YEREL HABERLER - 24 Mayıs 2017 Çarşamba 14:27

3. Mersin Kalite Sempozyumu başladı

A
A
A
3. Mersin Kalite Sempozyumu başladı

Mersin Büyükşehir Belediyesi ve MESKİ’nin ev sahipliğinde, Türkiye Kalite Derneği (KalDer) ile birlikte ‘Mersin’e Kalite Yakışır’ sloganıyla bu yıl 3’üncüsü düzenlenen 3.

Mersin Büyükşehir Belediyesi ve MESKİ’nin ev sahipliğinde, Türkiye Kalite Derneği (KalDer) ile birlikte ‘Mersin’e Kalite Yakışır’ sloganıyla bu yıl 3’üncüsü düzenlenen 3. Mersin Kalite Sempozyumu başladı.


Bu yıl ‘Doğal Afetler ve Afet Yönetimi’ konu başlığıyla gerçekleştirilen sempozyumun Kongre ve Sergi Sarayı’ndaki açılışı, Mersin Valisi Özdemir Çakacak ve Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz’ın katılımıyla yapıldı.


Kocamaz: “Amacımız, vatandaş odaklı bir hizmet kültürünün oluşmasını sağlamak ve sürdürülebilir kılmak”


Müzik dinletisi ile başlayan sempozyumun açılış konuşmasını yapan Başkan Kocamaz, kalitenin bir hizmet ya da projenin geliştirilmesi, halka ulaştırılması ve hizmet sonrası geri dönüşlerin değerlendirilerek beklenen iyileştirmenin sağlanması süreci için kullanılan sistematik bir yöntem olduğunu söyledi. Büyükşehir Belediyesi ve MESKİ olarak amaçlarının, vatandaş odaklı bir hizmet kültürünün oluşmasını sağlamak ve sürdürülebilir kılmak olduğunu vurgulayan Kocamaz, Mersin’e Kalite Yakışır anlayışıyla oluşturdukları kalite politikalarının ilkelerinin de bu hedefe uygun olarak belirlendiğini ifade etti. Kocamaz, ilkeleri şöyle sıraladı: “Yaşanabilir bir gelecek oluşturmak, sürdürülebilir başarı sağlamak, yaratıcı ve yenilikçi ortamların gelişmesine imkan veren katılımcı ve paylaşımcı yönetim anlayışı kurmak, vatandaş odaklı hizmet vermek, paydaşlarla işbirliği yapmak, çalışanların katılım ve katkısını en üst düzeyde sağlamak, sürekli iyileştirmeyi prensip haline getirmek ve tüm kaynakları etkin ve verimli kullanmak.”


“Mersin, su baskını riski yüksek yerleşim birimleri arasında bulunuyor”


KalDer ile birlikte üç yıldır düzenledikleri kalite sempozyumlarının amacının, başta çalışanlar olmak üzere paydaşlarla birlikte bütün toplum kesimlerinde kalite kavramı konusunda farkındalık oluşturmak olduğunu söyleyen Kocamaz, “Kalite Sempozyumunu bu yıl ‘Doğal Afetler ve Afet Yönetimi’ temasıyla gerçekleştiriyoruz. Başbakanlık AFAD Başkanlığı tarafından yayınlanan Afat Dağılım Haritasına göre, Mersin’imiz su baskını riski yüksek yerleşim birimleri arasında bulunmaktadır. Geçmiş yıllardaki ihmallerin doğal bir sonucu olarak, son dönemde su baskını afetiyle birkaç kez yüzleşmek zorunda kaldık. Büyükşehir Belediyesi ve MESKİ olarak önceliklerimiz arasında yer alan bu soruna köklü çözüm üretmek amacıyla başlattığımız Mersin İli Yağmursuyu Master Planı çalışmasını 7 Kasım 2016 tarihinde tamamladık. Merkez ve kırsal mahalleleri ile birlikte 13 ilçemizin tamamını kapsayan plan çerçevesinde yapılacak fiziksel yatırımlar, kurumsal ve idari reformlar ile yağmursuyu hizmetlerimiz daha kaliteli ve güvenli hale gelecek” dedi.


“Sempozyum, Mersin’in örnek belediye olma vizyonunun gerçeğe dönüşmesine katkı yapacak”


Büyükşehir Belediyesi ve MESKİ olarak 2 ayrı mecrada yürütülen EFQM Mükemmellik Modeli çalışmalarını da anlatan Kocamaz, “EFQM Mükemmellik Modeli yolculuğumuzda MESKİ olarak ‘Mükemmellikte Yetkinlik’ anlamına gelen dört yıldız, Büyükşehir olarak üç yıldız ile yolumuza devam ediyoruz. 1994-2014 yılları arasında 20 yıl süreyle üstlendiğim Tarsus Belediye Başkanlığım döneminde ‘Türkiye Mükemmellik Büyük Ödülünü’ kazanan, Kalite Derneği tarafından Kalite Elçiliği misyonuna layık görülen bir belediye başkanı olarak Mersin’de başlattığımız mükemmellik yolculuğunun başarıyla sonuçlanacağına olan inancımı ifade etmek istiyorum. Mersin’i sosyal, kültürel ve ekonomik yönden gelişmiş kentler arasında öne çıkaran örnek belediye olmak vizyonumuzun gerçeğe dönüşmesine önemli katkılar yapacağını düşündüğüm 3. Mersin Kalite Sempozyumu’nun, ilimize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum” diye konuştu.


Vali Çakacak: “Mersin’i yaşam kalitesi yüksek bir dünya kenti yapmak için ilin tüm dinamikleriyle birlikte kararlılıkla çalışıyoruz”


Vali Çakacak ise sempozyumun bu yıl ‘Doğal Afetler ve Afet Yönetimi’ temasıyla düzenlenmesini oldukça değerli gördüğünü ifade ederek, bu buluşmanın doğal afetler ve yönetimi konusunda faydalı sonuçlar doğuracağına inandığını söyledi. Günümüz dünyasında hayatın her alanında baş döndürücü hızda bir değişim ve dönüşüm süreci yaşandığını belirten Çakacak, bireysel ve toplumsal taleplerde de yeni beklentileri tetikleyen bu sürecin, değişim ve dönüşümü daha da hızlandırdığının altını çizdi.


Mersin’i yaşam kalitesi yüksek bir dünya kenti yapmak için ilin tüm dinamikleriyle birlikte yürütülen çalışmalara hız kesmeden devam etme kararlılığında olduklarını dile getiren Çakacak, “Doğal afetler, bilim ve teknolojide büyük gelişmeler yaşanmasına rağmen henüz önceden tespit edilememektedir. Ancak, eldeki teknolojik verilerle afet zararlarını en aza indirmek noktasında yapabileceğimiz birçok düzenleme ve iş bulunmaktadır. Bu noktada ülke olarak özellikle bizlere derin acılar yaşatan 1999 Marmara depreminden sonra afet öncesinde, afet esnasında ve afet sonrasında alınacak önlemler konusunda köklü değişiklikler gerçekleştirilmiştir. Bu düzenlemelerin uygulanmasına yönelik ülke genelinde olduğu gibi ilimizde de önemli çalışmalar yürütüyoruz” ifadelerini kullandı.


“Selden dolayı yaşanan zararın bir daha olmaması için risk unsurlarının risk olmaktan çıkarılması gerekir”


Mersin’de 29 Aralık 2016’da yaşanan sel afetine de değinen Çakacak, aynı zararın bir daha oluşmaması için yoğun yağışın oluşturduğu sel sularının denize ulaşmasını engelleyen üzeri kapatılan dereler, yağmur suyu alt yapısı, dere yataklarının imara açılması gibi risk unsurlarının, risk olmaktan çıkarılması gerektiğini vurguladı. Afet yönetiminde kalitenin, hazırlıklı olma, koruma, müdahale, iyileştirme ve zarar azaltma unsurlarını içeren bütünleşik afet yönetim sisteminin uygulanmasıyla mümkün olduğunu belirten Çakacak, bu gerçekten hareketle Mersin’in yaşam kalitesi yüksek bir kent olarak ulusal ve uluslararası arenada hak ettiği konuma gelmesinin, doğal afet ve afet yönetiminde kalitenin sağlanmasından geçtiğini sözlerine ekledi.


KalDer Yönetim Kurulu Başkanı Buket Eminoğlu Pilavcı’nın da bir konuşma yaptığı sempozyumda daha sonra Gazeteci-Yazar Fatih Altaylı ile Gazeteci-Yazar Mehmet Yılmaz’ın konuşmacı olarak katıldığı ‘Yaşam Biçimi Olarak Kalite’ konulu özel oturum gerçekleştirildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Eskişehirspor’un 18 yıldır gollerinin sesi olan adam işine ve siyah-kırmızıya duyduğu aşkı anlattı Aralarında 3 büyüklerden takımında bulunduğu birçok kulüpten aldığı teklifleri reddederek, Eskişehirspor’un attığı golleri 18 yıldır seslendiren Gökhan Güldaş, "7 yaşından beri Eskişehirspor taraftarıyım. O gol anonslarını yaparken gönülden yapıyorum. Yani sadece anons olsun diye değil, canı gönülden, seve seve, içten gelerek yaptığım için bence bu kadar başarılıyım" dedi. Eskişehirspor’un yaklaşık 18 yıldır gol anonslarını yapan Gökhan Güldaş, işini ve Eskişehirspor sevgisini anlattı. Gol atan futbolcunun adını anons ettikten sonra destekleyen Eskişehirspor taraftarına, ’Teşekkürler Efsane’ diyerek karşılık veren Güldaş’ın lakabı da ’Teşekkürler Efsane’. Yeri geldiği zaman A Milli Futbol Takımı’nın da gol anonslarını yapan Gökhan Güldaş, taraftarı olduğu takımın maçlarını ilgiyle takip edip, hasta dahi olsa mikrofonun başındaki yerini daima alıyor. Görevli olduğu 18 yıl boyunca aralarından 3 büyüklerden bazı takımlarında olduğu kulüplerden dolgun maaşa iş teklifleri alan 46 yaşındaki Güldaş, Eskişehirspor aşkından bunların hepsini hiç düşünmeden reddetti. Aynı zaman da bir otobüs firmasında yöneticilik yapan Gökhan Güldaş, sağlığı el verdikçe Eskişehirspor’un gollerini seslendirmeyi devam etmek istiyor. "Eskişehirspor gibi büyük bir camianın içinde olmak benim için mutluluk ve gurur verici” İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine işe başlama hikayesini anlatan Gökhan Güldaş, "Bu işe tamamen tesadüf eseri başladım. Eski stadyumdayken bir gün anonsçunu gelmeyeceğini söyleyerek bana çıkıp çıkmayacağımı sordular. Ben de seve seve yapacağımı ifade ettim ve sonrasında artık bu işi benim sürdüreceğimi belirttiler. Çok heyecanlı bir işti. İlk çıktığımda acaba yapabilir miyim, acaba olacak mı diye düşündüm. Çünkü Eskişehirspor gibi büyük bir camianın içinde olmak benim için mutluluk ve gurur verici bir işti. Ondan sonra tabii ki ister istemez heyecanımı yenmeye başlasam da her maç benim için ayrı bir heyecan, ayrı bir gurur verici olmaya başladı. Her maçta her yapmış olduğum hazırlıklarda da üstüne bazı şeyleri biraz daha koyarak bugünlere kadar geldik" dedi. "7 yaşından beri Eskişehirspor taraftarıyım" 39 yıldır Es-Es taraftarı olan Güldaş, Eskişehirspor gol attığında yaşadığı sevincin sesine ve taraftara yansıdığını belirtirken sözlerine şöyle devam etti: "7 yaşından beri Eskişehirspor taraftarıyım. O gol anonslarını yaparken gönülden yapıyorum. Yani sadece anons olsun diye değil, canı gönülden, seve seve, içten gelerek yaptığım için bence bu kadar başarılıyım. Mümkün olduğu kadar dikkat etmeye çalışıyorum. Sadece sesime değil, herkes gibi kendi sağlığımı da göz önünde bulunduruyorum. Zaten sağlığımız olduktan sonra gerisi geliyor. Şükürler olsun bir Allah vergisi, bugüne kadar sesimde bir sıkıntı olmadı. Bundan sonra da olmayacağını düşünüyorum inşallah." "Unutamadığım anılarımdan birisiydi" Eskişehirspor’un, Galatasaray maçındaki anısını anlatan Gökhan Güldaş, "Eskişehirspor, Süper Lig’deyken Galatasaray maçında ilk yarı Koray Arslan’ın attığı golle öne geçmiştik. İkinci yarının başlamasına yakın arka tarafta elimi yüzümü yıkamaya gitmiştim. Tam o sırada ikinci yarı başlamış, başlar başlamaz tribünlerin gol anonsuyla odama geri geldim. Herkese sorduğumda golü Koray Aslan’ın attığını dile getirdiler. Ben de ilk golü onun attığını bildiğimi belirterek tekrardan ikinci golü kimin attığını sordum. Daha ikinci yarının başlamasının 30. ya da 40. saniyesi falandı. O kadar heyecanlanmıştım ki. Bu unutamadığım anılarımdan birisiydi. Maç bittikten sonra gol anonsunu geç yaptığım için Koray Arslan’dan özür dilerim. O da ’Çok güzel oldu’ dedi, kendi aramızda esprileştik" dedi. "Ediz, ’Gökhan abi izin verirse yaparım, vermez ise yapmam’ dedi" Güldaş son olarak 5 Eylül 2012 yılında hayatını kaybeden Ediz Bahtiyaroğlu ile olan anısını şöyle anlattı: "Rahmetli Ediz Bahtiyaroğlu’yla güzel bir anım var. Yine eski stadyumdayız. Futbolcular ısınmaya çıkarken o sırada Bahtiyaroğlu yanıma geldi, hal hatır sordu ve muhabbet ettik. Maçtan önce futbolcuların flaş röportajları oluyordu. Özel bir televizyon kanalı o zamanlar Bahtiyaroğlu ile röportaj yapmak istedi. O da ’Gökhan abi izin verirse yaparım, vermez ise yapmam’ dedi. Ondan sonra döndüler bana baktılar Ardından ben de şaşkın bir ifadeyle, ’Ediz şu anda müsait değil’ diyerek muhabbetini yapmıştım. Tabii ki sonra röportaj yaptık ama onunla böyle güzel bir anım olmuştu."
İstanbul Esenyurt’un yolları bakımlı ve modern bir görünüme kavuştu Esenyurt Belediyesi, ilçe genelinde eskiyen ve bozulan yollara asfalt kaplama çalışması yaparak vatandaşların rahatça seyahat etmelerini sağlamanın yanı sıra mahalleleri de yeni bir görünüme kavuşturuyor. İlçe genelindeki çalışmalarını hummalı bir şekilde sürdüren Esenyurt Belediyesi, Akevler Mahallesi 1069. Sokak ve Mevlana Mahallesi 1990. Sokak’ta asfalt serim çalışmaları yaptı. Esenyurt’un dört bir yanında çalışmalarını devam ettiren ekipler hem vatandaşların sağlıklı ve konforlu bir şekilde seyahat etmelerini sağlıyor hem de mahalleleri yeni bir görünüme kavuşturuyor. Çalışmalardan duydukları memnuniyeti dile getiren ilçe sakinleri Esenyurt Belediyesi’ne teşekkür ederken, belediye yetkilileri ise benzer çalışmaların hız kesmeden devam edeceğini açıkladı. “Artık rahat bir şekilde seyahat edecekler” Esenyurt Belediyesi bünyesinde kontrol mühendisi olarak görev yapan Ozan Bahadır çalışmaların hummalı bir şekilde devam ettiğini belirterek şunları söyledi: “Esenyurt genelinde çalışmalarımız hızla devam etmektedir. Bugün de vatandaşlarımızdan gelen yoğun talep üzerine Akevler Mahallesi 1069. Sokak ve Mevlana Mahallesi 1990. Sokak’ta asfalt serim çalışmaları yaptık. Bu çalışmalarımız sonucu vatandaşlarımız artık daha rahat ve güvenli bir şekilde seyahat ederken, mahallelerimiz ise bakımlı ve modern bir görünüme kavuşmuş oluyor.” “Anında geri dönüş sağlıyorlar” Mahalle sakini Ercan Akın ise Esenyurt Belediyesi’nin vatandaşın taleplerine anında cevap verdiğini belirterek “Bir vatandaş olarak belediyeyi aradık ve bölgede yaşanan sorunu kendilerine ilettik. Arkadaşlar talebimize hemen geri dönüş yaparak asfalt çalışmalarına başladı. Başarıyla yürüttükleri çalışmalardan dolayı Esenyurt Belediyesi’nden memnunuz. Emeği geçen herkese hem kendim hem de mahallem adına teşekkür ederim” dedi.
Karabük Safranbolu Ali Büyüközdemir ile değişime hazırlanıyor AK Parti Safranbolu Belediye Başkan adayı Ali Büyüközdemir, “1 Nisan sabahı, Allah nasip eder de, Belediye Başkanlığına layık görülürsem, makam kapısını çıkartacağım. Bizim kapımız tüm Safranbolulu hemşehrilerimize açık olacak.” ifadelerine yer verdi. Safranbolu’yu gerçek belediyecilik ile buluşturacak projelerinden tek tek bahseden ve hepsini yapacağını aktaran Büyüközdemir, "Geçtiğimiz günlerde Karabük’e gelen Cumhurbaşkanımız ve AK Parti Genel Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan, ‘Safranbolu’nun bende yeri çok ayrı, biz Safranbolu’yu da, Safranboluluları da çok seviyoruz. Belediyeyi kazanın, her türlü desteği vereceğiz.’ dedi. 5 yıllık vizyon projeler ile Safranbolu’ya değer katacak eserler kazandırmak istiyorum. Göreve geldiğim zaman, kimseyi dışlamadan, kayırmadan, ayrıştırmadan yönetim sağlayacağız.” şeklinde konuştu. Safranbolu’yu Safranbolularla hep birlikte ayrıştırmadan birleşmek suretiyle yöneteceklerini ifade eden Büyüközdemir; ” Şu anda Safranbolu’da partiler üstü bir ittifak söz konusu. Daha öncesinde Safranbolu’ya hizmet etmiş farklı siyasi partilerde görev almış hatta halihazırda görevi devam eden kıymetli siyasi büyüklerimiz dahi bize güvenlerini ifade ediyorlar, desteklerini ifade ediyorlar. Safranbolu halkı birlik ve beraberliği önemseyen bir halk. Yerel seçimlerde özellikle siyasi partiye, genel siyasete bakmıyorlar. Kişi odaklı bir tercih yapıyorlar. Biz yapacağımızın her hizmetin temeline istişareyi, fikir alışverişini koyacağız. Proje kitapçığımızın içerisinde yer alan projelerin tamamı Safranboluluların hayali ve bize vermiş olduğu fikirlerin derlenmesi sonucu ortaya çıkmıştır. Sokak sokak gezdik, esnaflarımızı kapı kapı dolaştık. Her birinin önerilerini, fikirlerini, tavsiyelerini aldık ve neticede ortaya bu proje kitapçığı çıktı. Herhangi bir siyasi partiye aidiyetten ötürü ayrıştırmayacağız. Bize destek verip vermemesinden ötürü kimseyi ötekileştirmeyeceğiz. Kimseyi eleştirmeyeceğiz. 31 Mart’ta Safranbolulular bizi bu görevi layık görürlerse biz Safranbolu’ya hizmet etmeye talibiz. O yüzden gücümüzü Safranbolulardan aldığımızdan kendimizi güçlü hissediyoruz. Daha mutlu hissediyoruz. Kimseyi ayrıştırmayacağız. Kimseyi ötekileştirmeyeceğiz. Hiçbir mahallemizi diğer mahallemizden farklı bir yerde tutmayacağız. Her yere eşit hizmet etmek için var gücümüzle çalışacağız. Her mahallenin her sokağın ihtiyaçlarını ayrı ayrı belirleyip o mahalleye özgü çalışacağız. Safranbolu’nun en çalışkan personeli olacağım” dedi. Başkan Adayı Büyüközdemir teleferik projesini çok önemsediğini ifade ederek, “Safranbolulularda bu projeyi duyduktan sonra çok heyecanlandılar. Ben Sarıçiçek Yaylası’nı Safranbolu’nun gökyüzüne açılan balkonu olarak ifade ediyorum. Esentepe bölgemizden Sarıçiçek bölgemize teleferik projemizi gerçekleştireceğiz. Teleferikten indikten sonra bir seyir terası olacak. Hemşehrilerimizin ve turistlerimizin keyifli vakit geçirebilecekleri alanlar olacak. Yürüyüş parkurları, bisiklet alanları olacak. Piknik yapabilecekleri mesire alanları olacak. Restoranlar olacak. Burada konaklama da mümkün olacak. Bungalov evlerimiz olacak. Bu evlerde sıcak havuzlar olacak. Call Center’ı belediyenin bünyesinde kuracağız. Safranbolulular burada kendilerine bir iş imkanı bulacaklar. Safranbolu istihdam ofisi oluşturacağız. Sahadayken işveren işçi bulamıyoruz diyor. İşçi iş bulamıyoruz diyor. İstihdam ofisi ile amaçladığımız şey işverenler işçi taleplerini Safranbolu Belediyesi’nin istihdam ofisine bildirecek. İstihdam Ofisinin web sitesinde iş ilanlarının akışlarını sağlayacağız. İş arayan Safranbolulularda oradan bakıp kendilerine uygun işlere başvurabilecekler. İşverenlerde kendi aradıkları niteliklere uygun işçiye daha kolay ulaşabilecekler. Safranbolu’da işsizlik kalmayacak. Safranbolu göç verir değil göç alır hale gelecek” dedi.
Antalya Türkiye turizmde 2024 yılına damga vuracak: "Tarihimizde ilk defa erken rezervasyonda İspanya’nın önüne geçtik" Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) Başkanı Kaan Kavaloğlu, turizmde 2024 yılına ilişkin beklentileri açıkladı. Kavaloğlu, “WORLD Travel Market, Utrecht Fuarı’ndaki sinyaller son derece olumluydu. EMITT’te de aynı olumlu hava vardı. Berlin fuarına gittik ve durum orada tamamen şekillendi. Ve biz tarihimizde ilk defa erken rezervasyonlarda İspanya’nın önüne geçtik. Mart ayı itibarıyla yaklaşık 1,5 milyon Alman, Antalya’da tatil yapmak için erken rezervasyon yaptırdı. Bu çok önemli bir veri. İngiltere pazarı da çok iyi gidiyor. Eğer Rusya-Ukrayna savaşı sona ermezse bu sene Alman tatilciler Rusları geçebilir” dedi. Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) Başkanı Kaan Kavaloğlu, turizmde 2024 yılına ilişkin beklentileri açıkladı. Antalya’ya gelen turist sayısının bu yıl yeni bir rekor kırabileceğini vurgulayan Kavaloğlu, “Ana pazar sıralamasında birinci sırada Almanlar ikinci sırada Ruslar yer alır. Üçüncü pazar yine İngiltere olacak ve İngilizler bu yıl 1,5 milyon kişiyi bulacaktır. Totalde ise Antalya bu yıl 17 milyon turist bandını geçer. İsrail turizm pazarı da bizim ilk 10 pazarımız içindeydi ancak bölgede yaşananlar nedeniyle İsrail turizm pazarını tamamen yok sayıyoruz” diye konuştu. Kavaloğlu, turizmde yeni planları ise şöyle anlattı: “Şimdi TÜBİTAK ile ‘astro turizm’i konuşuyoruz. Turist Antalya’ya gelecek hem tatil yapacak hem de gökyüzü hareketlerini izleyecek. Bu coğrafyada buna çok uygun alanlar var. Mesela vegan grupları ağırlayacağız. Onlara göre mönüler hazırlayacağız. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın hazırladığı festivaller çok etkili ve içi dolu. Çok kısa sürede bu festivaller için ülkemize gelen turistleri ağırlayacağız. Süreci doğru şekilde yönetirsek neden festivaller ülkesi olmayalım?”