EĞİTİM - 22 Kasım 2017 Çarşamba 13:31

Artuklu Üniversitesi telkari sanatını tanıttı

A
A
A
Artuklu Üniversitesi telkari sanatını tanıttı

İstanbul Lütfi Kırdar Kongre Merkezinde, Ekonomi Bakanlığı ve Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) ortak işbirliğinde gerçekleştirilen Türkiye Tasarım Haftasına Mardin Artuklu Üniversitesi de katıldı.

İstanbul Lütfi Kırdar Kongre Merkezinde, Ekonomi Bakanlığı ve Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) ortak işbirliğinde gerçekleştirilen Türkiye Tasarım Haftasına Mardin Artuklu Üniversitesi de katıldı.


Endüstriyel tasarım, moda, görsel iletişim tasarımı, mimari tasarım gibi birçok alanda dünyaca ünlü isimlerin katıldığı; yerli ve yabancı tasarım ofislerinin, sanatçıların, üniversitelerin, tasarım okullarının ve tasarım platformlarına ait sergilerin yer aldığı “Türkiye Tasarım Haftası Etkinlikleri” kapsamında çok sayıda panel ve konferans düzenlendi. Tasarım Haftasına özel hazırlanmış enstalasyonların da yer aldığı etkinliklere Mardin Artuklu Üniversitesi’nden Midyat Meslek Yüksekokulu Müdürü Tarık Demir, MYO telkari ustası Murat Aslan, kuyumculuk ve takı tasarımı programı ikinci sınıf öğrencileri Mehmet Tahir Düzenli, Yılmaz Bozkurt ve Fehmi Arslan katıldı.


Tasarım Haftası etkinliklerine Mardin Artuklu Üniversitesi adına katılım sağladıklarını ifade eden Tarık Demir, altın ve gümüş takıda değişik süsleme ve desenlerle Midyat yöresine ait gümüş işleme sanatı olan telkarinin tanıtılmasında bu tür etkinliklerin çok önemli olduğunu söyledi. Demir, “Bu yıl bize ayrılan stand alanı geçen senekinden çok farklıydı. Üniversitelere ayrılan küçük standların yerine büyük markaların yer aldığı büyük stand alanında yer verildi. Bunun sebebi telkarinin nasıl yapıldığını canlı performans sergileyerek anlatmaktı. Küçük büyük, genç yaşlı her yaştan insan standımıza büyük ilgi gösterdi. Ustamız ve öğrencilerimizin masasına oturarak telkarinin hikayesine tanıklık ettiler. Bunun yanında standımızı ziyaret eden profesyonel tasarımcılar öğrencilerimize yeni fikirler verdiler. Ziyaretçilerin büyük beğenisini kazanan Midyat telkarisi Türkiye Tasarım Haftasına ayrı bir renk kattı” dedi.


Yüzyıllara dayanan telkari sanatının akademya çatısı altında korunmaya alınması ve telkari eserlerini üretecek maharetli öğrencilerin yetiştirilmesi amacıyla Kuyumculuk ve Takı Tasarım Programının açılmasına öncülük yapan Mardin Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Ağırakça’ya teşekkür eden Demir, “Bu organizasyon, telkari ustası ve telkari öğrencilerimiz için de verimli geçti. Böylesine bir etkinlik sayesinde yeni ufuklar kazanarak yaptıkları işin ne kadar da önemli olduğunu yakinen müşahede ettiler” diye konuştu.


Tasarım ile tüm endüstrileri buluşturmak amacı ile yola çıkan ve bu yıl ikincisi düzenlenen Türkiye Tasarım Haftasında yerli ve yabancı 103 konuşmacı yer alırken, 52 tasarım ofisi ve bireysel tasarımcılarla 14 atölyede sergileri ve özel hazırlanan enstalasyonları ile etkinlikte yer alma fırsatı buldu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Depremzede vatandaşlar TOKİ konutlarına taşındılar HATAY (İHA) – Depremin vurduğu Hatay’ın Payas ilçesinde yapımı tamamlanan TOKİ konutlarına taşınan afetzede Abik ailesi, yeni yuvalarında yaşamanın heyecanını hissediyorlar. Asrın felaketinde Hatay’da 25 bine yakın insan vefat etmiş, on binlerce konut yerle bir olmuştu. Deprem sonrası bölgenin yeniden ayağa kalkması için çalışmalara kısa sürede başlanmıştı. TOKİ tarafından yapımına geçtiğimiz yıl depremin hemen ardından başlanan afet konutları, hak sahiplerine teslim edilmeye başlanmıştı. Payas ilçesinde çevre düzenlemeleri tamamlanan konutlarda vatandaşlar yaşamaya başladı. Afet konutlarının ilk sakinlerinden olan Abik ailesi, yeni evlerinin heyecanını yaşıyorlar. Depremzede Hatice Abik, "Yeni evime yerleşerek ilk gün kurban kestim ve ailemi ağırladım. Devletimizden, milletimizden Allah razı olsun" dedi. "Allah’a çok şükür hamdolsun yapanlardan, emeği geçenlerden" 83 yaşındaki Mustafa Abik, yeni yuvasında emeği olanlara teşekkürlerini dile getirerek, "Allah o günleri göstermesin gerçekten çok büyük bir felaket oldu. Evlerimiz böyle gitti geldi. Merdivenin bütün şeyleri yere düştü. Kontrole gelip ağır hasarlı bu binanın yıkılması lazım sonra geldiler yıktılar. Allah’a çok şükür hamdolsun yapanlardan emeği geçenlerden. Devletimizden Allah razı olsun gerçekten. Büyük bir mükafat bu bizim için Allah razı olsun" dedi. "Yerleşince hemen gittim bayramın birinci günü, kurban aldım geldim kestirdim" Evine bayramın birinci günü yerleştiğini ve ardından kurban kestiğini dile getiren 70 yaşındaki Hatice Abik, "Gece sahura kalktık, oturduk ancak bir gürültüyle mübarek geldi. Kapıya zor kalkıp gittim, kapıdan tutundum. Kapıdan tutundum böyle elimi vura vura elim kırılmış başka yerde bitmiş, sabahtan kalktım elim böyle şişmiş. Takside kaldık 2-3 gece, takside kaldık sonra oğlan geldi bizi Ankara’dan aldı gitti. Ankara’ya götürdü, 1 ay orada kaldık. Hamdolsun Allah’a binlerce şükürler olsun yüce Mevla’ma. Devletimizden, milletimizden ya Rabbim yapanlardan Allah razı olsun. Yerleşince hemen gittim bayramın birinci günü, kurban aldım geldim kestirdim. Yemek yaptım çoluğu çocuk hepsini çağırdım, bayramın 1. günü hepsine burada yedirdim. Belki 50 kişi erkek, 25 kişi de kadın vardı. Memnun oldum Allah razı olsun oğlum, yapanlardan, edenlerden, emeğe geçenlerden Allah razı olsun hepsinden de” ifadelerini kullandı.
İstanbul Taksim’de test sürüşüne çıkan akülü nostaljik tramvaya vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi Taksim ve İstiklal Caddesi’nin simgelerinden biri olan tramvayın yerine yapılan akülü nostaljik tramvay test sürüşüne çıktı. Vatandaşlar akülü tramvaya yoğun ilgi gösterdi. Beyoğlu’nda 1990 yılından beri Taksim - Tünel arasında hizmet veren nostaljik tramvaylar yerine kullanılacak akülü nostaljik tramvay test sürüşüne çıktı. Sabah saatlerinde başlayan test sürüşü sefer saati bitene kadar devam etti. Yeni akülü tramvayın, elektrik telleriyle teması bulunan eski tramvayların yerini alacağı öğrenildi. Akülü nostaljik tramvay test sürüşünde vatandaşlar tarafından yoğun ilgi gördü. Yenilenen nostaljik tramvayın ilk yolcularından olan Hayri Taş, “Güzel olmuş, eskisi güzeldi ama bu daha güzel, orijinal olmuş. Etrafı kapalı olmuş, gerçekten güzel. Değişime uymak zorundayız, değişiklik her zaman iyidir. Gerçekten çok güzel olmuş, Beyoğlu’na yakışmış” dedi. Akülü nostaljik tramvayı beğenmediğini belirten Mahmut Genç, “Nostaljik tramvayı birçok sefer kullandım. Bu şekilde akülüye geçmesi belki eski formundan birazcık değişiklik, inovatif olmuş olabilir. Ama bazı şeylerin orijinal formunda kalması gerekiyor. Çevreci falan ama üstten o tellerin gidiyor olmasını takip etmek de garip bir heyecan katıyordu. Biraz da böyle binelim bakalım nasıl olacak. Trenin yeni formunda ön tarafta insanların ayaklarını koyup asılabilecekleri yerleri kaldırmışlar. Keza kapıların oradaki merdivenleri de kapatmışlar. Bu bence hoş bir şey değil. Çünkü bu birazcık aslında bu tramvayın kültürüne ait olan bir şeydi. Ben defalarca kez burada sallanarak Şişhane’ye inmişimdir, Şişhane’den Taksim tarafına çıkmışlığım var. Aslında akbil kullanan birisiyim ama bunun keyfi bambaşka oluyordu. Bunu kaldırıyor olmaları bence tamamıyla kültürü yok etti. Çünkü insanlar burada sadece tramvayın fotoğrafını çekmiyorlardı, buraya asılan insanların da fotoğraflarını çekiyordu. Bu belki birazcık tehlikeli tarafları kesinlikle var bunun ama bazı şeyler simgeseldir. Bu simgesel şeylere dokunmak birazcık orijinalliği yine bozan şeylerden birisi. Ben bunu kesinlikle hiç beğenmedim, hiç hoşlanmadım buraya insanların tutunabilecekleri yerlerin yapılmasını yeniden istiyorum” diye konuştu.
Erzurum Tortum ekşi pestili artık coğrafi işaretli Ülkemizde coğrafi işaretli ürün çeşitliliğinde Gaziantep ve Konya’dan sonra en çok ürüne sahip olan Erzurum’da Tortum ekşi pestili de TÜRKPATENT tarafından tescillendi. Tortum Belediyesi tarafından 2022 yılında mahreç işareti almak için TÜRKPANET kurumuna başvurusu yapılan Tortum ekşi pestili, Erzurum’un 55’inci coğrafi işaretli ürünü oldu. Erzurum’un Tortum ilçesine ait kızılcıklar özenle seçilerek marmelat haline getiriliyor. Daha sonra bu marmelat pestil şeklinde serilerek kurutuluyor ve ekşi kızılcık pestili elde ediliyor. Geleneksel üretim şekli bozulmadan üretilen ve tamamen doğal yöntemlerle hazırlanıyor. Tortum ekşi pestilinde şeker ve renklendirici bulunmuyor. Sadece su ve kızılcık kullanılıyor Tortum ekşi pestili, doğal olarak yetişen kızılcık meyvesi ve içme suyu kullanılarak Tortum ilçesinde üretiliyor. Tadı ekşi, rengi parlak kırmızı olan Tortum ekşi pestili endüstriyel ve geleneksel olmak üzere iki şekilde üretiliyor. Tortum ekşi pestilinin üretiminde, genel pestil üretimlerinden farklı olarak, nişasta, un, şeker, fındık veya ceviz kullanılmıyor. Şeker ilavesi yapılmadığı için de kızılcık meyvesinin verdiği ekşi tada sahip olup coğrafi sınırda “ekşi pestili” olarak adlandırılıyor. Tortum ekşi pestilinin geçmişi eskiye dayanıyor. Tortum ilçesinin mutfak kültüründe önemli bir yere sahip ve ilave bileşen içermeyen, sadece kızılcık meyvesi kullanılarak üretilmesi coğrafi sınıra özgü olmasını sağlıyor.