GENEL - 17 Ocak 2017 Salı 14:34

Bu balığı yemek serbest, dokunmak yasak

A
A
A
Bu balığı yemek serbest, dokunmak yasak

Kızıldeniz’den Akdeniz’e geçen ve artık burada da bir yaşam alanı kurmaya başlayan aslan balığı, bir taraftan zehirli dikensi ışınları ile insanlar için tehlike oluştururken, bir taraftan da diğer türler üzerinde baskı oluşturuyor. Aslan balıklarının etinin tüketilebildiğini belirten Doç. Dr. Deniz Ayas, artık kendisine Mersin açıklarında da yaşam alanı bulan bu balıklara canlıyken çıplak elle dokunulmaması uyarısında bulundu.
İndo-Pasifik kökenli, Kızıldeniz’den Akdeniz’e geçen tropik bir balık türü olan aslan balığı, Mersin’in Silifke ilçesine bağlı Taşucu ile Anamur ilçesi arasındaki denizde de görülmeye başlandı. Zehirli olan ancak eti tüketilebilen aslan balığı ile ilgili açıklama yapan Mersin Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Su Ürünleri Avlama ve İşleme Teknolojisi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Deniz Ayas, Türkiye’nin Akdeniz açıklarında da artık aslan balığının yaşamaya başladığını söyledi. Aslan balıklarının, küçük balıklar, omurgasızlar ve kabuklularla beslenen avcı türler olduklarına işaret eden Doç. Dr. Ayas, “Bu avlanma sezonu içerisinde çok sayıda aslan balığı topladık. Özellikle Taşucu-Anamur arasında yapılan balıkçılık faaliyetlerinde çok sayıda aslan balığı yakalandı. Bu bireyleri topladık, fakültemizde muhafaza altına aldık. Bu türle ilgili çeşitli çalışmalar yapmayı planlıyoruz. Sayısında gözle görülebilir bir artış var. Bu türün istilacı karakterde ve usta bir avcı olması, ülkemizde özellikle Doğu Akdeniz ekosisteminde popülasyonlar kurabileceğini öngörüyoruz” dedi.

“Aslan balıkları, toplam 18 adet zehirli dikensi ışına sahiptir”
Aslan balıklarının, sırt yüzgecinde 13 adet, anal yüzgeçte 3 adet ve göğüs yüzgecinde 2 adet olmak üzere 18 zehir enjekte eden dikensi ışına sahip olduklarını belirten Ayas, “Bu dikensi yapılar kurbanına battığında zehri kurbanına enjekte eder. Bu balıklar zehirlidir ve aslında bu dikensi ışınların amacı, balığın kendisini avcılarına karşı korumaktır” diye konuştu.
Doğu Akdeniz’i yaşam alanı olarak seçen aslan balıklarının, çoğalmasının diğer türler üzerinde bir baskı oluşturacağı için bir risk durumu olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Ayas, “Bununla birlikte insan gıdası olarak bu türün tüketiminin bulunması da belki bir fırsat olarak değerlendirilebilir. Ayrıca, zehirli ışınlara sahip olmalarına rağmen bazı avcı türler tarafından da tüketiliyor. Bu tüketim, bunun üzerinde sınırlı bir baskı oluşturabiliyor. Ayrıca, ekosistemde oluşturacağı tahribatı önlemek için birçok ülkede aslan balığı avcılığı yapılmakta ve eti tüketilmekte” ifadelerini kullandı.

“Canlıyken elle dokunmayın”
Aslan balıklarının, beslenmeleri sırasında saldırgan bir karakterde olsalar da dalgıçlar, balıkçılar ve yüzücülere karşı saldırgan olmadıklarını vurgulayan Ayas, “Balıkçılar ve dalgıçların yaşadıkları birçok kaza, bu balıkları yakalamaya çalışmaları sırasında gerçekleşiyor. Balıkların etinde bir zehir olmamasına rağmen, kurbana sadece bu zehir enjekte eden dikenler sayesinde zehir enjeksiyonu gerçekleşiyor. Canlıyken bu balığın yakalanması ve elle tutulmaya çalışılması sırasında gerçekleşiyor. Birçok kaza bu şekilde oluyor. Trol avcılığı gibi endüstriyel balıkçılık faaliyeti yapan balıkçılar, bu balıkla karşılaşma riski olan dalgıçlar bu balıkları kesinlikle elleriyle tutmamalılar. Çünkü elleriyle tuttukları anda zehir enjeksiyonu gerçekleşiyor. Bu da ciddi bir risk doğuruyor. Bu tür ile karşılaşma olasılığı yüksek olan dalgıçlar ve balıkçılar dikkatli olmalılar” şeklinde konuştu.

“Bağışıklık sistemi zayıf olan çocuklar ve yaşlılarda ciddi hayati tehlike oluşturabilir”
Taşucu-Anamur arasında bu balıkla ilgili bilgilendirme faaliyetlerini bir yıldır sürdürdüklerini dile getiren Ayas, zehirli yüzgeç ışınlarına sahip olan bu balıklara karşı mutlaka dikkatli olunması uyarısında bulundu. Geçmişte bu balık nedeniyle çok ciddi ve tehlikeli vakalar yaşandığını söyleyen Ayas, “Aslan balığı zehri insanda aşırı acı, kusma, ateş, solumun güçlüğü, baş ağrısı ve ishal gibi birçok semptomun ortaya çıkmasına neden oluyor. Nadir olarak kalp rahatsızlıkları görülebiliyor. Sağlıklı erişkin insanlarda ölüm nadir görülüyor. Ama bağışıklık sistemi zayıf olan çocuklar ve yaşlılarda, ayrıca alerjik bünyeli insanlarda ciddi hayati tehlike oluşturabilir. Aslan balıkları tarafından gerçekleşen yaralanmalarda kişi en kısa sürede bir sağlık kurumuna başvurmalıdır” dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Ruhsatsız tabanca ile yakalandı, “Taşımıyorum bozuk” diyerek tüfek ruhsatı gösterdi Aksaray’da ruhsatsız tabanca ile yakalanmasına rağmen önce “Taşımıyorum” deyip inkar eden, sonra da “Bozuk” diyen sürücü bir de “Ruhsatım var” diyerek tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. Olay Gülağaç Yolu Kireçlik Mevkiinde yaşandı. Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde gece yarısı bekçilerin de katıldığı asayiş ve trafik uygulaması yapan İl Emniyet Müdürlüğü asayiş ile trafik şubesi ekipleri şüphe üzerine Gülağaç ilçesinden Aksaray merkez istikametine seyreden Ali B. (38) idaresindeki 51 ACV 230 plakalı otomobile "dur" ihtarında bulundu. Sürücüsü ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirildikten sonra araçta arama yapan bekçiler araç içerisine gizlenmiş bir adet tabanca buldu. Kullandığı araçta tabancayla birlikte yakalanmasına rağmen “Taşımıyorum” diyen sürücü Ali B. daha sonra tabancanın bozuk olduğunu belirterek işlem yapılmasından kaçmak istedi. 2 ayrı bahanesiyle başarılı olamayan sürücü bu kez de “Ruhsatım var” diyerek yakalattığı tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. 3 ayrı bahanesiyle işlemden kaçamayan sürücü son olarak tabancayı kabullenerek “Benim, tamir için taşıyorum” dedi. Tabancaya bekçiler tarafından dolu boş kontrolü yapıldıktan sonra el konulurken ruhsatsız tabanca taşımaktan gözaltına alınan sürücü adli işlemler için polis merkezine götürüldü.
Bartın Bartın’daki feci yangının tanıkları yaşanan dehşeti anlattı Bartın’da 1 kişinin öldüğü, 2 kişinin yaralandığı yangında şok detaylar ortaya çıkarken, olayın tanıkları ise yaşanan dehşeti anlattı. Bartın’ın Kayadibikavlak Köyü Örencik Mahallesi’nde bulunan tek katlı bir evde saat 20.30 sıralarında kesin sebebi henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Bitişiğindeki eve de sıçrayan yangında Tevfik Çetinbağ hayatını kaybederken, eşi Seher Çetinbağ, ile kardeşi Selim Çetinbağ ağır şekilde yaralandı. Olay yerine itfaiye, jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin yaklaşık 2 saat süren çalışmalarının ardından yangın söndürülürken, iki ev de kullanılamaz hale geldi. Yaralılar ambulansla hastaneye kaldırılırken, durumlarının ağır olduğu belirtildi. Boş tüpü itfaiye evden uzaklaştırdı Yangın esnasında Bartın Merkez İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, bölgede geniş güvenlik tedbirleri alındı. Yangının tamamen söndürülmesinin ardından nöbetçi savcı ve olay yeri inceleme ekipleri, evin içerisinde, çevresinde detaylı inceleme yaptı. Evin kapısının önündeki boş tüp ise, ekiplerin incelemesinin ardından bir itfaiye eri tarafından kapının önünden alınarak, yola çıkartıldı Faciada şok detaylar Facianın ardından olayla ilgili sır perdesi de aralanmaya başladı. Yanarak ölen Tevfik Çetinbağ’ın yatalak hasta olduğu ve yangından kaçamadığı öğrenildi. Patlama esnasında kocasıyla birlikte evde bulunan Seher Çetinbağ’ın patlamanın hemen ardından yardım istemek için dışarı çıktığı ve kocasının kardeşi olan Selim Çetinbağ ile birlikte yatalak eşini kurtarmak için alevlerin arasına girdiği belirtildi. Alevlerin arasında kalan Seher Çetinbağ ve kaynı Selim Çetinbağ, Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmayı başaramazken, kendileri de ağır bir şekilde yaralandı. "Gaz sızıntısı" iddiası Yapılan ilk incelemelerde, Seher Çetinbağ’ın olaydan birkaç saat önce tüp değişimi yaptığı belirlendi. Dolu tüpü kendisini ocağa monte ettiği ileri sürülen Seher Çetinbağ’ın, yemek yapmak için tüpü açtıktan bir süre sonra tüpten sızan gazın alev aldığı ve patlamanın meydana geldiği tahmin ediliyor. Yangının kesin sebebinin ise itfaiye ve olay yeri inceleme ekiplerinin hazırladığı raporların tamamlanmasının ardından ortaya çıkacağı kaydedildi. Patlama sesine irkildiler Alevlerin kül ettiği evlerin yaklaşık 5 metre uzağındaki evde oturan Belma Çetinbağ ve yengesi Fatma Çetinbağ, o anlarda yaşanan dehşeti anlattı. Yangında amcasını kaybeden ve babası yaralanan Belma Çetinbağ, yemek yerken patlama sesi ile irkildiklerini kaydetti. Patlama sesinin ardından dışarı çıktıklarında ise amcasının kaldığı evin alevlerin arasında kaldığını gördüğünü kaydeden Belma Çetinbağ, “Akşam yemeği yiyorduk. Ben yan evdeki üst kattaydım. Bir yerde bir patlama gibi bir ses oldu. Ben yengeme, soba gibi bir şey patladı dedim. Yengem dışarı çıktı. Ev yanıyor diye bağırmaya başladı. Dışarı çıktım ben de, baktım ahşap ev birden alev almış” dedi. Kurtarmak isterken alevlerin arasında kaldılar Babası ve yengesinin yatalak amcasını kurtarmak için alevlerin sardığı eve girince yaralandığını söyleyen Belma Çetinbağ, “Babamla yengem de, sakat amcamı kurtarmak için eve girmişler ama kurtaramamışlar. Zaten ev bir anda alev aldı. Evde 2 kişi vardı, amcamla yengem vardı. Tüp patlayınca yengem, dışarı çıkıp bizimkileri mi çağırdı, ne olduğunu tam olarak bilmiyorum. Babamla, yengem tekrar amcamı kurtarmak için girmişler içeri. Sonuç olarak ikisi de yandı. Onlar da şu an hastanede. Amcam tamamen yandı. Yengem de yanmış olarak içeriden çıktı. Ambulans hastaneye götürdü. Amcam sakattı, sol tarafı hiç tutmuyordu, yatalaktı, yatağa bağlıydı” diye konuştu. “Yengem büyük ihtimal tüpü tam takamadı” Patlamanın ve yangının tüp değişiminden sonra olduğunu kaydeden Belma Çetinbağ, “Yengemin bu akşam tüpü değiştirdiği söylenmişti. Büyük ihtimal tüpü tak takamadı, çakmağı çakınca öyle patlama oldu. Zaten yengem tüpü yeni değiştirmiş. Büyük ihtimal tüpten oldu. Tüpü tam takamadı herhalde” diye konuştu. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma sesi duydum” Emmi yanıyor diye bağırma sesi üzerine alevlerin arasında kalan amcası Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmaya çalıştığını anlatan Fatma Çetinbağ ise, “Akşam yemeğini yiyorduk, o anda aniden bir dinamit patlaması gibi bir patlama oldu. Ben merdivenden aşağıya inerken baktım emminin evi alev almış. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma duydum. Kurtarmaya çalıştım, camı falan açtım ama kurtaramadık. Bir şey yapamadık, çok üzgünüm. Yemek yaparken mi olmuş bilmiyoruz. Tüp mü patladı bilmiyoruz. Ama akşamüstü, boş tüpü kapının ağzına koydu. Galiba tüpten oldu” diye konuştu. Olay yerinde yapılan incelemelerin tamamlanmasından sonra ise Tevfik Çetinbağ’ın yanan bedeni, ceset torbasına konularak, evden çıkartıldı. Çetinbağ’ın cesedi, evin önüne getirilen tabutun içerisine yerleştirildi. Tabuta konulan Tevfik Çetinbağ’ın cesedi jandarma, itfaiye ekipleri ve vatandaşlar tarafından cenaze aracına taşındı.