ASAYİŞ - 17 Temmuz 2018 Salı 17:26

Din görevlilerine dini istismar eden terör örgütlerine yönelik seminer

A
A
A
Din görevlilerine dini istismar eden terör örgütlerine yönelik seminer

Mardin Müftülüğü ve Mardin İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü Bilgilendirme ve Önleme Faaliyetleri Büro Amirliği ekipleri kentte görev yapan din görevlilerine dini istismar eden terör örgütlerine karşı ’Terörü hep birlikte durdurabiliriz’ projesi kapsamında konferans verdi.

Mardin Müftülüğü ve Mardin İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü Bilgilendirme ve Önleme Faaliyetleri Büro Amirliği ekipleri kentte görev yapan din görevlilerine dini istismar eden terör örgütlerine karşı ’Terörü hep birlikte durdurabiliriz’ projesi kapsamında konferans verdi.


İçişleri Bakanlığı tarafından başlatılan çalışma kapsamında 81 ilde yürütülen bilgilendirme konferanslarının Mardin ayağında yaklaşık bin din görevlisinin bilgilendirilmesi hedefleniyor. İlki Mardin Müftülük binasında Artuklu ilçesinde görev yapan din görevlilerini kapsayan seminerde Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü (TEM) Bilgilendirme ve Önleme Faaliyetleri Büro Amirliğinde görevli Polis Memuru Davut Kartalkaya, Döndü Polatyılmaz, Salman Oktay din görevlilerine DEAŞ, FETÖ, Hizbullah, PKK ve PYD’nin dini istismar ederek nasıl örgüt mensubu kazandıkları anlatıldı.


Konferansta DEAŞ terör örgütünün dini istismar ederek kendilerince oluşturdukları söylemler, nasıl canlı bomba eylemcisi olacağına da değinildi. Öte yandan PKK terör örgütünün ele başı Abdullah Öcalan’ın İslam dini hakkında yaptığı İslam’dan uzak açıklamalara da değinilerek özellikle İslam’ı savunuyor gibi gözükerek sonradan verilen eğitimlerde tuzağa düşürdükleri genç çocuk ve eylemcileri dinden nasıl uzaklaştırıldığı anlatıldı.


Polis Memuru Döndü Polatyılmaz konferansta TEM Bilgilendirme ve Önleme Faaliyetleri Büro Amirliğinin görev kapsamı alanının terör örgütlerinin eleman kazanma alanlarını engellemek ve kırsal alandaki terör örgütlerinin teslim olmalarını sağlamak, eğitim ve sosyal faaliyetler gerçekleştirmek olduğunu ifade etti. Konferansta terör örgütlerinin en çok din istismarı gerçekleştirerek militan topladığının altı çizildi.



"Cennete gitmekle kandırılıyorlar"


Konferansta en son 2016 yılında Fethullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) darbe girişimi de sinevizyondan din görevlilerine aktarılarak terör örgütlerinin çocuk, yaşlı, sivil, genç dinlemediği de ifade edildi. Terör örgütlerinin militan kazanmada iki yöntem kullandığı belirtilerek, sosyal ve psikolojik yöntemler kullanılarak tutumlarda, algı ve bilinçaltı operasyonlar ile akrabalık, etnik köken, aile faktörleri gibi yöntemleri kullandığına değinildi. DEAŞ terör örgütünün bir mensubunu intihar saldırısı öncesi hazırlığında bunları cennete gitmekle kandırıldığının videosu da din görevlileri ile paylaşıldı.


Polis Memuru Salman Oktay ise sunumunda Türkiye’de faaliyet gösteren terör örgütlerine değindi. Dini istismar ederek ülkemizde faaliyet gösteren dini terör örgütlerinin DEAŞ, Hizbullah, El Kaide, PKK, PYD ve FETÖ olduğunu belirten Oktay, Kur’an-ı Kerim’i saptırarak bilinçaltına inerek faaliyet yürütmeye çalıştıklarını anlattı. Oktay, özelikle sosyal medya aracının daha fazla kullanıldığını ve ülkemizde askere gitmenin, oy kullanmanın, imamın arkasında namaz kılmanın küfür olduğunu iddia ederek kendi şeriat yasalarına dayanan bir devlet kurulmasını hedeflediklerini dile getirdi.



PKK’nın dinle dalga geçmesi


PKK terör örgütünün din ve namazla dalga geçmesi de din görevlilerine anlatılarak dini istismar ederek nasıl militan topladıkları ve bilinçaltında oluşturulmaya çalışan algıya da yer verildi. PKK’nın yapılan araştırmalarda Zerdüştlüğü koymaya çalıştığı belirtilerek, Öcalan’ın bulunduğu yerlerde ayinler yapıldığının da tespit edildiği detaylı bir şekilde din adamlarına anlatıldı. PKK’nın Almanya merkezli Kürdistan İslam topluluğu kurarak 2000’lı yıllar sonrası bir yapılanma içine girdiği belirtilen konferansta, 2010 yılında demokratik özerklik projesini hayata geçirmek için KCK’nın içinde bulunduğu Demokratik Toplum bünyesinde inanç komisyonu yapısını teşkil ettiği ve bu yapı ile dini alandaki çalışmaları yürütmeye başladığı hakkında detaylı bilgiler aktarıldı.



PKK örgütünün elebaşı Öcalan’ın İslam dinine bakış açısı ve sömürüsüne değinildi


Terör örgütünün elebaşı olan Abdullah Öcalan’ın dine bakış açısına da yer verilen konferansta Öcalan’ın dile getirdiği ve dine karşı net tavır sergilediği hakaretamiz şu cümlelere yer verildi:


"Yukarıda Tanrı olsaydı, beni yine yanlış yola sevk edecekti. Allah da Kürtler için değildir, Kürtleri şaşırtıyor. Kürtlerin Allah’ı da onları yanlış yola sevk ediyor. Bunun için ben kendi kendimin tanrısıyım. Namazın kendisi de genel anlamda bir tiyatrodur. Kızlarımız, kadınlarımız, annelerimiz çocukça ve ahmakça hareket ediyor. Onlar, Kürdistan’ın çağ dışı toplum etkilerini taşıyor. Düşmanın toplumumuza empoze etmiş olduğu karanlık toplumsal özellikleri değer yargısı olarak anılıyor. Kadınlarımız, açıkça söylüyorum dinin etkisinde kalarak pasifleşmiştir. Bu nedenle de kadın militanlarımız gittikçe azalmaktadır. Sadece kızlarımızı değil erkeklerimizi de engellemek istemektedirler. PKK’ya katılırsan hakkımı helal etmem demektedir. Ne hakkı var, aptal kadın. Bırak oğlunu, bırak kızını gelsin. Kadınlarımız, analarımız Kürdistan davasına ihanet etmiştir. Bizim din ile ilişkimiz yok. Halkımız tanrıdan, ideolojiden kopmalıdır. Ben çok uğraştım sonunda tanrıdan koptum. Tanrıyı aştım. Böylece Abdullah Öcalan olabildim. İslam kadınımıza bir şey vermemiştir. Bunun yerine sosyalist ahlakı koyacağız”.


Konferansın sonunda din görevlilerine büyük görev düştüğü belirtilerek dinin doğru anlatılarak bu örgütlerin üye kazanmasının engellenmesi gerektiği ve dini istismar eden örgütlere özellikle din adamlarının doğru bilgileri camilerde anlatması gerektiğine vurgu yapıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Kızılay Başkanı Hatay’da depremzedelerle iftar sofrasında buluştu Kızılay Başkanı Prof. Dr. Fatma Meriç Yılmaz, Hatay Güzelburç’taki Kızılay Yaşam Merkezi’nde depremzedelerle iftar sofrasında bir araya geldi. Ramazan ayının yardımlaşma ruhunu öne çıkaran Yılmaz, son depremzede yuvasına kavuşana kadar desteklerinin süreceğini belirtti. Deprem bölgesinde ilk günden itibaren varlığını hissettiren Türk Kızılay’ı Ramazan ayında da afetzede vatandaşları unutmuyor. Kızılay Başkanı Prof. Dr. Fatma Meriç Yılmaz, Hatay’ın Güzelburç bölgesinde bulunan Kızılay Yaşam Merkezi konteyner kentinde vatandaşlarla iftar sofrasında bir araya geldi. "Hatay’da son depremzede yuvasına kavuşup, yastığa başını huzurla koyana kadar biz buradaki vatandaşlarımızın, kardeşlerimizin ellerini bırakmayacağız" Ramazan ayının; rahmet, bereket, yardımlaşma ve iyilik ayı olduğunu belirten Kızılay Başkanı Prof. Dr. Fatma Meriç Yılmaz, "Biz bugün burada zor günleri birlikte atlatmaya çalışıyoruz. Türk Kızılay’ı olarak her zaman söylediğimiz bir konu var; son depremzede yuvasına kavuşup, yastığa başını huzurla koyana kadar biz buradaki vatandaşlarımızın, kardeşlerimizin ellerini bırakmayacağız. Ramazan ayındayız, Ramazan ayı; rahmet, bereket, yardımlaşma ve iyilik ayı ama aynı zamanda Ramazan ayı sevdiklerimizle bir araya gelme ve bir sofranın etrafında buluşma ayı. O nedenle biz bugün burada Hatay’da kardeşlerimizle bir ekmeği bölüşeceğiz, beraber iftarımızı açacağız. Birbirimizi dinleyerek bu zor günleri atlatmak adına bir aşama daha ilerlemiş olacağız. Ben zor günlerin geçeceğine inanıyorum. Son 1 sene de gördüğümüz şu ki herkes tünelin ucundaki ışığı görmüş durumda bu da zor günlerin geçeceğine inancı pekiştiriyor. Bu günlerde biz halkımızla bir arada olmaya devam edeceğiz. Tekrar herkesin Ramazanı hayırlı olsun" şeklinde konuştu.
Ağrı Ağrı İl Emniyet Müdürlüğü, Mahalli İdareler seçimleri için hazır 31 Mart 2024 Mahalli İdareler seçimlerine sayılı günler kala Ağrı İl Emniyet Müdürlüğü, seçim tedbirleri ve güvenlik çalışmaları ile alakalı toplandı. Ağrı İl Emniyet Müdürü Yılmaz İpar başkanlığında İl Emniyet Müdür Yardımcıları ve ilgili Birim Amirlerinin katılımıyla gerçekleştirilen toplantıda, seçimlerde alınacak tedbirler detaylı şekilde ele alındı. Oy kullanılacak okullarda görev yapacak personelin belirlenmesi ve gerçekleştirilecek güvenlik uygulamaları hakkında bilgi sunumları yapıldı. Toplantının ardından açıklamada bulunan Ağrı İl Emniyet Müdürü Yılmaz İpar, 31 Mart 2024 Mahalli İdareler seçimlerine hazır olduklarını vurguladı. İpar, "Ağrı’da huzurlu ve güvenli bir seçim ortamı sağlamak için tüm imkanlarımızı seferber ediyoruz. Seçim boyunca tüm sandıklar ve oy kullanma yerleri 7/24 emniyet güçlerimiz tarafından korunacak" dedi. İpar, şunları kaydetti: "Seçimlerde herhangi bir provokasyona ve yasa dışı faaliyete izin vermeyeceğiz. Vatandaşlarımız oy kullanırken rahat ve huzurlu bir ortamda oy kullanabilecekler. Tüm hemşehrilerimizden de seçimlere demokratik olgunluk içinde katılmalarını ve herhangi bir olumsuzluğa mahal vermemelerini rica ediyoruz." Ağrı İl Emniyet Müdürlüğü, 31 Mart 2024 Mahalli İdareler seçimlerinin huzur ve güven içinde tamamlanması için tüm imkanlarını seferber etmeye devam edeceğini bildirdi.
İstanbul Bakan Tunç: "Mehmet Selim Kiraz’a sıkılan kurşun Türkiye’ye sıkılan kurşundu, adalete, hukuka sıkılan kurşundu" Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz anısına düzenlenen iftar programında hakim ve savcılarla bir araya gelen Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Mehmet Selim Kiraz’a sıkılan kurşun Türkiye’ye sıkılan kurşundu. Ona sıkılan kurşun adalete, hukuka sıkılan kurşundu. Hakim ve savcılarımız, yargı mensuplarımız şehidimizin emanetine sahip çıkma noktasında hep beraber mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz” dedi. Çağlayan’da 2015 yılında İstanbul Adalet Sarayı’ndaki makam odasında DHKP-C’li teröristlerce şehit edilen Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz anısına Haliç Kongre Merkezi’nde iftar yemeği düzenlendi. İftar programına Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Şaban Yılmaz, bakan yardımcıları, HSK üyeleri ve İstanbul’da görev yapan 500 hakim ve savcı katıldı. Şehit Savcı Mehmet Selim Kiraz anısına tertip edilen iftar yemeğindeki konuşmasına Selim Kiraz’ı yad ederek başlayan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Bugün şehidimiz Mehmet Selim Kiraz’ın şehadete ulaşmasının 9. yıldönümü münasebetiyle İstanbul Adliyesi’ndeydik. Bir anma programı gerçekleştirdik, onu dualarla yad ettik. Terörle mücadelemizdeki kararlılığımızdan taviz vermeden yolumuza devam edeceğiz. Ona sıkılan kurşun Türkiye’ye sıkılan kurşundu. Ona sıkılan kurşun adalete, hukuka sıkılan kurşundu. Hakim ve savcılarımız, yargı mensuplarımız şehidimizin emanetine sahip çıkma noktasında hep beraber mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. Adaletin tecellisi hususunda hem fiziksel kapasite hem yargı reformları gerçekleştirildiğini belirten Tunç, “Sizler kürsüde adaletin tecellisi için fedakarca çalışıyorsunuz. İstanbul’daki yargı hizmetlerinin aksamadan devam etmesi, adaletin tecellisi ve sizlere destek olma noktasında gerek Adalet Bakanlığımız gerekse Hakimler ve Savcılar Kurulu olarak yoğun bir çalışma içerisindeyiz. Fiziki mekanların teknoloji ile donatılması önemli. Ama kürsüde görev yapan insan unsuru, adaletin tecellisi noktasında sizlerin gayretleri her şeyden daha önemli. Kıymetli yargı mensuplarımız, ülkemiz 22 yıldan bu yana güvenilir adalet sisteminin tesisi bakımında önemli mesafe kat etti. Fiziki mekanların, kapasitenin artırılması konusunda önemli mesafe aldık. Müstakil adliye sarayları bakımından bakıldığı zaman, 500 bin metrekare kapalı alandan bugün 6 milyon metrekare kapalı alana çıktık. Sadece fiziki kapasite yargı teşkilatımızın, güvenilir bir yargı sisteminin tesisi bakımından elbette yeterli değil. İyi ve ihtiyaca cevap veren bir mevzuatın olması gerekiyor. Dolayısıyla bu konuda da temel kanunlarımızı çağın ihtiyaçlarına uygun hale getirdik. Hukuk fakültelerinde kontenjanın azaltılıp kalitenin yükseltilmesi, hukuk fakültesi mezunlarının hukuk mesleklerine giriş sınavlarını kazandıktan sonra hakim, savcılık sınavlarına katılabilmesi, avukatlık stajına başlayabilmesi 2024’ten itibaren uygulamaya geçecek. Hem savunmayı güçlendireceğine hem de hakim savcı sınavından önce bir ön elemenin yapılması gerektiğine inanıyoruz. Mevzuatımızın iyileştirilmesi bakımında yargı reformu strateji belgemizi de seçimden sonra inşallah Sayın Cumhurbaşkanımız açıklayacak. Hazırlıklarımızı tamamladık. Sizlerle beraber vatandaşımızın yargıya güvenini daha üst noktaya taşımanın gayreti içerisinde gece gündüz çalışacağız. Hedefimiz daha güvenilir bir adalet sistemini tesis etmek ve bu uğurda da sizlerin gayretlerine müteşekkiriz” şeklinde konuştu.