yaşanabilir bir Manisa emanet etmiş olacağız. Aynı zamanda hemşehrilerimiz de özlenen ve arzulanan Gediz Nehri’ne kavuşacak” dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Malatya Başkan Sadıkoğlu: “6 ay yetmez, en az 2 yıl daha uzatılmalı” Mücbir Sebep Hali süresinin son kez uzatılacağına dair gündemi değerlendiren Malatya Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğlu, “Mücbir Sebep Hali süresi 6 ay sonra sona ererse birçok işletme faaliyetini sonlandırma durumuna gelebilir. Bu da yeniden işsizliğe ve göçe sebep olacaktır. Şehrimizin demografik yapısının bozulmaması ve sosyoekonomik olarak daha hızlı toparlanması için Mücbir Sebep Hali süresi en az 2 yıl daha uzatılmalıdır” dedi. Mücbir Sebep Hali süresinin 6 aylık uzatılmasının yeterli olmayacağını belirten Başkan Sadıkoğlu, “6 Şubat’ta meydana gelen ve büyük yıkım ile can kaybına yol açan depremler sonrası Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından uygulanan Mücbir Sebep Hali süresinin son kez uzatılacağını AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Şahin’in sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla öğrendik. Eğer son kez uzatılacaksa, 6 aylık bir uzatma yeterli olmayacaktır. Malatya, Kahramanmaraş, Hatay ve Adıyaman illerimizde iş dünyası 6 Şubat öncesine dönemedi. Hala ayağa kalkamayan on binlerce esnafımızın olduğu deprem illerinde Mücbir Sebep Hali süresi 6 ay sonra sona ererse birçok işletme faaliyetini sonlandırma durumuna gelebilir. Bu da yeniden işsizliğe ve göçe sebep olacaktır. Beşeri sermayesini ciddi ölçüde kaybeden şehrimiz zaten niteliksiz göç almayı sürdürüyor. Şehrimizin demografik yapısının bozulmaması ve sosyoekonomik olarak daha hızlı toparlanması için Mücbir Sebep Hali süresi en az 2 yıl daha uzatılmalıdır” şeklinde konuştu. Mücbir Sebep Hali süresi sona erdiğinde biriken borçların ödenmesi konusunda azami düzeyde kolaylık sağlanmasının şart olduğunu vurgulayan Başkan Sadıkoğlu, “Mücbir Sebep Hali süresi sona erdiğinde KDV, Kurumlar Vergisi ve Muhtasar şartsız şartsız taksitlendirilmeli. İşletmelerin tüm SGK borçları da teminata gerek duyulmaksızın taksite bağlanmalıdır. 50 bin TL ve üzeri borçların taksitlendirilmesi için istenen teminat şartı kaldırılmalı ya da limit 500 bin TL’ye yükseltilmelidir. Biriken borçların taksitlendirilmemesi durumunda esnaf, tüccar ve sanayicimiz zor durumda kalacaktır. Teşviklerinin yanması ile karşı karşıya kalacak olan üyelerimiz için ileride telafisi daha zor sonuçlar ortaya çıkacaktır” diye konuştu.
Adana Portakal Çiçeği Karnavalı günüz sanatsal etkinliklerle akşam konserlerle devam ediyor Türkiye Kültür Festivali Adana Portakal Çiçeği Karnavalı kapsamında, dört bir yanı sergi alanı haline dönüştürülen şehrin en uğrak noktası festivalin merkezi konumundaki Adana Müze Kompleksi oldu. Müze kompleksi, festivalin ilk gününden itibaren ziyaretçi akınına uğradı, girişte uzun kuyruklar oluştu. Şehri saran festival havası akşam da konser coşkusuyla devam etti. Festivalin üçüncü akşamında sahneye çıkan Haluk Levent, hemşerileriyle unutulmaz bir gece yaşadı. Merkez Park’ta kurulan konser alanına sığmayan Haluk Levent hayranları parkın her köşesinden sanatçıyı dinledi, şarkılarına eşlik etti. SERGİ ALANLARINDA UZUN KUYRUKLAR OLUŞTU Gelenek ile gelecek arasında bir köprü kurarak sanatın evrensel etkisini vurgulayan "Eskizden Piksele Dijital Sanat: Anadolu Edition" sergisi, restore edilerek müzeye dönüştürülen ve festivale özel hazırlanan birçok sergiye ev sahipliği yapan Milli Mensucat Fabrikası’nda sanatseverlerle buluştu. Hem mekan hem de eser sanatseverlerin keyifli bir zaman dilimi geçirmesini sağladı. Adana Müze Kompleksi, festival için özel olarak hazırlanan sergilerden “Matraki: Bir Osmanlı Yıldızı’’na ev sahipliği yaptı. Matrakçı Nasuh’un "Beyân-ı Menâzil-i Sefer-i Irâkeyn-i Sultân Süleymân Hân" eserindeki menzil rotası ile Türkiye Kültür Yolu Festivali’nin benzer noktalarından yola çıkarak hazırlanan sergi, Kent Müzesi’nde sanatseverlerin beğenisine sunuldu. Sergide geleneksel ve modern sanat disiplinlerinden, klasik minyatür, hat, çini, modern minyatür ve resim alanlarında eserler üretecek sanatçılar Matrakçı Nasuh’un “Beyan-ı Menazil-i Sefer-i Irakeyn-i Sultan Süleyman Han’’ eserinde yer alan şehir resimlerini sanatseverlerle buluşturdu. Sanatını, organik kavramı üzerine kurgulayan Fulya Alışır’ın “Odyssey /Arayış” adını verdiği sergisi ise festivalin en farklı ve özellikli işi olarak ziyaretçilerin beğenisine Tarım Müzesi’nde sunuldu. Adana Müze Müdürlüğü tarafından düzenlenen etkinliklerden biri de “Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Takı Sergisi”ydi. Osmanlı Döneminin tarihi ve kültürel zenginliğini yansıtan bir eser grubu olan takılardan örnekler, etnografik eser niteliği taşıyan ve ilk kez sergilenen eserler, Osmanlı döneminden günümüze uzanan takı kültürünün örnekleriyle festival ziyaretçilerini kültürel bir yolculuğa çıkardı. HALUK LEVENT ADANA’YI SALLADI Türkiye Kültür Yolu Festivali’nin üçüncü gecesinde Adana’nın en büyük alanına sahip Adana Merkez Park’ı Haluk Levent adeta salladı. Konserde yediden yetmişe dinleyici konser alanı doldurmakla kalmadı alandan taştı, tüm parka yayıldı. Haluk Levent, Adana’da sevgi, coşku ve heyecanla kucaklandı. Sanatçı da bu ilgiye karşılık vererek, sahneden indi ve seyircilerin arasına girerek, şarkılarını onlarla söyledi. Çocukluk yıllarını Adana’da geçiren Haluk Levent, şehri selamlayarak yaşamış olduğu anıları anlattı, Adana’nın kendisi için ne kadar özel ve anlamlı olduğundan söz etti. Sahneye çıkmadan önce verdiği mini söyleşide, Türkiye Kültür Yolu Festivali’nin ülkemizin kültür ve sanat dünyasına önemli bir katkı sunduğunu söyleyerek, “Ben burdaysam, dinleyicilerim buradaysa, diğer günler diğer sanatçı arkadaşlarımız buradaysa, dinleyicileri geliyorsa, bu sadece bir konser gibi gözüküyor olabilir ama Türkiye’nin her tarafından Türkiye Kültür Yolu Festivali’nin ismini duyuyoruz. Diğer sanatçı arkadaşlarımız da biz de olacağız festivalde diyor. Ben de sahne almaktan dolayı şanslı hissediyorum. Demek ki bir şeyler aşılmış” Haluk Levent portakal çiçeği kokusunda bu festivalin yapılmasında daha güzel ve özel bir şeyin olmadığını vurguladı, “Dünyada böyle nefis bir iklim yok, koku yok” dedi. ÇOCUKLAR SAHNEDEYDİ Türkiye Kültür Yolu Festivali’nin renkli atmosferine müzik dolu bir katkı da Çukurova Filarmoni Derneği Çoksesli Çocuk Korosu’ndan geldi. 1 Mart 1999 tarihinde elemeleri kazanan 52 çocukla Çukurova Devlet Senfoni Orkestrası bünyesinde ve Çukurova Filarmoni Derneği himayesinde kurulan Çoksesli Çocuk Korosu Kültür Yolu Festivalinde “100. Yıl Çocukları” adlı konserle dinleyiciyle buluştu. 25 yıldır amacı çocuklara erken yaşta profesyonel anlamda müzik eğitimi vermek, Adana’da çok sesliliği tanıtmak ve sanat sevgisini aşılamak, güzel sanatlar liseleri ve konservatuar sınavlarına hazır hale getirmek olan çoksesli çocuk korosunun muhteşem konseri büyük alkış aldı.
Antalya Büyükşehir Belediyesi’nden silajlık mısır tohumu desteği Antalya Büyükşehir Belediyesi Antalya’da hayvancılığın yoğun olarak yapıldığı bölgelerde, üreticilerin girdi ve yem maliyetlerini azaltmak amacıyla yüksek verimli silajlık mısır tohumu hibe desteğine başladı. Yerelden kalkınma ilkesi doğrultusunda tarım ve hayvancılığa hibe desteklerini artırarak sürdüren Antalya Büyükşehir Belediyesi, üreticilerin yanında olmaya devam ediyor. Yem desteklerinin yanında çiftçilik ve hayvancılığın bir arada yapılabileceği bölgelere tohum hibesi sunan Büyükşehir Belediyesi, verimliliği yüksek silajlık hibrit mısır tohumu dağıtımlarına üç ilçede başladı. Hayvanların kaliteli kaba yem ihtiyaçlarını karşılayarak et ve süt üretim miktarını ve kalitesini artırmak amacıyla hayata geçirilen proje kapsamında Aksu, Serik ve Elmalı’da toplam 2 bin 650 dekar alanda dikilmesi için talepte bulunan 202 çiftçiye 5 ton hibrit tohum dağıtıldı. Girdi maliyetlerini azaltarak üretim yapmaya başlayacak çiftçiler, desteklerden son derece memnun. Yeniden üretim yapmaya karar verdi Aksu ilçesi Karaöz Mahallesi’nde tarım ve hayvancılıkla geçimini sürdüren Süleyman Küçük, çiftçilerin üretim yapamayacak durumda olduğunu, hibe desteklerinin çiftçilere adeta can suyu olduğunu söyledi. Küçük, artan maliyetlerin büyük bir yük getirdiğini ifade ederek, “Her geçen yıl tarım ve hayvancılık giderek zorlaşıyor. Yem ve yem tohumu hibeleri olsun bizlere hayati bir destek oldu. Bu yıl nasıl ekim yapacağımızı kara kara düşünüyordum. Komşularım Büyükşehir Belediyesi’nin destekleri var dedi. Hemen talepte bulundum bugün de tohumlarımı teslim aldım. Bu destekler bize yeniden üretim yapmamız için vesile oldu. İlk defa böyle destekler alıyoruz. Böyle bir çalışmayı her belediyenin yapması gerektiğini düşünüyorum. Büyükşehir Belediye Başkanımız Muhittin Böcek Başkanımıza yanımızda olduğu için destekleri için çok teşekkür ediyorum” diye konuştu. “Verimi yüksek çeşit” Antalya Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı’nda görevli Ziraat Mühendisi Hatice Parlak, dağıtımı gerçekleştirilen tohumların Tarım Kredi Kooperatiflerinden tescilli verimi son derece yüksek silajlık bir çeşit olduğunu belirterek, “Dekarda ortalama sekiz ile on ton arasından bir verimliliği olan tohumlar aynı zamanda hastalıklara dayanıklı bir tür. Dağıtım yapılacak bölgeler verimlilik olarak en iyi sonuçların alınabileceği bölgelerden seçildi” dedi. Elmalı Yuva Mahallesi’nin başlıca geçim kaynağının hayvancılık olduğunu ve aile işletmelerinin süt üreticiliği üzerine olduğunu söyleyen Yuva Muhtarı Hüseyin Demir ise, “Hayvancılığın yanı sıra tarım arazilerimiz hayvan yem bitkisi yetiştiriciliğine elverişlidir. Günümüzde maliyetlerin artması süt üreticilerimizi zorlamaktadır. Üreticilerimizin devamlılığını sürdürebilmesi için bu tür destekler çok önemli” diye konuştu.