Manisa Özel 8 Eylül Hastanesi Dahiliye Uzmanı Dr. Kadir Aydın, diyabetli hastaların gebe kalmasında bir sorun olmadığını belirterek, “İleriki dönemlerde doğan bebekler daha kilolu olurlar. İleride diyabet gelişim riski yüksektir. Diyabet riskiyle doğar bebekler. İleriki dönemlerde yakın takip altında olmak gerekir ki diyabet gelişmesin” dedi.
Bilinen adıyla şeker hastalığı olan diyabet, vücudun yetersiz insülin üretmesi nedeniyle kan şekerlerinin yüksek seyretmesi sonucu ortaya çıkan bir hastalık. Sürekli takip altında olması gereken ve ilaç kullanması gereken hastalarda gebelik de belli riskleri beraberinde getiriyor. Özellikle diyabetli gebelerin yakın takipte tutulması gerektiğini belirten uzmanlar, yakın takip sonucu diyabetli hastaların da gebe kalabileceğini ve risklerin en aza indirilebileceğini belirtti. Manisa Özel 8 Eylül Hastanesi Dahiliye Uzmanı Dr. Kadir Aydın, diyabetli hastaların da hamile kalabileceğini belirterek, “Özellikle tabi ki genç anne adayları daha çok tip 1 olurlar. Tip 1’li gebeler tabi daha çok güvenle hamile kalabilirler. Ama bunun da sıkıntıları vardır. Yakın takip gerekir. İnsülin kullanıyorlar. Gebelikte diyabetin bazı riskleri vardır. Komplikasyonları vardır. Ölü doğum, anne ölümü gibi bazı komplikasyonları vardır. Çünkü hastalarda insülin kullanacağımız için bebeklerde hipoglisemi riski daha yüksektir. Bir de gebelik boyunca enfeksiyon riski yüksektir. İdrar yolu enfeksiyonu olsun, diğer sistemik enfeksiyonlar olsun daha yüksektir. Nasıl ki kadın doğum uzmanına düzenli kontrole gidiyorlarsa bir diyabetle ilgilenen kendi doktoruna, bir dahiliye uzmanına mutlaka sıkı takip altında olmaları lazım. Kan şekerlerinin belli bir düzende seyredilmesi gerekmesi lazım. Bu yüzden iyi bir diyetisyen, diyabet hemşiresi ve diyabeti takip edecek dahiliye ve endokrinoloji uzmanı tarafından takibi önemlidir” diye konuştu.
“Bebeklerde obezite ve diyabet gelişim riski yüksektir”
Diyabetli hastaların gebelik sonrasında bebeklerin daha büyük doğduğunu belirten Uzm. Dr. Aydın, “Tabi bebekler de makrozomi dediğimiz, yani bebekler daha büyük doğarlar. Ondan dolayı doğum travmaları olur. İleriki dönemlerde sıkıntılar gelişebilir. O yüzden sıkı takibi önemlidir. Ama gebe kalmalarında bir sorun yoktur. Gebelik esnasında bebekte hipoglisemik ataklar oluşabilir. Kan şekeri düşebilir. İnsülinden bebeğe de geçerek bebeğin kan şekerinin düşmesine sebep olabiliyor. Bazı kalp rahatsızlıkları yapabiliyor bebekte. Anne vücut sıvısının artmasına neden olabilir. Bu da yine gebelik komplikasyonlarını arttırır. Sık idrar yolları enfeksiyonuna, annede eklampsi dediğimiz bir tabloya bağlı olarak tansiyonunun düşük tehlikesi. İleriki dönemlerde doğan bebekler daha kilolu olurlar. İleride diyabet gelişim riski yüksektir. Diyabet riskiyle doğar bebekler. İleriki dönemlerde yakın takip altında olmak gerekir ki diyabet gelişmesin. Daha çok kilolu doğarlar. İleriki yaşlarında obezite ve diyabet gelişim riski yüksektir bu bebeklerde” şeklinde konuştu.
“Hastalık değil, yaşam tarzı”
Diyabetin hastalık olarak görülmemesi gerektiğini, yaşam tarzı olarak benimsenmesi gerektiğini vurgulayan Uzm. Dr. Aydın, “Diyabet zor bir hastalıktır. Ama diyabetle yaşamayı öğrenirseniz, diyabeti bir hastalık değil bir yaşam tarzı olarak kabul ederseniz ekibinizle beraber, doktorunuz, danışabileceğiniz bir diyetisyen ve diyabet hemşireniz olduktan sonra diyabetle yaşamak kolaydır. Sadece iyice öğrenmemiz gerekiyor. Hayat tarzımızı değiştireceğiz. Fiziksel aktivitemizi arttıracağız. Beslenme tarzımızı değiştireceğiz ve tabi ki düzenli aralıklarla doktorumuza mutlaka görüşeceğiz ki kan, idrar tahlili, göz muayenesi yaparak biz bu hastalığı normal rutin işlerimizde takip edeceğiz ifadelerini kullandı.
