POLİTİKA - 23 Şubat 2017 Perşembe 18:33

Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Mehmet Uçum:

A
A
A
Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Mehmet Uçum:

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, dünyanın yeniden kurulduğunu belirterek, Türkiye’nin de kuruluş sürecinde rol oynaması için güçlü bir devlet yapısına ihtiyacı olduğunu söyledi. Uçum, “Bu değişiklik bir reformdur, sistem içi revizyon değil. Bir sistem reformudur. Yani eski arabayı atıyoruz, yeni bir araba alıyoruz. 21. yüzyıla uygun bizi daha güvenli daha hızlı taşıyacak bir araba alıyoruz” dedi.
Manisa Sivil Dayanışma Platformunun (MASİDAP) ev sahipliğinde Manisa’ya gelen Anayasa Değişikliği Tanıtım Grubu üyeleri Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Mehmet Uçum, Milli Savunma Bakanlığı Bakan Yardımcısı Şuay Alpay, Akdeniz Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Muharrem Kılıç, Sivil Dayanışma Platformu Temsilcisi Mustafa Dağcı, Sivil Dayanışma Platformu Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Şahin, Saruhan Otel’de sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve basın mensuplarıyla buluştu. Toplantıda konuşan Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, anayasa değişikliği konusunda katılımcılara detaylı bilgiler verdi. Uçum, “Osmanlı’dan başlayan modernleşme tarihimizde sürekli bir yönetim arayışı içerisinde olduk. Geldiğimiz noktada bu 200 yıl içerisinde ilk kez nasıl bir siyasal sistemde yaşamak istediği halka sorulacak. Tarihimizde ilk olan bir duruma dikkat çekmek istiyorum. Devleti halka kapatırsanız başkalarına açarsınız. O başkaları da illegal yapılardır. Kadrocu yapılardır. Halk düşmanı yapılardır. Nitekim bu kapalı devlet yapısının bu özelliğini bilen faşist FETÖ çetesi 1970’li yıllardan itibaren bu kapalı devlet yapısı içerisinde bir kadrolaşma yolu ile işgal hareketine girişmiştir. O işgal hareketi neticesinde de 15 Temmuz’da Türkiye’ye karşı son derece büyük bir gerici faşist devirme ve işgal hareketini hayata geçirmişlerdir. Ama Türkiye’nin lideri Cumhurbaşkanı Erdoğan’la bu millet bütünleşerek bu işgal hareketini püskürtmüştür, dağıtmıştır" dedi.

“Eski arabayı atıyoruz, yeni bir araba alıyoruz”
"Dünya yeniden kuruluyor. Dünyanın yeniden kuruluş sürecinde her ülke gibi biz de bir rol oynamak zorundayız. Bu rolü oynamak için de bizim güçlü bir devlet yapısına ihtiyacımız var. Güçlü devlet yapısı dediğiniz şey; yürütmesi güçlü olacak, meclisi güçlü olacak, yargısı güçlü olacak. Bu açıdan bakıldığında biz bu devlet yapısını da 21. yüzyıla uygun hale getirmek zorundayız. Adeta daktiloyla e-mail atmaya çalışıyoruz. Daktiloyla e-mail atılmaz. 1974 model arabayla Porsche’yle yarış yapamazsınız. Bu değişiklik ise bir reformdur. Sistem içi revizyon değil. Bir sistem reformudur. Yani eski arabayı atıyoruz. Yeni bir araba alıyoruz. 21. yüzyıla uygun bizi daha güvenli daha hızlı taşıyacak bir araba alıyoruz. Bu değişiklik halkın devletle olan ilişkisini güçlendiren bir değişikliktir. Çünkü çifte doğrudan, demokratik meşruiyete dayalı bir sistem kurulmaktadır. Mevcut sistemde halk sadece parlamentoyu doğrudan seçer. Bu değişiklik hem meclisi seçecektir. Hem de hükümeti doğrudan seçecektir. Devletin iki ana organı halkın kararıyla kurulacaktır. Dolayısıyla devletin iki ana organı halkın kararıyla kurulacaktır” diye konuştu.
Milli Savunma Bakanlığı Bakan Yardımcısı Şuay Alpay ise Türkiye’deki sistemin aslında gerçek manada bir parlamenter sistem olmadığını ifade ederek, şöyle konuştu:
“1920 ile 1923 yılları arasında Türkiye’de meclis hükümeti sistemi vardı. 1923 ile 1950 arası görünürde parlamenter sistemdir ama gerçekten örtülü başkanlık sistemidir. Cumhuriyetin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk 1923’ten 1938 yılına kadar cumhurbaşkanlığı döneminde hem cumhurbaşkanıdır hem de Cumhuriyet Halk Partisi genel başkanıdır. Rahmetli İsmet İnönü 1938’ten çok partili hayata geçinceye kadarki süre içerisinde hem cumhurbaşkanıdır hem Cumhuriyet Halk Partisi genel başkanıdır ve üstelik Atatürk’ün vefatından bir buçuk ay sonra rahmetli İnönü kendini süresiz genel başkan olarak ilan etmiştir. Aslında bu tartışmaların tarafı olan herkes biliyor ki Türkiye’deki sistem gerçek manada bir parlamenter sistem değildir.”

“Bu metinden diktatörlük çıkar mı?”
Anayasa değişikliği için “tek adamlık geliyor” eleştirilerinde bulunanlara da cevap veren Alpay, “Tek adamlık, diktatörlük yakıştırmalarının yapıldığı, zihinlerin karıştırıldığı bu sistem değişikliğinin bu tür yönetimi desteklediklerini söyleyenlere şunu hatırlatmak lazım; bu paket Milliyetçi Hareket Partisinin ve AK Parti’nin müşterek teklifiyle, müzakereleriyle ve meclisten geçirip bu aziz milletin önüne getirilmesiyle başlayan ve gelinen süreçtir. Allah aşkına burada iki partinin meclisteki temsiliyeti açısından tekabül ettiği oran yüzde 65’lik bir halk çoğunluğudur. Bir toplumsal mutabakatla, bir uzlaşmayla gelen bu metinden diktatörlük veya tek adamlık çıkar mı ?” diye konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adıyaman Minik eller mesleki kurslarla hayal ettiklerini üretti Adıyaman’ın Sincik ilçesinde Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğü tarafından ana okul ve ilkokul öğrencilerine, “Minik eller büyük hayaller" etkinlikleri kapsamında etkinlik odaklı tanıtım çalışmaları yapıldı. Sincik ilçesinde geleneksel sanatlar ile kültürel mirasın tanıtılması, öğrencilerde yeni ilgi alanları oluşturulması ve yeteneklerini keşfetmeleri amacıyla Hayat Boyu Öğrenme Kurumları, “Minik eller, büyük hayaller” adlı etkinlik kapsamında Sincik Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğü tarafından ana okul ve ilkokul öğrencilerine yönelik etkinlik düzenlendi. Sincik Halk Eğitimi Merkezi plastik çamur ve alçı şekillendirme mesleki kursu Usta Öğreticisi Mehmet Özbek, Sincik Anaokulu öğrencileri ile buluştu. Öğrencilere çamurdan nasıl eşya ve figürler yapabileceklerini anlattı. Öğrenciler önce dinledi sonra da uygulamalı olarak hayal ettikleri figürü çamurdan yapmaya çalıştılar. Doyasıya eğlendi, sıralarının kendilerine gelmesi için sabırsızlıkla beklediler. İlk defa seramik özel çamuru ile tanışan öğrenciler minik elleri ile güzel çalışmalar yaptı. El Sanatları mesleki kursu Usta Öğreticisi Seval Altıntel, Sincik İlkokulu öğrencileri ile buluştu. Çocukların ilgisini çekecek kitap ayracı yapımını çocuklara gösterdi. Daha sonra ise ellerine malzemelerini alan çocuklar parçaları birleştirerek çok güzel kitap ayraçları yaptı. Giyim Teknolojileri mesleki kursu ve aynı zamanda El Sanatları kursu Usta Öğreticisi Ülkiye Taner ise, Sincik Çatbahçe İlkokulu ana sınıfı öğrencileri ile buluştu. Çocuklar ile birlikte ay yıldızlı bayrağımızı simgeleyen toka ve rozet yapımı aşamaları tek tek anlattı. Makası eline alan çocuklar öğreticilerinin yönlendirmeleri ile böyle güzel bir çalışmaya ortak oldular. Sincik Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğü ile beraberindeki idareciler Sincik ilçesinin en uzak noktası olan Aksu Köyünde yer alan 2 ilkokulda okuyan öğrenciler ile piknik yaptı. Aksu köyünde yapılan piknikte çocuklar yöresel oyunlarını oynadılar, ip atladılar ve yakan topu oynadı. Çocuklara bu tür oyunlarda oynamaları için çeşitli hediyeler verildi, ikramda bulunuldu. Öğrenciler bu eğlenceli zaman zarfında bol miktarda hatıra fotoğrafı çekti.
Muğla İŞKUR Muğla İl Müdürlüğü İstihdam Teşvikleri için sahada Muğla Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü, Muğla, Ortaca, Datça, Bodrum ve Fethiye Ticaret ve Sanayi Odası üyesi işverenlerine ve hizmet sektörünün öncü firmalarına yönelik istihdam teşvikleri hakkında bilgilendirme toplantıları düzenledi. İşverenlerin yoğun katılım gösterdiği toplantılar, Muğla Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürü Zahide Altınok’un katılımıyla gerçekleşti. İl Müdürü Altınok, toplantılarda yaptığı konuşmada, İŞKUR’un temel hedeflerinden biri olan istihdama vurgu yaparak, “2023 yılında 32 bin kişinin işe yerleştirilmesine aracılık ederek, 60 bin açık iş ilanı aldık. İŞKUR’un aktif işgücü programları kapsamında 2024 yılının ilk 3 ayında 160 programda yaklaşık 500 kişi işbaşı eğitim programıyla iş hayatına kazandırıldı” dedi. Bölge istihdamının önemine değinen Altınok, istihdam kapsamında uygulanan teşvik ve işbaşı eğitim programlarının, işverenlerin işçi maliyetlerindeki yükünü hafiflettiğini belirtti. Altınok kadın istihdamına dikkat çekerek, kadınların işgücüne katılım ve girişimciliğinin desteklenerek artırılması ve bu yolla kadın istihdamının geliştirilmesini amaçlayan ‘İŞ Pozitif’ projesi hakkında bilgi verdi. Engelli istihdamı, nitelikli işgücü kursları, işbaşı eğitim programları ile ilgili Kurum hizmetleri hakkında sunum yapan Altınok, işverenlerden gelen soruları yanıtladı.
Elazığ Elazığ’da süne ile mücadele çalışmaları başladı Elazığ’da buğdayın ana zararlısı olan süne ile mücadele çalışmaları başladı. Tarım ve Orman İl Müdürlüğü ve Diyarbakır Zirai Mücadele Enstitüsü Müdürlüğü teknik personeli tarafından buğdayın ana zararlısı olan süne ile mücadele çerçevesinde İl genelinde hububat alanlarında süne sürvey çalışması başlatıldı. Bu kapsamda 16 ekipten olan 54 teknik personelin hasat zamanına kadar çalışmalarını sürdüreceği bildirildi. Tarım ve Orman İl Müdürlüğü’nden yapılan çalışmada, “Dünyada ve ülkemizde temel besin maddesi olan buğdayın ana zararlısı olan süne (Eurygaster spp.) verim ve kaliteyi olumsuz yönde etkileyen en önemli etmendir. Süne popülasyon yoğunluğunun yüksek olduğu yer ve yıllarda mücadele yapılmaması durumunda yüzde 100’e varan oranlarda zarar meydana gelmektedir. Bu çerçevede her yıl düzenli olarak ilimiz genelinde hububat ekili alanlarda aralıksız survey ve kontrollerimiz yapılmaktadır. 2023 yılı içerisinde Diyarbakır Zirai Mücadele Araştırma Enstitüsü ile koordineli olarak yürütülen süne mücadelesi kapsamında 563 bin 860 da alanda Süne Sürvey çalışması yapılarak, 294 bin 583 da alanda kimyasal ilaçlamaya karar verilmiş 116 bin 320 da alanda üreticilerimiz tarafından kimyasal ilaçlama yapılmıştır. Yapılan mücadele çalışmaları sonucunda buğday da emgi oranı yüzde 2 nin altına düşürülmüştür. 2024 yılı süne mücadelesi çalışmaları kapsamında da binlerce dekar hububat ekim alanlarında sünenin verdiği zararı en alt seviyede tutmak için çalışmalar yıl boyunca aralıksız olarak yürütülecektir. Süne kıymetlendirme çalışmaları kapsamında 2024 yılı Nisan ayı içerisinde 16 ekip oluşturularak 54 teknik personel ile mücadeleye esas olacak surveylere başlanmıştır. Hasada kadar olan dönemde survey çalışmaları devam edecek olup, çiftçilerimize zararlının durumu hakkında gerekli bilgilendirme ve duyurular yapılacaktır” denildi.
Şırnak Terörden temizlenen dağlarda yetişen otlar adeta şifa deposu Şırnak’ta güvenlik güçlerinin başarılı operasyonları ile teröristlerden temizlenen dağlarda artık güvenli bir şekilde gezilebilirken, vatandaşlar bahar mevsiminin gelmesi ile birlikte şifalı otları toplamak için dağlara akın ediyor. Beytüşşebap ilçesinde 3000 rakımlı karla kaplı dağlarda bahar aylarında yetişen endemik bitkiler bölge halkı tarafından hastalıklarda şifa olarak da kullanılıyor. Hengedan, bik ve ment otlarının yanı sıra, çevr, luşk, kenger, heliz, alilo ve daha birçok bitkinin yetiştiği dağlara giden vatandaşlar, günlerce topladıkları bitkileri at sırtında köylerine getiriyor. Zorlu yolculuk 2 gün sürüyor. 6 kilometre boyunca atların sırtında dağa çıkan köylüler, kamp kurup geceyi dağlarda geçiriyor. Sabahın ilk ışıklarıyla bitkileri toplamaya başlayan köylüler, kilolarca otu toplayıp at sırtına yükleyerek köylerine getiriyor. Kimi topladığı bitkileri satarken, kimisi de kış aylarında tüketmek için saklıyor. İlkbahar aylarında yalnızca 20 gün ömrü olan bu bitkileri toplama mesaisi günlerce devam ediyor. Dağlarda şifalı otları toplayan Servet Ermağan, topladıkları bitkileri guatır ve kanser tedavisinde kullandıklarını söyledi. Ermağan, "Sabah yola çıktık, 6 kilometre yol geldik. Burada pancarları toplayıp evimize götürüyoruz. Bu bitkiler guatır ve kanser ilacı olarak kullanılıyor’’ dedi. Caner Gükçe isimli genç ise, "Günler önce buraya çıkıyoruz. Dün kamp kurduk, uyuduk, sabah pancar topladık. Her sene olduğu gibi bu yıl da geldik. Kimisi topladıklarını satıyor, kimisi ilaç olarak götürüyor’’ diye konuştu.
Antalya Teleferik kazasında hayatını kaybeden Memiş Gümüş ve ailesinin kabine biniş anları görüntüleri ortaya çıktı Antalya’da yaşanan, bir kişinin ölümü ile 17 kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan Tünektepe Teleferik kazasına dair güvenlik kamerası görüntüleri, olayın ayrıntılarını ortaya çıkardı. Görüntülerde, kazada hayatını kaybeden Memiş Gümüş ile yaralı olarak kurtulan ailesinin kabine bindiği anlar da kayıt altına alınırken yolcuların uyarıları ve kazadan sadece saniyeler önce yapılan müdahaleler dikkat çekiyor. Antalya’daki Tünektepe Teleferik kazasında, güvenlik kamerası görüntüleri son anda yapılan uyarıları ve kazanın detaylarını gözler önüne serdi. Güvenlik kamerası görüntülerinde, kazadan önceki beş dakika içinde, yolcuların üst istasyonda teleferik görevlilerini teknik bir sorun olduğuna dair uyardıkları görülüyor. İlk uyarıdan sonra teleferik, 25 saniye süreyle durduruluyor; ancak daha sonra tekrar çalıştırılıyor. Bu sırada, Avukat Memiş Gümüş ve ailesinin de içinde bulunduğu kabin, harekete geçtikten 50 saniye sonra, halat geçemediği için direğe takılarak kaza meydana geliyor. İhmal, kazaya sebep olan ana etkenlerden biri Kazaya ilişkin güvenlik kamerası görüntülerinde, yolcuların ve operatörün etkileşimleri net bir şekilde gözlemleniyor. Operatör Serkan Yellice, yolcuların uyarısı üzerine teleferiği kısa bir süre durdurmasına rağmen, yeterli kontrolleri yapmadan sistemi tekrar çalıştırıyor. Bu durum, kazanın yaşanmasına sebep olan ana etkenlerden biri olarak değerlendiriliyor. Kaza sonrası ikinci rapor hazırlanıyor Teleferik kazasının ardından olay yersi savcısının ikinci kez inceleme yaptığını açıklayan Av. Figen Çalıkuşu, hazırlanan yeni rapor sonrasında, ANET’in önceki yönetim kurulu başkanı, mevcut Kepez Belediye Başkanı Mesut Kocagöz’ün avukatlarının, tekrar tutuklanma kararına itiraz edeceklerini söyledi. Çalıkuşu, "Bu rapor üzerine itiraz tekrar yapılacak. Savcı ikinci kez inceleme yaptı. İlk ön rapor vardı, tekrar bilirkişilerle olay yerine gidildi. Çok detaylı, uzun zamana yayılan bir inceleme yapıldı. Yeni bir rapor çıkacak, cinayet bürosunun döktüğü görüntüler de yeniden incelenecek. Mesut Kocagöz’ün çıkması gerekiyor. Kepez halkı Mesut beyi belediye başkanı olarak seçti, burada menfaatleri dengelemek lazım. Kamuoyunun menfaati aynı zamanda belediye başkanından hizmet almaktır. Kusuru olmadığı açık. Böyle bir dosya varken, Serkan Yellice’nin dosyayı kararttığı ortadayken, neden bu dosyanın üstüne gidilmiyor?" dedi.