GENEL - 13 Eylül 2018 Perşembe 11:04

Üniversiteli gençler, Türk pilotlara yerli simülatör geliştirdi

A
A
A
Üniversiteli gençler, Türk pilotlara yerli simülatör geliştirdi

Türkiye’nin son dönemde savunma ve silah teknolojilerinde yapmış olduğu yerli üretim atağına destek veren üniversite öğrencileri, Türk pilotlar için yerli simülatör geliştirdi.

Türkiye’nin son dönemde savunma ve silah teknolojilerinde yapmış olduğu yerli üretim atağına destek veren üniversite öğrencileri, Türk pilotlar için yerli simülatör geliştirdi. Her yıl milyonlarca dolar verilerek, yurt dışından ihraç edilen simülatörlerin yerini, daha donanımlı ve kullanışlı Türk yapımı simülatör alacak.


Manisa Celal Bayar Üniversitesi (MCBÜ) öğrencileri, Teknoloji Geliştirme Bölgesi (TEKNOKENT) bünyesinde geliştirdikleri ’Yeni nesil askeri simülatör’ projesiyle Türkiye’nin son dönemde milli savunma ve silah teknolojilerinde yapmış olduğu yerli üretim atağına destek verdi. MCBÜ’nün Türkmenistanlı öğrencisi Nobat Geldimammedov ile Ayşe Ertaş, 3 buçuk yıldır üzerinde çalıştıkları ’Yeni nesil askeri simülatör’ projesini basına tanıttı. Geldimammedov ile Ertaş’ın geliştirdikleri simülatör, başta askeri uçaklar olmak üzere tüm hava araçlarının pilot eğitimlerinde kullanılabilecek şekilde tasarlandı. Öğrenciler, geliştirme süreci devam eden simülatöre F35 savaş uçağı ve ATAK helikopterlerinin özelliklerini entegre etme çalışmalarını sürdürüyor. Maliyeti, piyasada bulunan ithal simülatörlere göre çok daha uygun olan yerli simülatörün en büyük özelliği ise tüm hava araçlarının tek simülatörde toplanabilmesi ve ithal ikamelerinin aksine hareket kabiliyetine sahip olarak tasarlanması.


Projeleri hakkında bilgi veren Manisa CBÜ öğrencisi Ayşe Ertaş, geliştirdikleri simülatörde sanal gerçeklik ile artırılmış gerçekliği bir arada kullanarak tasarladıklarını belirterek, “Projemiz ‘Yeni nesil askeri simülatör’ diye geçiyor. Sanal ve artırılmış gerçekliği bir arada kullanıyoruz. En önemli özelliklerinden biri de bu. Kullandığımız ortamda tamamen dünyanın hava koşulları ve şartlarını sağlayabilecek bir ortam. Simülatörlerde en önemli özellikte gerçek bir ortamı yaşatabilmek. Türkiye’nin içinde bulunduğu koşullardan dolayı fazla maliyeti azaltmak için projeyi hazırladık. Çünkü giden maliyetin çok fazla olduğunu biliyoruz. Aynı zamanda askerimize de, vatanımıza da en iyi eğitimi göstermek istiyoruz. Geliştirme aşamasındayız. Geliştirmeye de devam edeceğiz" diye konuştu.


6 sene önce Türkiye’ye gelerek MCBÜ’de öğrenimini tamamlayan yüksek lisans öğrencisi Türkmenistanlı öğrenci Nobat Geldimammedov, milli savunmaya katkı sağlamak adına böyle bir proje geliştirdiklerini söyledi. Geldimammedov, şöyle devam etti:


"Buradaki amacımız bütün uçan araçların hepsini tek bir simülatör üzerine toplamak. Burada da sanal gerçeklik ile arttırılmış gerçekliği kullanıyoruz. Sanal gerçeklik ile istediğimiz aracın kokpitini oluşturuyoruz. Artırılmış gerçeklikle de insanların sanal ortamda oluşturulan araçlarla etkileşimi sağlanıyor. Amacımız Türkiye’ye yurt dışından milyonlarca lira para harcanarak alınan simülatörleri Türkiye’nin içinde üreterek, onlardan kat kat daha iyi olmasını sağlamak. Hedefimiz 3 yıl içerisinde tamamlamak, kullanıma sunmaktır."



“Bizim hedefimiz tüm hava araçlarını tek simülatörde toplamak”


Geliştirdikleri simülatörün her uçağın kendi manevrasına göre şekillendirdiklerini kaydeden Geldimammedov, "Mekanik aksamı üzerine çalışmamız bir buçuk yıl önce TEKNOKENT’in destekleri ile başladı. 3 yıldır yazılım üzerinde çalışıyorum. Faaliyete geçmesi ve portatifin ortaya çıkması 1 buçuk yıl oldu. Proje sadece savaş uçaklarını değil, sivil uçakları da kapsıyor. Simülatör her uçağın kendi manevrasına göre hareket ediyor. F16 ve F35’in simülatörlerini yapıyoruz. Çalışma şekli ve manevraları farklı. Pilot kendini F16 içerisinde sanıyor. F16 kullandığını hissediyor. Bunun da avantajı var. Tek simülatörün fiyatına birçok simülatör alıyorsunuz. Bununla savaş ve sivil havacılığın tüm hava araçlarını kullanabilir. Şu an hepsi tek simülatör üzerinde çalışıyor. ATAK helikopter çalışmalarına başladık. ATAK helikopterinin içine entegre etmek istiyoruz. Bunları tamamladıktan sonra amacımız kara araçlarını da bitirmek. Başta simülatörü hazırlarken bütün sistemi destekleyecek şekilde hazırladık. İzmir’de gördüğümüz bir simülatörde yetkililerden aldığımız bilgiye göre 5 milyon dolar gibi bir fiyatı vardı. Bahsettiğimiz simülatörde eğitim uçağının simülatörüydü. F16 veya F35’in simülatörü değil. Bizim hedefimiz tüm hava araçlarını tek simülatörde toplamak. Maliyeti de azaltacak kullanımı da kolay. Aynı anda pilota hissiyatı da vermek. Şu anda piyasada kullanılan simülatörlerin çoğunda hareket kabiliyeti yok. Sabit duran kokpitin üzerinde deneme yapıyorlar” şeklinde konuştu.


MCBÜ Teknoloji Geliştirme Bölgesi (TEKNOKENT) Genel Müdürü Prof Dr. Hüseyin Aktaş ise geliştirdikleri simülatörün savunma sanayisinde hizmet vermesi için herhangi bir engel bulunmadığını söyledi. Aktaş, şöyle konuştu:


"Uçuş simülatörü projesi aslında öğrencilerimizin bize ilk geldiğinde profesyonel manada bir yapıya kavuşturmayı hedeflemişlerdi. İlk önce bunun pratik sonuçlarının alınması açısından gerçek dünya koşullarında hizmet vermeye yatkın olmasına rağmen bunu ticarileştirme açısından aslında biraz daha eğlence tarzı düşünerek üzerinde çalışmalarını istemiştim. Bu proje maliyet bağlamında baktığımızda dünyada emsallerine göre kıyaslanamayacak bir öneme sahiptir. Bunun gerçek manada savunma sanayine hizmet vermesi içinde herhangi bir engel yoktur. Bu konuda sertifikasyon ve diğer meselelere bağlı bunun da zamana ihtiyacı söz konusudur”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Reklam Kurulu, aldatıcı reklamlar ve haksız ticari uygulamalar için 3,5 ayda 94 milyon TL ceza kesti Reklam Kurulu’nun 16 Nisan 2024 tarihinde gerçekleştirilen 344 sayılı toplantısında, tüketicileri aldatan, yanıltan, tecrübe ve bilgi eksikliklerini istismar eden reklamlar ile haksız ticari uygulamalar incelendi. Toplantıda görüşülen 161 adet dosyadan 139’u mevzuata aykırı bulunurken, söz konusu reklam ve ticari uygulamalar hakkında durdurma cezası ile birlikte toplam 28 milyon 884 bin 143 lira idari para cezası uygulanmasına karar verildi. Ticaret Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, Reklam Kurulu, yılın ilk 3,5 ayında toplam 639 adet dosya hakkında görüş ve değerlendirmelerde bulundu. Aldatıcı reklam veya haksız ticari uygulama olduğu tespit edilen 554 adet dosya hakkında durdurma cezasının yanı sıra, toplam 94 milyon 139 bin 110 lira idari para cezası uygulanmasına karar verildi. Son toplantının gündem konusunu tüketicileri yanıltan indirimli satış reklamları oluşturdu Açıklamada, çok sayıda üründe çeşitli oranlarda indirimlerin yapılacağının ilan edildiği indirimli satış kampanyalarının, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de çokça tercih edilen bir pazarlama yöntemi olduğuna dikkat çekilerek çeşitli ürünlere uygun şartlarda ulaşabilmeye imkan sağlayan çevrimiçi alışveriş kanallarının yaygınlaşmasıyla birlikte indirim kampanyalarının sıklaştığı ve çeşitlendiği, bununla beraber çeşitli tüketici mağduriyetlerinin de arttığı gözlemlendiği vurgulanarak, "Bu çerçevede, yakından takip edilen tüketicileri aldatan, yanıltan, gerçekte olduğundan daha fazla indirim yapılıyormuş algısı oluşturulan indirimli satış reklamları ve uygulamaları hakkında incelemelere devam edildi. Nisan ayı kurul gündeminde görüşülerek karara bağlanan dosyalarla birlikte yılın ilk dört ayında Reklam Kurulu tarafından 51 adet indirimli satış dosyası hakkında durdurma cezası ve toplam 11 milyon 457 bin 805 lira idari para cezası uygulanmasına karar verildi" denildi.
İstanbul Define paylaşımı konusunda anlaşmazlık yaşadıkları şahsı öldüren 5 sanıklı davada 1 sanığa 23 yıl hapis cezası Eyüpsultan’da define paylaşımı konusunda anlaşmazlık yaşadıkları Abdullah Koşar’ı plan yaparak çağırdıkları evde silahla öldürdükleri iddia edilen 5 sanığın yargılandığı davada karar çıktı. Mahkeme, 1 sanığı 23 yıl hapis cezasına çarptırırken, diğer 4 sanığın ise beraatına hükmetti. Eyüpsultan’da 19 Haziran 2022’de iddiaya göre 5 kişi, define paylaşımı konusunda anlaşmazlık yaşadıkları Abdullah Koşar’ı (39) öldürmeyi planladı. Bunun üzerine Koşar’ı, inşaat işleri bahanesiyle 5 şüpheliden biri olan Aslan İ.’nin evine çağırdılar. Şüpheli Aslan İ.’nin evine gelen Koşar, daha sonra silahla 3 yerinden şüpheli Aslan İ. tarafından vurularak hayatını kaybetti. ‘’Namussuzluğun bedeli budur’’ notu bulundu Konuya ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede ise ölen Koşar’ın cesedinin yanında ‘namussuzluğun bedeli budur’ yazılı not olduğu, şüpheli Aslan İ.’nin ifadesinde ise eşine tecavüz etmesi gerekçesiyle olayı gerçekleştirdiğini söylediği belirtildi ancak şüpheli Aslan İ.’nin aynı zamanda eşi olan diğer şüpheli Semanur İ. ile Koşar’ın herhangi bir telefon görüşmesinin olmadığı, cep telefonları üzerinde yapılan bilirkişi incelemesinde herhangi bir irtibatlarının bulunmadığı ve Koşar’ın, eşine tecavüz ettiğine dair delil elde edilemeyerek olayın define paylaşımı konusunda yaşanan anlaşmazlık sonucu gerçekleştiği kanaatine varıldığı aktarıldı. Hazırlanan iddianamede, şüpheliler Aslan İ., Erdal İ., Nedim İ. ve Semanur İ.’nin ‘tasarlayarak kasten öldürme’ suçundan ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması talep edildi. Şüphelilerden Aslan İ.’nin ayrıca ‘ruhsatsız silah bulundurma’ suçundan da 1 yıldan 3 yıla kadar hapsi talep edilen iddianamede, şüpheli İlhan A.’nın ise ‘suçluyu kayırma’ suçundan 6 aydan 5 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istendi. Hazırlanan iddianamenin kabul edilmesiyle dava açıldı. İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen karar duruşmasında ise tutuklu sanık Aslan İ. ile 3 tutuksuz sanık hazır bulundu. Duruşmaya öldürülen Abdullah Koşar’ın babası Muhammed Şefik Koşar ve tarafların avukatları da katıldı. ‘’Tarihi eser yüzünden planlayarak eve çağırıp öldürdüler oğlumu’’ Duruşmada Abdullah Koşar’ın babası Muhammed Şefik Koşar, oğlunun sanıklar tarafından tasarlanarak öldürüldüğünü belirttiği beyanında “Gencecik oğlumu öldürdüler. Tarihi eser yüzünden planlayarak eve çağırıp öldürdüler oğlumu. Sanıktan şikayetçiyim. Cezalandırılmasını istiyorum” ifadelerini kullandı. “Öldürme niyetim olsaydı ormana gider, onu yakar ve yurt dışına kaçardım” Duruşmada savunma yapan sanık Aslan İ., ‘’Tasarlayarak suç işlemiş olsaydım bu suçu evimde, çocuğumun gözünün önünde yapmazdım. Benim Abdullah Koşar’ı öldürme niyetim olsaydı ormana gider, onu yakar ve yurt dışına kaçardım. Ben Abdullah’ın yanına ‘onca iyiliğe rağmen bana bunu neden yaptın’ diye sormaya gittim. Abdullah’ın yanında silah olabileceğini düşündüğüm için üzerime geldiği an beni vuracak sandım” şeklinde konuştu. “Beni evlatlarımla sınadılar” Son sözü sorulan sanık Aslan İ. mahkemede, “Adaletinize inanıyorum. Beraatımı talep ediyorum” şeklinde konuştu. Diğer tutuksuz sanıklar ise son sözlerinde mahkeme heyetinden beraatlarını talep ettiler. 23 yıl hapis cezasına çarptırıldı Duruşmada kararını açıklayan mahkeme, sanık Aslan İ.’yi ‘tasarlayarak kasten öldürme’ suçundan önce ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı. Sanığın eylemini haksız tahrik altında işlediğini belirten heyet, bu gerekçeyle bu cezayı 22 yıl hapis cezasına çevirdi. Sanık ayrıca ‘ruhsatsız silah bulundurma’ suçundan da 1 yıl hapis cezasıyla cezalandırıldı. Toplamda 23 yıl hapis cezasına çarptırılan sanığın tutukluluk halinin de devamına hükmedildi. 4 sanığa beraat Mahkemeye heyeti, sanıklar Erdal İ., Nedim İ., Semanur İ. ve İlhan A. hakkında ise üzerlerine atılı suçu işlediklerine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği gerekçesiyle ayrı ayrı beraatlarına karar verdi.
Antalya 15 metrelik uçurumdan uçtular, hayatlarını ağaç kurtardı Antalya’da yaklaşık 15 metrelik yükseklikten uçarak bir ağacın üzerine düşen otomobildeki karı koca emekli öğretmen, itfaiye ekiplerinin film gibi operasyonuyla kurtarıldı.Kaza, saat 19.30 sıralarında Kepez ilçesi Antalya Bulvarı üzerindeki seyir terası olarak bilinen noktada yaşandı. Alınan bilgiye göre, Hasan T. (68) idaresindeki 60 HF 563 plakalı otomobil, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu önce demir bariyerlere çarptı ardından yaklaşık 15 metre yükseklikteki uçurumdan bir ağacın üzerine oradan da toprak zemine düştü. Kazayı gören vatandaşlar, araçta bulunan sürücü ile eşi Gülseren T.’yi (68) araçtan çıkardılar. Durumun 112 Acil Çağrı Merkezine bildirilmesinin ardından olay yerine itfaiye, sağlık ekipleri ve polis sevk edildi.Hastanede tedavi altına alındılarBelirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, kaşık sedyeye alıp halat yardımıyla yukarı çıkardı. Çifi, ambulansla kaldırıldıkları Antalya Şehir Hastanesinde tedavi altına alındı. Çiftin bilinçlerinin yerinde olduğu öğrenildi. Hurdaya dönen araç ise vinç yardımıyla bulunduğu noktadan alındı."Ağaç olmasaydı muhtemelen ölürlerdi"Kazanın görgü tanıklarından Burak Ürün, "Araba fren sıkarken aşağıya uçtuğunu gördüm. O anda yardıma gidip yaralıları çıkarmaya çalıştım. O ağaç olmasaydı araba aşağı yuvarlanacaktı. Ağaç sayesinde kurtuldular" dedi.Yaralı çifti araçtan çıkarmaya yardım eden bir vatandaş da, "Teyzeyle amcayı çıkardık sonrasında ambulans ekibi ile itfaiye ekibi geldi. Sedye ile buradan çıkarmak 2,5 saat sürdü. 5 metre ileriden uçmuş olsalardı muhtemelen ölürlerdi. Çünkü onları kurtaran ağaç oldu" diye konuştu.