YEREL HABERLER - 17 Ocak 2017 Salı 14:39

Kocamaz: “Ankara’nın Mersin’in sesini duyması gerekiyor”

A
A
A
Kocamaz: “Ankara’nın Mersin’in sesini duyması gerekiyor”

Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, “Mersin İli Yağmursuyu Altyapısının ve Hizmetlerinin Geliştirilmesi Master Planı”nın öneminin, Mersin’in yaşadığı sel felaketinin ardından çok net olarak ortaya çıktığını belirterek, plan çerçevesinde acilen derelerin ıslah edilmesi gerektiğini söyleyerek, “Ankara’nın Mersin’in sesini duyması gerekiyor” dedi.
Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin, Mersin’in 2050 yılına kadar kısa, orta ve uzun vadede yağmursuyu altyapısına yönelik çalışmalarını kapsayan ve Su ve Kanalizasyon İdaresi (MESKİ) Genel Müdürlüğü’nce gerçekleştirilecek olan “Mersin İli Yağmursuyu Altyapısının ve Hizmetlerinin Geliştirilmesi Master Planı” tanıtım toplantısı, Kongre ve Sergi Sarayı’nda yapıldı. Müşavir firma ile MESKİ arasında imzalanan sözleşmenin ardından 1 Ekim 2015 tarihinde başlayıp 7 Kasım 2016 tarihinde tamamlanan ve özellikle kentin 29 Aralık 2016 tarihinde yaşadığı sel felaketinin ardından büyük önem taşıyan Yağmursuyu Master Planı’nın tanıtım toplantısına, Büyükşehir Belediye Başkanı Kocamaz’ın yanı sıra ilçe belediye başkanları ve MESKİ Genel Müdürü Baha Günhan Güngördü de katıldı.
Planlanan yağmursuyu toplama havzası miktarı yaklaşık 2 milyon hektar
MESKİ’nin çalışmaları ve Master Planın anlatıldığı video gösteriminin ardından toplantının açış konuşmasını Başkan Kocamaz yaptı. Göreve gelir gelmez başlattıkları ve artık uygulama aşamasına geldikleri ‘Mersin İli Yağmursuyu Master Planı’nın, Büyükşehir Belediyesi ve MESKİ’nin çıktığı kalite ve mükemmellik yolculuğu kapsamda ele aldıkları bir proje olduğunu belirten Kocamaz, “7 Kasım 2016 tarihinde tamamladığımız projenin amacı, MESKİ’nin hizmet sahası içerisinde kalan yerleşim yerlerinin mevcut yağmursuyu toplama ve drenaj şebekesi ve taşkın kontrol altyapısı dahil olmak üzere, yağmursuyu hizmetleri ihtiyaç talebinin tespiti ve bu ihtiyaçlara yönelik planlamaların yapılmasıdır. Master Plan Çalışma Sahası, Mersin il genelinde ilçelerin merkez mahalleleri ile birlikte beldeden mahalle statüsüne geçen yerleşim birimlerini kapsamaktadır. Planlaması yapılan yağmursuyu toplama havzası miktarı ilçe merkezleri için 29 bin 276 hektar, kırsal mahalleler için 50 bin 197 hektar, dereler için 1 milyon 918 bin 800 hektardır” dedi.
“Dere ıslahları hariç Master Planın toplam yatırım maliyeti 2 milyar TL”
2017-2050 dönemini kapsayan Master Planın kısa, orta ve uzun vadede 3 aşamada planlandığını ifade eden Kocamaz, Master Plan çalışmalarının yatırım bedelleri hakkında da bilgi verdi. Kocamaz, “Master Plan çalışması sonuçlarına göre, 2017-2022 dönemini kapsayan kısa vadeli yatırımların bedeli 265 milyon TL, 2023-2030 dönemini kapsayan orta vadeli yatırımların bedeli 980 milyon TL, 2031-2050 dönemini kapsayan uzun vadeli yatırımların bedeli ise 919 milyon TL’dir. Buna göre yatırım planlaması yapılarak inşa edilmesi gereken toplam yağmursuyu hat uzunluğu 2 bin 488 km’dir. Dere ıslahları hariç olmak üzere toplam yatırım maliyeti ise 2 milyar TL’dir. MESKİ Genel Müdürlüğü tarafından kısa vadeli yatırımların uygulama projelerinin hazırlanmasına yönelik çalışmalara hızla başlanmıştır” diye konuştu.
“Mersin, sel felaketini ıslah edilmemiş dereler yüzünden yaşadı”
‘Mersin İli Yağmursuyu Altyapısının ve Hizmetlerinin Geliştirilmesi Master Planı’nın, göreve gelir gelmez başlattıkları ve Mersin’in coğrafi durumunu göz önünde bulundurarak büyük önem verdikleri bir proje olduğunu vurgulayan Kocamaz, iki hafta önce yaşanan sel felaketinin bu projenin ne kadar öncelikli olması gerektiğini bir kez daha gösterdiğini söyledi. Sel baskınından önceki gece sabaha kadar yağmur yağdığını, dereler temiz olmayınca otobanın oluşturduğu göletlerin önü alınmaz bir şekilde denize boşaldığını anımsatan Kocamaz, “O gün biz sabahtan itibaren sahadaydık. Dereler hep dolu dolu akıyordu. Mezitli deresi güya ıslah edilmişti ama birçok yerinde tahribatlar oldu, taşlar sürüklendi. Mersin’imiz bu doğal afeti, ıslah edilmemiş bu dereler yüzünden yaşadı ve sonuçlarından fazlasıyla etkilendi” ifadelerini kullandı.
“Ankara’nın Mersin’in sesini duyması gerekiyor”
Üç yıldır görevde olduklarını ve bu önemli konuyla ilgili başlattıkları çalışmaları ancak geçen ay tamamlayabildiklerini dile getiren Kocamaz, “‘Enkaz devraldım’ edebiyatı yapmayı sevmem ama yılların ihmalini bir çırpıda gideremiyorsunuz. Yeni afetlerle karşılaşmamak için bizim elimizi çabuk tutmamız, Ankara’nın da Mersin’in sesini duyması gerekiyor. Hiç de arzu etmediğimiz bir doğal afet yaşadık. Fakat tüm altyapıyı yüzde 100 yapmış olsaydık bile sistemin bu miktarda yağışı taşıma şansı yoktu. 6 saat içerisinde 161,4 kg, 24 saat içerisinde 199 kg, 1,5 günde 246 kg yağmur düştü. Hiçbir altyapı, aniden gelen bu olayı taşıyamaz. Acil olarak derelerin ıslah edilmesi gerekiyor. Eğer Ankara ‘Yapamayız’ diyorsa parayı göndersinler, biz 2017 sonuna kadar meseleyi rahatlıkla çözeriz. Hiç merak etmesinler. Mersin bütün bunları yaşadığı için gerçekten üzgünüz. Yüzde yüz önlenemese bile en azından yaşadığımız kayıplar en aza inebilirdi. Can kaybı hiç olmayabilirdi” şeklinde konuştu.
“Bakanlık, derelerin ıslahı için hazırladığımız projeden yararlanabilir”
Tarsus’ta belediye başkanlığı döneminde gerçekleştirdikleri dere ıslah çalışmalarını şimdi Mersin’in tamamı için seferber edeceklerinin altını çizen Kocamaz, şöyle devam etti: “Biz, hazırladığımız master planla doğru bir durum tespiti yaptık. Harika bir proje çıkardık. Eğer Bakanlık, devletin gücünü ve bütçesini kullanarak bölgemizdeki dereleri acilen ıslah etmek isterse, hazırladığımız projeden yararlanabilir. Bizim hedefimiz 2017 yılında yağmur suyu drenajlarına başlamaktır. Çünkü Mersin’deki yeni açılan yatay yollarda drenaj yok; binalar yoğun ve yerler asfalt. Bu yüzden tutunamayan yağmur suları şehrin içine hücum ediyor. Bu suların aşağılara inmesini engellememiz gerekiyor. Ayrıca Büyükşehir Belediyesi olarak, merkez ilçelere öncelik tanıyarak 1/5000 nazım imar planı ile ilgili ilçe belediye başkanlarımızla toplantılar yaptık. Orada da derelerin mutlaka imar alanından çıkarılması konusunda ortak karara vardık. Bununla ilgili çalışmalar devam ediyor. Bu vesileyle geçtiğimiz günlerde maruz kaldığımız sel felaketinde hayatını kaybeden hemşehrilerime bir kez daha Allah’tan rahmet, yakınlarına ve Mersin halkına başsağlığı diliyorum. Bu gibi olumsuzlukların önüne geçecek olan ‘Mersin İli Yağmursuyu Altyapısının ve Hizmetlerinin Geliştirilmesi Master Planı’ projesinin ilimize ve insanımıza hayırlı ve uğurlu olmasını, ancak problemlerin çözümü için uygulamanın da bir an evvel başlamasını temenni ediyorum.”
Kocamaz’ın konuşmasının ardından Master Plan çalışmasını yürüten müşavir firma adına Serap Nasup Beyoğlu, planla ilgili ayrıntılı bir sunum yaptı. Toplantı, Mersin Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halil Kumbur’un değerlendirmeleriyle sona erdi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adıyaman Öğrenciler tarihi alanda kazı çalışmalarına katıldı Adıyaman’da ilk ve ortaöğretim öğrencileri, Perre Antik Kent’te devam eden kazı çalışmalarına katıldı. 15-22 Nisan 2024 tarihleri arasında 48’incisi kutlanmakta olan Turizm Haftasını kutlama etkinlikleri çerçevesinde Adıyaman’da bulunan 16 ilk ve ortaöğretim okulu öğrencileri Adıyaman merkezde bulunan Tarihi Perre Antik Kentinde devam eden kazı çalışmalarına katıldı. Öğrenciler burada arkeologlarla birlikte kazı yaptı. Tarih kokan Adıyaman’da kazı çalışmalarına katılan öğrenciler, yaptıkları kazıdan büyük keyif aldıklarını dile getirdi. Buradaki çalışmalarla ilgili bilgi veren Kültür ve Turizm Müdürü Abuzer Gelse, “48.Turimz Haftasını Adıyaman’da büyük bir coşkuyla kutluyoruz. Bugün Perre Antik Kentindeyiz, burada Turizm Haftası boyunca toplam 16 tane okulumuzdan ilk, orta ve lise derecesinden öğrencilerimiz Perre Antik Kentine gelecekler. Burada bir tanıtım videosunu izledikten sonra iki gruba ayrılacaklar. Şimdi arka planda da gördüğünüz gibi bir bölümü uygulamalı arkeoloji kazılarına, arkeolog ve sanat tarihçilerimizle birlikte katılırken diğer grup Perre Antik Kentinde tarih ve kültür gezisi yapacak” dedi. Adıyaman İl Milli Eğitim Müdürü Ali Tosun ise konuşmasında, “Adıyaman’da deprem yaşanmış bir şehirde çocuklarımızın kültürüyle, sanatıyla gelenek ve göreneğine, atasına saygısıyla tam öğretmeyi gerçekleştirmeyi arzu ediyoruz. Öğrencilerimizin tamamı yakın çevrelerini gezmelerini, kültürel mirasını tanımasını, kendi yeteneklerini keşfetmelerini ve bu noktada da toplumumuzu daha ileriye götürmeleri anlamında gayretlerini ortaya çıkartma üzerin kurulmuş bir projedir” sözlerini kullandı. Öğrenciler ise antik kentte tarihi kazı çalışmalarına katıldıkları için oldukça mutlu olduklarını dile getirdi.
Sakarya SUBÜ’nün ilk patenti tescillendi SUBÜ Teknoloji Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Mücahit Soyaslan’ın ‘Raya Montajlı Tümleşik Asansör Tahrik Sistemi’ başlıklı buluşu, Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından patent almaya hak kazandı. Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi’nin (SUBÜ) ilk patenti tescillendi. Teknoloji Fakültesi Mekatronik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Mücahit Soyaslan’ın ‘Raya Montajlı Tümleşik Asansör Tahrik Sistemi’ başlıklı buluşunun üretim ve test süreçleri TÜBİTAK tarafından 2210394 numaralı proje kapsamında desteklendi ve prototip üretimi yapıldı. Yapılan testlerden başarı ile geçen buluşun sektörde önemli bir açığı kapatması bekleniyor. Buluş sahipleri arasında Trakya Üniversitesi (TÜ) İpsala Meslek Yüksekokulu’ndan Öğretim Görevlisi Dr. Yusuf Avşar ve Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ) Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi’nden Prof. Dr. Ahmet Fenercioğlu da yer alıyor. Ürüne asansör sektöründen yoğun bir ilgi olduğunu ve seri üretim için görüşmeler yapıldığını kaydeden SUBÜ Mekatronik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Mücahit Soyaslan, “SUBÜ Rektörlüğü, TÜ Rektörlüğü ve BTÜ Rektörlüğü’nün patent sahibi olduğu buluş, üretim süreçlerinde döküm yöntemine ihtiyaç duymuyor. Motor gövdesi aynı zamanda motor şasisi olarak görevi yapıyor. Motor gövdesi asansör taşıyıcı rayına direkt olarak dik bir şekilde bağlanıyor ve tahrik sisteminin yükünün tamamı binaya binmiyor. Böylece tümleşik bir asansör tahrik sistemi ortaya çıkıyor. Buluş sayesinde; raya montajlı olarak gerçekleştirilen, makine şasi yapısı gerektirmeyen, sistemin toplam ağırlığını dengeli şekilde taşıcıyı ve karşı ağırlık kılavuz raylarına dağıtabilen, düşük hacim ve kütleye sahip, döküm yerine plaka saclardan lazer kesim yöntemi ile üretilen ve minimum düzeyde talaşlı imalata ihtiyaç duyan bir asansör çekiş motoru tasarımı elde edilmiş oldu” diye konuştu.
Gaziantep Mevsimsel polen alerjisine dikkat ANKA Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. İlker Özsararaç, mevsimsel alerjilerin en yaygınlarından birisi olan polen alerjisine dikkat çekti. Alerjik bünyeli kişiler için bahar aylarının sıkıntıları beraberinde getirdiğini söyleyen Dr. Özsaraç, “Polen türü alerjen yapısı bulunan maddeler vücuda girdiği anda bağışıklık sistemi bu maddeleri tehdit olarak algılar ve alerjiniz varsa vücut kimyasallar salarak semptomlara neden olur. Bunların yanında vücut polene karşı konjonktivit (göz nezlesi), nezle, ürtiker ve astım geliştirebilir. Hastalarda, özellikle sabah kalktıklarında ortaya çıkan hapşırma, burunda ve boğazda kaşıntı, burun tıkanıklığı ile burun akıntısı şikayetlerine rastlanıyor. Burunda, kaşıntı, akıntı, tıkanıklık, hapşırık, gözlerde kaşıntı, sulanma kızarıklık, şişlik görülebilir. Astımlı hastalarda atak başlayabilir, öksürük, hırıltı, nefes darlığı gibi sorunlar ortaya çıkabilir. Ciltte kaşıntı olabilir. Hastalığın tamamen yok edilmesi mümkün olmasa da, hastaların şikayetlerinin ortadan kaldırılmasına yönelik bir takım tedaviler uygulanabilmektedir. Alerjenleri tespit edebilmek için kandan bazı tetkikler yapılabilmektedir veya bazı cilt, deri testleri yapılabilmektedir. Hekim tarafından yapılan fizik muayene ve tetkikler neticesinde en uygun tedavi protokolü hastalara uygulanacaktır” dedi. Polen alerjenlerinden korunmanın en önemli yolunun doğrudan oluşabilecek polen maruziyetini azaltmak olacağını belirten Dr. Özsaraç, bu konuda önerilerde bulunarak, “Polenler genellikle sabah saatlerinde havada uçuştuğu için mümkünse kapalı alanlarda kalınız. Çim biçmekten, polen mevsiminde parkta oturmaktan kaçınınız, ev ve arabada pencereleriniz kapalı tutunuz, gözleri korumak için güneş gözlüğünden yararlanınız, polenden arınmak için sık sık duş alıp, dışarı çıktığınızda maske takınız. Eğer hava sıcakken polen mevsiminde dışarıda çok vakit geçirmişsek akşam eve gidince hemen kıyafetleri çıkaralım, ayakkabıları da kapının dışında bırakalım, çünkü polenler bütün her yere yapışmaktadır ve duş almamız gerekiyor ki, polenler bütün vücudumuzdan çıksın” diye konuştu.
İstanbul Samet Aybaba: “Sergen Yalçın’la bu süreçte hiç görüşmedik” Yeni teknik direktör arayışlarının devam ettiğini söyleyen Beşiktaş Futbol Takımları Genel Koordinatörü Samet Aybaba, bu süreçte Sergen Yalçın ile hiç görüşmediklerini dile getirdi. Aybaba, yeni sezon öncesi kadro yapılanması konusunda da çalışmaların sürdüğünü belirtti. Trendyol Süper Lig’in 33. haftasında Beşiktaş, sahasında oynayacağı MKE Ankaragücü maçının hazırlıklarını ilk bölümü basına açık olarak gerçekleştirdiği antrenmanla sürdürdü. İdmanı Beşiktaş Futbol Takımları Genel Koordinatörü Samet Aybaba ve Beşiktaş Kulübü Futbol Şube Sorumlusu Feyyaz Uçar da takip etti. İkili, antrenman sonrası basın mensuplarıyla sohbet toplantısı gerçekleştirdi. Yolların ayrıldığı Portekizli teknik direktör Fernando Santos’un saha içindeki hiçbir kararına etki etmediğini vurgulayan Samet Aybaba, “İsimler üzerinde durmaya gerek yok. Bizim için her oyuncumuz değerlidir. Sahaya sürülen oyuncular hocanın kendi takdiri. Saha içi benim alanım değil. Ben önceden olduğu gibi bundan sonra da teknik direktöre karışmam. Düşüncelerimizi söyleriz ancak. Biz Santos hocayla konuştuğumuzda bir şeyleri anlatmaya çalıştık, gerekli şeyleri söyledik. Ama tabii ki takdir kendisinin. Tercih tamamen kendisine ait. Aldığı kararlarla doru mu yaptı, yanlış mı yaptı.. Kararını zaten kamuoyu veriyor, Beşiktaş veriyor. Verdi de zaten” diye konuştu. “Bu süreçte Sergen hocayla görüşmemiz etik olmaz” Yeni teknik direktör arayışlarının devam ettiğini aktaran Aybaba, “Biz çok görüşmeler yaptık. Takımın durumundan dolayı yeterli geri dönüş alamadık. Takımın başına getireceğiniz hocaya göre durum değişir. Çok transfer istenebilir. Büyük bütçeler istenebilir. Futbolun akışı böyle. Bir ihtimal de siz kadronuzu kurarsınız ve sonrasında hocayı getirirsiniz. Bu sefer de iş farklı yerlere gider. O yüzden biz antrenörle alakalı her zamanki gibi çalışmalarımıza devam ediyoruz. Sergen Yalçın ile bu süreçte hiç görüşmedik. Kendisi zaten şu anda bir takımı çalıştırıyor. Kendisiyle görüşmemiz her şeyden önce etik bir durum değil. Yeni teknik direktörümüzün yerli veya yabancı olmasından daha önemli olan bizim istediğimiz sisteme uyum sağlaması gerekiyor. Beşiktaş’ın oyun düşüncesi, sistemi belli. Çok koşan, temas eden, mücadele eden, coşkulu, istekli oynayan, büyük takım oyunu oynayan, rakip alanda baskılı oynayan bir sistemi olmalı Beşiktaş’ın. Bu özelliklere uyan bir teknik adamla anlaşacağız” şeklinde konuştu. “Saha içi kaliteyi arttırmamız lazım” Yeni sezon öncesi kadro yapılanması için çalışmaların devam ettiğini sözlerine ekleyen Samet Aybaba, “Transfer çalışmalarımız her zaman devam ediyor. Ben ayrı gittim, Feyyaz hoca ayrı gitti. Elimizde geniş bir oyuncu listesi var. Raporlarımızı hazırladık. Bunların hepsini başkanımıza bilgi olarak veriyoruz. Bu şekilde transfer politikamızı sürdüreceğiz. Marka değeri yüksek olan kulüpler bu şekilde çalışmak zorundadır. Bizim saha içi kaliteyi artırmamız lazım. Listemizde genç oyuncular da var. Tecrübeli oyuncular da var. Orta yaşa yakın oyuncu tipleri de var. Kabul edelim ki biz yeniden yapılanmanın içerisindeyiz. Elimizde çürümüş bir takım var. Bu durum kolay değil. Rakiplerimizin kadro yapılanmalarını görüyorsunuz. Saha içerisinde giren oyunculara, çıkan oyunculara bakın. Biz bu durumun çok gerisinde kaldık. Bu yapılanmayı olması gereken duruma getireceğiz. Fakat çok kolay bir şey değil. Hemen 3-5 günde olacak şeyler değil. Geçtiğimiz dönemlerde yaşadığımız ‘Feda’ dönemini hatırlayın. Sabrettikten sonra geldiğimiz kaliteye, elde ettiğimiz başarılara bakın. O yüzden şu anda yapacağımız bir hata bizi hedefimizden daha da uzaklaştırır. Ben bu kulübe geleli 47 sene oldu. Feyyaz hocanın yaklaşık 40 sene olmuştur. Bizim bu kulübe bir aidiyet duygumuz var. Camia hep iyi yerlerde olsun isteriz. Hep bu duygu ve düşüncelerle buradayız. Zamana ve saygıya ihtiyacımız var. O yüzden çok titiz bir şekilde çalışmalarımıza devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. Feyyaz Uçar: “Beşiktaş’a yakışacak olan hocayı belirleyeceğiz” Takımın başına geçecek yeni teknik direktör için titiz çalıştıklarını söyleyen Feyyaz Uçar ise, “Başkanımız bizzat bir önceki dönemde de yaklaşık 20 teknik adamla görüşmüştü. Sezon arasında gelmek istemeyen, kadroyu görüp görmek istemeyen oldu. Puan tablosunu görüp gelmek istemeyen oldu. Biz Beşiktaş’a yakışacak olan hocayı belirleyeceğiz ve kendisiyle sezon sonunda bir anlaşma yapacağız. Yeni Hocanın sezon başında takımın başında olacağından dolayı avantajlı olacağız. En azından kendisine bir şeyler vaat edebileceğiz. Transfer bütçesi verebileceğiz. Dolayısıyla işler çok daha rahat olacak” dedi.