KÜLTÜR SANAT - 05 Mayıs 2018 Cumartesi 00:41

4. Uluslararası Mardin Bienali’ne yoğun ilgi

A
A
A
4. Uluslararası Mardin Bienali’ne yoğun ilgi

Mardin’de 4’üncüsü düzenlenen Mardin Bienali’ne sanatçıların ve sanatseverlerin ilgisi yoğun oldu.

Mardin’de 4’üncüsü düzenlenen Mardin Bienali’ne sanatçıların ve sanatseverlerin ilgisi yoğun oldu. Bu yıl "Sözden Öte" teması ile sanatseverle buluşan Bienale 18’i yabancı 50 sanatçı katılım sağlıyor. 4 Mayıs – 4 Haziran tarihleri arasında Mardin’in çeşitli tarihi ve turistlik yerlerinde yapılacak olan sanat buluşmalarının ilki Mor Efram Manastırı’nda gerçekleştirildi.


Mardin Sinema Derneği’nin ev sahipliğinde "Sözden Öte" temasıyla Mor Efram Manastırı’nda başlayan Bienale, birçok ülkeden sanatçılar katılım sağlayarak Mardin’de gerçekleşen sanat günlerine eserleri ile destek veriyor. Bu yıl 4’üncüsü düzenlenen Bienalin direktörlüğünü Döne Otyam, küratörlüğünü Fırat Arapoğlu, Nazlı Gürlek ve Derya Yücel yapıyor.


Bienalin açılış programında konuşan Mehmet Sait Tunç Mardin Sinema Derneğinin 2008 yılında kurulduğunu belirterek “Derneğimiz Mardin’in ulusal ve uluslararası birçok etkinliğinin ev sahipliğini üstlenmiştir. 3. ve 4. Mardin Bienalinin ev sahibi olmaktan çok mutluyuz” diye konuştu.


Mardin Sinema Derneği Genel Sekteri ve Mardin Bienali Genel Koordinatörü Hakan Irmak, kitlesel bir fonlama ile etkinliğin gerçekleştirilmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirerek katılımcılara teşekkür etti.


“Mardin’de sanat günleri”


“Bu sene 10. yılımıza doğru yaklaşıyoruz ve 4. Bienalimiz” diyen Bienal Direktörü Döne Otyam, “4 Haziran’a kadar Bienal devam edecek. Sizin de bildiğiniz gibi ‘Sözden Öte’ bu sene ki konseptimiz. Fırat Arapoğlu, Nazlı Gürlek ve Derya Yücel’in koordinatörlüğünde yapıldı. Son derece heyecanlıyım. Çünkü bu 4. Bienalimiz 10 yıldır büyük bir emekle bu işi yapıyoruz. Bunca kalabalık, otellerde ve uçaklarda yer bulunmaması ve uluslararası Bienaller derneğinin bizi kabul etmeleri artık zannediyorum özetliyor bu işi” dedi.


Açılış konuşmalarının ardından sanatseverler tarihi doku Mor Efrem Manastırı içinde sanatsal çalışmaları gezerek keyifli dakikalar geçirirken Mardin Ovası’nı ve sanat eserlerini fotoğrafladı.


Ulusal ve uluslararası sanatçılara Mardin ev sahipliği yapıyor


“18’i yabancı 50 sanatçının eserleri 4 Haziran’a kadar Alman Karargahı, Mor Efram Manastırı, Meryem Ana Kilisesi, Yıldız Hamamı, Mardin Müzesi başta olmak üzere tarihi mekanlarda ve çarşılarda yer alacak. Bienal kapsamında, bakış, beden ve sınırlar kavramlarını ele alan çalışmalara yer verecek olan sanatçılar ise şöyle:


“Albena Baeva, Ali Emir Tapan, Ana Mendieta, Aslı Bostancı, Aydın Teker, Bilge Alkor, CANAN, Cengiz Tekin, Ceren Oran&Burcu Yılmaz, Chaw Ei Thein, Chris Burden, Çağrı Saray, Didem Erbaş, Eda Aslan, Emre Zeytinoğlu, Fırat Bingöl, Gizem Aksu, Guy Ben-Ner, Hasan Pehlevan, Huo Rf, İhsan Oturmak, İnsel İnal, İpek Duben, Janis Rafa, John Gerrard, Julian Stallabrass, Ken Friedman, Lewis Hine, Leyla Postalcıoğlu, Iliko Zautashvili, Magali Duzant, Mahmut Celayir, Maria Papadimitrou, MERKEZKAÇ, Metin Çelik, Mustafa Avcı, Mürsel Argunağa, Nasan Tur, Özlem Altın, Parastou Forouhar, Pelesiyer, Ramize Erer, Romina Meriç, Sara Kostic, Senem Gökçe Oğultekin, Serkan Taycan, Seyhun Topuz, Simon Faithfull, Taner Ceylan, Youssef Nabil”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Öğretim Üyesi Dr. Furkan Polat: "İsrail’in ABD’siz İran’a savaş açması mümkün değil" İran ve İsrail krizinin daha da tırmanarak bir savaş çıkmasının kısa vadede mümkün olmadığını belirten Bursa Teknik Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Furkan Polat, "İsrail’in ABD’siz İran’a savaş açması mümkün değil. İsrail, Amerika’nın bölgeye dahil olarak İran’a yönelik bir operasyon yapılma taraftarı. İran tarafından yapılan açıklamalara bakıldığında ise net bir biçimde İsrail’e doğrudan savaşmak gibi bir niyeti yok. Bu aşamada her iki devletin de karşılık geri adım atarak krizi sonlandırmasını bekliyoruz" dedi. Orta Doğu’da yaşananları değerlendiren Bursa Teknik Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Furkan Polat, "Orta Doğu son dönemlerde yine ciddi krizlerle karşı karşıya gelmiş durumda. Özellikle İran ile İsrail arasındaki kriz, kronikleşmiş bir hal almaya başladı. Bu tür rekabetlerde aktörlerin karşısına üç farklı seçenek çıkar. Birincisi aktörlerden biri karşı tarafa blöf yapar, karşı taraf ise geri adım atarak bir saygınlık veya stratejik kayıp yaşamakla birlikte krizin son bulmasına imkan tanır. İkinci seçenekte ise, aktörler karşılıklı olarak bir geri adım atma durumu tercih ederler, bu durumda da kriz kendiliğinden son bulur. Son olarak üçüncüsünde ise, aktörler mevcut pozisyonlarından taviz vermezler. Daha sert adımlar atmaya başlarlar. Bu da kaçınılmaz olarak aktörler arasında bir savaşa yola açarlar" dedi. "İran ve İsrail krizi, daha da tırmanarak bir savaşa yol açması kısa vadede mümkün değil" Bu 3 senaryo üzerinden İran-İsrail ilişkisini değerlendiren Öğretim Üyesi Dr. Furkan Polat, "İran ve İsrail arasındaki ilişkilerde ilk senaryonun gerçekleşmeyeceğini çok net bir şekilde söyleyebiliriz. Her iki tarafta geri adım atma niyetinde değil. Bunu hem İsrail’in Şam’daki büyükelçilik saldırısında gördük. Hem de İran’ın İsrail’e misilleme olarak insansız hava araçları ve balistik füzelerini kullanarak yaptığı saldırıda net bir biçimde gördük. Dolayısıyla iki tarafta geri adım atma niyetinde değil. İkinci seçeneği bir tarafa bırakacak olursak, üçüncü seçenekteki gibi tarafların krizi daha da tırmandırarak bir savaşa yol açması ise kısa vadede mümkün olmayacak gibi görünüyor" ifadelerine yer verdi. "İsrail’in ABD’siz İran’a savaş açması mümkün değil" İran tarafından yapılan açıklamalara bakıldığında İran’ın net bir biçimde İsrail’e doğrudan savaşmak gibi bir niyetinin olmadığını belirten Polat, "Diğer taraftan İsrail ise İran ile savaşma konusunda o kadar isteksiz değil. Ancak bunun da bazı şartları var. İsrail, Amerika’nın bölgeye dahil olarak İran’a yönelik bir operasyon yapılma taraftarıdır. Ancak ABD cephesine bakıldığında ise hem bu yıl içerisinde yapılması planlanan seçimlerin başkan üzerindeki baskısı, hem de Amerika’nın uzun yıllardır yaklaşık 15 yıldır Orta Doğu’ya doğrudan angaje olmamak gibi bir stratejik yaklaşımı söz konusudur. Bu opsiyonu da kısa vadede pek mümkün kılmıyor. Dolayısıyla önümüzde tek bir seçenek kalıyor. Bu aşamada aktörlerin krizi yavaş yavaş iki tarafın da geri adım atarak sonlandırmasını bekliyoruz. Mevcut durumda bu senaryonun gerçekleşme ihtimalini yüksek görüyorum. Özellikle İran ile İsrail arasındaki kriz kronikleşmeye başladı diyebiliriz" dedi. "Türkiye, Orta Doğu’da mümkün mertebe krizlerin barışçıl bir biçimde çözümlenmesini arzuluyor" Türkiye’nin, 7 Ekim’den beri bölgesel krizlerin artık bir noktada durması gerektiği yönünde bir politika benimsemiş durumda olduğunu ifade eden Polat, "Malum, son 15 yıldır Orta Doğu’da yoğun bir rekabet söz konusu bölgesel aktörler arasında. Buna bir de devlet dışı silahlı aktörler ve başarısız devletler eklenmiş durumdadır. Dolayısıyla Orta Doğu, 2000 yıllarının başından 2010 yıllarına kadar olan kısmen istikrarlı dönemini özlemiş durumdadır. Dolayısıyla Türkiye, ne İran-İsrail arasında, ne de İsrail-Hamas arasında böyle bir çatışmanın devamlılığı yönünde bir politika arzulamıyor. Türkiye, Orta Doğu’da mümkün mertebe krizlerin barışçıl bir biçimde çözümlenmesini arzuluyor. Bu çerçevede de girişimlerini sürdürüyor. Türkiye’nin kendi çıkarları açısından da bu oldukça önemli. Aksi takdirde, çeşitli insani krizler, terör örgütlerinin yeniden palazlanması gibi veya başarısız devletlerin ortaya çıkması gibi Türkiye’nin güvenliğini yanından ilgilendiren başka kriz alanları ortaya çıkıyor. Dolayısıyla Türkiye, bu tür krizlerin daha barışçıl yollarla çözümü için mücadele ediyor" şeklinde konuştu.
Van Van-Bahçesaray kara yolunda çalışmalar devam ediyor Van’da çığ riski nedeniyle 119 gün önce kapalı tutulan Van-Bahçesaray kara yolunun ulaşıma açılması için çalışmalar devam ediyor. Van’da 22 Aralık 2023 tarihinde yağan kar yağışı ile birlikte düşen çığlar sonucu Van-Bahçesaray yolu ulaşıma kapandı. Yapılan çalışmalar sonucu yol 29 Aralık 2023 tarihinde ulaşıma açıldı. Ulaşıma açılan yol araç trafiğine açılmadan önce Van İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü bünyesinde oluşturulan Çığ Tehlikesini Belirleme ve İzleme Komisyonu` üyelerinin bölgede yaptığı inceleme sonucu çığ riski devam ettiği için yol araç trafiğine açılmadı. İlerleyen günlerde etkili olan kar yağışı ve birçok noktaya düşen çığlardan dolayı yol yeniden ulaşıma kapandı. “Van-Bahçesaray yolu 119 gündür kapalı” Yaklaşık 119 gündür çığ tehlikesinde dolayı kapalı tutulan Van-Bahçesaray karayolu, Karayolları 11. Bölge Müdürlüğü Görentaş Şantiye ekipleri, Ramazan bayramı sonra bölgede çalışma başlattı. Kar kalınlığının yer yer 5 metreyi bulduğu bölgede, ekipler çığ riskine karşı büyük titizlikle çalışmalarını yürütülüyor. Çalışmalar 2020 yılında ilki 4 Şubat, ikincisi ise 5 Şubat’ta meydana gelen çığ faciasında 11 jandarma, 9 güvenlik korucusu olmak üzere 42 kişi hayatını kaybettiği bölgede yürütülüyor. Yolun kapalı olmasından dolayı aynı bölgeye yine büyük bir çığ düştü. Yolun kapalı olmasından dolayı olumsuz bir durum yaşanmadı. Ekipler yoğun bir mesai harcayarak yola düşen çığları açarak çalışmalarını sürdürüyor.