GENEL - 24 Haziran 2017 Cumartesi 10:55

(Özel Haber) E-ticaret yaygınlaştı, mağazalar vitrine dönüştü

A
A
A
(Özel Haber) E-ticaret yaygınlaştı, mağazalar vitrine dönüştü

E-ticaretin yaygınlaşmasıyla birlikte sektörde yaşanan olumsuzlukları açıklayan Bilişim Uzmanı Şener Kul, "İnsanlar artık ayakkabı alırken de iki tane farklı numara alıp hangisi olursa diğerini iade ediyordu.

E-ticaretin yaygınlaşmasıyla birlikte sektörde yaşanan olumsuzlukları açıklayan Bilişim Uzmanı Şener Kul, "İnsanlar artık ayakkabı alırken de iki tane farklı numara alıp hangisi olursa diğerini iade ediyordu. Çünkü internette de 14 gün boyunca şartsız koşulsuz iade etme süreciniz var. O yüzden bu tarz sebepler de ciddi zararlara uğrattığını düşünüyorum" dedi.


Dünya çapında internetin gerek mobilde gerekse evlerde yaygınlaşmasıyla birlikte e-ticaret sektörü de gelişiyor. İnternetin yaygınlaşmaya başladığı 1990’lı yılların sonlarında doğan e-ticaret hem insanların mağazalara gitmeden evlerinden ve ya mobil uygulamalarla bulundukları her yerden alışveriş yapmalarına imkan sağlarken, aynı zamanda da binlerce çeşit ürünü bulabiliyor. Türkiye’de de önemli bir konuma gelen e-ticaret neredeyse insanların alışveriş yaptığı tek mecra haline geldi. Türkiye’de bir yandan e-ticaret sektörü önemli ölçüde gelişirken, bazı e-ticaret firmalarının kapanış duyurusu da sektörde büyük yankı uyandırdı. Sektörün öncü firmalarının kapanış duyurularıyla birlikte Türkiye’de e-ticarette sıkıntıların yaşandığı soruları akıllara geldi.



"İnternette fotoğrafı olan ürünü satarsınız"


İlkserver Bilişim Uzmanı Şener Kul, e-ticaret sektöründe yaşananları anlattı. E-ticarette binlerce ürün stoklamak zorunda olunmamasının büyük bir avantaj olduğunu söyleyen Kul, "Tedarik firmaları size binlerce ürünü stoklamanızı gerektirmiyor. Bir entegrasyon apileri dediğimiz apileri aldığınız takdirde sağlık bir şekilde binlerce ürünü web sitenizde barındırabiliyorsunuz. E-ticaretin başlangıcında her ürünü stoklayacağınız gibi bir durum yok. Çünkü çok büyük e-ticaret siteleri de aslında elinde stokta bulundurmayan ürünleri de satabiliyor. Tedarik sürecinden geçiyor. Bunu da müşterisine bildiriyor. O yüzden fiziki dükkanlara baktığımızda mağazada bulundurmadığınız bir ürünü satamazsınız. Fakat internette fotoğrafı olan ürünü satarsınız" dedi.



"Lojistik hatalar ciddi zararlara sebep olabiliyor"


E-ticaret sektöründe yaşanan olumsuzlukları açıklayan Kul, sektör için kapanan bazı firmaların el değiştirdikten sonra satış rakamlarında düşüş yaşandığına dikkat çekti. Firmaların el değiştirdikten sonra profesyonel yönetimin devam etmemesi durumunda kapanmaya kadar gidebilecek sorunlara yol açabildiğini söyleyen Kul, lojistikte yaşanan bazı hataların da ciddi zararlara neden olabildiğini belirtti. İnternette insanların bazı ürünleri alırken benzerinden bir adet daha aldığını ve beğenmediği ürünü iade ettiği yönünde söylentilerin dolaştığını belirten Kul, bu tip durumların lojistikte büyük zararlara yol açtığını ve bu tip durumlarla karşılaşmamak için bir takım koruyucu önlemler alınması gerektiğini söyledi. Kul, "Devredilmeden önce profesyonel yönetim bunu ciddi bir şekilde yönetip ve kazancını her yıl arttırarak yaparken, devredildikten sonra bunun düşüyor olması ve hemen akabinde de kapanıyor olması sanırım orada yönetimsel zaaflardan dolayı olabilir. Tabi bunun yanında sektörel rekabetin de etkisi olabilir. Çünkü her gün artıyor. Lojistikte yapılan hatalar olabilir. İnsanlar artık ayakkabı alırken de iki tane farklı numara alıp hangisi olursa diğerini iade ediyordu. Çünkü internette de 14 gün boyunca şartsız koşulsuz iade etme süreciniz var. O yüzden bu tarz sebepler de ciddi zararlara uğrattığını düşünüyorum" diye konuştu.



"E-ticaret sektöründe daha çetin bir rekabet var"


E-ticaret sektöründe fiziki mağazalara göre daha çetin rekabetin olduğunu sözlerine ekleyen Kul, "E-ticaret sektöründe daha çetin bir rekabet var. Çok büyük kitlelere ulaşıyorsunuz. Fiziki mecralarda ulaşabileceğiniz kitle sayısı bulunduğunuz lokasyona bağlıyken e-ticaret firmasında Türkiye’nin her ilinden ve ya dünyanın her yerinden rağbet görebilirsiniz. O yüzden rekabet internet ortamında, yazılı ve görsel medyalarda her yerde yapılabiliyor. Ama internetteki rekabet daha fazla. Orada bir de rakamsal istatistikler çok önemli. Karşılaştırmalar çok önemli. Fiziki bir mağazaya gittiğinizde başka markalarla kıyaslamayı o anda yapamazsınız. Ama bir internet sitesine girdiğinizde bu karşılaştırmaları anlık olarak çok kolay bir şekilde ucuz mu?, pahalı mı?, daha iyisi mi, daha kötüsü mü, daha altı mı, daha üstü mü gibi bir çok kıyaslamalar olabiliyor. Bunlar da rekabeti etkiliyor" dedi.



"E-ticaret yeni internet projelerinin doğmasına sebep oluyor"


E-ticaret sektöründeki gelişmelerle birlikte internette benzer ürünlerin karşılaştırmalarını yapan web sitelerinin de ortaya çıkmasına sebep oldu. E-ticaret gibi internet projelerinin farklı fikirleri doğurduğunu söyleyen Kul, "E-ticaret firmaları hep başka fikirlerin doğmasına sebep olur. E-ticaret mağazalarının gelişmesiyle birlikte yeni internet projeleri, fikirleri ortaya çıktı. Karşılaştırma siteleri ortaya çıktı. Bir ürünü yazsanız da e-ticaret sitelerindeki rakamsal değerlerini ve özelliklerini karşılaştıran, sadece bu hizmeti veren internet siteleri çıktı. Bu da haliyle işleri daha da kolaylaştırıyor" diye konuştu.



Fiziki mağazalar vitrine dönüştü


E-ticaretin gelişmesiyle birlikte insanların artık fiziki mağazalara giderek sadece ürünü denediklerini ancak sanal mağazadan fiyat araştırması yaparak satın aldığını söyleyen Kul, "İnsanlar artık fiziki mağazalara gitse dahi markasını, modelini ve ya bedenini belirledikten sonra yine arayışı internet sitelerinden yapıyor. Bu da aslında internetteki alışverişin artmasına sebep oluyor. Kafasındaki bütün soru işaretlerini aslında markaların mağazalarında bakıp, kontrol edip, giyip deneyip ya da detaylı sorularını bir beyaz eşyaysa ya da bir teknolojik aletse sorup oradaki fiyatı alıp daha sonra internet mağazalarında bunun daha ucuzunu, daha uygununu istediği şartlarda, istediği beden, boy, numara ve ya özelliklerde bulmasına sebep oluyor" dedi.


Türkiye’de faaliyet gösteren bazı e-ticaret firmalarının yabancı firmalara satışıyla birlikte ülkeye döviz girişi olduğunu ve e-ticaret projelerinin farklı internet projelerini doğurduğunu hatırlatan Kul, e-ticaretin hem devlet kanalıyla hem de sivil toplum kuruluşları kanalıyla da desteklenmesi gerektiğini belirtti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Aksaray’da nefes kesen polis-hırsız kovalamacası kamerada Aksaray’da inşaat malzemesi deposunu soyan hırsızlar ile polis arasındaki kovalamaca film sahnelerini aratmadı. Elektrikli motosikletle kaçan hırsızlar bir süre sonra motosikletin aküsünün bitmesiyle bu kez de yaya olarak kaçmaya başladı. Gecenin sessizliğini siren seslerine bıraktığı kovalamacada hırsız kardeşler yarım saat süren takip sonucu yakalanırken, nefes nefese kalan şüphelilerden biri yere yatırılıp ters kelepçe yapıldığı esnada polis memurlarına “Kalbim var” diyerek yardım istedi. Olay, gece yarısı Tacin Mahallesi’nde bulunan bir inşaat malzemesi deposunda yaşandı. Edinilen bilgiye göre, depodan oksijen bariyerli yerden ısıtma borusu çalan 2 hırsız, çaldıkları boru paketlerini beraberinde getirdikleri 3 tekerlekli elektrikli motosiklete yükledi. Hırsızlık esnasında çevrede bulunan bir vatandaş durumu fark ederek hemen 112 Acil Çağrı Merkezine ihbarında bulundu. İhbar üzerine olay yerine polis ekipleri sevk edildi. Kısa sürede belirtilen adrese intikal eden ekipler 2 şahsı depodan hırsızlık yaparken suçüstü kıstırdı. Polisleri görünce neye uğradıklarını şaşıran 2 hırsız deponun duvarından atlayarak bahçe dışındaki boruları yükledikleri elektrikli motosiklete binerek kaçmaya başladı. Şahısların kaçması üzerine polis ekipleri telsizden anons ederek diğer ekiplere kaçış istikameti hakkında bilgi verdi. Ekiplerin hırsızların peşine düşmesiyle gecenin sessizliği siren sesleriyle yankılandı. Polis ve hırsızlar arasında yaşanan kovalamaca ise film sahnelerini aratmadı. Bir süre elektrikli motosikletle kaçan hırsızlar kaçarken çaldıkları boruları da motosikletin kasasından aşağıya attı. Polis ekiplerinin bölgeyi abluka aldığı kovalamacada motosikletin aküsünün bitmesi üzerine hırsızlar bu kez de motosikleti bırakıp yaya olarak kaçmaya başladı. Taşpazar Mahallesi’nde ara sokaklara ve apartmanların bahçesine girerek izlerini kaybettirmeye çalışan S.Ç. (21) ve U.Ç. (34) isimli 2 kardeş çok geçmeden yakalandı. Yüzüstü yere yatırılarak ters kelepçe yapılan nefes nefese kalan hırsızlardan S.Ç. ekiplerin ters kelepçe taktığı esnada “Kalbim var” diyerek yardım istedi. Yüzüstü yatırılarak kelepçelenen 2 kardeş gözaltına alınarak polis aracına bindirildi. Şahıslar sorgulanmak üzere İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesine götürülürken çaldığı yaklaşık 150 bin TL değerindeki malzemeler sahibine teslim edildi. Olayla ilgili Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından tahkikat başlatıldı.
Sakarya Para vermeyen annesini benzin dökerek yakan şahıs tutuklandı Sakarya’nın Akyazı ilçesinde para istediği annesinden ret cevabı aldıktan sonra benzin dökerek kendisini ve annesini ateşe veren şahıs tutuklanarak cezaevine gönderildi. Elleri sargıda adliyeye sevk edilen şahsın, kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” ifadeleri de dikkatlerden kaçmadı. Korkunç olay, 18 Nisan Perşembe günü Akyazı ilçesi Erdoğdu Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, geçtiğimiz hafta annesi M.Y.’den (64) geçtiğimiz hafta bir miktar para alan ve tekrar isteyince ret cevabı ile karşılaşan Ö.Y. (42) öfkelendi. Ö.Y., maddi ve ailevi sorunları iddiası ile benzin dökerek annesi ve kendisini yaktı. Durumun haber verilmesi üzerine bölgeye jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İlk müdahalesi olay yerinde yapılan talihsiz kadın, ilk olarak Akyazı İlçe Devlet Hastanesi’ne buradan da Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Vücudunda 2 ve 3’üncü derece yanıklar oluşan ve hayati tehlikesi bulunan M.Y., buradaki müdahalelerinin ardından Kocaeli Şehir Hastanesi Yanık Ünitesi’ne sevk edildi. Elleri sargılı şekilde adliyeye sevk edilen şahıs tutuklandı Her iki elinde de yanıklar oluşan şüpheli Ö.Y. ise olaydan kısa bir süre sonra yakalanarak ilçe jandarma komutanlığına götürüldü. Şahıs, burada tamamlanan işlemlerinin ardından elleri sargılı bir şekilde adliyeye sevk edildi. Ö.Y.’nin kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” cevabını vermesi ve ‘Pişman mısınız?’ sorusunu ise yanıtsız bırakması dikkatlerden kaçmadı. Adliyeye sevk edilen Ö.Y., tutuklanarak cezaevine gönderilirken, hastanede tedavi gören M.Y.’nin hayati tehlikesinin devam ettiği öğrenildi.
İstanbul Freni tutmayan otomobil, 14 aracı biçti Ümraniye’de frenlerinin tutmaması sonucu kontrolden çıkan otomobil park halindeki 14 araca çarptı. Olay saat 21.45 sıralarında Ümraniye Armağanevler Mahallesi 23 Nisan Caddesi’nde meydana geldi. Frenleri tutmayan 34 DGK 750 plakalı Fiat marka ticari araç, seyir halindeyken Range Rover marka araca çarptı. Çarpışma sonucu lastiği fırlayan 34 DGK 750 plakalı hızını alamayıp 14 araca çarparak durabildi. Kazada şans eseri ölen yada yaralanan olmazken otomobillerde maddi hasar meydan geldi. Kazayı yapan sürücünün araçtan indikten sonra şok halinde olduğunu gören vatandaşların araması sonucu olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Maddi hasar meydana gelen bazı araçlar çekici yardımıyla götürülürken, kaza sonrası cadde polis kontrolünde trafiğe açıldı. Öte yandan kaza sonrası sürücü ifade için karakola götürüldü. Kazayı gören Zafer Karagül, "Bu yol tehlikeli. Yukarıdan gelen araba geldiği zaman bu aşağıdan yukarı araba çıkamıyor. Bu yolu tek yola çevirdikleri zaman veyahut yan yolla açtıkları zaman sıkıntı biraz azalabilir. Birkaç defa çöp kamyonu viraj alamadığı için oraya yuvarlandı. Gene bu dört yol ağzında 3-4 kere kazalar oldu. ’Ne oldu?’ freni tutmayan araba vura vura aşağı indi. Allah’tan büyük bir kazaya engel oldu" dedi. Başka görgü tanığı Serdar Burak Eker, "Doblo sürücüsü var bizim yaşlarımızda 2 tane çocuk, çok hızlı geliyorlar. Yerler de ıslak olduğu için hakimiyetini kaybetmiş. Önde bir panelvan vardı, ona sürttü. Sonra otomobile çarptı. Sonra jeep kurtulayım derken ona ön sağ kafasından çarptı. Sonra park halindeki araçlara çarparak tır dorsesinin orada durdu. Zaten Doblo’nun tekeri orada kaldı, kıvılcımlar falan çıkıyordu. Çocuk büyük ihtimalle şoktan dolayı sarhoş zannedildi, linç ettiler çocuğu. Polis geldi kaldırdı, ifade vermeye götürdüler. Kaldırıma çıkan araçlar oldu baya büyük maddi hasarlı kaza ama can kaybı yok. Ben 20 yaşındayım çocuk da benim yaşlarımda bir şey ama şoktan dolayı konuşamıyordu. Öyle üzüldüm kendisine" ifadelerini kullandı.