KÜLTÜR SANAT - 16 Nisan 2018 Pazartesi 16:50

Bestekar-ı İzmir Mersinlileri mest etti

A
A
A
Bestekar-ı İzmir Mersinlileri mest etti

Mersin Büyükşehir Belediyesi iş birliği ile Ege Üniversitesi Devlet Türk Musikisi Konservatuarı Klasik Türk Müziği Korosu, Mersin’de Klasik Türk Müziği konseri verdi.

Mersin Büyükşehir Belediyesi iş birliği ile Ege Üniversitesi Devlet Türk Musikisi Konservatuarı Klasik Türk Müziği Korosu, Mersin’de Klasik Türk Müziği konseri verdi.


Halil İbrahim Yüksel’in hazırlayıp yönettiği ve Mersinlilerin yoğun ilgi gösterdiği iki bölümden oluşan konserde, Ege Üniversitesi Devlet Türk Musikisi Konservatuarı Klasik Türk Müziği Korosu seslendirdiği şarkılar müzikseverlerden tam not aldı.


Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleştirilen konser, bestesi Tanburi Ali Efendi’ye ait olan Suzidil Peşrev ile başladı. Tanburi Ali Efendi’nin ‘Kani Yâd-I Lebinle Hun-I Dil Nuş Ettiğim Demler’ isimli suzidil makamındaki ağır semaisi ile devam eden konserde, vatandaşlar Klasik Türk Müziğine doydu.


Suzidil, Acemkürdi, Hüzzam, Segah, Hicazkar, Karcığar, Nihavend gibi makamlardan eserlerin seslendirildiği konserde, bestesi Bekir Sıdkı Sezgin’e ait ‘senin cevrin, benim ahım, bugün bunlar birer bir rüya’, Avni Anıl’ın bestelediği ’unutamıyorum’, Mahmut Bilki’nin bestelediği ‘yüzümü hasretine döndürdüm’, Yusuf Nalkesen tarafından bestelenen ‘Körfezde akşam’ gibi eserler seslendirildi.


Klasik döneme ait beste formlarını icra eden koronun repertuarında ‘seni gönlüme yazdım’, ‘ağlamakla inlemekle’, ‘bahçem yine sayende serab olmuş efendim’ , ‘gül budanmış, dal dal olmuş’, ‘içten gelen sevgiler’ eserleri de yer aldı.


Sazendelerin usta ellerinde can bulan notalar ve hanendelerin eşsiz seslerinde hayat bulan besteler Mersinli sanatseverlere müzik dolu bir gece yaşattı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.