GENEL - 02 Kasım 2018 Cuma 17:22

Emine Erdoğan: "Terör örgütleri buradan yükselen ışığı asla söndüremeyecek"

A
A
A
Emine Erdoğan: "Terör örgütleri buradan yükselen ışığı asla söndüremeyecek"

Mardin’de ’Bir Dünya Kadın’ sloganı ile gerçekleşen Uluslararası Mardin Kadın Sempozyumunun açılışı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın katılımı ile başladı.

Mardin’de ’Bir Dünya Kadın’ sloganı ile gerçekleşen Uluslararası Mardin Kadın Sempozyumunun açılışı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın katılımı ile başladı. Sempozyuma katılan Erdoğan, devletin yaşamı korkudan arındırmak için mücadele ettiğini belirterek, “Terör örgütleri buradan yükselen ışığı asla söndüremeyecekler. Bizler hep birlikte Türk, Kürt, Arap ayrımı yapmadan umutsuzluk ve korkuyu bu topraklardan sileceğiz inşallah. Bilimi ve sanatı buradan yeniden dirilteceğiz. Kadınlarımızın bu süreçte büyük bir misyon üstleneceğini düşünüyorum” dedi.


1-3 Kasım tarihlerinde düzenlenen Uluslararası Mardin Kadın Sempozyumu’nun açılışı Mardin Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde Mardin Valiliği, Hasan Kalyoncu Üniversitesi (HKÜ), Dicle Kalkınma Ajansı (DİKA) ve Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) işbirliği ile ’Bir Dünya Kadın’ sloganı ile gerçekleşti. Sempozyumun ilk gününde tarihi Mardin kentinde kültür ve tanıtım gezisi düzenlendi. Bugün ise özel bir otelde gerçekleşen sempozyumun açılışına yoğun bir katılım gösterildi. Sempozyum iş, siyaset, medya, sivil toplum ve akademi dünyasından kadınları Mardin’de bir araya getirdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Aile Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, AK Parti İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez, Mardin Valisi Mustafa Yaman, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Huriye Martı, Hasan Kalyoncu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Edibe Sözen, TÜRGEV Yönetim Kurulu Başkanı Fatmanur Altun, Gazeteciler Şeref Oğuz, Ahu Özyurt, Ayşe Böhürler, Nur Özkan Erbay, Willows International Türkiye Direktörü Rahime Akdoğan, Avukat Kezban Hatemi, KADEM Gaziantep Şube Başkanı Sabiha Doğan ve İşkadınları Aysel Dondurmacı ile Essum Saatçi Aslan, Belçika bağımsız milletvekili Mahinur Özdemir, GARGAR Vakfı Yöneticisi Dega Salad, Saima Mirvic Rogge, Ravda Nur Cuma sempozyuma katılanlar arasında yer aldı. Emine Erdoğan, Mardin Valisi Mustafa Yaman ve eşi Gülseren Yaman ile protokol üyeleri tarafından yöresel halk oyunları ekibi tarafından karşılandı.


İstiklal Marşı ve saygı duruşu ile başlayan sempozyumda, Mardin Büyükşehir Belediyesi Konservatuar grubunun seslendirdiği 4 dilde şarkılar seslendirildi. Sempozyumun açılışında konuşan Mardin Büyükşehir Belediye Kadın ve Aile Hizmetleri Daire Başkanı Mehtap Bingül, Mardin’de kadınlar için yapılan çalışmaları kısaca anlattı.



"Hain emeller büyük doğumlara set oldu"


Sempozyumda konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, farklı din ve etnik yapıların yaşadığı bu şehirde olmaktan büyük bir keyif aldığını söyledi. Erdoğan, “Mardin, bir masalın ilk cümlesi gibi bir şehir. Işık nasıl doğudan yükseliyorsa, insana ilham veren her güzellik de bu topraklardan yükseliyor. Büyük şehirlerde binaların arasına sıkışmış bir çocuğun hayal dünyası ile bir Mardin evinin damından, uzansa yıldızlara eli değecek bir çocuğun dünyası aynı olabilir mi? Bu topraklar yüzyıllardır, şairlere, bilim insanlarına, kaşiflere mekan olmuştur. İşte tam da bu nedenle, terör örgütleri yıllardır, yükselen bu ışığın üzerini kalın bir perde ile örtmeye çalıştı. Şu berrak gökyüzü, gençleri bilime, sanata, edebiyata heveslendirirken, hain emeller, büyük doğumlara set oldu. Nice insanımızı teröre kurban verdik. Hepsine Rabbimden rahmet diliyorum. Geride kalan anaların, eşlerin, evlatların acısını paylaşıyorum. Devletimiz yaşamı korkudan arındırmak için mücadele ediyor. Terör örgütleri buradan yükselen ışığı asla söndüremeyecekler. Bizler hep birlikte Türk, Kürt, Arap ayrımı yapmadan umutsuzluk ve bu korkuyu bu topraklardan sileceğiz inşallah. Bilimi ve sanatı buradan yeniden dirilteceğiz. Kadınlarımızın bu süreçte büyük bir misyon üstleneceğini düşünüyorum. Çünkü kadınlar birleştiricidir. Böylesine tarihi doku içerinde kadınlar üzerine sizlerle konuşmak benim için ayrıca mutluluk vesiledir. Bu anlamlı buluşmanın hayırlara vesile olmasını diliyorum” dedi.



"Okullaşma oranı yüzde 13’lerden yüzde 40’lara yükseldi"


Erdoğan, bu güne kadar kadın üzerine sayısız toplantı yapıldığını aktararak, kadın sorunlarını ifade eden pek çok cümle kurulduğunu söyledi. Erdoğan, şöyle devam etti:


“Bundan sonrada kadınlar üzerine cümleler kurmaya devam edeceğiz. Fakat kurduğumuz cümlelerin mahiyetinin artık değiştiğini fark ediyoruz. Bundan 10 yıl önce kadınların temel hak ve hürriyetlerini konuşuyorduk. Ama bugün görüyoruz ki Türkiye’nin kadınları 15 yıl öncesinden çok daha farklı noktadırlar. Kadın istihdam oranı 2002’lerde yüzde 20’lerdeyken, bugün yüzde 30’ları aştı. Keza kadınların iş gücüne katılım oranında yüzde 10’un üzerinde bir artış sağlandı. Kadınlarımızın yükseköğretimde okullaşma oranı yüzde 13’lerden yüzde 40’lara yükseldi. Akademideki kadın öğretim elemanı sayımız, dünya ortalamasının üzerinde. Siyasetten iş dünyasına daha pek çok alanda kadınlarımızın toplumsal hayata aktif katılım sağladığını görüyoruz. 15 yıl önce, ’haydi kızlar okula’ derken, bugün temel eğitimde kız-erkek oranının eşitlendiğine şahit oluyoruz. Daha da ötesi, kızlarımızı artık bilim, teknoloji ve mühendislik gibi alanlarda eğitim almaya çağırıyoruz. Çünkü biliyoruz ki kızlarımız, yurt dışındaki akranları ile rekabet edecekler. Hulasa, dün daha çok kadınların ve kız çocuklarının mağduriyetini konuşurken, bugün toplumsal hayattaki yükselişini ele alıyoruz.Kadın varlığını yücelten bu gelişmeler elbette kısa sürede olmalı. Bu kazanımları uzun ve zorlu mücadelenin sonunda elde ettik. Başörtülü genç kızlarımızın üniversite kapılarından döndürüldüğü günleri unutmadık. Etnik aidiyetleri nedeniyle dışlanan kadınlar içimizde bir yaradır. Devlet dairelerine giremeyen mesleklerinden men edilen kadınlar hepimizin hafızasında. Ne mutlu ki bugün demokratik haklar hepsine iade edildi. Telafisi imkansız kayıplar olsa da yeni neslin geleceğini teminat altına aldık. Hiçbir kadının etnik ve dini inancı, farklı fikirleri nedeni ayrım yaşamasına gönlümüz asla razı olamaz.”



"Savaşlarda en çok kadınlar mağdur oluyor"


Ülkede kadınlar lehine büyük gelişmeler olurken, sorunlarının da olduğunu belirten Erdoğan, her şeyden önce tüm dünyada olduğu gibi, ülkedeki en büyük sorunlardan birinin kadına yönelik şiddet olduğunu kaydetti. Erdoğan, "Hep birlikte şiddeti ortadan kaldıracak adımlar atmalıyız. Bunun ilk adımı, elbette kadınlarımızı güçlendirmektir. Fakat daha da önemlisi, şiddetin kaynağı olan zihniyetle mücadele etmeliyiz. Şiddeti besleyen geleneksel algıları dönüştürmeliyiz. Her zaman ifade ettiğimiz gibi, kadın meselesi aynı zamanda bir erkek meselesidir" şeklinde konuştu.


Tüm dünyada kadınların üçte birinin, hayatlarının bir döneminde fiziksel ve cinsel şiddete maruz kaldığına işaret eden Erdoğan, şiddetin hiçbir gerekçesinin olamayacağını vurguladı. Erdoğan, savaşlarda en çok kadınların mağdur olduğunu anlatarak, bu nedenle çatışmaların önlenmesi ve göç şartlarına maruz kalan kadınların ihtiyaçlarının gözetilmesini, "insanlığa olan borcumuz" olarak nitelendirdi. Tüm dünyanın, artık kadınların hak ettiği yeri aldığı bir sosyal düzen kurmayı, kalkınmanın temel şartı olarak gördüğüne dikkati çeken Erdoğan, uluslararası örgütler, sivil toplum kuruluşları, hükümetlerin bu nedenle hummalı bir çaba içinde çalıştığını söyledi.



Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:


"Şu hususa özellikle değinmek istiyorum, bütün bu çabalar içinde unutulmamalıdır ki Rabbimiz, kadınlara anne olmak gibi çok özel bir imtiyaz bahşetmiştir. Bu güzel hediyenin hakkını vermek de yine kadınlara düşüyor. Bu noktada, kadınlara pozitif ayrımcılık sağlayarak, işlerini kolaylaştırmalıyız. Esnek çalışma saatleri, doğum ve süt izni, kreş hizmetlerine erişim gibi imkanlar, hayatlarının doğal bir parçası olmalı. Nitekim, devletimiz bu imkanları artırmak için çalışıyor. Elbette burada babaların sorumluluğunu da hatırlatmak gerekir. Çünkü aile, anne-baba ve çocuklardan oluşan bir bütündür. Sadece kadına yüklenen aile sorumluluğu, kadını bir süper kahraman olmaya zorlar ki bu, kadınlarımız için ağır bir yüktür. Eve yalnızca para getirmeye yarayan bir baba modeli son derece yetersizdir. Aileyi güçlü tutmak, birbiri ile uyum içinde, güçlü ilişkilere sahip bireylerle mümkündür. Güçlü aileler, güçlü toplum demektir. Türkiye’nin genç nüfus avantajını sağlam bir toplumsal yapı ile tahkim edersek güçlü bir ülke oluruz."



"Sempozyumun verilerini değerlendireceğiz"


Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk da, misafir bulundukları kentin köklü medeniyeti bugüne taşıyan marka bir şehir olduğunu söyledi. Selçuk, "Mardin Osmanlı döneminin farklı etnik ve birlikte yaşama kendinin somut bir hikayesidir. Bu topraklarda yaşayan insanlar barış ve kardeşliği ile örnek teşkil etmişlerdir. Hükümet olarak bu yapıyı güçlendirmek için büyük bir gayret gösteriyoruz. İnsan hakları konusunda ilk önemli konuda kadın hakları. Bir toplumda hak ve adalet duygusu kadınlarla başlıyor, yeni nesillere kadınlarla aktarılıyor. Gerçekleştirilen tüm reformların temelinde etkin ve etkili kalma düşüncesi yer alıyor. Şiddete karşı sıfır tolerans ilkesi ile davranıyoruz. Her alanda sağlamaya çalıştığımız fırşat eşitliği de şiddetin sebep ve sonuçları ile anlaşabilmesi bizim için önemli. 2003’te yürürlüğe konan fırsat eşitliği ile ilgili birçok düzenleme yapıldı. Yine hükümetlerimiz döneminde önemli mesafe kat ettik. 2018’de 9 milyon 121 bin kadın iş istihdamı sağlandı. 2023’te kadınların iş gücüne katılımını yüzde 21’e eriştirmeyi hedefliyoruz. Daha bu hafta başında Ticaret ve Orman Bakanlığımız ile kadın kooperatiflerin güçlendirilmesi için ortak bir protokol imzaladık. Eğitim, sağlık ve hizmet haklarından yararlanma konusunda pozitif ayrımcılık sağladık. Kadınların şartlarının iyileştirilmesinde Emine Erdoğan’a teşekkür ediyoruz. Medeniyetin kurucu gücü olan kadını bu sempozyum verilerini değerlendireceğiz” diye konuştu.


Hasan Kalyoncu Rektörü Edibe Sözen ise, bu sempozyumun Mardin-Gaziantep hattında büyük bir heyecanla başladığını ifade ederek, Emine Erdoğan’ın eğitime ve kadına verdiği desteklerden dolayı teşekkür etti. Mardin’i övgü solu sözlerle ifade eden Sözen, bu sempozyum kadın dünyasının sorunlarına çözüm olacağını belirtti.


Mardin Valisi Mustafa Yaman ise açılışta gerçekleştirdiği konuşmada, “Cumhurbaşkanımızın riyasetinde son 15 yılda kadınların daha huzurlu ve mutlu olması için gayret ediyoruz. Cumhuriyet tarihinde yapılamayan reformlar yapıldı. Kurtuluş savaşında 15 Temmmuz’da kadınların mücadelesi destek almıştır. Kadınların güçlenmesi yeni nesil için ümit kaynağı olacaktır. Emine Erdoğan hanıma kadınlarımıza verdiği destek için teşekkür ederim” dedi.



Sempozyum oturumlarla devam edecek


Uluslararası Mardin Kadın Sempozyumu Mardin’de toplumsal cinsiyet eşitliği hususunda yerel yönetimin, akademisyenlerin, uluslararası katılımcıların, STK’ların, kadın örgütlenmelerinin ve Mardinli kadınların bir araya gelerek fikir üretebileceği bir zemin olacak. Üç gün olarak planlanan sempozyumda sunumlar iki farklı oturum şeklinde gerçekleştirilecek. Sunumlardan sonra oturumlar tartışma ve sorular ile devam edecek.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.
Bayburt Bayburt’ta 4 kişinin yaralandığı trafik kazası güvenlik kamerasına yansıdı Bayburt’ta iki otomobilin çarpıştığı ve 4 kişinin yaralandığı trafik kazası, güvenlik kamerasına yansıdı. Kaza, Bayburt merkez Tuzcuzade Mahallesi, Sıla Kent Konutları önünde meydana geldi. Kazada ikisi sürücü olmak üzere toplam 4 kişi yaralandı. Camları, aynaları paramparça olan, kaput kısmı tamamen hurdaya dönen iki aracın karıştığı kaza ise etrafta bulunan iş yeri güvenlik kameralarına yansıdı. Bayburt merkez Köprülü Kavşak yönüne seyir halinde bulunan 69 AG 003 plakalı otomobil, şehir merkezi istikametine gelen 69 AS 030 plakalı otomobile dönüş yaptığı esnada çarptı. Çarpmanın etkisiyle yoldan çıkan otomobil etrafta marketin, evlerin bulunduğu yola devrildi. 69 AS 030 plakalı otomobil içerisinde bulunan 1’i sürücü 3 kişi, 69 AG 003 plakalı otomobildeki sürücü yaralandı. Market çalışanlarının ve etraftan geçen vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Devrilen otomobilde sıkışan bir kişi ve diğer 2 yaralı araçtan çıkarıldı, sağlık ekiplerince yaralılara ilk müdahaleleri olay yerinde yapıldı. Yaralılar ambulanslarla Bayburt Devlet Hastanesine tedavileri yapılmak üzere götürüldü. Hurdaya dönen otomobil, olay yerine çağrılan çekici yardımıyla yoldan kaldırıldı. İş yeri güvenlik kameraları tarafından saniye saniye kaydedilen görüntülerde, anayoldan gelen 69 AG 003 plakalı kırmızı aracın, hatalı dönüş yapan 69 AS 030 plakalı araca sert bir şekilde çarptığı görüldü.
Erzincan Erzincan’da tarım bölümü öğrencileri hem öğreniyor, hem üretiyor Erzincan’da meslek lisesi öğrencileri okulun bahçesindeki serada fide yetiştiriciliği yaparak hem öğreniyor hem de ekonomiye katkı sunuyor. Tarım bölümü öğrencileri, serada teorik eğitimlerini uygulama fırsatı buluyor. Erzincan İl Millî Eğitim Müdürlüğü’nün destekleri ile kurulan seralarda sebze fidesi üretim faaliyeti 2020 yılında başlayarak Tarım Alanı öğretmen ve öğrencileri tarafından kurulduğu yıl 30 bin sebze fidesi üretimi gerçekleştirildi. 2021 yılında Covid-19 nedeniyle uzaktan eğitim yapıldığı için, sebze ve aromatik bitki fidesi üretim faaliyetleri öğrencilerin okulda olmaması nedeniyle Tarım Alanı öğretmenleri tarafından yapıldı. Okul serasının üretim kapasitesi, pandemi olmasına rağmen, 2021 yılında iki katına çıkarılarak 60 bin adet fideye ulaştı. 2022 yılında ise mevcut serada tam kapasiteye ulaşılarak 90 bin sebze ve aromatik bitki fidesi üretildi. 2023 yılında da serada 95 bin fide üretimi yapıldı. Bu sene ise 110 bin fide üretimi yapıldı. Serada, domates, biber, hıyar, kabak, kavun, karpuz, lahana, patlıcan ve 3 cins aromatik bitki olarak reyhan, kekik, fesleğen üretimi olmak üzere toplamda 35 farklı tür fide üretimi yapılıyor. Üretimde yerelde halkın lezzet olarak en çok tercih ettiği ata tohumları kullanılmaya özen gösterilirken, ticari anlamda üretim yapmak isteyenler için yüksek verimli hibrit türlerin de üretimi gerçekleştiriliyor. Kullanılan tohumların genelde ata tohumu olması, üretilen fidelerin piyasa fiyatlarına nispeten en az yüzde 30 daha ucuz olması, hastalıklara dayanıklı olmaları, çeşitlerin doğru olarak verilmesi, ticari olarak üretim yapan üreticiler için ise yüksek verimli hibrit türlerin de olması gibi nedenlerden dolayı vatandaşlardan oldukça rağbet görüyor. Erzincan Gül Celal Toraman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi 11. sınıf öğrencisi Tuba Bakartepe, “Biz derste gördüğümüz teorik işlemleri serada uygulayabiliyoruz. Serada fidelerimizi yetiştiriyoruz. İlaçlaması, gübrelemesi, sulaması hep bizim elimizden geçiyor. Organik gübreyle kendimizin yetiştirdiği fideleri halkımıza sunuyoruz.” dedi. Erzincan Gül Celal Toraman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdür Başyardımcısı Abdullah Çiftçi’de, “Okulumuzun üretim üssü olan seramızdayız. Bu serada öğretmen ve öğrencilerimizle 100 binin üzerinde fide üretilmiş durumda. Kullanılan tohumların genelinin ata tohumu olması, üretilen fidelerin piyasa fiyatlarına nispeten en az yüzde 20 daha ucuz olması, hastalıklara dayanıklı olmaları, çeşitlerin doğru olarak verilmesi, ticari olarak üretim yapan üreticilerimiz için ise yüksek verimli hibrit türlerin de olması gibi nedenlerden dolayı halkımızın talebi fazla olmaktadır. Ayrıca üretilen fideler sosyal projeler dahilinde ihtiyaçlı ailelere ücretsiz olarak verilerek, öğrencilerimiz nezaretinde söz konusu ailelerin üretim faaliyeti yapmaları ve ailelerin geçimlerine katkı sağlamaları hedeflenmektedir." dedi.