YEREL HABERLER - 26 Şubat 2017 Pazar 16:40

Öner: “Hocalı hep kanayan yaramız olacak”

A
A
A
Öner: “Hocalı hep kanayan yaramız olacak”

26 Şubat 1992 tarihinde Ermeni çeteleri tarafından Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ bölgesindeki Hocalı kasabasında insanlığa karşı işlemiş olduğu suç ile ilgili açıklamalarda bulunan Eğitim-Bir-Sen Manisa Şube Başkanı Mesut Öner, “Hocalı katliamını yapanları, bu ve bütün katliamları karanlık siyasi hesapları için olağan görenleri lanetliyoruz. Ermenistan, işgal altında tuttuğu Karabağ’dan kayıtsız şartsız çekilmeli; katliamın sorumluları, işledikleri insanlık suçunun hesabını uluslararası yargı organları önünde vermeli ve gereken cezaya çarptırılmalıdır.” dedi.
Hocalı Soykırımının 25’inci yıldönümünde bir açıklama yapan Eğitim Bir Sen Manisa Şube Başkanı mesut Öner, “Hocalı’da Ermeniler tarafından yapılan zulüm, tarihe kara bir sayfa olarak geçen katliamlardan biri olmuştur. Yaşlı, genç, çocuk denilmeden yüzlerce masum insan hunharca katledilmiştir. Çeyrek asır önce yaşanan soykırım sonucunda 83’ü çocuk, 106’sı kadın ve 70’i aşkın yaşlı olmak üzere, toplam 613 Azeri vahşice öldürülmüş, 487 kişi ağır yaralanmış, bin 275 kişi ise rehin tutularak her türlü zulme, işkenceye tabi tutulmuştur. Bu zulme sebep olanlarda bugün bile bir pişmanlık alametinin görülmemesi, barış, insan hakları ve medeniyet anlayışı bakımından içine düştükleri sefaleti bütün açıklığıyla göstermektedir. Ne yazık ki, dünya kamuoyu ve Birleşmiş Milletler dahil uluslararası kuruluşların gösterilmeyen veya göstermelik kalan tepkisi uzun zamandır katil ve zalimleri cesaretlendirmektedir. Dünyanın birçok yerinde özellikle ve daha çok Müslüman coğrafyalarda zulüm, işgal, savaş ve katliamlar en yakıcı, yok edici yüzü ile sistemli olarak sürmekte, sürdürülmektedir.”şeklinde konuştu.
“Emperyalist devletlerin azgın iştahları masum insanlara kıymakta, ülkeleri işgal etmektedir.” diyen Öner şunları söyledi:
“Hocalı’daki katliamda da bu şekilde tezgahlanan bir egemenlik oyunudur. Bu oyunlar neticesinde insanlık sadece medeniyeti oluşturan üst değerlerini değil, aynı zamanda ahlaki, vicdani boyutlarıyla en temel değerlerini de yitirmiştir. Zalimlerin, tahakkümü altına aldıkları veya almak istedikleri mazlum kitleleri acımasızca ölüme sürükledikleri kanlı, kirli çağın en mağdur tarafları, sayıları milyonları bulan kadınlar, yaşlılar, çocuklar olmaktadır. Bütün bunlar dünya tarihinin en ibret verici zulmü ve insanlık utancı olarak hafızalarda yer edinirken, Hocalı katliamı ve benzerleri tarihe birer kara leke olarak geçmiştir. Hocalı’da alçakça katledilen kardeşlerimizin acısını yüreğimizde hissettik, hissediyoruz. Biz açık bir saldırı ve işgale karşı elbette kendimizi, toprağımızı savunacak ama asla düşmanlarımız gibi mütecaviz olmayacağız. Çünkü bizler Aliya İzzetbegoviç’in dediği gibi, savaşın gerçek manada düşmana benzemekle kaybedileceğini biliyoruz. Kendi dışındakileri yok ederek var olan bir millet ve ümmet değiliz, olmayacağız. Ahlak anlayışımız, inancımız, kişiliğimiz buna müsaade etmez. Ayrıca acıları yarıştırma, ‘sen yaptın, ben yapmadım’ çekişmeleri içinde katliama yol açanların gerçek kurgusunu görememe yanlışı içine de düşmeyeceğiz.”
Öner açıklamasını şöyle tamamladı: “Eğitim-Bir Sen olarak, bu acıları unutmayacak, hatırlatacak ve zulme karşı mazlumdan yana duruşumuzu sürdüreceğiz. Zulümle payidar olunmayacağı düşüncesiyle sadece Hocalı’da değil, Halep’te, Musul’da, Gazze’de, Arakan’da, Bosna-Hersek’te, Doğu Türkistan’da, bütün mazlum coğrafyalarda er geç mazlumların ahının yerde kalmayacağına ve zalimlerden hesap sorulacağına olan inancımızı, bu yöndeki azmimizi, umudumuzu asla kaybetmeyeceğiz. Hocalı katliamı ve Karabağ’ın işgali sırasında şehit olanlar başta olmak üzere, dünyanın dört bir yanında zulme uğrayanların acısını acımız kabul ediyor; dün gibi tazeliğini koruyan acıların bir daha yaşanmaması için vicdan sahibi herkesi sesini yükseltmeye, insanlık adına, adalet adına çaba göstermeye çağırıyoruz.”
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Niğde Organlarını bağışlayan Vali Çelik ve Emniyet Müdürü Özdemir’e teşekkür belgesi ’3-9 Kasım Organ Bağışı Haftası’ etkinlikleri çerçevesinde organlarını bağışlayan Niğde Valisi Cahit Çelik ve Niğde İl Emniyet Müdürü Adnan Özdemir’e Organ Nakil Birimi’nden teşekkür belgesi verildi. Niğde Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Dr. Öğr. Üyesi Yakup Çetinkaya ve Organ Nakil Birim Sorumlusu Hemşire Sevgi Gökçegöz, 3-9 Kasım Organ Bağışı Haftası’nda organlarını bağışlayarak organ bekleyen hastalara umut olan Vali Cahit Çelik ve İl Emniyet Müdürü Adnan Özdemir’i makamında ziyaret ederek, teşekkür belgesi takdim ettiler. 3-9 Kasım Organ Bağışı Haftası etkinlikleri çerçevesinde yapmış olduğu bağış ile organ bağışına duyarlılığı ve farkındalığı artırmak isteyen Vali Çelik, vatandaşları bir form doldurarak organlarını bağışlamaya davet etti. Türkiye’nin organ nakli faaliyetleri için yeterli donanıma, deneyimli nakil ekiplerine ve nakil merkezlerine sahip olduğunu söyleyen Niğde Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Dr. Öğr. Üyesi Yakup Çetinkaya; aşılması gereken en önemli sorunun bağış oranındaki yetersizlik olduğunu söyledi. "Her bağış yeni bir hayattır" diyen Çetinkaya; "Niğde Eğitim ve Araştırma Hastanesi olarak Organ Nakil Birimimizle organ bağışı yapmak isteyen vatandaşlarımıza hizmet vermekteyiz. Gelecek dönemler için ise yeni farklı alanlarda nakil hedeflerimizi gerçekleştirmek üzere çalışmalarımız devam etmektedir. Bağış varsa hayat vardır" ifadelerini kullandı.
Gaziantep Yaşlı adamın öldüğü feci kaza saniye saniye kamerada Gaziantep’te yaşlı adamın, geri manevra yapan işçi servisinin altında kalarak metrelerce sürükledikten öldüğü feci kaza anlarına ait güvenlik kamerası görüntüleri ortaya çıktı. Görüntülerde, yaşlı adamın servisin altında kalması ve sonrasında yaşanan panik anları saniye saniye yer aldı. Kaza, dün sabah saatlerinde Şehitkamil ilçesi Karşıyaka Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, sürücüsü öğrenilemeyen 27 S 0662 plakalı işçi servisi, sokakta geri manevra yaparken o sırada arkasında bulunan 70 yaşındaki İbrahim Taş’ı altına alarak metrelerce sürükledi. Metrelerce sürüklenerek işçi servisinin altında kalan Taş, hayatını kaybetti. Feci kaza anları saniye saniye kamerada Yaşlı adamın, geri manevra yapan işçi servisinin altında kalarak metrelerce sürükledikten öldüğü feci kaza anlarına ait güvenlik kamera görüntüleri ortaya çıktı. Görüntülerde, yaşlı adamın sokakta yavaş adımlarla yürürken geri manevra yapan servisin altında kalarak öldüğü anlar yer aldı. Görüntülerin devamında durumu fark eden çevredeki vatandaşın, ’ambulansı ara, hemen ambulansı ara’ diyerek seslenmesi ve servis sürücüsünün olay sonrası araçtan inerek korku ve endişeyle sağa sola kaçışması ise dikkat çekti. Servis sürücüsünün gözaltındaki işlemleri ve olayla ilgili soruşturmanın sürüdüğü öğrenildi.
Bilecik Bilecik’te bilet satışı yapılan etkinlik iptal oldu, paraları iade etmediler Bilecik’te 4 Mart günü yapılması planlanan Murat Övünç’ün sahne alacağı Kadınlar Matinesi iptal olunca paraları iade edilmeyen vatandaşlar isyan etti. 26 Ocak ayında Başaran Butik sponsorluğunda Bilecik’te bir düğün salonunda Murat Övünç’ün sahne aldığı Kadınlar Matinesine ilgi büyük olmuştu. Aynı firma o gün Mart ayı içinde bir daha Murat Övünç’ü Bilecik’e getireceğini duyurmuştu. Ardından 4 Mart 2024 günü aynı düğün salonunda yapılması planlanan Kadınlar Matinesi 2 gün kala iptal edildi. Ön sıra 400 TL arka sıralar 300 TL’den satılan biletlerden alan vatandaşlara 3 gün içinde paraları iade edileceği söylendi. Bu paralar iade edilmeyince yaklaşık 200 kişi mağduriyet yaşadı. "Yaklaşık 200 kişinin paraları bu şekilde alınarak mağdur edildi" Bunlardan biri Önder Özmen, eşine ön sıralardan 400 liralık bir bilet aldığını bunu da organizasyon yapan Zehra Büşra İ. adına havale yaptığı anlattı. Murat Övünç’ün sahne alacağı Kadınlar Matinesi’nin 2 gün önce iptal olduğu telefona gelen mesajla öğrendiğini söyleyen Özmen, "Bilecikte organizasyon düzenleyeceğiz diyerek insanlara rezervasyon yaptırıp etkinliğe iki gün kala iptal edildi. Paraları üç gün içinde iade edilecek denilip ardından telefonları engelleyerek bir nevi dolandırıcılık yapıldı. Yaklaşık 200 kişinin paraları bu şekilde alınarak mağdur edildi. Bu dolandırıcılık olayında düğün salonun hiç bir şekilde dahili yoktur. Biz hakkımızı sonuna kadar arayacağız" dedi.
Sivas Hiperbarik Oksijen Tedavi Ünitesi Hizmette Sivas Numune Hastanesi’nde Hiperbarik Oksijen Tedavi Ünitesi hizmete alındı. Birçok hastalığın tedavisinde kullanılabilen ünite ile Sivas ve çevre illere hizmet verilecek. Sivas Numune Hastanesi Sualtı Hekimliği ve Hiperbarik Tıp Uzmanı Dr. Soner Uludağ, hastanede hizmet sunmaya başlayan Hiperbarik Oksijen Tedavi Ünitesi ile ilgili bilgiler verdi. Uzm. Dr. Uludağ, “Bugünkü durumu ile Hiperbarik Oksijen Tedavisi bazı hastalıklarda birincil tedavi, bazı hastalıklarda da ihmal edilmemesi gereken önemde, hastalığın seyrini belirleyen, bu hastalıklara bağlı sakat kalma ve ölüm oranları üzerinde belirgin etkisi olan bir yardımcı tedavi metodudur” dedi. “Hiperbarik Oksijen Tedavisi oldukça önemlidir” Hiperbarik Oksijen Tedavisinin kullanım alanlarından ve hasta gruplarından bahseden Uzm. Dr. Soner Uludağ, “Hiperbarik Oksijen Tedavisi olarak adlandırdığımız Yüksek Basınçlı Oksijen Tedavisi vücutta oksijene olan ihtiyacın arttığı durumlarda kullanılmaktadır. Bu durumlar çok çeşitlilik göstermektedir. Bunlardan biri dalgıçlarda görülen vurgun hastalığının tedavisidir. Bundan öte bazı hastalıklar bulunmakta ki bunlarda da Hiperbarik Oksijen Tedavisi oldukça önemlidir. Örneğin şofben zehirlenmeleri veya soba zehirlenmeleri olarak bilinen, birçok kişinin sakat kalmasına hatta ölümüne de sebep olabilen acil bir durum olan Karbonmonoksit zehirlenmeleri gibi hastalıklarda Hiperbarik Oksijen Tedavisi neredeyse ana tedavi ajanı olarak etkilidir. Özellikle kış mevsiminde ilimizin de içerisinde olduğu bölgelerde yaygın olarak karşılaşılan bu acil durum göz önüne alındığında, merkezimizin açılmasının oldukça kritik bir öneme sahip olduğu görülmektedir. Bunun yayında Hiperbarik Oksijen Tedavisi’nin damar tıkanıklığı sebebi ile oluşan aniden gelişen görme ve işitme kaybı hastalarında da etkili olduğu bilinmektedir. Ani İşitme Kaybı ve Ani Görme Kaybı tanıları ile erken dönemde yönlendirilen hastalar Hiperbarik Oksijen ile acil tedavileri sayesinde şifa bulabilmektedir. Avasküler Nekroz gibi son dönemlerde yayın olarak karşılaşılan bazı kemik hastalıklarında da Hiperbarik Oksijen tedavisi etkili olarak kullanılmaktadır. Yine hastalar erken dönemde tedavi için yönlendirildiklerinde Hiperbarik Oksijen Tedavisi beslenemeyen, oksijensiz kalan veya damarı tıkanmış müdahele edilmezse ölecek olan kemik dokunun kurtarılmasında önemli bir role sahiptir. Yine bunların dışında oksijen varlığında üreyemeyen mikroorganizmaların sebep olduğu Gazlı Gangren gibi bazı ciddi seyreden hastalıklarda Hiperbarik Oksijen Tedavisi başarılı olarak kullanılmaktadır. Hiperbarik Oksijen Tedavisi Sualtı Hekimliği kapsamındaki uygulamaların dışında, Nekrotizan Yumuşak Doku İnfeksiyonları gibi bazı infeksiyon hastalıkları, Crush yaralanması, Kompartman Sendromu, çoklu travmalar, İyatrojenik Arteriyel Gaz Embolisi, Karbonmonoksit Zehirlenmesi, Ani Görme Kaybı, Ani İşitme Kaybı gibi acil durumlar, radyasyona bağlı doku hasarı ve çeşitli kronik yara problemleri Hiperbarik Tıbbın ilgi alanına giren hastalıklardan bazılarıdır” dedi. Hastanede yer alan Hiperbarik Oksijen Tedavi Ünitesi’nin Sivas için oldukça değerli olduğunu ifade eden Uzm. Dr. Uludağ, “Zaman içerisinde Hiperbarik Oksijen Tedavisinin yürütülen çalışmalar ile etkinliği kanıtlanmış hastalık sayısı giderek artmaktadır. Yine zaman içerisinde ülkemizdeki Hiperbarik Oksijen Tedavi merkezlerimiz giderek yaygınlaşmaktadır. Bu durum ele alındığında ilimizdeki merkezimizin açılması hastalarımızı tedavi ile buluşturmak açısından oldukça değerli olarak görülmektedir” dedi.