SAĞLIK - 10 Mayıs 2018 Perşembe 15:50

Mardin’de ‘Sağlık Okuryazarlığı’ çalıştayı

A
A
A
Mardin’de ‘Sağlık Okuryazarlığı’ çalıştayı

Mardin’de düzenlenen “Sağlık Okuryazarlığı” çalıştayında konuşan Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.

Mardin’de düzenlenen “Sağlık Okuryazarlığı” çalıştayında konuşan Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Seçil Özkan, toplumun sağlıkta doğru bilgi kaynağına ulaşamadığını belirterek, vatandaşların internetten ulaştıkları yanlış bilgileri uygulamakla sağlıklarına zarar verdiğini ifade etti.


Mardin’de, “Sağlıklı Avrupa İçin Sağlık Okuryazarlığı Bilinci Projesi” projesi çerçevesinde, Gazi Üniversitesi koordinatörlüğünde, “Sağlık Okuryazarlığı” çalıştayı gerçekleştirildi. Çalıştaya, Gazi Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Nizami Aktürk, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Sadık Demirsoy, Proje Koordinatörü ve Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Seçil Özkan, Mardin Sağlık Müdürü Uz. Dr. Saffet Yavuz, akademisyenler ve doktorlar katıldı.



“Doğumdan sonra eğitim gündeme getirilmeli”


Bir otelde gerçekleştirilen çalıştayın açılış konuşmasını yapan Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Sadık Demirsoy, sağlık okuryazarlığının daha erkene alınması gerektiğini savundu. Kendisinin çocuk doktoru olduğunu ve yüzbinlerce çocuğu muayene ettiğini anlatan Demirsoy, “Bazı şeylerin yanlış yapıldığını düşünüyorum. Araştırmalara göre bir çocuk erişkin görmeye 7 yaşında başlıyor. Bizlerde de 7 yaşına kadar çocukları okula yollamazlar. Sağlık okuryazarlığı diyoruz. Milletvekillerinin bir kısmı da dahil olmak üzere okuma yazma dediğimiz şey yok. Niye yok? Üniversite mezunları bile 700-800 kelime ile konuşur. Sağlık okuryazarlığının çok erken yaşlarda başlaması lazım. Bir diş fırçası kullanımı, hijyene dikkat edilmesi ve çok erken eğitiminin verilmesi lazım. Okul öncesi değil de doğduktan sonra eğitimi gündeme getirmemiz lazım” dedi.



“İnternetten edinilen bilgiye dikkat”


Proje Koordinatörü Prof. Dr. Seçil Özkan ise toplumun sağlık konusunda daha bilinçli, duyarlı ve ilgili olabilmesi, sağlık personellerinin de daha iyi iletişim gerçekleştirebilmesi, diğer sektörlerinde bunu önemsemesi için ellerinden geleni yapacaklarını ifade etti. Sağlıkta çok iyi bir noktaya gelindiğine dikkat çeken Özkan, “Sağlık ölçütlerimizde ölümlerimiz azaldı, beklenen yaşam süresi uzadı. Bulaşıcı hastalıklar yerine kalp, damar ve diyabet rahatsızlıklarını görüyoruz. Bu ilerlemeyi daha da iyi yerlere götürebilmek için toplumun hastalık bilinç düzeyini, sağlığını önemseyen, sağlık personeli ile karar süreçlerine katılabilen daha da sağlıklı bir süreç olacak diye düşünüyoruz. Gazi Üniversitesi ile birlikte Avrupa Birliği projesi yürüttük. İlk aşamada ihtiyaç saptama yaptık. Toplumumuz sağlık aşamasında nerelerde sıkıntı yaşıyorlar. İlk sırada doğru sağlık bilgi kaynağına ulaşamıyorlar, ulaştıkları sağlık bilgi kaynağını doğru uygulayamıyorlar. İnternetten yanlış bilgiye ulaşıyorlar, uyguladıkları şeyler kendi sağlıklarına zarar veriyor” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Mesaide müdür, tatilde çoban Aydın’ın en çok sevilen kurum müdürlerinden biri olan Aydın İş ve İşçi Bulma Kurumu’nun Müdürü Rahmi Terzi, mütevazi yaşantısı ve özüne olan bağlığı ile görenleri şaşırtıyor. Yıllık iznini doğup büyüdüğü memleketi Kahramanmaraş’ta değerlendiren Rahmi Terzi bir yandan tatilde çocukluk özlemeni giderip çobanlık yaparken, diğer yandan da çobanlık mesleğini sürdüren ailesine yardımcı oluyor. Kravatı çıkarıp kepeneğini giydiği gibi dağlara çıktı Özünün Yörük olduğunu ve çocukluğunun çobanlık yapmakla geçtiğini belirten Aydın iş ve İşçi Bulma Kurumu’nun 11 yıllık müdürü 50 yaşındaki Rahmi Terzi, çalışma hayatındaki yorgunluk ve stresi dağlarda koyun otlatarak attığını söyledi. Çok zor ancak bir o kadar da keyifli bir çocukluk yaşadığını belirten Terzi, “Çocukluğumda bir yandan çobanlık yapıp diğer yandan da okudum. Atatürk Eğitim Fakültesi’nden mezun olduktan sonra bir süre öğretmenlik ardından da 2013 yılında Aydın İş ve İşçi Bulma Kurumu’nda müdür olarak görev yapmaya başladım. İşimi severek yapıyorum. Ancak çocukluk yıllarımın uğraşı ata mesleğim olan çobanlığı da çok seviyorum. Pek çok kişi tatilini deniz kenarlarında ve otellerde geçirmeyi tercih eder ama, ben baharı dağlarda karşılayıp sürü otlatmaktan, kepeneği giyip geceyi sürünün başında dağlarda geçirmekten çok keyif aldığım için tatilimi bu şekilde değerlendiriyorum” dedi.