YEREL HABERLER - 17 Nisan 2017 Pazartesi 16:08

Aşut: “Önümüzde yeni bir fırsat ve yeni bir yapılanma modeli var. Bu yeni rüzgarı kaçırmamalıyız”

A
A
A
Aşut: “Önümüzde yeni bir fırsat ve yeni bir yapılanma modeli var. Bu yeni rüzgarı kaçırmamalıyız”

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Başkanı Şerafettin Aşut, dünyada önümüzdeki yılların değişimini, 2000’li yılların başında ortaya çıkan değişen güç dengeleri, bilgi ve iletişim teknolojilerinde gençlerin gücü ve sürecin son ayağı olan Endüstri 4.

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Başkanı Şerafettin Aşut, dünyada önümüzdeki yılların değişimini, 2000’li yılların başında ortaya çıkan değişen güç dengeleri, bilgi ve iletişim teknolojilerinde gençlerin gücü ve sürecin son ayağı olan Endüstri 4.0’ın belirleyeceğini kaydetti. Türkiye’nin önünde yeni bir fırsat ve yeni bir yapılanma modeli olduğunu belirten Aşut, “’Talih hazır olana güler’ derler. Son yılların tecrübesi ile bu sefer bu yeni rüzgarı kaçırmamalıyız” dedi.


MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Aşut, yazılı bir açıklama yaparak, dünyanın yeni gerçeklerini ve Türkiye’nin bu gerçekler noktasında yapması gerekenleri değerlendirdi. Her 5-10 yılda bir iktisat bilimciler, ekonomistler ve gelecek bilimcilerin yeni bir kavramı gündeme getirdiklerini, bu kavramlar üzerine siyasi ve ekonomik politikalar oluşturulduğunu dile getiren Aşut, dünyada son 15-20 yılın en önemli kavramının küreselleşme olduğuna işaret etti. “Bu kavramların özünü erken tespit edenler, erken karar verenler, oluşturdukları doğru politikalarla pastadan daha büyük pay almayı başardılar” diyen Aşut, Türkiye’nin, küreselleşme kavramını kısmen de olsa yakalayabildiği için ekonomisini büyüttüğünü, dünyanın 17’inci, Avrupa’nın 6’ıncı büyük ekonomisi haline geldiğini vurguladı.


“Önümüzde yeni bir fırsat ve yeni bir yapılanma modeli var. Bu yeni rüzgarı kaçırmamalıyız”


Bu kavramlar sadece ekonomi değil, sosyal ve siyasi tüm alanlarda bir bütün olarak algılandığında gerçek başarıya ulaşıldığının altını çizen Aşut, “Bundan dolayı, ülke olarak gerçek potansiyelimize paralel bütüncül bir gelişme içerisinde olduğumuz söylenemez. İstihdam sıkıntısı, üretimdeki sıkıntı, ileri teknoloji ve Ar-Ge konusundaki düzeyimiz, eğitim seviyemiz ve içeriği, ihracat-ithalat dengemiz, ihracatta ithal ara malı bağımlılığımız bir bütün olarak değerlendirilmesi gereken konular olarak önümüze çıkmaktadır. İşte önümüzde yeni bir fırsat ve yeni bir yapılanma modeli. ‘Talih hazır olana güler’ derler. Son yılların tecrübesi ile bu sefer bu yeni rüzgarı kaçırmamalıyız” dedi.


“Önümüzdeki yılların değişimini yeni gerçekler belirleyecek”


Önümüzdeki yılların değişimini, 2000’li yılların başında ortaya çıkan ‘yeni gerçekler’in belirleyeceğine dikkat çeken Aşut, “Yeni gerçekler, dünyada değişen güç dengeleridir; ortaya çıkan doğu ve batı ayrışması, AB’nin belirsiz durumu, hatta ABD’nin ve İngiltere’nin AB’ye uzaklaşması gibi. 2008 küresel finans krizinin bir sosyal ve siyasal değişimi doğurmaması düşünülemezdi. Her büyük ekonomik kriz gibi 2008 krizi de Arap Baharı’nı doğurdu. Diğer yeni gerçeklerden birisi de özellikle gençlerin ve daha fazla demokrasinin dünyada söz sahibi olacağının işaretiydi. Dünyayı dönüştüren bilgi ve iletişim teknolojilerini icat eden ve en iyi kullanan kesim olan gençlerin yükselişidir yeni gerçekler. Bunu okuyamayanlar, gençlerin bu gücünü kullanamayanlar, bu yeni dünyada var olamayacaklardır. Analog değil, dijital ekonomilerin geleceği belirlemesidir yeni gerçekler” ifadelerini kullandı.


“Endüstri 4.0, endüstrinin çok ötesinde bir kavram”


Endüstri 4.0’ın bu sürecin şimdilik son ayağı olduğunu belirten Aşut, Endüstri 4.0’ın endüstrinin, sanayinin çok çok ötesinde bir kavram olduğunu kaydetti. Endüstri 4.0’ın etki alanının hayal edilemeyecek kadar geniş olacağına vurgu yapan Aşut, şöyle devam etti: “Endüstri 4.0 üretim anlamında robotik teknolojileri, insan-robot iletişimini, hatta robotlar arası iletişimi içeren, bulut teknolojileri ile siber teknolojileri içinde barındıran, nesnelerin interneti ile gündelik hayatımızın her alanına dokunan bir gelişmedir. İçinde yazılımın olduğu, kod yazmanın yeni bir dünya dili olarak ortaya çıktığı bir gelişmedir.”


Tüm bunların temeli olması gereken eğitim sisteminin de buna uygun olması gerektiğini ifade eden Aşut, üretimde Endüstri 4.0’ın yanında Eğitim 4.0’ın da ihmal edilmemesi gerektiğini dile getirdi. Aşut, “Geleneksel, dört duvar arasında geçen, ders anlatan bir öğretmen ve onu pasif olarak tek taraflı dinleyen ezberci bir öğrenci manzarası ile Endüstri 4.0’a ulaşamayız. Analitik düşünen, sanat ve tasarım eğitimleri ile yaratıcı güce odaklanan, dil bilen, kod yazmayı küçük yaşlarda öğrenen, merak duygusu gelişmiş yeni bir öğrenci profili yaratmak zorundayız. Yani Eğitim 4.0’ı tasarlamalıyız” dedi.


“Üniversitelerimiz Endüstri 4.0 yüksek lisans ve doktora programlarını başlatmalıdır”


Türkiye’nin ticaret ve hizmet alanlarında da Endüstri 4.0’ı kullanması gerektiğini vurgulayan Aşut, turizm alanında birkaç gencin hazırladığı bir rezervasyon yazılımının, geçmişi yüzlerce yıla dayanan ve dünyanın her ülkesinde yüzlerce oteli, acentesi olan bir firmadan daha çok para kazandığına dikkat çekti. Aşut, bir yazılım, kod yazan birkaç genç, biraz yaratıcılık ve hayal ile Ticaret 4.0, Pazarlama 4.0, Lojistik 4.0 ve İhracat 4.0’ın düşünülmesi gerektiğinin altını çizdi. Temelinde internet ve bilgi iletişim teknolojileri olan yeni gerçeklerin, sıradan insanlara üretici olma fırsatı verdiğini belirten Aşut, şunları kaydetti: “Temelinde yazılım olan yeni gerçekler, sıradan insanlara girişimci olma fırsatı veriyor. Temelinde Endüstri 4.0’ın parçaları olan yeni gerçekler, küçük firmalara küresel oyuncu olma fırsatı veriyor. Artık hepimiz her an üreticiyiz, girişimciyiz, her an ihracatçı olabiliriz, her an küresel bir ekonominin parçası olabiliriz. Bu anlamda üniversitelerimiz Endüstri 4.0 yüksek lisans ve doktora programlarını başlatmalıdır. Daha çok farkındalık yaratmak zorundayız. Buna uygun inter-disiplin eğitimler almış yeni bir mühendis ve insan kaynağı yetiştirmek zorundayız. Elbette tüm bu vizyonun bir devlet politikası haline gelebilmesi ve kamu desteği alabilmesi için siyasetin de Endüstri 4.0’ı yakalaması gerekiyor. Yani, siyasette de bir Siyaset 4.0 elzemdir.”


Türkiye’nin girişimci sayısını artırması ve küresel rekabette onlara destek vermesi gerektiğini ifade eden Aşut, açıklamasında şunlara yer verdi: “Eğitim sistemimizi sürekli yenilemeliyiz çünkü bilgiye her zamankinden daha çok ihtiyacımız var. Markalaşmalı, yüksek teknolojiye, Ar-Ge ve inovasyona, yani yenilikçiliğe önem vermeli ve diğer sektörlerimizi ihmal etmeden yüksek teknolojili üretime geçmeliyiz. Siyasi istikrarımızı, demokrasimizi, hukukun üstünlüğünü insanımızı güvende kılacak düzeye getirmeliyiz. Tüm bunları bütüncül düşünmeden, sadece birkaç KOBİ’mizi Endüstri 4.0’a entegre etmek çözüm olmayacaktır. Üretimde de ticarette de ihracatta da hizmet alanında da eğitimde de siyasette de Endüstri 4.0’ın felsefe ve uygulamalarını anlamak zorundayız. Bu, verimliliğin ve verimliliğe bağlı büyümenin de temelidir.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Uysal: "Türkiye’ye örnek olacak bir birlik beraberlik düzenimiz var" Antalya’da Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal, Güvenlik Mahallesi’nde düzenlenen iftarda belediye başkanlığı görevini kutsal ve mübarek bir nöbet olarak gördüğünü söyleyerek, bu görevi kendisine veren Muratpaşalılara teşekkür etti. Muratpaşa Belediyesi’nin her Ramazan’da, mahallelerde düzenlediği iftarın bu kez adresi Güvenlik oldu. Pazar yerinde kurulan iftara Yıldız, Memurevleri ve Güvenlik mahalle sakinleri katıldı. Başkan Uysal’ın eşi Ümran Uysal’la katıldığı iftarda CHP Muratpaşa İlçe yönetimi, farklı siyasi partilerin yöneticileri, meclis üyeleri, meclis üyesi adayları, muhtarlar, muhtar adayları, sivil toplum kuruluşu temsilcileri yer aldı. Buradaki konuşmasına mahalle sakinlerine “Hayırlı Ramazanlar” dileyerek başlayan Uysal, “Sizin verdiğiniz belediye başkanlığı görevini kutsal, mübarek bir nöbet olarak gören bir kardeşiniz olarak her birinize ayrı ayrı saygılarımı, hürmetlerimi sunuyorum. Sağ olun var olun” diye konuştu. Başkan Uysal, sözlerine şöyle devam etti: “Muratpaşa’mızda bütün Türkiye’nin imrendiği, her türlü ayrımcılığı aşmış, bütün insanlarına Turunç Masa üzerinden kamu hizmetlerini sunan, insanların rahatça kamuya ulaşabildiği, birbirini sayıp, sevdiği, kimsenin kimseyi yargılamadığı, yaşlılarımıza, gençlerimize, çocuklarımıza ayrı hürmet gösterilen, elini uzatan hiç kimsenin elinin havada kalmadığı bir düzenimiz var. Sizler sayesinde. Ayrışmadan bu memleketin hiçbir menfaati olmaz. Çocuklarımızı aynı geminin güvertesinde büyütüyoruz. İşte Muratpaşa’mızda bütün Türkiye’ye örnek olacak bir birlik, beraberlik düzenimiz var.” Mahalleliye ayrıca dayanışma ve komşuluklarının bütün Türkiye için çok kıymetli olduğunu söyleyen Başkan Uysal, 31 Mart yerel seçimlerinin vatana, millete güç kuvvet ve iyilikler getirmesini temenni etti. Uysal, iftar öncesi ayrıca Soğuksu mahalle esnafını ziyaret etti.
Erzurum DAP Bölgesine 94 yeni kütüphane Doğu Anadolu Projesi (DAP) Bölge Kalkınma İdaresi, bölgede okuma kültürünün geliştirilmesi amacıyla 227 projeyi 520 milyon lira ile destekledi. Bu kapsamda Bölgeye 94 yeni kütüphane kazandırılmış oldu. 2016 yılında başlayan ve 2023 yılını da kapsayan dönemde, DAP Bölgesinde Okuma Kültürünün Geliştirilmesi Projesi destekleriyle; 25’i ilçe halk kütüphanesi olmak üzere 94 yeni kütüphane yapılmış, 168 adet kütüphanenin altyapısı iyileştirilerek, 61 köy okulunun bakım onarımı tamamlanmıştır. Modern, donanımlı ve işlevsel şekilde tasarlanan yeni kütüphaneler, farklı yaş gruplarına hitap edecek geniş bir kitap yelpazesine de sahip. Engelli erişimine uygun olarak düzenlenen kütüphanelerin tamamında bilgisayar ve internet erişimi gibi teknolojik imkanlar da yer alıyor. Elazığ’a dijital kütüphane Bölgedeki eğitim ve kültür seviyesini yükseltmesi beklenen yeni kütüphanelere ek olarak, Elazığ’da DAP destekleriyle, okuyucuların binlerce kitaba bir tıkla ulaşabilecekleri Mehmet Akif Ersoy Dijital Kütüphanesi’nin açılışı yapılarak, hizmete devam ediyor. Geleneksel kütüphane anlayışına yepyeni bir boyut kazandıran, yeni nesil uygulamalar arasında yer alan Dijital Kütüphane bünyesinde; 40 adet bilgisayar ile donatılan 2 adet dijital okuma salonu, kitaplıklarla donatılan okuma salonu, fuaye alanı ve açık teras yer alıyor. Okuyucular, 28 ayrı kategoride 33 bin kaynak esere elektronik ortamda kolayca erişebiliyor. Destekler 2024 yılında da devam edecek Bölgede çok büyük bir memnuniyetle karşılanan kütüphanelerle ilgili proje desteklerinin 2024 yılında da devam edeceği bildirildi. DAP Bölge Kalkınma İdaresi tarafından yapılan açıklamada, Bölgede 2024 yılında Eğitim, Kültür ve Sanat Faaliyetlerinin Desteklenmesi Programı ile çocuklara yönelik 32 Atölye, 2 Çok Amaçlı Salon, 12 Laboratuvar, 3 Kütüphane, 35 Köy Okulunun Altyapısının iyileştirilmesi projelerine toplam 38 milyon 500 bin lira ödenek sağlayacağı belirtildi. Açıklamada ayrıca, insan odaklı bir kalkınma projesi olan DAP Bölge Kalkınma İdaresi’nin 2024-2028 döneminde dijital kütüphane yapımına daha fazla destek vereceği kaydedildi.
Muğla Bodrum Yalıkavak Anaokulu’nun temeli atıldı Bodrum Belediyesi, Yalıkavak Anaokulunun temelini vatandaşların katıldığı törenle attı. Kış nüfusunun yüksek olması ve vatandaşlardan gelen taleplerin artması nedeniyle Bodrum Belediyesi tarafından planlamaya alınan anaokulunun temeli törenle atıldı. Cumhuriyet Halkevleri Bodrum Şube Başkanı Mazhar Karakaya anaokulunun herkese hayırlı olmasını dilerken iş insanı Feridun Öztürk tüm katılımcılara teşekkür etti. Yoğun programından dolayı temel atma törenine katılamayan Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras’ın iyi dileklerini ileten Başkan Vekili Emel Çakaloğlu şunları söyledi: “Bodrum’da nüfus artışından dolayı okul öncesi eğitim kurumlarının yetersizliğini yeterli seviyeye getirmeye çalışıyoruz. Ailelerin çocuklarını güvenilir bir eğitim kurumlarına emanet edebilmelidir. Eğitimde fırsat eşitliği sağlamak için anaokulları açılıyoruz. Bugüne kadar dört anaokulunu kentimize kazandırdık” Temel atma töreninde söz alan Bodrum Belediye Başkan Adayı Tamer Mandalinci, “Bodrum için elini taşın altına koyan ve taş üstüne taş koyup Bodrum’da kalıcı eser oluşturmak için gecesini gündüzüne katan herkese yürekten teşekkür ediyorum” dedi. 2024-2025 eğitim öğretim yılında faaliyete geçmesi hedeflenen Bodrum Belediyesi Yalıkavak Anaokulu, 6 sınıflı ve 120 öğrenci kapasiteli olarak planlandı. Yapıda, öğretmenler odası, idare odası, mutfak, yemekhane, 6 sınıf ve dış alanda peyzaj ile oyun etkinlik alanı bulunacak. Temel atma törenine Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras’ı temsilen Başkan Vekili Emel Çakaloğlu, CHP Bodrum İlçe Başkanı Tuna Işın ve CHP ilçe örgütü, Meclis Üyesi Bodrum Belediye Başkan Adayı Tamer Mandalinci ile belediye başkan yardımcıları, meclis üyesi adayları, belediye birim müdürleri, Yalıkavak Mahalle Muhtarı Ali Çınar, Geriş Mahalle Muhtarı Hayrullah Kayacan, bağışçı Cumhuriyet Halkevleri Bodrum Şube Başkanı Mazhar Karakaya ile iş insanı Feridun Öztürk ve vatandaşlar katıldı.
İstanbul Cengiz Durmuş: "Türkiye’nin teniste dünya lideri olabilecek bir yerde olduğunu herkes biliyor" Türkiye Tenis Federasyonu Başkanı Cengiz Durmuş, Türkiye’de tenisin gelişimiyle ilgili yaptığı açıklamada, "Türkiye’nin gelecekte, teniste dünya lideri olabilecek bir yerde olduğunu herkes biliyor" dedi. Antalya’nın ilk WTA Turnuvası Megasaray Hotels Open, 26-31 Mart tarihleri arasında Antalya Belek’te bulunan Megasaray Tenis Akademi’nin kortlarında düzenleniyor. Bu organizasyonu takip eden Türkiye Tenis Federasyonu Başkanı Cengiz Durmuş, İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine açıklamalarda bulundu. Bu tür organizasyonların Türkiye’de düzenlenmesinin hem kendileri, hem sporcular ve hem de Türkiye’nin tanıtımı için çok değerli olduğunu söyleyen Durmuş, "Değerli tarafı ise sponsorlarımızın aracılığı ile yapılıyor olması. Şahinler Holding ve Megasaray Oteli’nin organize ettiği bir turnuva olarak düzenleniyor. Maçını beraber izlediğimiz, şu anda maçta olan 16 yaşında olan sporcumuz, 16 yaş milli takımımız ve aynı zamanda Mega Saray Tenis Akademisi sporcumuz. Bu kortlara dünyanın deneyimle sporcuları ile aynı korta olmanın, onlarla yarışmanın ve onları yenerek bir üst tura geçmenin hedefiyle çıkıyorlar. Türkiye Tenis Federasyonu olarak bizler, dünyanın en iyi sporcusunu yetiştirmek için hedefleri olan, stratejiler yapan bir federasyonuz. Bu yüzden bizim en değer verdiğimiz etkinliklerden bir tanesi oldu. Antalya’da bu seviyedeki en yüksek turnuva oluyor. Daha önce İstanbul’da bu turnuvanın benzerlerini yaptık. Hem spor turizmi açısında çok değerli bir etkinlik hem sportif başarı için değerli bir etkinlik. 16 yaşındaki sporcumuz, dünyanın hiçbir yerinde böyle bir turnuvada kendi ülkemizde olmasa oynayabilme şansı yok. Ancak kendi ülkemizde yaptığımızdan dolayı dünyanın en iyi sporcularıyla aynı korta girme şansı elde ediyor. Bu tür organizasyonlarda, hem grand slamlar, hem olimpiyatlar, hem de sporcumuzun gelişimi için çok değerli buluyoruz. Gençlik ve Spor Bakanlığımızın ’Sporu tabana yayıyoruz’ ilkesiyle birer bir örtüşen bir söylem. Tenisin her yerde izlenir ve bilinir olmasını sağlıyoruz. Tenisin gelişimi açısından bu organizasyonu çok değerli buluyoruz" ifadelerini kullandı. "Tenisin toplumsal ve iletişim anlamında çok değerli katkıları var" Tenisin ve sporun içinden gelen biri olduğundan ve bu nedenle tenisin kişisel gelişime çok büyük bir değer kazandırdığından bahseden Başkan Durmuş, "Türkiye’de her noktasında herkesin mutlaka tenis oynaması gerektiğine inanan birisi olarak bu süreci yönetiyorum. Çünkü tenisin toplumsal anlamda, iletişim anlamında çok değerli katkıları olduğunu görüyoruz. Çocuklarımızın ergenlik diye bir probleminin kalmadığını görüyoruz. Bahsettiğimiz gibi 6 yaşından başlayan çocuğumuz, 30-40 yaşlarına kadar devam ettirdiği bu hikayenin en önemli aşaması çocukluk ve gençlik dönemini çok güzel enerjilerle, doğru bir fiziksel yapıyla geçirdiklerini biliyoruz. Bunu yanına da bir sportif başarı, ünlenen ve tanınan sporcular olarak kendi hayatlarında çok değerli sonuçlar elde ediyoruz" diye konuştu. "Avrupa tenisi yönetiminde, yönetimimizin olması bu basamaklardan biri" Federasyon olarak dünyanın en iyisi sporcusunu yetiştirmeyi hedeflediklerini ve bunun için de dünyanın her yerinde söz sahibi olunması gerektiğini aktaran Cengiz Durmuş, "Avrupa tenisi yönetiminde, yönetimimizin olmuş olması bu basamaklardan bir tanesidir. Geçen dönemde yine yönetimdeydik. Cem kardeşimiz, Türkiye Tenis Federasyonu’nda yönetim kurulu üyesi olarak, orada da yönetim kuruluna seçilmişti. Biz birinci sıradan yönetime girdik. Fransa, İngiltere, Almanya, İspanya gibi ülkelerin olduğu yerde biz birinci seçiliyoruz. Bizim için anlamlı çok değerli. Aynı zamanda sorumluluk getiren şeyler. Bu başlattığımız güzel enerjinin, güzel seviyenin bize sportif açıdan çok büyük imkanlar, çok büyük fırsat tanıyacağını biliyoruz" şeklinde konuştu. "Türkiye’nin teniste dünya lideri olabilecek bir yerde olduğunu herkes biliyor" Tennis Europe Seçimli Genel Kurulu’nun 2025 yılında Antalya düzenlenecek olmasından dolayı çok büyük bir heyecan içerisinde olduklarını söyleyen Başkan Cengiz Durmuş, "Avrupa ve dünyanın lider kıtası Avrupa, teniste de dünyanın lider kıtası. Ülkemizde genel kurulunu ağırlıyor olmamız ve tüm Avrupa ülkesinin tenisi yönetenlerinin Türkiye’ye gelecek olması, bununda oy birliğiyle karara bağlanması bizim için çok değerli ve anlamlı olduğunu biliyoruz. Biz Türkiye olarak tenis ülkesiyiz. ’Tenis, Türkiye’de oynanır’ parolasıyla yapmış olduğumuz turnuvalar Avrupa’da ve dünyada ses getirdiğinin göstergesi olarak Türkiye’de yapılması planlanıyor. Turizm açısından baktığınızda ülkemizi çok iyi tanıttığını, doğal olarak gittiği yerlerde ebeveynler, yöneticilerine Türkiye’deki tenisin gücünü ve güzelliğinin anlattıkları için biz bu sonuçları alabiliyoruz. Avrupa’daki yöneticilerinde toplantı için bir an önce Türkiye’ye gelmek için sabırsızlandıklarını biliyoruz. Hem 2025’e şimdiden hazırlık yapmaya başlıyoruz. Gerçekten çok güzel hafta olacak. Çok güzel bir etkinlik çok güzel bir turnuva olacak. Zaten ülkemizi tanıtma noktasında çok iyi yerdeyiz. Ülkemizin hem gücünü, aynı zamanda Avrupa’da söz sahibi olan bir federasyon olarak en genç nüfusa sahip Türkiye’nin de gelecekte teniste dünya lideri olabilecek bir yerde olduğunu herkes biliyor. Gelecekte bunu göreceğiz" diyerek sözlerini tamamladı.
Kocaeli Gölcük’ün yeni sosyal alanında deniz göründü Gölcük’te askeriyeden devralınan ve Donanma Parkı olarak ilçeye kazandırılacak 53 dönümlük alanda yıkım çalışmaları tamamlandı. Alanın dış duvarının da yıkılmasıyla Mareşal Fevzi Çakmak Caddesi denize kavuştu. Milli Savunma Bakanlığı ile yapılan protokol sonrasında Gölcük Belediyesi’ne devredilen 53 dönümlük alanda yıkım çalışmaları tamamlandı. Gölcük Belediyesi’nin Donanma Parkı’na dönüştüreceği alandaki eski lojmanlar ve çevre duvarının yıkılıp enkazının kaldırılmasıyla Mareşal Fevzi Çakmak Caddesi denize kavuşmuş oldu. Dev alanı çevreleyen duvarların yıkıldığı alanda inceleme yapan Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer, "Donanma Parkı’nın yapılacağı alanda yıkım çalışmalarını tamamladık. Gölcük merkezinden yaklaşık 500 metre mesafede Mareşal Fevzi Çakmak Caddesi’ne yürüdüğümüzde, cadde üzerinden atık denizi görebiliyoruz. Bu alanı teslim alabilmek için askeri üssün batı kısmında 48 lojmanı esaslı olarak onardık. Yine J-9 askeri güvenlik duvarını inşa ettik. Milli Savunma Bakanlığı ile yapmış olduğumuz protokol çerçevesinde, deniz kıyısındaki 5335 metrekarelik alanı da Donanma Parkı’na dahil ettik. Deniz kıyısındaki bu alanda Donanma Açık Hava Denizcilik Müzesi yer alacak. Donanma Parkı’nda kafe, restoranlar ve çeşitli sosyal alanlar yer alacak. Ben şimdiden ilçemize hayırlı uğurlu olmasını diliyorum" dedi.
Erzurum Erzurum Faydalı Model’de 2’inci sırada yer aldı TÜRKPATENT Şubat ayı Faydalı Model başvuru verilerini yayımladı. Erzurum’dan Şubat ayında 1, bu yılın ilk iki ayı toplamında ise 2 faydalı model başvurusu gerçekleştirildi. İl başvuru sayısı düzeyinde Bölge illeri içinde Elazığ’ın ardından 2, ülkede ise 14’üncü sırayı aldı. Veriler üzerinden DOSİAD tarafından yapılan araştırmaya göre Şubat ayında Erzurum’dan 1, KUDAKA İstatistik Bölgesi illerinde 2, Kuzeydoğu Anadolu istatistik Bölgesi illerinden 2, Doğu Anadolu Bölgesi illerinden 16, ülkede ise 210 faydalı model başvurusu yapıldı. 2024 yılının ilk iki ayında Erzurum’dan 2, KUDAKA istatistiki Bölgesi illerinden 3, Kuzeydoğu Anadolu istatistik Bölgesi illerinden 3, Doğu Anadolu Bölgesi illerinden 18, ülkede ise 377 Faydalı model başvurusu kaydedildi. Erzurum’un 2 aylık düzeyde faydalı model başvuru sayısı bölge toplamında yüzde 11.1’lik dilim oluşturdu. Doğu’dan 4 İl başvuru yaptı Bu yılın ilk iki ayında Doğu Anadolu Bölgesinden yalnızca 4 ilden faydalı model başvurusu yapıldı. Başvuru kaydedilen iller Elazığ, Erzurum, Erzincan ve Malatya olarak bildirildi. Verilere göre Elazığ’dan 14, Erzurum’dan 2, Erzincan ve Malatya illerinden ise 1 faydalı model başvurusu gerçekleşti. Erzurum 14’üncü sırada Erzurum bu yılın ilk iki ayı kaydında faydalı model başvuru sayısı ölçeğinde 14’üncü sırada yer aldı. Ülkede faydalı model başvuru sayısının en yüksek olduğu iller; İstanbul, Ankara, İzmir, Konya, Bursa, Elazığ, Kocaeli, Kayseri, Manisa, Gaziantep, Samsun, Antalya, Balıkesir, Adana, Denizli, Tekirdağ, Eskişehir, Isparta, Aksaray, Çorum, Hatay, Kütahya, Muğla, Tokat, Yalova, Çanakkale, Diyarbakır, Erzurum, Kastamonu, Niğde olarak açıklandı.